SSK (SGK) mahkemeyi kazanmış sigortasız çalıştırılan işçiden prim talep edemez Ben babamın (Ali Baklaya’nın) SSK durumuyla ilgili olarak size bir şeyler sormak istiyorum. Durumu okuyunca siz de anlayacaksınız ki gerçekten çaresizlik içindeyiz ve yardımcı olacak hiç kimsemiz yok. Bu yüzden elinizden gelen yardımı ve yönlendirmeyi yaparsanız çok minnettar kalırız. Babam uzun yıllardan beri Erzurum’un 2-3 köyünde köy bütçesine bağlı olarak sigortasız çalıştırılıyordu. Biz bu durumu tespit ettirmek ve sigortalı olma hakkı kazanmak için mahkemeye başvurduk ve mahkemeyi kazandık. SSK’nın mahkemeyi kazanmamızdan sonra Yargıtay’a yaptığı iptal başvurusu reddedildi ve karar onandı (2005 yılında). Karara göre babam 01.01.1990-01.01.2003 tarihleri arasında sigortalı olma hakkı elde etti. Ancak köy bütçesinden (işveren) SSK primi ödenemiyor çünkü paraları yok. Ayrıca 01.01.1990-01.01.1997 tarihleri arası zamanaşımına girdiğinden işveren bunu ödemek zorunda değil denildi (SSK Erzurum Genel Müdürlüğünce). Biz de bu yıllara ait borcu ödemek istedik ve şu anki af da yürürlüğe girince başvurduk. Epey bir beklemeden sonra bize verilen cevap şu oldu: Zamanaşımına giren kısım (01.01.1990-31.12.1996) ile geriye kalan diğer altı yıllık prim borcu bilgisayar programlarında birbirinden ayrılmıyor, dolayısıyla siz hepsini ödemelisiniz. Normalde zamanaşımına giren kısım 3-4 bin YTL iken tüm hepsinin indirim uygulanmış miktarı yaklaşık 24.000 YTL ve bizden bunu ödememizi istediler. Biz de bunun haksız bir şey olduğunu ve bunun bir şekilde uygun bir formülle ödememiz sağlanması gerektiğini söyledik ancak onlar hayır dediler. Ben bir elektrik-elektronik mühendisiyim ve benim bildiğim kadarıyla onların böyle bir mazeret söyleyememeleri gerekir. Ancak maalesef durum bu. Bize yol gösterip yardımcı olursanız çok seviniriz. Acil olarak yardımınızı bekliyorum. Muhammed Baklaya Sayın okurum, SSK primlerinin ödenip ödenmemesi işçinin görevi ve sorumluluğunda değildir. Çünkü, prim ödemek yükümlülüğü işverenlerde, primi zorla da işverenden almak yükümü de SSK’dadır. SSK ve işverenin sorumluluk ve yükümlülüklerini zamanında yapmamasının ceremesi işçiye yüklenemez. Ancak işverenden primleri tahsil edemeyen SSK, sigortasız çalıştığınızı mahkeme yolu ile ispatladığınız halde primleri sizden almadan kazanılmış günlerinizi YASADIŞI bir şekilde dikkate almamaktadır. Bunu da 25 Şubat 1982 tarihli 2952 sayılı genelgesi ile talimatlandırmış ve SSK müdürlüklerine göndermiştir. Bu genelgede Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 13.04.1981 gün, Esas: 1981/608 ve No: 2253 sayılı kararına dayandırıyor. Ancak dayanak olarak alınan mahkeme kararıyla genelgenin doğrudan bir alakası yok. Çünkü, genelgede bahsi geçen mahkeme kararı kötü niyetli bir işçinin davranışlarıyla ilgili. Öte yandan, mahkemeler ve Yargıtay’dan, SSK’nın bu genelgesinin tam tersi kararlar çıkmaktadır. Mesela, Gaziantep İş Mahkemesi’nin 28.2.2006 tarih ve 1285-189 esas numaralı kararının temyizi sonrasında Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin 2006/3797 esas ve 2006/13179 karar sayılı 27.11.2006 günlü kararına konu olayda; Gaziantep İş Mahkemesi’nin Yargıtay tarafından onanan kararıyla, işçinin 15.4.1989-30.9.1997 tarihleri arasındaki 5 yıl 5 ay 15 günlük (toplam 1.965 