ANNELİK DUYGULARI İLE TORBA YASA

23 Nisan 2014

          Anne olmanın ekonomik gerekçeleri ,çocuklu bir kadının maddi açıdan  birisine (kocasına yada hükümete bağlı olmasını gerektirir. Bu zorlama kadının kendisine saygısına zarar verebilir. Bir anne bebeğine veya bebeklerine zamanını vermek ister. Bunun için şayet çalışıyorsa işinden ayrılmak zorunda kalabilir. Bunu yapınca eşi ile olan ilişkisinde eşitlikten vazgeçmiş olduğu gibi ekonomik sıkıntıya da girebilir.Her ne kadar eşinin parasını kadın paylaşım gereği ikimizin parası diye düşünsede bunun kocasının parası olduğunu her iki tarafta bilir ve kadın yine kendisini başkasına bağlı bir çocuk gibi hisseder.

         Çocuklu bir kadın , çocukları ile işi arasında toplumca yaratılan öyle bir çatışmayla karşılaşır ki bu çatışma ile nasıl baş etmeye çalışırsa çalışsın kendini parçalara ayrılmış ve başarısız hissedebilir.

         Zamanlarını çocukları ile bir arada geçirmek isteyen kadın bununla birlikte soyutlandığını da hisseder. Kadın annelik duygusunu ve görevini layıkı ile yerine getirmeye çalışırken , zamanla tekdüzelik , sosyal soyutlanma kadını bunaltabilir.Tam zamanlı anne ve ev kadınının genellikle yaşadığı bu durum kadını kaosa sürükleyen ruh hali eşine ve çocuklarına karşı farkında olmadan negatif duygular davranışlar geliştirebilir.

Gelelim bu konuda torba yasa ile Sosyal Güvenlik konusunda lider olan Ali Tezel üstadımızın çıkacak olan Torba Yasa ile ilgili söylediklerine :

             İŞ SAATLERİ KADINA GÖRE OLACAK

        Kadını hem istihdamda tutup veya istihdama alıp hem de doğurmasına, çocuk bakmasına yardımcı olacak bir yöntem de çalışma saatlerinin doğum yapan kadına göre düzenlenmesi. Normalde "esnek çalışma modeli" dediklerinde tüylerim diken diken olur. Zira, esnek çalışma demek, aynı ücrete birden çok işçinin çalıştırılması demektir. Yani bir kişinin çalışmasını ve ücretini ikiye bölüp, iki işçiye paylaştırmaktır. Ancak, Aile Bakanlığı'nda hazırlanan tasarıya göre; kadın bakacağı ve kreşe vereceği çocuğu ile iş saatlerini uyumlu hale getirecek. Yani kadının çalışma saatleri, bebeğinin veya çocuğunun kreşe veriliş ve alınış saatlerine göre ayarlanacak.

 

        Kanaatimce bu durum da hem kadın hem insan hem anne olan bireyde şunu yaratacak .

“ilk çocuğumdan sonra yarı zamanlı çalışmak istedim fakat çalıştığım şirketim bunun mümkün olmadığını dile getirdi – ya tam zamanlı çalışırsın ya da işinden ayrılırsın-.

Bu nedenle paraya ihtiyacımız olduğundan tam zamanlı çalıştım.Bunun yüzünden de kendimi bebeğime karşı suçlu hissettim.Uzun süredir çocuk sahibi olmak istiyordum. Şimdi tamda anne olmuşken kendimi başarısız hissediyordum.Bebeğimi ihmal ediyordum hem de bunu hiç sevmediğim asistanlık işi için yapıyordum.Bu nedenle ikinci çocuğumu doğurduğumda, daha farklı bir şey yapmak istedim. Allahtan eşim daha yüksek gelirli bir işe girmişti ve ben artık evde kalıp çocuklarımla ilgilenebilirdim. Ama bu da sorunlar doğurdu. Çocuklarımın yanında kalırken kendimi harika hissediyordum fakat kimi açılardan zayıfladığımı hissediyordum. İşimi sevmediysem de kaybedince işimin bana nasıl bir yeterlilik ve dünyaya aitlik kattığını anladım anne olarak başarılı , birey olarak başarısızdım.”

        Evet Torba Yasa ile getirilmesi gerekenler gerçekten kadın için güzel düzenlemeler.Peki uygulamada gerçekten Sosyal Güvenlik Kurumu ya da Aile Bakanlığı oluşabilecek olumsuzlukların çözümünde veya yasanın uygulanmasında desteği gerçekten güçlü olacak mı ? Yasaları yapmak güzel uygulamada başarı ne olacak?