Depremde vefat eden eşinizden dul aylığı almalıydınız
02.01.1967 doğumlu eşim Dilek (Velidedeoğlu) TOPALLI, İlk, Orta ve Lise öğrenimini TED Ankara Koleji’nde okuduktan sonra, Hacettepe Üniversitesi, İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirmiş ve İngilizce Öğretmeni olarak özel sektörde iş hayatına başlamıştır.
10 Ağustos 1994’de evlendiğimiz eşim, daha sonra devlet okullarında çalışmak için müracaatta bulunmuş, yapılan atamayla Kasım 1997”de Ankara – Sincan – Taylan Araslı İlköğretim Okulu’nda göreve başlamıştır.
1999 yılının yaz aylarında ailesiyle Yalova – Yüksel Sahil Sitesinde tatilini geçirirken, 17 Ağustos’ta meydana gelen depremde, tek kızımız Dilvin Bengisu ve ailesininin diğer 5 ferdi ile birlikte (Sevgi Velidedeoğlu, Murat Velidedeoğlu, Svetlana Kalistov Velidedeoğlu, Emre
Velidedeoğlu, Aylin Velidedeoğlu) ekte resimleri bulunan enkaz altında kalarak vefat etmiştir.
Emekli Sandığı’na “Eşimin vefatından dolayı bana maaş bağlanması” için yaptığımız müracaatta, “Deprem vuku bulduğunda Ankara’da görev yaptığı” gerekçesiyle maaş bağlanamayacağı 15.09.2001 tarihli yazıyla bana bildirilmiştir.
Ben eşimden dolayı dul aylığı alabilir miyim? Ömer TOPALLI-Ankara
Sayın okurum, 17 Ağustos 1999 depreminde 30 bin canımızı kaybettik ve kaybettiklerimizden bir çoğunun geride kalanlarına aylık bağlanmasına yeter süreleri yoktu. İşte bu nedenle de o tarihlerde çıkarılan 4447 sayılı Kanun’a 21.01.2000 günü 592 sayılı KHK ile değiştirilen Geçici 5 inci madde gereğince, ”Geçici Madde 5 – 15/05/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun uyarınca, 17/08/1999 tarihinde meydana gelen deprem nedeniyle Bakanlar Kurulu tarafından afet bölgesi ilan edilen yerlerde malül kalan sigortalı veya iştirakçiler ile ölen sigortalı veya iştirakçilerin hak sahiplerine en az 360 gün prim veya 12 aylık prim veya kesenek ödenmiş ve her ne ad altında olursa olsun Sosyal Güvenlik Kurumlarından aylık veya gelir almamak şartıyla; 506, 2925, 5434, 1479 ve 2926 sayılı Kanunlarda öngörülen prim veya kesenek ödeme süresi aranmaksızın ilgili kurumca kendi mevzuatlarına göre aylık bağlanır. Bu şekilde bağlanan aylıklarla ilgili söz konusu kanunlarda öngörülen prim veya keseneklerin eksik olan kısmı Hazinece kurumlara ödenir. Bu konudaki usul ve esaslar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı’nın bağlı olduğu Devlet Bakanlığınca müştereken tespit edilir.” Size dul aylığı bağlanması gerekirdi. O tarihlerde adı T.C. Emekli Sandığı olan kuruma (SGK’ya) şimdi yeniden dilekçe veriniz. Size dul aylığı bağlamazlarsa da gidip en yakın İş Mahkemesinde dava açınız.
Kıdem Tazminatı Fonu gazetecileri de çok üzer
Şayeti kıdem tazminatı uygulamasına son verilir de yerine fon getirilirse bundan 5953 sayılı Basın-İş Kanunu’na tabi çalışanlar da kötü etkilenecekler…
Zira, normal işçiler, kıdem tazminatı tavanından (2260 liradan) daha fazla brüt ücret alıyorlarsa fazlası için tazminat alamazlar ama gazeteciler de tavan uygulaması yok iken fonla getirilecektir…
Kamuoyunda bilinen adıyla 212 sayılı Kanun’a tabi çalışan yazılı-görsel basın çalışanlarının kıdem tazminatı alabilecekleri haller ise;
Meslekte en az beş yıl çalışmış olan basın çalışanlarına aşağıdaki hal ve şartlarla kıdem tazminatı ödenir. (Meslek kıdemi Basın-Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nde tutulan gazeteci defterine ilk kayıt tarihine göre belli edilir.)
