18 YAŞ ÖNCESİ ÇALIŞMALAR KADEMELİ YAŞ HESABINA ESAS ALINIR MI ?

26 Temmuz 2014

     506 sayılı yasanın 60. maddesinin G  fıkrasında 2422 sayılı kanunun 6.maddesi ile 1981 yılında getirilen düzenlemeye göre

     “ Bu maddenin uygulanmasında: 18 yaşından önce Malüllük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak bu tarihten önceki süreler için ödenen malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayısının hesabına dahil edilir” şeklindedir.

      Değişiklik 01.04.1981 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 

      Yargıtay uygulaması şu şekildedir.

       01.04.1981 tarihinden önce 18 yaşından önceki sürelerdeki sigortalılık tespitinde verilen kararlarda  günlerin 18 yaştan sonraya ekleneceği, sigorta başlangıcının 18 yaş olduğu kabul edilmiştir. (Yargıtay 10 HD nin E. 2011/5112K. 2011/9806T. 30.6.2011,  E. 2011/5251 K. 2011/9795 T. 30.6.2011,  E. 2012/12117 K. 2012/13589 T. 9.7.2012  Yargıtay 21 HD’nin E. 2003/9625 K. 2004/441 T. 26.1.2004 ,HGK E. 2000/10-1670 K. 2000/1702 ve T. 15.11.2000)

       Hukuk Genel Kurulu’nun E. 2007/10-37, K. 2007/48 T. 31.1.2007 sayılı kararı ise,  18 yaştan önceki sürelerin tespitinin istenebileceği ancak 18 yaştan sonraki sürelere ekleneceği yolundadır.

       Yargıtay 21.HD’nin E. 2005/1301 K. 2005/2916 T. 28.3.2005 sayılı kararında 18 yaştan önce geçen sürelerin yasal değişiklik tarihi olan 1.4.1981 tarihinden önceki süreler için bu sınırlamaya tabi tutulmayarak sigorta başlangıcı kabul edilmiştir.

        Esasen yurt dışı borçlanmalar bu konu ile doğrudan ilgili olmasa da Yargıtay 21. HD’nin E. 2014/7504 K. 2014/10018 T. 8.5.2014 sayılı kararında 3201 sayılı Kanunun 1. maddesinde belirtildiği gibi 18 yaş öncesi sürelerin borçlanmaya esas alınamayacağını vurgulamaktadır

    Yargıtay Bozma kararlarından alınan örneklere göre, 18 yaşından önceki sürelerin 18 yaşın sonrasına ekleneceğine dair kararlarda yer alan bilgilere göre,

YARGITAY DAİRESİ                                       İŞE GİRİŞ T.    DOĞUM T.  SİGORTA BAŞLANGICI   

-10 E.2009/17256,K.2010/534,T.21.1.2010           01.04.1983         10.06.1971           10.06.1989

-10 E.2011/8179,K.2011/10865 T.11.7.2011         01.07.1981            —                       17.05.1983

-21 E. 2009/5493 K. 2010/3136 T. 22.3.2010       01.10.1986          10.11.1960           01.10.1988      

      Görüldüğü gibi 01.04.1981 sonrası geçen çalışmaların sigorta tespit davalarında tüm kararlarda sigorta başlangıcının 18 yaş olduğu içtihat edilmiş bulunmaktadır.   

       KANUNLA HANGİ HİZMETLER  18 YAŞ ÖNCESİNDE GEÇMEKTEDİR.

       506 sayılı kanun Ek 5 olarak getirilen ve 01.09.1977 den itibaren geçerli olan sigortalılık sürelerine eklenen süreler,

      5010 sayılı yasanın 40.Maddesindeki fiili hizmet süreleri 3 yıla kadar yaş hadlerinden indirilir,yer altı işlerinde 3 yıl üst sınırı uygulanmaz,

      5434 sayılı kanuna göre fiili hizmet zam süreleri,

     Gibi süreler sigortalı hizmetleri 18 yaşından çok önceki sürelere çekerler. Buna göre yaş hesaplamalarında, polis ve askerlikten ayrılıp 506 4a kapsamında yaşlılık aylığına hak kazanacaklar ile, maden işyeri ve 506 ek 5 gereği zam alanların hizmet süreleri yasal ve zorunlu olarak 18 yaş öncesine çekilmiş olmaktadır.

     5510 sayılı Kanunun sigortalı sayılmayanları düzenleyen 6.maddesinin h fıkrasında 4b ve 4c sigortalılığı için 18 yaşın bitirilmesi koşulu getirilmiş ancak, haklarında mahkemece ergin kılınanlara 18 şartı aranmayacağı düzenlenmiştir. 5510 sayılı kanunda da 4a yani eski SSK lılar bakımından 18 yaş öncesi çalışmalar sigortalılığa engel bir hal değildir. Ancak 5510 md.38/2 de  “Bu Kanunun uygulanmasında 18 yaşından önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir.” denilmektedir.

