Özgeçmişimi okuyan görecektir ki torpilim veya etkili-yetkili bir yerlerde tanıdığım falan yoktur, olmamıştır. Daha 1900 yılına kadar göçebe bir yapısı olup keçi otlatan Yörük-Türkmen olan ailemin yerleşik hayata geçişi ise Abdulhamit zamanında zorla olmuştur. Buna rağmen, SSK’da başmüfettiş olmama yol açan kişi Kemal Kılıçdaroğlu’dur, yok yok bana torpil falan olmamıştır aksine döneminde torpille memur almak yerine ÖSYM sınavıyla memur alımı yaptırdığı için kendisine müteşekkirim. 1- Kılıçdaroğlu sınavları ÖSYM’ye yaptırmıştı Çünkü, 1993 yılında lisans öğrenimimi Dokuz Eylül Üniversitesi İİBF- ÇEKO’da tamamladıktan sonra 4 kere müfettişlik-uzmanlık-hakimlik sınavlarına girdim hepsinin de yazılı sınavlarını ilk 10’a girerek kazandığım halde sözlü yani mülakat sınavlarında kaybettim. Kaybettiklerimin arasında Adalet Bakanı Mehmet MOĞULTAY’ın yaptırdığı idari yargı hakimliği sınavı en berbatı idi, müsteşarının sözlü-mülakat sınavında sordukları sorular da dahil olmak üzere hepsi vıcık vıcık torpil adam kayırma içeriyordu. Artık torpilsiz adam kayırmasız bir yeri kazanamayacağım fikri bende iyice yerleşmeye başlamıştı ki genel müdürlüğünü Kemal KILIÇDAROĞLU’nun yaptığı SSK’nın 1994 yılında açtığı ve sınavını ÖSYM’ye yaptırdığı müfettişlik alımında torpilsiz olarak kazandım. Çünkü, Kılıçdaroğlu da geldiği yeri bilen birisiydi ve torpilin değil gerçekten hak edenlerin bir yerlere gelmesini isteyen birisiydi. Bu nedenle de sınavlarını ÖSYM’ye yaptırmış ben ve benim gibi torpili olmayanlar da bir yere girebilmiştik. Öte taraftan altı aylık temel eğitimimiz süresince KILIÇDAROĞLU hemen her hafta bizleri ziyaret edip, dürüstlük, adalet, hakkaniyet konularında beni-bizi etkileyen konuşmalar yapmış, tavsiyelerde bulunmuştur. Döneminde SSK’da yolsuzluk usulsüzlük olsaydı çarşaf çarşaf tıpkı Refah-Yol’un Çalışma Bakanı Necati Çelik’in sınava girmeyenleri bile memur olarak işe aldırtmasının haber olması, soruşturma konusu yapılması gibi ortaya çıkardı. Şimdi CHP’nin önde gelen yöneticilerinden birisi dürüstlüğü ile öne çıkıyor belki de bu nedenle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday gösterilecek veya başka şekilde değerlendirilip vitrinde tutulacak. 2- AK Parti’de de dürüstler var Peki Kılıçdaroğlu dürüst de AK Parti’de hep dişli insanlar, yolsuzluk-usulsüzlük yapanlar mı var? Hayır. Mesela Kılıçdaroğlu zamanında yönetim kurulu üyeliği yaparken sonrasında SSK Genel Müdürü daha sonra da SSK’nın ilk başkanı olan (Şu an Ankara Milletvekili) Mehmet Zekai ÖZCAN da dürüsttür ama AK Parti’de vitrine çıkarmazlar O’ nu. Tıpkı Ali Osman SALİ gibi O da arka dürüst kalıp güzel iş yapacağım diye didinir durur. Sosyal Güvenlik Reformu’nun hazırlık zamanlarında (2006-2007 yıllarında) alt komisyon başkanlığı yaparken vekil arkadaşları tarafından linç bile edilecekti. İki hafta TBMM’ye bile gidemedi bir karanlık köşede darpa uğramamak için, çünkü, birçok vekil GSS’ye (Genel Sağlık Sigortası’na) dahil edilmek istemiyordu, 2 yıllık vekillik yapanların yaşı kaç olursa olsun emekli edilmesini istiyorlardı, vekil emekli aylıklarına 1500 YTL zam yapılmasını istiyorlardı, hatta emekli olmamış eski vekillere de her ay 2000 YTL tazminat verilmesini istiyorlardı. Yani sosyal güvenlik açığı var deyip milletin aylıklarını düşürelim diye yola çıkmışken, kendileri için ayrıcalık istiyorlardı. Bu tür taleplere tek başına Zekai Özcan ve arkadaşları direnirken ne kendi partisi ne de muhalefet partilerinden kendisine destek olan olmadığı gibi alt komisyonun hazırlayıp ana komisyona verdiği raporda bazı vekillerce eklemeler bile yapılmış, olay basına da yansımıştı. 