ALİ TEZEL

İŞÇİ AYNI İŞYERİNDE ÇALIŞAN DİĞER İŞÇİ TARAFINDAN DÖVÜLÜRSE İŞVEREN MANEVİ TAZMİNAT ÖDER

İŞÇİ AYNI İŞYERİNDE ÇALIŞAN DİĞER İŞÇİ TARAFINDAN DÖVÜLÜRSE İŞVEREN MANEVİ TAZMİNAT ÖDER


 


İşyerlerinde sıklıkla olması bile ,zaman zaman tatsız kavgalara şahit oluruz.Bu kavgalardan bazıları ise birkaç işçinin bir araya gelerek diğer işçiyi dövmesi yada darp edebilirler.


 


Burada işçinin 4857 sayılı İş Kanunundan doğan haklarını irdelememiz gerekiyor.


 


İşçi Haklı Nedenle İş Akdi Feshini İsteme Hakkına Sahiptir.


Süresi belirli olsun veya olmasın işçi, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilecektir.


Burada işçi için kavgadan dolayı yaralanma yada darp ortaya çıkarsa;


4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/I.a maddesi işçiye, “İş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olması” halinde haklı fesih hakkı vermektedir.4857 sayılı Kanun’un 26/2. maddesindeki düzenleme işçiye bu nedenle fesihten dolayı tazminat isteme hakkı vermektedir.


 


4857 sayılı Kanunun 77.Maddesinde Düzenlemeye Gidilmiştir.


İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler.İşverenler işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar. Yapılacak eğitimin usul ve esasları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.İşverenler işyerlerinde meydana gelen iş kazasını ve tespit edilecek meslek hastalığını en geç iki iş günü içinde yazı ile ilgili bölge müdürlüğüne bildirmek zorundadırlar. Bu bölümde ve iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tüzük ve yönetmeliklerde yer alan hükümler  işyerindeki çıraklara ve stajyerlere de uygulanır.


4857/77.Maddesi ile kısacana işverenler, işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız olarak bulundurmak, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar. İşveren işçinin sağlığını ve hayatını tehlikeye sokacak riskleri ortadan kaldırarak, ona işletme tehlikelerine ve meslek hastalıklarına karşı her türlü tedbirin alındığı bir işyeri ve iş ortamı hazırlamalıdır.


 


İşverenin işyerinde çalışanları gözetme ve koruma borcunun kapsamında, işçilerin maddi ve manevi vücut bütünlüğünün, şeref, haysiyet ve özel yaşam gibi kişisel değerlerinin korunması da bulunmaktadır.


 


İşçi Gerekli Tedbiri Almayan İşverene Karşı Maddi ve Manevi Tazminat Davası Açabilir:


İşyerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmaması nedeniyle zarar gören işçi, işveren aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açma hakkına sahiptir. Bunun yasal dayanağı 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 46 ve 47. maddeleridir.


İşverenin gözetme ve koruma borcunu hiç veya gereği gibi ifa etmemesi halinde, işçi maruz kaldığı zarar durumuna göre, maddi ve manevi tazminat taleplerinde bulunabilir.


 


Kıdem Tazminatının Doğması:


Belirsiz süreli İş Sözleşmesi durumunda Kıdem Tazminatı hakkı doğacaktır.O da bir yıl Kıdemi olması şartı ile bu hak elde edilecektir.


Bir yıldan az kıdemi olursa yada Belirli Süreli Hizmet Sözleşmesi yürürlükte iken böyle bir durum ile karşılaşan işçi için ise BK 325. maddesi kapsamında değerlendirilecektir.


BK 344-345 yazılı Tazminat esasları doğrultusunda ödeme yapılmasına hüküm kurulabilinir.


 


Bu konuda Yargıtay Kararını Siz Okurlarıma Sunuyorum:


T.C.


YARGITAY


9. HUKUK DAİRESİ


E. 2010/15688


K. 2010/38732


T. 20.12.2010


• MANEVİ TAZMİNAT ( Cismani Zarara Uğrayan Kişiye Zararın Ağırlığına ve Diğer Tazminat Öğeleri de Dikkate Alınarak Yargıç Tarafından Adalete Uygun Bir Tazminat Verilmesi Gerektiği )


• İŞÇİNİN YARALANMASI ( İşçinin İşverene Ait İşyerinde İşverenin Gerekli Güvenlik Önlemlerini Almaması Nedeniyle Yabancı Uyruklu İşçilerin Saldırısı Sonucu – Adalete Uygun Bir Manevi Tazminat Verilmesi Gerektiği )


• İŞ SÖZLEŞMESİNİN İŞÇİ TARAFINDAN HAKLI FESHİ ( İşverenin Gerekli Güvenlik Önlemlerini Almaması Nedeniyle Bu Saldırı Sonunda Kişilik Haklarının Hukuka Aykırı Şekilde İhlal Edilmesi Nedeniyle )


4857/m.24/II-a, 26/2, 77


818/m.46, 47, 325, 344, 345


ÖZET : Davacı, bakiye süre ücreti ile manevi tazminat alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. İşçinin işverene ait işyerinde, işverenin gerekli güvenlik önlemlerini almaması nedeniyle yabancı uyruklu işçilerin saldırısı sonucu yaralanması nedeniyle acı ve üzüntü duyduğunu belirterek manevi tazminat talep etmesi halinde, BK’nın 47. maddesine göre cismani zarara uğrayan kişiye zararın ağırlığına ve diğer tazminat öğeleri de dikkate alınarak yargıç tarafından adalete uygun bir tazminat verilmelidir.


İşçinin işverene ait yurtdışı işyerinde çalışırken, işyerinde yabancı uyruklu işçilerin saldırısı sonucu yaralanması durumunda, işverenin gerekli güvenlik önlemlerini almaması nedeniyle bu saldırı sonunda kişilik haklarının hukuka aykırı şekilde ihlal edildiği, işçinin işverenin güvenlik önlemlerini almaması ve kişisel güvenliğinin tehlikede olması nedeniyle belirli süreli iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği kabul edilmelidir.


 


SONUÇ : Belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan ve iş sözleşmesini haklı nedenle fesheden işçinin muhik tazminat istemi niteliğindeki bakiye süre ücretine ilişkin hukuki nitelendirilmesi hatalı ise de, sonuç itibari ile davacı işçinin bu madde kapsamında isteyebileceği ve hüküm altına alınmasının doğru olduğu anlaşıldığından kararın belirtilen gerekçelerle ( ONANMASINA ), 20.12.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.


 


Dip Not:


01.07.2012 Tarihinde yürürlüğe girecek olan Yeni Borçlar Kanununda bu yönde düzenlenmiş maddelere sahiptir.


 

Exit mobile version