01.03.1967 doğumluyum. İlk göreve-memuriyete başlama tarihim 16.11.1988 ve görevden atılma tarihim 05.01.2000 tarihi olup Ekim 2006’da sicil affı ile tekrar göreve başladım. Aradaki boşluğu doldurup emekli olma hakkı kazanabilir miyim? S. S. S. Sayın okurum, sizin gibi binlerce memur-kamu görevlisi 2006 yılında çıkarılan sicil affı sonrasında memuriyete geri döndüler ve birçoğu da sizin gibi emeklilik peşindeler. Bu gibilerin açıkta geçen sürelerini borçlanma hakkı ise 6 ay sürelidir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 1 Ekim 2008 günü yürürlüğe girebilirse başvurular başlayacak ve 6 ay sürecektir yani 31 Mart 2009 günü sona erecektir. Sizler gibi bir müddet açıkta geçiren memurlar için, 08.05.2008 tarih ve 26870 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5754 sayılı Kanunun 68’inci maddesiyle gerekli düzenleme yapılmıştır. İlgili Kanun’un geçici 4’üncü maddesinin son fıkrasına göre; “Personel mevzuatına göre almış oldukları disiplin cezası sonucu 23/4/1999 tarihi ile 14/2/2005 tarihleri arasında memuriyetleri sona erenlerden, 22/6/2006 tarihli ve 5525 sayılı Kanun uyarınca haklarında verilmiş disiplin cezaları bütün sonuçları ile ortadan kaldırılanların, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren altı ay içerisinde Kuruma müracaatları halinde, görevlerinden ayrıldıkları tarih ile göreve başladıkları tarih arasındaki prim veya kesenek ödenmemiş süreleri, istekleri halinde, görevlerinden ayrıldıkları derece ve kademelerine prim veya kesenek ödenmemiş veya borçlanmak istedikleri sürenin her üç yılına bir derece ve her yılına bir kademe verilmek ve öğrenim durumları itibariyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 36’ncı maddesindeki yükselebilecekleri dereceleri geçmemek üzere tespit edilecek derece, kademe ve ek göstergeleri ile emekli keseneğine esas aylığın hesabına ait tüm unsurların toplamının müracaat tarihinde yürürlükte olan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarlar esas alınarak, yine o tarihteki kesenek ve karşılık oranları borçlandırılmak suretiyle hizmetten sayılır. Bundan doğacak borç tutarının tamamı borcun tebliğ edildiği tarihten itibaren iki yıl içinde kendileri tarafından eşit taksitlerle veya defaten ödenir.” Madde metninden de görüleceği üzere; 28 Temmuz’a kadar Bağ-Kur affından yararlanabilirsiniz T.C. Emekli Sandığı’ndan 19.10.2004 tarihinde emekli oldum ve bir şirkete 2000 yılında ortak olarak girmiştim. Şimdi SGK’nın sigortalılardan prim almaya başlaması beni ilgilendiriyor mu? Emekli olup da çalışan kişiler kapsamına Emekli Sandığı’nda olanlar ile şirkette olanların bir ayrıcalığı/kapsam dışılığı söz konusu mu? Nejat Öztürk Beyefendi, nereden emekli olursa olsun Bağ-Kur kapsamına girecek faaliyetlerde (vergi mükellefi-şirket ortağı olan) bulunan kişiler, 1479 sayılı Kanun’un ek 20’inci maddesine göre SGDP (Sosyal Güvenlik Destek Primi) ödemek zorundadırlar. İlgili fıkraya göre; “…Diğer sosyal güvenlik kanunlarına göre yaşlılık ve malullük aylığı bağlananlardan, 24 üncü maddenin (I) numaralı bendinde belirtilen kapsamda çalışmaya başlayanlar, çalışmaya başladıkları ayı takip eden ay başından itibaren, çalışmalarının sona erdiği ay dahil, bu Kanunun 50 nci maddesine göre belirlenen onikinci gelir basamağının %10’u oranında sosyal güvenlik destek primi öderler…”. Bu nedenle siz de her ay Bağ-Kur’a ayda yaklaşık 70 kusur YTL SGDP ödemeliydiniz, ödemediğiniz SGDP için 28 Temmuz 2008 gününe kadar prim affına müracaat edip, peşin ödeme seçeneğini seçerek gecikme zam ve faizlerinin yüzde 85’inden kurtulabilirsiniz. Özürlü annelerine erken emeklilik 1 Ekim’den sonra Zihinsel engelli bir ağabeyim var maalesef çok zaman önce babamın bir hatası sonucu evlendirildi ve 5 tane çocuğu var. Babam, ağabeyimin eşinin ve çocuklarının sigortalı olması için ağabeyimin eşini Bağ-Kur’a kaydettirdi ve bugüne kadar da primlerini düzenli yatırdı. Ancak babam vefat etti ve şu an ağabeyim ve ailesi çok zor durumdalar. Ağabeyim 2022 sayılı yasa gereği malulen emekli (şu an yatalak durumda). 1.5.1959 doğumlu yengem için 10.02.2000 tarihinde Bağ-Kur’a prim ödenmeye başlanmış olup şu an itibariyle 9’uncu basamakta gözüküyor. Bu arada, 5510 sayılı Kanun’un 28’inci maddesinde özürlü çocuğu olan kadınların daha erken emekli edilecekleri ile ilgili madde var. Bu maddeden yengem de yararlanıp erken emekli olabilir mi? Diğer bir sorum ise sadece 3 ayda bir emekli maaşı dışında hiçbir geliri olmayan bu aile için gerek emeklilik ve gerekse diğer bizim bilemediğimiz ne gibi yasal haklardan faydalanabiliriz? K. Çopursuz Sayın okurum, dediğiniz gibi 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 28’inci maddesinde, “Emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanması talebinde bulunan kadın sigortalılardan başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul çocuğu bulunanların, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen prim ödeme gün sayılarının dörtte biri, prim ödeme gün sayıları toplamına eklenir ve eklenen bu süreler emeklilik yaş hadlerinden de indirilir” hükmünü içeren fıkra vardır. Ancak, ilk olarak bu fıkra hükümleri ana Kanun olan 5510 sayılı SS ve GSS Kanunu’nun yürürlük tarihi olan 1 Ekim 2008 gününde uygulanmaya başlanacaktır, tabii Kanun 1 Ekim 2008 günü yürürlüğe girebilirse. İkinci olarak da, fıkra içinde okuyacağınız üzere 1 Ekim 2008 gününden (Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten) sonra geçen prim ödeme günleri için erken emeklilik hesaplaması yapılacaktır. Bu durumda 10.02.2000 günü Bağ-Kur’lu olan yengeniz normal şartlarda en az 15 tam yıl prim ödeme şartıyla 60 yaşında (01.05.2019 günü) olabilir ama yukarıdaki fıkra gereğince, 2008 yılından sonra ödeyeceği 6 yıllık prim ödeme süresi nedeniyle 1 yıl 6 ay hizmetine eklenerek 15 yıla tamamlanacağı gibi bir de 1,5 yıl yaştan indirim kazanıp, 58,5 yaşında emekli olur. Kısa…kısa… |