Ayaklar Taksim’e yürüdü
En son 1 Mayıs 1977 günü 500 bin işçinin kutlama yaptığı kutlama sırasında etraftaki binalardan açılan ateş sonrasında 37 işçi can vermişti. O günden sonra işçilere kapatılan Taksim, özellikle DİSK’in yıllardır sürdürdüğü ısrarlı talepler sonrasında 33 yıl sonra ilk kez işçilere açıldı. Binlerce “ayak” başlarıyla beraber Taksim’e yürüdü.
Bu mutlu günde ben de ordaydım.
***Benim Taksim’de ilk 1 Mayıs’ım oldu
Tıpkı bir çoklarınız gibi 33 yıl aradan sonra ilk defa işçiler Taksim’de bayramlarını kutlayacaklar ya benim de Taksim’de ilk katıldığım işçi bayramı oldu. Yıllardır, Taksim’de bayramlarını kutlamak için çaba gösteren DİSK’in bunda katkısı yüksek olduğu gibi İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın’ın da kendisine ve polislerine olanı güveni de sonuçta etkiliydi. Biraz da hemşehrim Çapkın’ın işçilerin bayramını rahat ve huzur içinde kutlamalarını sağlayacağına olan güvenimle meydana gittim.
***İşçi Marşı harikaydı
Meydana kurulmuş platformda yıllar sonra ilk kez hem de sanatçılardan kurulu bir koro İşçi Marşını yürekten söyledi, meydandaki tüm çalışanlar da buna katıldıkları gibi bir çoğunun gözlerinden yaşları da eksik etmediler.
***Proleterya (emekçi) ayaktaydı
Proleter, proleterya kelimelerini ilk duyduğumda irkildim, korktum daha 11 yaşındaydım. İlk defa duyuyordum ve başka bir dünyadan bahsediyorlardı, bu iki kelimeden epey irkilmiştim. Ödemiş 27 Mayıs ilkokulundan mezun olmuş rahmetli öğretmenim Muharrem Kutlu’nun yardımıyla Devlet Parasız Yatılı Bursluluk sınavlarına girip, Buca Lisesi orta kısmı pansiyonunda parasız yatılı (leyli meccani) olarak okuyacaktım. 1978 yılı eylül ayında anam elime bavulumu vermiş İzmir otobüsüne bindirmişti, sora sora buldum okulu koca bir kapısı vardı çift kanatlı içeri girerken, epey yaşlıca öğrenciler vardı. Ben sormak maksadıyla onlara yanaştığımda ilk soruyu sordular, “sağcı mısın, solcu musun” o güne kadar böyle bir soru ilk defa sorulmuştu. Zavallı ben hangi elimi kullandığımı merak ediyorlar herhalde diye anlayıp, soruya göre sağcıyım dedim. Demez olaydım, birkaç tekme tokat ve gariz küfürlerle bavulumla birlikte kapının önüne atıldım, salya sümük ağlamaya başladım. Ben daha o güne kadar sağcı, solcu, ülkücü, devrimci diye bir şey duymamıştım ki…
Birkaç dakika sonra birisi yanaşıp sen nerelisin deyince ağlayarak Ödemiş’liyim dedim, “gel içeri ve sorduklarında Dev-Genç’im, devrimciyim” diyeceksin tüyosunu verdiği gün öğrenmiştim. Proleteryanın, işçi-emekçi demek olduğunu.
İşte o işçiler ayaklarıyla geldiler Taksim’e ama gövdelerinin üzerinde başları da vardı.
Dünyada 1 Mayıs
1 Mayıs işçi sınıfının “ birlik, mücadele, dayanışma günü”. Chicago’da 1884’de toplanan Trade-Unıons kongresinde, “ 1 Mayıs 1886 dan başlayarak normal iş günü 8 saat olarak saptanması ve tüm işçi örgütlerinin buna hazırlıklı olması” kararlaştırılmıştır. 1886 da yapılan grevlerde kanlı çatışmalar olmuş ve sonuçta 1889 da bu savaşımlar ve mücadeleleriyle 1 Mayıs işçilerin birlik, mücadele, dayanışma günü olarak kabul ettirilmiştir. 1890 da bu gün işçi bayramı olarak alanlarda kutlanmıştır. Bu süreç ise zor geçmiştir, 1886 1 Mayısında yapılan genel grev eyleme katılanlar üzerine ateş açılması sonucu 10 kişi hayatını kaybetmiştir. Bu olayların sorumlusu olarak 8 işçi lideri tutuklanmış ve bunlardan 4 ü idama mahkum edilmiş- infazları yapılmıştır. Amerikalı işçi lideri Albert PARSAN idama giderken “ suçsuzum ben, tüm dünya biliyor suçsuz olduğumu. Cani olduğum için değil, işçi haklarını savunduğum için, sosyalist olduğum için asılıyorum” demiştir.
Ülkemizde 1 Mayıs
Ülkemizde 1 Mayıs ilk kez 1906 da kutlanır. 1908 de Üsküp’te, 1910 da Rumeli’nin bazı şehirlerinde ve 1912 de ilk kez İstanbul’da kutlanmıştır. 1920 ye kadar savaş nedeniyle kutlanamamış 1921 de işgal kuvvetlerinin yasaklamalarına karşın kitlesel 1 Mayıs gösterileri yapılır. 1922 İstanbul ve Ankara’da iş bırakma ve mitinglerle kutlanır. 1923 yılında İzmir’de toplanan İktisat Kongresinde 1 Mayıs Türkiye işçilerinin bayramı olması benimsenir. Bu yılın 1 Mayısı İstanbul- Ankara- İzmir- Adapazarı’nda kutlanır. 1924 de hükümet 1 Mayısı yasaklar. 1935 de 1 Mayıs bahar bayramı olarak tatil günleri arasında yerini alır. Yarım yüzyıl sonra 1975 de İstanbul Tepebaşı’ nda bir düğün salonunda kutlanır.
İlk kez 1976 da görkemli bir şekilde DİSK’in organizasyonu altında Taksim’de kitlesel olarak kutlamalar yapılır. 1977 1 Mayıs’ı daha coşkulu, daha katılımcı bir şekilde iki koldan Taksim alanına yürüyen emekçiler ve yandaşları tarafından kutlandı. DİSK genel başkanı ( rahmetle andığımız) sayın Kemal Türkler kürsüde konuşmasını bitirmek üzereyken atılan silah sesleri ile beraber panik halinde kaçışan işçiler üstüne ateş açılmış, bu olaylar sonucu 37 işçi- emekçi insanımız hayatını kaybetmiş ve olayların sorumlusu olarak sendikacılar gözaltına alınıp sorgulanmışlardır. 1978 1 Mayıs’ı da Taksim alanında daha coşkulu bir şekilde mitingle kutlanmış ve 1977 olaylarının katillerinin bulunması istenmiştir. 1979 ve1980 Taksim alanı işçilere emekçilere yasaklanmıştır.