-Gazetecinin işveren tarafından haklı bir sebep olmaksızın işine son verilmesi,
-Gazetecinin işini haklı sebeple (5953/11 md) bırakması,
-Gazetecinin ölümü ve emekliliğidir.
Gazeteciler de tavan yok ama fonla geliyor
Halen geçerli olan 5953 sayılı Basın-İş Kanunu gereğince alınacak kıdem tazminatı ödemesinde herhangi bir tavan yoktur. Ancak, basın çalışanları da fona dahil edilince tavan uygulamasına tabi olacaklar. Basın çalışanlarına fondan sonra tavan gelecek olması da fonun olumsuz yönlerinden biridir. Kıdem tazminatına baz alınacak ücretin üst sınırı şimdi olduğu gibi Emekli sandığına tabi en yüksek devlet memuru ikramiyesi ile ilişkilendirilmektedir ama şu andan tavana tabi olmayan basın çalışanlarına da fonla birlikte tavan uygulanacaktır.
Doğum parası net ücrete yakındır
Soru:
Eşim 18 veya 20 haziran 2009 gibi doğum yapacak ve 1 haziran itibari ile doğum iznine ayrılmayı düşünüyor. Eşimin doğum izni süresince maaş ödemeleri nasıl olacak, maaşında herhangi bir eksilme olur m? SSK’lı olarak çalışıyor ve brüt maaşı 950 lira civarında. Bir de bu süt parası hakkında bilgi verirseniz çok sevinirim. Bu konularla alakalı SGK’nın resmi sitesinde doğru düzgün bir açıklamaya rastlayamadım. Kadıköy SSK birimini arıyorum oradaki memurlar tam insanı dövecekmiş ve konuşmak istemiyorlar gibi cevap veriyorlar, yardım et abi. Fırat Özarslan
Cevap:
Doğumdan önceki 8 ve sonraki 8 hafta için yani toplam 16 hafta için eşiniz işyerinden ücretsiz izinli sayılacak ve işyeri eşine ücret ödemek zorunda değil. Bu sürenin ücretlerini SGK’dan geçici işgöremezlik ödeneği adı altında SGK’dan alacaksın ve alacağınız para SGK’ya bildirilen ücretinin üçte ikisi kadardır. Bu da hemen hemen net ücretine yakındır. Öte yandan işverenin isterse ücretlerinizi tam olarak verebilir ve SGK’dan alacağınız parayı kendine vermenizi isteyebilir. Resmi adı emzirme ödeneği olan süt parası bir defaya mahsus olmak üzere 70 TL dir. Öte yandan eşin doğumdan 8 hafta sonra işe başlarsa bebek bir yaşına gelinceye kadar günde 1,5 saat olarak emzirme izni vardır. Bu sürenin kullanımını işçi belirler.
Engelli çocuğun annesi erken emekli olacak
Soru:
1971 doğumluyum, sigorta başlangıcım 05.09.1989’dur. Hala özel bir şirkette çalışmaktayım. Önümüzdeki Eylül’de 20 senem dolacak. Prim günlerim ise dolmuş vaziyette ama yaş vurduğu için şu anda 46 yaşını beklemem gerekiyor. Yani 2017 senesinde emekli olabilirmişim. Benim size sorum, benim 27.07.2004 doğumlu özürlü bir çocuğum var.
Ben erken emeklilik hakkına sahip miyim? Türkan Yorulmaz
Cevap:
5510 sayılı Kanun gereğince 01 Ekim 2008 gününden sonraki çalışmalarda ve isteğe bağlı ödemelerde annenlere bakmakla yükümlü oldukları başkasının bakımına muhtaç olan malul çocukları için prim günlerine dörtte bir ilave yapılmakta ve ilave edilen süre kadar da emeklilik yaşından düşülmektedir. Normal şartlarda 46 yaşında emekli olacaktınız ama çocuğunuz için rapor almak ve bunu SGK’ya vermek şartıyla, bundan sonra prim öderseniz ödediğiniz primlerin dörtte biri kadar yaştan düşülecek. Mesela bundan sonra 4 yıl prim öderseniz emeklilik yaşınız bir yaş öne gelecek.