SGK’yı dava ederseniz 50 bin lira borçtan kurtulursunuz
—SGK’ya karşı 33 bin lira “Sebepsiz Zenginleşmişsiniz” buna bir de 17 bin lira faizi de eklemişler…
—Mevzuata göre sebepsiz zenginleşen kimsenin kötü niyetli olduğu kanıtlanırsa eksiksiz olarak faizi ile birlikte geri verme yükümlülüğü vardır…
—Siz ise durumu zamanında SGK’ya bildirerek görevinizi yerine getirmişsiniz ama SGK üzerine düşen görevi zamanında yerine getirmemiş olduğundan sizin kötü niyetinizi kanıtlayamaz…
— O halde sadece elinizde kalanı geri vermek zorundasınız, emekli aylığınız yetmediği için çalıştığınıza göre kıtı kıtına, ucu ucuna geçinen biri olarak bir şey geri vermeniz gerekmez ama gidin dava edin…
Ali bey, 1993 yılında SSK’dan emekli oldum ve 1998 yılında bir devlet Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak işe başladım. İşe devam ederken hem SSK’dan emekli aylığımı aldım hem de Üniversiteden maaşımı aldım.
2005 yılında çıkarılan gerek 5277 Sayılı 2005 Mali yılı Bütçe Kanunun 25 inci maddesi ve gerekse de bilahare çıkarılan 5335 Sayılı Kanunun 30 uncu maddesi uyarınca, emekli aylığımın kesilmesi için Üniversite yönetimine dilekçe verdim. Üniversite de SSK’ya emekli aylığımı kesmesi için yazı gönderdi her iki yazının örneği ben de var. Fakat bu bilgilendirme ve isteklere rağmen emekli aylığımı kesmedi ödemeye devam etti. Hatta hala da ödemeye devam ediyor. Ancak, geçen hafta evime gönderilen bir yazı ile 01.01.2005 gününden beridir ödenen SSK emekli aylığımın tamamı ile faizi ekleyip 50 bin lira borç çıkarmışlar. Ben şimdi ne yapacağım? Dava açmam gerekirse kime gideyim? Bu arada bu ay da emekli aylığımı yatırmışlar, ben bu işi anlayamadım bu aylık benim hakkım ise neden geri istiyorlar, hakkım değilse hem borç çıkarıp hem de neden hala yatırmaya devam ediyorlar? İsmi Saklı
Sayın okurum, SGK bu yasalarla pek işi olmaz, keyfi davranmayı sever. Geleneği bu çünkü. Ancak, hemen ifade edeyim bankaya yatırılan parayı çekmeyin.
—SGK 2005 yılında aylığınızı kesmeliydi ama kesmemiş
Gerek 5277 sayılı Kanunu’nun 25 inci ve gerekse 5335 sayılı Kanun’un 30 uncu maddeleri gereğince bazı istisnalar hariç hiçbir emekli, kamu kurum ve kuruluşlarına ait işyerlerinde emekli aylığı kesilmeden çalışamaz. Siz de bu Kanunları duyunca SSK’dan aldığınız emekli aylıklarını kesmeleri için gerekli işlemi yapmışsınız yani yasalar önünde iyiniyetinizi göstermişsiniz. Çalıştığınız devlet üniversitesinin yetkilileri de görevlerini yapmışlar ve SSK’ya size ödenen emekli aylığını kesmeleri için gereken bilgiyi vermişler.
Ancak, eski adıyla SSK yeni adıyla SGK üzerine düşen görevi yerine getirmemiş ve emekli aylığınızı kesmeyip ödemeye devam etmiş. Hala da hesabınıza göndermeye de devam ediyormuş, bu nedenle SGK iyi niyetli değil.