          506 DÜZENLEMESİ                             5510 DÜZENLEMESİ

           MD.60 G                                                    MD.38 fıkra 2

Bu maddenin uygulanmasında: 18 yaşından önce Malüllük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak bu tarihten önceki süreler için ödenen malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayısının hesabına dahil edilir.

Bu Kanunun uygulanmasında 18 yaşından önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir.

            Düzenlemeler birbirinin aynısıdır.

       Bir örnekle açmak gerekirse 01.01.1982 tarihinde 15 yaşında çalışmaya başlayan ve hiç aralık vermeden emekli yaşına kadar  çalışan birinin 506 md.60/G fıkrasına göre 15-18 yaş arası günleri 18 yaş sonrasına aktarılacak ve yargı uygulamasına göre sigortası 18 yaştan başlayacaktır. Öncelikle bu kişinin tüm çalışma yaşamı boyunca hiç boş –sigortası olmayan günü olmadığından, şu sorunlarla karşılaşılır. 1- Günleri hangi döneme eklenecektir. Aylık hesapları bakımından önemlidir 2- Kazançları hangi yıldan başlayarak güncellenecektir.Hangi dönem kazancına eklenecektir. Eklendiği 18 yaş tavanı aşarsa kazançlar sonraki dönemlere aktarılacak mıdır? 3- Eklenen günler kazanç/gün işlemine tabi tutulacak mıdır?

     Değerlerdirdiğimiz sorun yasal değişiklik dönemi ve hemen sonrasında yeterince değerlendirilmemiş kanun değişikliği sanki sigortalılık süresi = sigortalılık başlangıcı olarak kabul edilmiştir.

     Konuyu yaşlılık aylığı olarak düşündüğümüzde, 506 sayılı yasanın 60.maddesinde G fıkrasının yürürlük tarihinde düzenlenen aylık koşulları için (1981 ve sonrası değişiklikler hariç);

Ya kadınlar 50 erkek 55 yaşını tamamlayarak 5000 gün olacak,

Veya kadın 50, erkek 55 yaşını tamamlayarak 15 yıldır sigortalılık sonrası 3.600 gün olacak,

Yahut bu yaşları tamamlamasalar da kadın için 20 erkek için 25 yıldır sigortalı ve 5000 gün

Gerçekleşmiş ise bu şıklardan herhangi birine göre aylığa hak kazanılabilecek.

Kanun koyucunun 60 G fıkrasını değiştirdiği tarihteki sigortalılık süresi burada veya şıkkında 15 yılı, yahut olarak işaret ettiğimiz şıkta ise kadında 20 erkekte 25 yılı etkilemektedir. 60 G fıkrasına göre 50 ve 55 yaş olarak düzenlenen yaş koşullarının sigortalılık süresinden etkilenmesi mümkün bulunmamaktadır.

      Yıllar sonra yasa koyucu 506 sayılı yasanın 60 maddesi ile geçici 81.maddesini 4447 sayılı Kanunun 6 ve 17, 4759 sayılı kanunun 1 ve 3. maddeleri ile 1999 ve 2002 yılında değiştirmiş, 60.maddeki yaşlar artırılmış ve geçici 81.maddesine kademeli yaş getirilmiştir.

     Ancak bekleme süreleri olarak 15 yıl, 20 yıl ve 25 yıl koşulları hiç değişmemiştir.

     Yasa koyucunun 1981 yılında md.60 G değişikliği yaparken ve sadece 15,20,25 yıl bekleme sürelerini etkileyen bu değişikliği gerçekleştirdiğinde, bu değişiklikten 19 ve 21 yıl sonra yaptığı kademeli yaş değişikliğinde 60 G hükmünün bekleme süresi olarak adlandırdığımız 15,20,25 yıl dışındaki kademeli yaş artışlarındanda etkileneceğini kabul etmek mümkün değildir.

      Aksinin kabulü yukarıdaki Bozma kararlarında da sıralandığı gibi 18 yaştan önceki hiçbir sürenin yaşlılık aylığına esas aylığında yaş hesabına esas alınmayacaktır. Bu kabul şeklinden yaşlılık aylığı için aranan gerekli gün ve bekleme süresi koşulu (engellilerin kolaylaştırılmış aylıkları hariç) etkilenmeyecektir. Ancak 18 yaştan itibaren yaş hesabı daha önce çalışmış sigortalıların kademeli yaştan etkilenmeleri ve her kademe için yaş farkı birer  yıl olmakla, en az bir yıl ortalamada ise 2-3 yıl geç aylığa hak kazanmaları mümkündür.( Yine bu işlemin aylığın tutarını azaltıcı bir etkisi de olacaktır. Örneğin 98-99 yılında 16-17 yaşında 2 yıl çalışan  sigortalının aylığı A1 döneminde değil daha az aylık veren A2 döneminden hesaplanacaktır).