3- Sonuçta vekiller GSS’ye girmediler Reform denilen “5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu”nun ilk versiyonunda milletvekilleri de GSS içinde iken sonraki değişiklikler ile vekiller GSS kapsamından çıkarıldılar. Şimdi millet GSS’ye muayene parası, katkı-katılım payı öderken, onlar tek kuruş ödemeyecekler. Şu an AK Parti içindeki dürüstler kenarda köşede bekliyorlar, gördükleri yolsuzluk-usulsüzlükleri de kol kırılır yen içinde kalır misali kimseye de söyleyemiyorlar. Bakın eski ANAP’lı eski DYP’li ne kadar müteahhit, işadamı varsa şu an AK Parti’nin vitrininde ahkam kesiyorlar. Kişilerin ellerinde yetki yok iken dürüst olmaları önemli değildir önemli olan kasa, para kullanma yetkisi verilince dürüst olabilmektir. Kılıçdaroğlu da, Özcan da yıllık 80 katrilyonluk bütçeli SGK’da uzun yıllar yönetici olup yolsuzluk-usulsüzlük atfedilmeyen kişilerdir. İşsizler GSS’ye kayıt için SGK’ya gidecekler İşsizlerin GSS primi nasıl tespit edilecek beyan usulüne göre mi? Nereye, nasıl, ne zaman başvurulması gerekiyor. Bu konularda cevap bulamıyoruz. Volkan Bilgiç Emekli olanlar, ayda 30 gün çalışanlar ve eşleri ile 18 yaşından küçük çocukları otomatikman GSS sigortalısı sayılacaktır. Bunların dışındakiler, yani işsiz olanlar, ayda 30 günden az çalışanlar, 18 yaşından büyük çocuklarımız, köylüler, çiftçiler için her ay GSS primi ödemeden sağlık yardımı SGK tarafından verilmeyecektir. Bunun için her birey SGK’ya (Sosyal Güvenlik İl Müdürlükleri veya Sosyal Güvenlik Merkezlerine) başvuracak ve gelir tesbiti isteyeceklerdir. 1- Gelir tesbiti ve bankalar-kurumlar 5510 sayılı SS ve GSS Kanunu’nun 8 ve 100’üncü maddeleri gereğince, tüm bankalar ile tüm kurum-kuruluşlar her türlü kişisel bilgilerimizi SGK’ya vereceklerdir. Kimin hangi bankada kaç parası var, kimin hangi tapuda hangi evi, tarlası, bağı-bahçesi var, kimin hangi trafik müdürlüğünde hangi plakalı aracı var, kim hangi evde kiminle oturuyor, kimin vergi kaydı var, kimin kira geliri var, kimin sprorcu lisansı var, kimin atı-ineği-keçisi var, kimin şirkete ortaklığı var, kimin borsada hisse senedi var, kimin çek karnesi var, kim kaç kilo fındık sattı, kim kaç kilo çay üretti, kim kaç kilo üzüm üretti gibi bütün bilgilerimiz SGK’da olacaktır. SGK bu bilgiler ile bizden alacağı beyana göre, “Harcamalarımıza” göre birlikte ikamet ettiğimiz ailenin tüm gelirini ortaya çıkaracak. Mesela hiç malınız-mülkünüz-paranız-arabanız olmasa bile ikamet ettiğiniz eve kira veriyorsanız kira bedeli geliriniz sayılacaktır. Ev kendinizin ise kira verseydiniz kaç para kira vereceğiniz belli edilip, bu rakam geliriniz sayılacaktır. Öte yandan yeşil kart için kaymakamlıklara gidenler için de benzer şekilde gelir tesbiti ile karşılaşacaklar ve tesbit edilen gelire göre bu kişiler de SGK’ya gönderilecektir. 2- Tespit edilen gelire göre GSS primi HarcamalarInIz da dikkate alınarak tespit edilecek ailenin geliri, ailenin kişi sayısına bölünecek ve ortaya çıkan rakam; a-Asgari ücretin üçte biri (212,9) ile asgari ücret (638,7) arasında olması halinde her ay, 25.55 b-Asgari ücret (638,7) ile iki asgari ücret (1277,4) arasında olursa her ay 76,64, c-İki asgari ücretten (1277,4) fazla ise 153,29, YTL genel sağlık sigortası (GSS) primi ödenecektir. 3- Prim borcu olan hastaneye cebinden gider HastalanIp hastaneye gidildiği gün, şayet tek kuruş GSS prim borcunuz varsa ne siz ne de ailenize SGK sağlık yardımı vermez, cebinizden ödeme yapacaksınız. Prim borcunuz yok ama hiç SGK’ya kaydınız da yoksa hastane sizi SGK’ya gelir tesbiti için gönderecek. Bu arada ben SGK’ya GSS primi ödemem, hastaneye de gitmem diyebilirsiniz ama kaç yıl sonra olursa olsun ne zaman hastaneye gider ve SGK’dan yardım isterseniz geçmiş yıllarda ödemediklerinizi de gecikme zam ve faiziyle ödeyeceksiniz. Gecikme zam ve faizinden kurtulmanın, prim ödemeden GSS’den yararlanmanın yolu yok mu diye soruyorsanız var. Ne zaman genel seçimlere aday olarak girer ve seçildikten sonra TBMM’de yemin ederseniz ertesi gün sağlık hizmetlerinden yararlanmaya başlarsınız hem de tek kuruş ödemeden. |