Bu Torba İyi Makara (mı?)

17 Nisan 2014

Bu Torba İyi Makara (mı?)

Kim yıllardır kimi ise aylardır bekleyen ve Çalışma Bakanlığı’nda üzerinde çalışıldığı müjdelenip durulan konular gerek çalışan ve gerekse emeklilerle bunların aile bireylerini meşgul etmeye ve merak konusu olmaya devam ediyor.

Neler bekleniyor?

İki yıla yaklaşık bir süredir bu ülkede kadın SSK sigortalıları sigortalılık öncesi doğumlarının borçlandırılacağı yönünde beklentiye sokuldu. Gazeteciliğini İktidarın sözcülüğüne hasreden basının manşetleri başta olmak üzere bu konuda kamuoyuna onlarca “Müjde” gongları duyuruldu. 

Keza benzer beklenti kadın Bağ-Kur sigortalılarının doğum borçlanması hakkı ile istifa etmiş kadın memurların doğum borçlanması hakkı için de geçerliydi, onlar da benzer müjde manşetlerinde kendilerine yer buldular.

Bağ-Kur prim yapılandırma kanunu da sekiz aydır gündemde, üstelik iki veya bir yıldan fazla prim borçlarının süreleriyle beraber silineceği beklentisi apart vaziyette her “Torba Yasa” haberini beklediği gibi “Borçlu Bağ-Kur’luya müjde” ajitasyonları da tavan yaptı.

Bağ-Kur’a kaydolunmamış 04.10.2000 ve 01.10.2008 milat tarihleri öncesi dönemlerdeki vergi mükellefiyet ve meslek odası kayıtlarından yararlanarak geriye dönük prim ödeyip süre kazanma umudu yine sekiz aydır gündemde tutuluyor.

Emeklilik yaşları dolmasına karşın gün sayıları yeterli olmadığı için emekli olamayanlara eksik günlerini borçlanma hakkı gibi bizzat iktidar milletvekillerince pompalanan beklenti üç yıldır gündemdeki yerini koruyor.

“Çaya çorbaya müjde”

Okuyan da epey önemli bir şey sanır, memurların emekli ikramiye sınırlarını 30 yılla sabit tutan yasal kuralda tedrici bir yükselmeye gideceği de manşetlerde yer aldı müjdeler olsun kabilinden. Söz konusu husus memur sendikası ile imzalanan protokoolün bir parçasıydı ve şu kadar yıl sonra 31, şu kadar yıl sonra 32, şu kadar yıl sonra 33 vesaire gibi bir süreçten sonra bu sınırı 35 yılda tutmayı hedefliyordu. Ortada TBMM’ye ulaşmış bir tasarı da olmamasına rağmen aynı haber fasılalarla “Müjde” manşetlerinde yerini buldu.

Taşeron işçilerinin tazminat ve yıllık izin haklarının korunumu amacıyla beklenen Tasarı da hala TBMM ufuklarında gözükmüyor, ama “Taşeron işçisine müjde” başlıklarını  okumadığınız hafta geçmiyor.

Beklentiler haklı

Bütün bu haklar çıkmalı ve oluşturulan haklı beklenti karşılığını bulmalı anlamında bu konuların gündemde tutulmasında elbette yarar var. Örneğin AB ülkelerinin birçoğunda doğum sonrası çocuk bakım sürelerinde kadınlar sigortalı sayılırken bizde borçlanma bedeli karşılığında sigortalı sayılıyor. Zaten bu da şu an SSK’lıların sigortalılık başlangıcı sonrasındaki doğumlarıyla sınırlı olarak uygulanıyor. Mamafih "Olsun, yapılsın" şeklinde verilmesi gereken haberler "Hadi yine iyisiniz şu veriliyor, bu veriliyor" gibi yansıtılınca fayda vermiyor, havanda su dövdürüyor. Kısacası haberlerin veriliş tarzı adeta gökten müjde yağıyor ve aralıksız iyi şeyler olmaya devam ediyor, her şey olmuş bitmiş izlenimi doğurmayı, dahası bir koyundan en az on post çıkarmayı amaçlıyor gibi. Bunlar henüz TBMM’de bile olmadığına göre Başbakanlığa gelip, tasarı olgunlaşsa ayrı, TBMM’ye gelip komisyonlarda görüşülse ayrı, Genel Kurula gelse ayrı, kabul edilse  ayrı, Resmi Gazete yayımlansa ayrı “Müjdelere” (!) zaten konu olacak.

Asıl Torba hangisi?

“Aman reklâmını yapsınlar, yeter ki çıkarsınlar da” dediğinizi duyar gibiyim. Ama kazın ayağı öyle değil. Milletin fark etmesinin, üzerinde konuşulmasının istenmediği yasaların da “Torba Kanun” adı altında çıkarılması artık sıradan hale gelince ve her Torba Kanun çıkışında vatandaşın iştahı yersiz olarak kabarıp bizleri soru yağmuruna tutunca huylanmamak elde değil. Hükümet çıkmasını istediği Torba Kanunları acilen çıkarırken, hakkında aylardır ve hatta kimi için yıllardır adeta davul dövdürdüğü, İktidar sözcülüğünü üstlenmiş basına “Müjde, müjde, hadi gene müjde” başlıklarını fışkırttırdığı konuları içeren “Vatandaşın Torba Kanunu” bir türlü ufukta gözükmüyor.

Sizi bilmem ama ben, durum bu merkezdeyken ve birileri bu konuları iyice kullanıp beklentinin tavan yapmasını beklerken aynı zamanda “Bu Torba iyi makara !” diye ellerini ovuşturup gülüşüyorlar mıdır? diye düşünmüyor değilim.


Soru: Sigortalılığım 1989 yılında başladı ve 1993 yılından itibaren özel bir şirkette çalışıyorum. 01.06.2015 tarihinde de kısmetse emekli olacağım. Bu arada kıdem tazminatım havuza devredilirse ne olacak? Haklarımızı alabilecek miyiz yoksa bir kısmını mı alacağız? Eğer Fona devredilip bir kayıp olacaksa ben 3600 günden ayrılarak tazminatımı şimdi isterim. R.İSLAMOĞLU

Cevap: Kıdem Tazminatı Fonu Yasa tasarısı şu an rafta tutuluyor. Bu konuda bir etkili hamle emaresi bulunmuyor. Elbette daha önce yazıldığı şekliyle bir yasa bundan sonra çıkarsa, yasanın çıkış tarihinden sonraki tazminatlar oransal olarak daha düşük bir biçimde Fona aktarılacak ve muhatap Fon olacak. Bence şu an için panik gerektirecek bir durum bulunmuyor. Şahsi kanaatim 2015 yılına kadar da bu konuda mesafe alınmayacağı yönünde. Bu nedenle özellikle www.alitezel.com’a mümkünse her gün göz atıp kulak kabartıp çalışma dünyasını ilgilendiren gelişmeleri takip ederseniz kendi adınıza fırsatları kaçırmamış olursunuz.