—Siz sebepsiz zenginleşmişsiniz…
İşte esasen hakkınız olmadığı halde SGK size her ay emekli aylığı ödeyerek sizi sebepsiz yere zenginleştirmiş, kendisini de fakirleştirmiş. Borçlar Kanunu’nun konularından biri olan “Sebepsiz Zenginleşme” Borçlar Kanunu’nun 62 ve 63 üncü maddelerinde şöyle ifade ediliyor;
“Madde 62 – Borçlu olmadığı şeyi ihtiyariyle veren kimse hataen kendisini borçlu zan ederek verdiğini ispat etmedikçe onu istirdat edemez. Müruru zamana uğramış olan bir borcu eda yahut ahlaki bir vazifeyi ifa için verilen şey, geri alınamaz.
“Madde 63 – Haksız olarak bir şeyi istifa eden kimse, onun istirdadı zamanın da elinden çıkmış olduğunu ispat ettiği miktar nisbetinde red ve iade ile mükellef değildir.
Şu kadar ki kabız, o şeyi suiniyet ile elden çıkarmış yahut onu elden çıkarır iken bilahare red ve iadeye mecbur olacağına vakif bulunmuş olursa red ve iadeye mecburdur.”
Bunu göstermek için ise SGK’yı dava etmelisiniz size bu konuda Özlem Vardar’ı (0212 292 95 36 ) veya Yelda Kaya’yı (0212 347 27 50) tavsiye ederim.
—İyiniyetli olan elinde kalanını geri verir…emeklilerin elinde de para kalmaz…
Yukarıda verilen Borçlar Kanunu’nun 62 ve 63 üncü maddeleri gereğince SGK’nın size haksız yere ödediği emekli aylıkları ile faizlerini geri alabilmesi için sizin kötü niyetli olduğunuzun kanıtlanması gerekir. Mesela benzer bir olayda YARGITAY 10. Hukuk Dairesi, (Esas: 2002/2717, Karar: 2002/3160 ,Tarih: 08.04.2002) bir kararında;
“ÖZET: Borçlar Kanununa göre; sebepsiz zenginleşen kişinin, iade borcu ile yükümlü tutulabilmesi için kötü niyetli olduğunun kanıtlanması gerekir. Davacının iyi niyetli olduğunun kabulü asıldır. Davacının kötü niyetli olmadığı ve Kurumu yanıltmadığı dava dosyasındaki bilgi ve belgelerden açıkça anlaşılmaktadır. Kaldı ki, Davalı Kurumca davacının kötü niyetli olduğu iddia ve ispat edilmemiştir. (506 sayılı SSK. m. 19, 26, 92) (818 sayılı BK. m. 63)”
Emeklinin iyiniyetli olduğunu bu nedenle sadece elinde kalanı iade etmek zorunda kaldığını belirtip hemen arkasından da;
“Yaşam deneyleri ve günümüzün ekonomik koşullarına göre davacının,kendisine ödenen dava konusu yaşlılık aylıklarını tüketerek elden çıkarmak zorunda kalan, günü tarihine ve kıtı kıtına geçinen kimselerden olduğunun da kabulü gerekir. Şüphesiz bu yönden bir kuşku ve duraksama duyulması halinde Mahkemenin gerekli inceleme ve araştırma yapabileceği de tartışmasızdır.”
diyerek de emeklilerin ancak yaşamlarını devam ettirdiklerini ve ellerinde bir şey kalmadığından emeklinin SGK’ya borçlu olmadığına karar vermiştir.
—Bir de Emekli Sandığı’ndan emekli olacaksınız
Bu arada, yaşınızı veya doğum tarihinizi yazmamışsınız ama 1993 yılında SSK’dan emekli olduğunuza göre sanırım 60 yaş civarındasınız. Buna göre, SSK’dan emekli olduktan sonra 1998 yılında kamu görevlisi olarak 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu gereğince, 15 yıllık kesenek ödeme süresi ile 61 yaşından sonra emekli olursunuz. 1998 yılında başladığınıza göre 15 yılı 2013 yılında tamamlayarak SSK emekliliğinizin yanına bir de 5434 sayılı Emekli Sandığı emeklisi de olacaksınız. Bu arada 15 yılı tamamlayamadan yaş haddinden işinize son verirlerse bu kere biriken kesenekleri toptan ödeme olarak alabilirsiniz.