      Yukarıdaki örneklerdeki gibi kademeli yaşa fiili hizmetler,fiili hizmet zamları, yer altı çalışanlarının hizmetleri açıkça yaştan indirim ile hizmeti eklenen sigortalı günlerin hizmeti 18 yaştan öncesine çekmeleri hem yaştan indirime neden olmaları nedeni ile yasal olarak yaşın sigortalı gün sayısından yani 506 md.60/G, 5510 md.38/2 fıkra hükümden farklı şekilde işleme tabi tutulduğunu göstermektedir.

      Mahkeme uygulamalarında bazen, örneğin  15 yaşında(1 Ocak 1983 olsun) 1 gün tespitini isteyen kişinin hizmetinin 18 yaşına eklenmesi nedeni ( 15.03.1986 olsun) ile sanki kısmi ret varmış gibi kurum vekili lehine vekalet ücretine karar verilmekte, yapılan masrafların yarısı davacı üzerinde bırakılmaktadır. Bazı kararlarda 18 yaş öncesi tarih hiç yer verilmeden örneğin 15.03.1986 tarihinden sonra sigortaya tabi olduğunun denirken bazı kararlarda davacının örnek gibi 1 Ocak 1983 tarihindeki sigortalı çalışmasının 18 yaşının tamamladığı 15.08.1986 tarihinde 1 gün sigortalı olarak çalıştığının tespitine denilmektedir.

      Öncelikle bilgimiz aynı durumda olan kişilerin yargı kararı olmaksızın işveren tarafından kuruma bildirilmiş olması halinde işe giriş tarihinin yaş hesaplarında esas alındığı şeklinde olup bunun aksi kurum işlemine rastlamış değiliz. Kurum web sayfasındaki sorgulamada örneğimizdeki gibi hizmet başlangıcı 01.01.1983 girilen 15.03.1968 doğumlu kişinin 47 yaşında  aylığa hak kazanacağı ı sonucu verilirken aynı kişinin 15.03.1986 tarihinde işe girişinde ise yaş 49 olmaktadır (http://uyg.sgk.gov.tr/nezaman/).

      Sigortaya giriş tarihinin belirtildiği ancak 506 md.60 G hükmüne göre 18 yaştan sonraya sayılmasına dair kararlar ile doğrudan 18 yaştan itibaren hizmet sayılmasına dair kararların uygulanmasında duraksama olacağı ve kademeli yaş uygulamasında nazara alınmayabileceği ve artık 1 Nisan 1981 sonrası 18 yaş öncesi çalışan kişilerin yaşlılık aylık dönemi gelmiş olmakla sıklıkla bu tür sorunlar ile karşılaşılacağını düşünmekteyim.

     Yargı kararları ile kurum uygulaması arasında kurum uygulamasına nazaran yargı kararları ile aleyhe durum oluşturulmamalıdır.

     Gerek 60 G gerek 38/2 hükmünün sigortalılık sürelerini etkilediği, kademeli yaşı etkilemediği ilk yasal değişiklik 1981 yılında kademeli yaşın olmadığı, o dönem düzenlemesinde  Kadın ise 50 Erkek ise 55 yaşını tamamladıklarında 3600 gün veya 5000 gün ile aylığa hak kazanabildikleri, kademeli yaş bakımından 18 yaş sonrası değil de, sigortaya giriş tarihinin esas alınması ile hem bir hak teslim edilmiş olacak hem de bu konudaki ihtilafları azaltacaktır.

      Asıl olan metnin sigortalı gün ve kazançlarının hangi döneme dahil olacağı, kademeli yaşı nasıl etkileyeceği konularında açıkça yeniden düzenlemesi ile çözülmesidir.

      Mevcut durumda yargı kararlarının “davacının SSK kapsamında 01.01.1983 tarihinde  1 gün asgari kazançla SSK olduğunun, ve 1 günlük sigortalılığının md.60 G hükmü uyarınca 18 yaşı tamamladığı 15.03.1986 tarihinden sonrası sigortalı günlerine eklenmesine”   veya benzer bir ifade ile  kademeli yaştan yararlanmanın engellemenin önüne geçilmesi şeklinde değişim haklı bir beklentidir. Hatırlamak gerekir ki bu sorun, ölüm aylıklarında kapanmış bir sayfada yeniden gün kazanarak,bekleyerek gecikmişte olsa bir hak elde etme imkanı olamayacağından daha acıtıcı bir durum olarak karşımıza çıkacaktır.