Almanya’da olacağımdan bir hafta bana müsaade–SGK ölüm aylığında son yedi yıla bakmaz, mahkemeye gidilirse aylık çoğalır…

25 Ağustos 2014

Almanya’da olacağımdan bir hafta bana müsaade

 

Sayın okurlarım, bir hafta süresince Berlin, Münih ve Köln’de olacağımdan bir hafta boyunca yazılarım olmayacak ama dönüşte size Almanya’yı “emekçi ve emekli gözüyle” sizlere aktaracağım.

 

 

 

 

SGK ölüm aylığında son yedi yıla bakmaz, mahkemeye gidilirse aylık çoğalır…

 

Yaşayan bir kişinin nerden ve nasıl emekli olacağını tespit ederken son 7 yıllık (2520 günlük) prim ödemelerinde en çok hangi statüye (Kuruma) prim ödediğine bakılırken, malül kalanlar ile ölenler konusunda son yedi yıla bakılmadan en son tabi olunan statüye (Kuruma) göre aylık bağlanır-hesaplanır…Davaya gidilirse hizmet birleştirme zorunlu olmaz…

 

 

03.09.2011 tarihinde trafik kazasında kaybettiğimiz eniştem 01.01.2011 tarihine kadar SSKlıydı. Bu tarihe kadar toplam 3.742 günü bulunmaktadır. Fakat iş değişikliği sebebi ile 01.01.2011 tarihinde Bağ-Kur’a geçmiştir. Bağ-Kur’da ise 242 günü bulunmaktadır. Vefatından sonra Bağkurdan eşine ve çocuğuna toplam 355 TL maaş bağlanmıştır. Bağlanan miktarda bir sorun olduğu kanısındayız. Konuyla ilgili Sosyal Güvenlik Kurumuna itiraz dilekçesi yazdık fakat bu konuda pek bilgimiz olmadığı için sizden yardımlarınızı beklemekteyiz. SSK’ya 3742 gün ödemeye karşın 68339 lira kazanç bildirilmiş, Bağ-Kur’a ise son ay 530 lira ödemiş. İsmi Saklı

 

 

Sizin olayınızın çözümü var ve adına biz “Bağ-Kur” imtina davası deriz. Vefat eden eniştenizin hem SSK (4/A) hem de Bağ-Kur’a (4/B) tabi hizmetleri var bu durumda Sosyal Güvenlik Kurumu uygulaması gereğince 2829 sayılı Hizmetlerin Birleştirilmesine dair kanun devreye girecek. Bu Kanun’un “Aylığı bağlayacak kurum” başlıklı 8 inci maddesine göre;

Madde 8 – Birleştirilmiş hizmet süreleri toplamı üzerinden, ilgililere; son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan kurumca, hizmet sürelerinin eşit olması halinde ise eşit hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca, kendi mevzuatına göre aylık bağlanır ve ödenir.

 

Ancak, malullük, ölüm, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanununa göre yaş haddinden re’sen emekli olma, süresi kanunla belirlenen vazifelere atanma veya seçilme  ve bağlı oldukları kurumun kanunla değiştirilmesi hallerinde ilgililere hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca, kendi mevzuatına göre aylık bağlanır.”

demektedir.  Bu maddeye göre eniştenizin geride kalan eşi ve çocuğuna aylık bağlayacak yer Bağ-Kur olup, emekli aylığının hesaplanmasında da Bağ-Kur kuralları geçerli olacaktır.

 

***Bağ-Kur’un emekli aylığı hesabı düşüktür

Bağ-Kur emekli aylığı hesaplarken üç sorunun cevabına göre emekli aylığı bağlar. Bunlardan birincisi “31.12.1999 günü basamağı kaç?” sorusu olup, basamak intibak kuralları gereğince o tarihlerde daha bir yıllık SSK’lı olması gereken eniştenizin basamağı sanırım “1”dir.

