ALO 170 MOBBİNG’i ÖNLEYECEK İHBAR TELEFONU
Mobbing konusu son yıllarda çalışma hayatımızda sıklıkla karşımıza çıkmaya başladı. Küreselleşen dünyamızda çalışanlar arasında oluşan rekabet bu kavramın yıldızın parlatmıştır.
Kelime anlamı Nedir?
Latince bir kavram olan ”Mobbing”, psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı vermek anlamına geliyor. Özellikle hiyerarşik yapılanmış grup ve kontrolün zayıf olduğu örgütlerde, gücü elinde bulunduran kişinin ya da grubun, diğerlerine psikolojik yollardan, uzun süreli sistematik baskı uygulamasına ”Mobbing” deniliyor.
Mobbing,işin akışına ya da bir davranışa ilişkin bir anlaşmazlık ile başlar.Bu baskıya yönetim ve çalışma arkadaşları da dahil olabilir.
Mobbing, duygusal bir saldırıdır. Hedefi ise, bir iş yerindeki kişi veya kişiler üzerinde sistematik baskı yaratarak ahlâk dışı yaklaşımla iş performansını ve dayanma gücünü yok edip, işten ayrılmaya zorlamaktır.
Duygusal saldırı, ayrımcılık, örgütsel yıldırma, cinsel taciz, dışsallaştırma, yalnızlaştırma, zorbalık, sindirme, mağdurun benliğini öldürme ve psikolojik şiddet gibi kavramları Mobbing sözcükleri olarak kullanmak mümkündür.
Mobbing Çalışma Hayatımızda Nasıl Uygulanıyor?
Bu konuda mağdurlar genelde kadın olmasına rağmen,erkeklerde zaman zaman psikolojik şiddete uğramaktadırlar.Bu kişiler çalıştıkları işyerlerinde psikolojik baskı kurulması ile hem kendileri hem de aile üyeleri zarar görmektedir.Verimsiz çalıştıkları ileri sürülerek performans düşüklüğü bahane edilerek ücret zamları kısıtlanıyor,fazla mesai çalışmalarına bırakılmıyor,satış primleri düşürülüyor,manevi açıdan terfileri yaptırılmıyor,çalışma koşulları ağırlaştırılıyor,ücretsiz izin kullanmaya zorlanıyor.
Kısacana size sistematik bir şekilde üstleriniz yada çalışma grubunuzdaki arkadaşlarınız tarafından yapacağınız projeler engelleniyorsa,toplantılarda söz verilmiyorsa,devamlı şekilde azarlanıyorsa,devamlı şekilde yaptığı işler karşısında eleştiriye tabi tutuluyorsa,küçültücü davranış ve tutumlara giriliyorsa ,kalifiye eleman iken kalifiye olmayan eleman gibi davranılırsa siz artık mobbing mağduru olmuşsunuz demektir.
Buna kısacana ”İşyerinde Psikolojik Terör”diye tanımlayabiliriz.
Son yıllarda örnek aldığımız ülkelerden küreselleşme uğruna AB’ye benzemek isterken bu hastalığı da ithal etmiş bulunmaktayız.
Buna karşı maruz kalan çalışanlarını kendi özgüvenlerini ,çalışma arkadaşlarına ve işyerlerine olan güvenlerini kaybediyorlar.
Mobbing Mağdurlarında Ortaya Çıkan Hastalıklar Nelerdir?
Uykusuzluk, iştahsızlık, deprasyon, sıkıntı, hareketsizlik ve panik atak gibi belirtiler gösteriyorlar.Bu hastalığın farkında olmayan çalışanlara maliyeti oldukça yüksek olup kalıcı hasarlar bırakma riski de taşıyor.
Mobbing’e Uğrayan Çalışan Neler Yapmalıdır?
Çalıştığınız yerdeki yöneticinize açıkça duruma itiraz ettiğinizi söyleyin, taciz edici söz ve davranışlarını durdurmasını isteyin. Yanınızda güvendiğiniz ve gerekirse tanıklık edebilecek bir iş arkadaşınız bulunsun.
Olayları, verilen anlamsız emirleri ve uygulamaları yazılı olarak kaydedin.
İlk fırsatta bu davranışı sergileyenleri yetkili birine rapor edin, eşitiniz ise üstünüze, üstünüz ise yönetim kurulu ve insan kaynaklarına durumu açıkça ve kanıtlarıyla bildirin.
Gerekiyorsa, tıbbi ve psikolojik yardım alın. Hem yardımcı olacaktır, hem de kanıt oluşturacaktır.
Şikayetiniz hakkında kuruluşunuz içinde ne yapıldığını araştırın.
