Hayatı boyunca 
 
41 yaşında bir arkadaşına yazdığı mektupta
 hastalandığından   şikâyet etti ve ‘Birkaç
 yıllık ömrüm kaldı’ dedi.
Voltaire, bu mektubu bitirdikten 43 yıl sonra
öldü.
Her Allah’ın günü bir şeyin kanser yaptığı veya
 kansere iyi geldiğinin açıklandığı bir dünyada
 yaşıyoruz.
Sıska, sıkı ve sağlıklı yaşamak neredeyse din
haline geldi.
Voltaire, kolesterol, trigliserit, AIDS ve kuş
gribinin bilinmediği çağların adamıdır.
Bir şeyleri doğru yapmış olmalıydı ki,
 insanların genellikle kırkına gelmeden öldüğü
on sekizinci yüzyılda, 84 yaşına kadar yaşadı
 ve bir daha kalkmamak üzere yatağa
 düşünceye kadar aktif bir hayat sürdü.
Voltaire’in uzun ömrünün sırrı NE
 olabilir?
Uzun yıllar düşünür için sekreter ve uşak
 karışımı bir şey olan
Sebastien Longcahmps, Voltaire’in hep
‘İnsanın sağlığı tamamen kendi ellerindedir’
dediğini yazdı.
‘Bunun üç temel ayağı var derdi: ayıklık, her
 şeyde ölçülü olmak ve hafif egzersiz yapmak.
Kaza dışında, insanın başına gelen bütün
hastalıklarda bizi sağlıklı halimize iade etmeye
 uğraşan doğaya yardımcı olmak yeter.
İnsan aşağı yukarı her zaman diyetinde sıkı
 olmalı, uygun ve sürekli sıvı almalı
ve hep basit şeyler yemelidir.
Yanında bulunduğum süre içinde onu hep
 bunları yapar gördüm.’
Uzun ömrün sırrı
Bunlar büyük bir sır değil aslında.
Her şeyde ölçülü olmak aklı başında her
 insanın uyguladığı bir prensiptir.
Bence Voltaire’in uzun ömrünün sırrı
 vücudunda değil kişiliğindedir.
Voltaire uzun yaşadı, çünkü mutluydu.
Öğrenmeye meraklıydı ve müthiş zengin
olmasına rağmen, bir dakikasını boşa
 harcamadı.
Ölmeye vakti yoktu.
Binlerce mektup, yüzlerce sahne oyunu, kitap,
 makale yazdı.
Saray yavrusu evinde her zaman misafir vardı.
‘Ben Avrupa’nın hancıbaşısıyım’ dedirtecek
 kadar.
Adaletsizliğe hiç tahammülü yoktu.
İlkel Fransız yargısının hışmına uğramış
insanları kurtarmak için, tek başına, tarihe
 geçmiş kampanyalar yürüttü.
İnsanların hakları olmayan bir dönemde insan
 hakları için mücadele etti.
Kiliseyle ve bağnaz rahiplerle yaşam boyu
dalga geçti.
Ölüm döşeğinde papazlar onu pişmanlık
 getirmeye, şeytanı lanetlemeye davet
ettiklerinde
‘Şimdi yeni bir düşman kazanmanın zamanı
 değil’ dedi.
Bence, Voltaire’in en büyük özelliği yaşamdan
 zevk almasıydı.
‘O kadar mutluyum ki utanıyorum’ diye itiraf
 etti bir arkadaşına.
‘Ben neredeysem dünya cenneti oradadır’ dedi.
Son bir şey daha var, onu unutmayayım.
 
Hiç evlenmedi!