gün) sigortalı çalışmalarının tespitine karar verildiği, davacının 22.4.2003 tarihli dilekçe ve mahkeme kararı ile tespiti yapılan sürenin sigortalılık süresine eklenmesini talep ettiği, kurumun işverenden primlerin tahsili için gerekli işlemleri yaptığı, ancak tahsilini sağlayamadığını belirtip, mahkeme kararı ile tespit edilen süreye ait primler işverence ödenmediğinden emeklilik için gereken süreye dahil edilmeyeceği bildirmiştir. İşçi de bunun üzerine yeniden İş Mahkemesi’ne gitmiştir. Davacı işçi, yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini istemiş, mahkeme ise sigortalı çalışmalarından bir kısmının hizmet tespiti davası yoluyla elde edildiğini ve bu hizmetlere ilişkin primlerin işveren tarafından kuruma yatırılmadığını, primleri tahsil edilemeyen sürenin sigortalılık süresine eklenemeyeceğini, dolayısıyla prim ödeme gün sayısı koşulunun oluşmadığı gerekçesiyle istemi reddetmiştir. (Bugüne kadar kuruş prim ödememiş belediye ve resmî kurum işçileri nasıl emekli ediliyor sormak gerek.) Mahkemenin reddetmesi üzerine işçinin talebiyle temyize (Yargıtay’a) gidilmiştir. Yargıtay 21. Hukuk Dairesi olayı incelemiş ve bana göre hukukun gerektirdiği en iyi şekilde karar vermiştir. “506 sayılı yasanın 79/10. maddesinde “yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları kurumca tespit edilmeyen sigortalıların çalışmalarını, hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayılarının nazara alınacağı” belirtilmiştir. Yasada başka bir koşul öngörülmemiş olup, prim borçlarının ödenmesinden işverenler sorumlu olduğuna, ödenmeyen primlerin tahsil ve takibinden de kurum yetkili ve görevli bulunduğuna göre, yasanın öngördüğü şekilde çalışmaları bildirmeyen işveren ve çalışmayı tespit etmeyen kurumun bu davranışlarının sonucu sigortalıya yüklenmemelidir. Aksi bir düşünce sigortalının hiçbir zaman yaşlılık aylığına ulaşamaması gibi bir sonucu da doğurabilir, bu da sosyal güvenlik ilkeleri ile bağdaşmaz” diyerek mahkemenin verdiği kararı bozmuştur. Bu örnek karara göre siz de SSK’yı daha doğrusu Sosyal Güvenlik Kurumu’na devredilen SSK’yı dava ediniz. Ancak önce resmen emeklilik için başvurunuzu yapınız, SSK emeklilik başvurunuzu reddetsin, sonra da gidip mahkemede dava açınız. Davayı kazanınca birikmiş aylıklarınızı da alırsınız. Özkan’ın 2’nci ölüm yıldönümü BUGÜN internet üzerinden günlerinizi görüyorsanız, ne zaman emekli olurum diye internetten sorabiliyorsanız bunda büyük emekleri olan ve genç yaşta vefat eden Başmüfettiş Erkan Özkan’ı unutmamak gerekiyor. Sosyal güvenlik mevzuatı ve uygulamalarına karşı derin merakı ve çalışması olan kardeşimiz 1970 doğumlu SSK Sigorta Başmüfettişi Erkan Özkan’ı 20 Temmuz 2006 günü sabaha karşı 03.30’da genç yaşta kaybetmiştik. Hiç beklemediğimiz, ummadığımız bir anda şaka gibi 36 yaşında kalp krizinden gitmek kendisine yakışmamıştı biz de hâlâ alışamadık. Sosyal güvenliğin yaygınlaştırılması, halka inmesi, SSK’nın internet üzerinden sigorta müdürlüğü kurma, sigortalı hizmetlerini internet üzerinden vatandaşın görebilmesi gibi işlemlerinde Oğuz Karadeniz ile birlikte emek vermişti. Ruhu şad olsun ama kendisini unutmamak adına SGK Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı’nda bulunan toplantı salonlarından birisine adının verilmesi uygun olur diye düşünüyorum. |