İkinci soru, “01.01.2000 ile 30.09.2008 arasında basamak ortalaması nedir” sorusudur ki bu ortalama da 6 gibidir. Son soru de “1.10.2008 gününden sonra primi ödenenen kazanç ortalaması nedir” sorusudur. Bütün bu sorulara göre eniştenizin geride kalanlarına bağlanan 355 lira normal görünüyor.

 

***Hizmetlerin birleştirilmesi zorunlu değildir

SGK, eniştenizin SSK ve Bağ-Kur hizmetlerini birleştirip Bağ-Kur mevzuatı gereğince emekli aylığı hesaplamış ancak bu durum hukuki değil. Yargıtay Kararları gereğince hizmetlerin birleştirilmesi aylık alacak olanların istemesine bağlı bir durum olup, zorunluluk değildir. Yani, biz Bağ-Kur sürelerini istemiyoruz sadece SSK gün sayısı ve kazancına göre aylık istiyoruz deme hakkınız var ama bu hakkı SGK dinlemez. Bu nedenle şimdi en yakın İş Mahkemesine başvurup, SGK’yı dava ederseniz, geride kalanlara Bağ-Kur değil, SSK ölüm aylığı şartlarına göre dul-yetim aylığı bağlanacaktır. BU durumda da alacakları aylık en az iki kat artar ve 600 liraya yükselir. Hatta, eniştenizin kazanç bildirimleri yüksek ise daha da çok olur.

Konuyla ilgili açılacak mahkemeye dayanak olarak sunmanız için de aşağıda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararını da veriyorum. Dava açmak ve yardım almak için de avukat Özlem Vardar’ı (0212 292 98 90) aramanızı salık veririm.

 

 

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU

E. 2002/21-132, K. 2002/139, T. 6.3.2002

• YAŞLILIK AYLIĞI BAĞLANMASI ( Hizmet Birleştirilmesi Yolu İle Aylık Almaya Hak Kazanıldığı İddiası )

• HİZMET BİRLEŞTİRİLMESİ YOLUYLA SOSYAL SİGORTALAR AYLIĞINA HAK KAZANILDIĞININ TESPİTİ TALEBİ ( Kişilerin Tüm Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Hizmet Sürelerini Birleştirmeye Zorlanamaması )

• SOSYAL GÜVENLİK KURUMLARINDA GEÇEN HİZMET SÜRELERİNİN AYLIK BAĞLANMASINA YETERLİ OLMASI ( Diğer Kurumlarda Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesinin Zorunlu Olup Olmaması )

• BİRLEŞTİRİLMİŞ HİZMET SÜRELERİ ( Süreler Toplamı Üzerinden İlgililere Son Yedi Yıllık Fiili Hizmet Süresi İçinde Fiili Hizmet Süresi Fazla Olan Kurumca Aylık Bağlanması )

 

ÖZET : Uyuşmazlık, sosyal güvenlik kurumlarına tabi olarak geçen hizmetlerin birleştirilmesi hakkındaki kanunun uygulanmasında, bazı sosyal güvenlik kurumlarında geçen hizmet süreleri toplamının aylık bağlanmasına yeterli olması halinde diğer kurumlarda geçen hizmetlerin de birleştirilmesinin zorunlu olup olmadığı noktasındadır. Anılan yasaya göre, birleştirilmiş hizmet süreleri toplamı üzerinden ilgililere son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan kurumca aylık bağlanır. Yasanın amacı lafzı ile çelişiyorsa amacına önem verilmelidir. Söz konusu yasanın amacı hiçbir kurumdaki hizmeti aylık bağlanmasına yeterli olmayan sigortalıya aylık bağlanmasını sağlamaktır. Yasanın lafzına sıkı sıkıya bağlı kalınarak hizmet birleştirilmesinden yararlanmak istemeyen sigortalıyı tüm sosyal güvenlik kurumlarına tabi hizmet sürelerini birleştirmeye zorlamak sosyal güvenlik sistemi ve yasanın amacı ile bağdaşmaz.