İş arkadaşlarınızla durumunuzu paylaşın, onlar da aynı şekilde rahatsız olabilirler, grupça başvurmanız daha etkili olabilir.
Bunlar mobbingi bir bütün olarak durdurmuyorsa hukuksal başvuru için elinizde yeterince malzeme toplanmış olur. Suç olarak tanımlanması da uygulamaların azalmasında katkı sağlayacaktır. Hem mobbing’cilerin geri çekilmesini sağlayacak hem de çalışanların çaresiz kalmasını engelleyecektir.
İşveren Nasıl Bir Önlem Almalıdır?
Mobbing eylemleri işyerinde artarsa işverenler bunları görmezlikten gelmemelidir.Mobbing’e uğrayan çalışan tarafından yapılan başvurular değerlendirilmelidir.Bunun önlenmesinde en önemli rol de çalışanlar arasında etkili iletişim sağlanmalıdır.Taraflara arasında karşılıklı bir uyum içinde sorunlara masaya yatırılmalı,kişilik haklarına saygı gösterilmeli,iyi niyetli davranış sergilenerek sorunun çözüm yolları aranmalıdır.
Yasalarımızda Mobbing’i Önleyen Düzenlemeler Var mı?_
Anayasanın 17. maddesinde Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz.18. maddesinde; Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır.
17 ve 18 maddeler ile mobbing konusunda yasal düzenlemenin ilk basamağı tamamlanmıştır.
4857 sayılı İş Hukukunda 5. Maddesi ile Eşit Davranma ilkesi ile mobbing’i önleyeceği hükümler mevcut olup
İş ilişkisinde dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplere dayalı ayrım yapılması ya da işverenin biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça, bir işçiye, iş sözleşmesinin yapılmasında, şartlarının oluşturulmasında, uygulanmasında ve sona erdirilmesinde, cinsiyet veya gebelik nedeniyle doğrudan veya dolaylı farklı işlem yapması durumlarında söz konusu madde hükmünde öngörülen eşit davranma ilkesine aykırılığın oluşacağı öngörülmüştür.
Hatta bu tür davranışlar sonucunda çalışan mağdur kalması durumunda 4 aylık ücret tutarında bir tazminat ve ödenmeyen haklarının tarafına ödenmesini isteyebilir.
4857 sayılı İş Hukukunun 24.Maddesinde;
II. Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:
a) İşveren iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri hakkında yanlış vasıflar veya şartlar göstermek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler vermek veya sözler söylemek suretiyle işçiyi yanıltırsa,
b) İşveren işçinin veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söyler, davranışlarda bulunursa veya işçiye cinsel tacizde bulunursa,
c) İşveren işçiye veya ailesi üyelerinden birine karşı sataşmada bulunur veya gözdağı verirse, yahut işçiyi veya ailesi üyelerinden birini kanuna karşı davranışa özendirir, kışkırtır, sürükler, yahut işçiye ve ailesi üyelerinden birine karşı hapsi gerektiren bir suç işlerse yahut işçi hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ağır isnat veya ithamlarda bulunursa,
d) İşçinin diğer bir işçi veya üçüncü kişiler tarafından işyerinde cinsel tacize uğraması ve bu durumu işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemler alınmazsa,
e) İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse,
f) Ücretin parça başına veya iş tutarı üzerinden ödenmesi kararlaştırılıp da işveren tarafından işçiye yapabileceği sayı ve tutardan az iş verildiği hallerde, aradaki ücret farkı zaman esasına göre ödenerek işçinin eksik aldığı ücret karşılanmazsa, yahut çalışma şartları uygulanmazsa,
Çalışan süresi belirli olsun veya olmasın iş sözleşmesini, sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin fesih edebilecektir. Bu fesih nedeniyle, kıdem tazminatı ödenmesini gerektiren diğer şartları da taşıyorsa çalışana kıdem tazminatı İş Hukuku hükümlerine uygun olarak hesaplanarak ödenmelidir.
2821 sayılı Sendikalar Kanununda bu konuda Hükümler mevcuttur. Sendikaya üye olmak serbesttir. Hiç kimse sendikaya üye olmaya veya olmamaya zorlanamaz.(2821/22.MADDE)
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 105. maddesinde öngörülen taciz eylemine maruz kalması ya da söz konusu eylem nedeniyle işi bırakmak zorunda kalmışsa adli mercilere şikayette bulunabileceği, söz konusu madde de faile karşı ağır yükümlülüklerin öngörüldüğü, yine, aynı Kanun’un 117. maddesinde öngörülen, iş ve çalışma hürriyetinin ihlali, çaresizliğini, kimsesizliğini, bağlılığını sömürmek suretiyle kişi ya da kişilerin ücretsiz çalıştırılması, insan onuru ile bağdaşmayacak çalışma ve konaklama koşullarına maruz bırakılması hallerinde adli mercilere şikayette bulabileceği, bu hükümde de belirtilen fiilleri işleyen failler hakkında ağır yaptırımların öngörüldüğü görülmektedir.
