SGK’ya Yargıtay’dan bir ders daha
9006 günüm var diyerek Bağ-Kur’a emeklilik dilekçesi veren sigortalıya 8 ay sonra 4 günün eksik diye red yazısı gönderen SGK’ya, Yargıtay yine ders gibi karar gönderdi… İyiniyetli değilsin dedi…
1954 doğumluyum, 1980 yılından itibaren S.S.K ya 5653 iş günü prim ödedikten sonra 120 gün askerlik borçlanması yapıp, Bağ-Kur’lu oldum ve 3233 gün de buraya prim ödedim. Ardından, 21.07.2006 günü de 9006 günüm var diyerek emeklilik için Bağ-Kur’a dilekçe verdim. Aradan 8 ay geçtikten sonra Bağ-Kur 21.02.2007 günü bana, 9000 günü doldurmana 4 gün eksik kaldı diye red cevabı verdiği gibi 8 aylık daha prim borcu çıkardı ve emekli etmedi. Ben de avukatım Ali Soysal ile birlikte dava ettim. Davayı da kazandım ama benim gibi binlercesi var olduğunu düşünerek kararı size gönderiyorum. Adem Gülseçkin
Sayın okurum, gönderdiğiniz mahkeme ve Yargıtay kararı gerçekten SGK’ya ders verir nitelikte olduğu gibi sizin gibi binlercesi için de örnek teşkil edecektir. Kadıköy 2 inci İş Mahkemesi’nin 2007/1143 esas ve 2008/511 karar sayılı dava sonucundaki gerekçesi de hukuken çok uygun olmuş.
“GEREKÇE :Davacının 01.07.1980- 01.03.1982 tarihleri arasında 601 gün, 01.07.1982-30.04.1991 tarihleri arasında 3178 gün, 01.01.1992-31.03.1992 tarihleri arasında 90 gün ve 01.03.1995-14.03.2000 tarihleri arasında 1784 gün olmak üzere toplam 5653 gün SSK priminin, askerlik borçlanmasından dolayı 120 gün, ve Bağ-Kur sigortalılığında kaynaklanan 3223 gün sigortalılığının bulunduğu,yaşlılık aylığı talebinde bulunduğu 21.07.2006 tarihi itibariyle toplam prim ödeme gün sayınsın 8996 gün olduğu tespit edilerek 9000 gün prim ödeme şartı gerçekleşmediğinden 210 gün sonra davacının yaşlılık aylığı talebinin 21.02.2007 tarihinde reddedildiği tespit edilmiştir.Davacının talebinin reddi üzerine eksik primi ödeyerek 30.04.2007 tarihinde talepte bulunduğu ve kendisine 08.05.2007 tarihinde aylığının bağlanacağı da Kurumca bildirilmiştir.
Davacının 21.07.2006 tarihi itibariyle prim ödeme gün sayısı 9000 gün olmadığı için kurumun talebini reddetmesi yasalara uygun ise de, 506 sayılı yasanın aylık bağlamaya ilişkin 116. maddesi kıyasen uygulandığında eksikliği bu 3 aylık makul süre içersinde davacıya bildirdiği takdirde davacının eksik primlerini daha önce tamamlayarak yeni talepte bulunabileceğinden ancak kurum makul süreyi aşarak 210 gün gibi uzun bir süre sonra cevap verdiğinden davacının makul süre nazara alınarak 4 günlük eksiğini 01.11.2006 tarihinde aylık bağlanacak şekilde tamamlayabileceği esas alınmak suretiyle davanın kabulü ile 01.11.2006 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
Davacının diğer talebi kendisine geç bildirilmesi sebebiyle fazladan prim borcu çıkarıldığı ve borçlandırıldığı 2.982,00 YTL ‘nin haksız tahsil edildiğinden bahisle 2.500,00 YTL’nin iadesi yönündedir, Davacıdan 2.982,00 YTL prim tahsil edildiği konusunda taraflar arasında ihtilaf yoktur. Kuruma yazılan müzekkereye verilen cevaptan 4 günlük prim tutarının 40,40 YTL olduğu anlaşılmış olun, tahsil edilen 2.982,00 YTL den mahsup edildiğinde 2.941,60 YTL kalmakta ise de taleple bağlı kalınarak 2.500 YTL’nin davalıdan tahsili gerekmiştir.
Davacının son talebi makul sürede emekli olsa idi alacağı maaştan mahrum kalması sebebiyle emekli edildiği tarihe kadar mahrum kaldığı maaşın 3.000,00 YTL’sinin tahsilidir, Kuruma yazılan müzekkere cevabından davacının 01.11.2006 tarihinde emekli edilmesi halinde halen emekli edildiği 08.05.2007 tarihine kadar alması gereken maaş miktarının 3.173,00 YTL olduğu bildirildiğinden davacı kurumun kusurlu davranışı sebebiyle bu miktarı almaktan mahrum kaldığından taleple bağlı kalınarak 3.000,00 YTL’nin tahsiline karar verilmiştir. “
***Yargıtay’da kararı aynen onamış
Mahkemenin yukarıdaki gerekçe ile verdiği kararı da SGK tarafından temyiz edilmiş ama Yargıtay hem sigortalıyı hem de mahkemeyi haklı görerek aynen onamıştır. Görüldüğü üzere SGK’nın 4 günü eksik kalan sigortalıyı 7-8 ay sonra cevap vermiş olması doğru olmadığı gibi iyiniyetli bir davranış da değildir. Çünkü, Medeni Kanunun 2. Maddesine göre; “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.”
Madencinin geride bıraktıklarına verilecekler lutüf değildir
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Zonguldak’taki maden kazasında vefat edenlerin geride kalanları için, sürekli işgöremezlik geliri ve ölüm aylığı bağlanacağını ifade etti ama bu bir lutüf değildir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 19 uncu maddesine göre işkazası sonrası vefat edenlerin geride kalanlarına vefat edenin son üç aylık brüt ücret ortalamasının yüzde 70’i oranında ölüm geliri bağlanır. Mesela son üç aylık brüt ücret ortalaması 2000 lira ise geride kalanlara 1400 lira ölüm geliri bağlanır.
Ayrıca, vefat edenin 1800 günü varsa veya 1800 günü olmamakla birlikte en az 5 yıllık sigortası ve 900 günü varsa geride kalanlara bir de ölüm aylığı verilir.
Hem ölüm geliri hem de ölüm aylığı bağlananlara bunlardan çok olanın tamamı, az olanın yarısı verilir. Öte yandan 5 yıldan az sigortası veya 900 günden az günleri varsa Akparti öncesinde geride kalanlar askerlik veya yurtdışı borçlanması ile bunu tamamlayabiliyorlardı ama Akparti’nin çıkarttığı kanun ile bu hakları elinden alındı.
************