6098 sayılı Borçlar Kanunun 417.Maddesinde bu konuya açıklık getirilmiştir.
İşveren, hizmet ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermek ve işyerinde dürüstlük ilkelerine uygun bir düzeni sağlamakla, özellikle işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları ve bu tür tacizlere uğramış olanların daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.İşveren, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak; işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdür. İşverenin yukarıdaki hükümler dâhil, kanuna ve sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle işçinin ölümü, vücut bütünlüğünün zedelenmesi veya kişilik haklarının ihlaline bağlı zararların tazmini, sözleşmeye aykırılıktan doğan sorumluluk hükümlerine tabidir.(6098 /417 Madde)
Mobbinge Uğrayanlar İş Mahkemesinde Dava Açabilirler:
Bununla ilgili davalar İş mahkemesinde açılmış ve birçoğu karar aşamasına gelmiştir.Dava açacak çalışanlar birbirleri ile dayanışma içinde olmalı,bu konularda işverenlerine durumlarını düzeltilmesi konusunda dilekçe vermeli,hatta ileride dava konusunda delil teşkil etmesi açısından Noter kanalıyla tebligatlar çekmeli yada Bölge Çalışma Müdürlüklerine şikayet dilekçeleri vermeleri gerekiyor.
Bu konularda baskı görmeleri sonucu psikolojik tedaviye maruz kalmış iseler raporlarını dava dosyalarına koymaları,şayet cinsel ve sözlü tacize uğramaları halinde Cumhuriyet savcılıklarına verdikleri soruşturma dilekçelerini de dava dosyalarına eklemeleri halinde 4857 sayılı İş Kanunun 24.Maddesinin II.bendinin yazılı fıkraları gereğince işçinin iş akdini haklı sebep ile fesih ile sözleşmesine son ermesi durumunda Mobbing’e maruz kaldığını ispatlaması da büyük önem taşıyor. İddia ederken Mobbing olarak adlandırılan eylem ve davranışlardan mağdur kalan çalışan kanuni anlamda haklı duruma gelmek istiyorsa, mağduriyetlerini mümkünse somut belgelerle, bu mümkün değil ise aynı işyerinde çalışanların tanık beyanlarıyla ispat etmelidirler. Yoksa hukuken haklı konuma gelmeleri oldukça zor görünür.
Son yıllarda Mobbing olayının TBMM taşınmasından dolayı 19.03.2011 Tarihli RG 27879 sayısında İşyerlerinde Psikolojik Tacizin (Mobbing) Önlenmesi hakkında Başbakanlık tarafından genelge yayınlanmıştır.
Başbakanlık Genelgesi:
Bu doğrultuda, çalışanların psikolojik tacizden korunması amacıyla aşağıdaki tedbirlerin alınması uygun görülmüştür.
1. İşyerinde psikolojik tacizle mücadele öncelikle işverenin sorumluluğunda olup işverenler çalışanların tacize maruz kalmamaları için gerekli bütün önlemleri alacaktır.
2. Bütün çalışanlar psikolojik taciz olarak değerlendirilebilecek her türlü eylem ve davranışlardan uzak duracaklardır.
3. Toplu iş sözleşmelerine işyerinde psikolojik taciz vakalarının yaşanmaması için önleyici nitelikte hükümler konulmasına özen gösterilecektir.
4. Psikolojik tacizle mücadeleyi güçlendirmek üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi, ALO 170 üzerinden psikologlar vasıtasıyla çalışanlara yardım ve destek sağlanacaktır.
5. Çalışanların uğradığı psikolojik taciz olaylarını izlemek, değerlendirmek ve önleyici politikalar üretmek üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde Devlet Personel Başkanlığı, sivil toplum kuruluşları ve ilgili tarafların katılımıyla “Psikolojik Tacizle Mücadele Kurulu” kurulacaktır.
6. Denetim elemanları, psikolojik taciz şikâyetlerini titizlikle inceleyip en kısa sürede sonuçlandıracaktır.
7. Psikolojik taciz iddialarıyla ilgili yürütülen iş ve işlemlerde kişilerin özel yaşamlarının korunmasına azami özen gösterilecektir.
8. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Devlet Personel Başkanlığı ve sosyal taraflar, işyerlerinde psikolojik tacize yönelik farkındalık yaratmak amacıyla eğitim ve bilgilendirme toplantıları ile seminerler düzenleyeceklerdir.
VEDAT İLKİ