HABERTÜRK-Borçlanma yaparken mutlaka SSK’lı işe girin–Kısa Soru-Kısa Cevap

11 Kasım 2009

Borçlanma yaparken mutlaka SSK’lı işe girin


 


“Sosyal Güvenlik Reformu” ile borçlanmaların usul ve esasları da değişti ve bazı püf noktaları bilmezseniz, borçlanıp erken emekli olayım derken daha da geç emekli olabilirsiniz…


 


İsteğe bağlı sigorta artık 1 Ekim 2008 gününden sonra yasadışı bir şekilde eski adıyla Bağ-Kur’a yeni adıyla 4/B statüsüne sayılıyor…


 


Yeni uygulama gereğince borçlanmaya müracaat edildiği tarihte hangi statüye göre prim ödüyorsanız, satın aldığınız süreler de o statüye göre değerlendiriliyor…


 


***Borçlanma türleri birleşti


Daha önce SSK, Bağ-Kur ve T.C. Emekli Sandığı’ndan değişik hizmet sürelerinin borçlanılması varken, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 1 Ekim 2008 gününden sonra Kanun’un 41 inci maddesi ile borçlanma türleri tek listede birleştirildi.


Maddeye göre;


“Bu Kanuna göre sigortalı sayılanların;


a) Kanunları gereği verilen ücretsiz doğum ya da analık izni süreleri ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalı kadının, iki defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla hizmet akdine istinaden işyerinde çalışmaması ve çocuğunun yaşaması şartıyla talepte bulunulan süreleri,


b) Er veya erbaş olarak silah altında veya yedek subay okulunda geçen süreleri,


c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olanların, personel mevzuatına göre aylıksız izin süreleri,


d) Sigortalı olmaksızın doktora öğrenimi veya tıpta uzmanlık için yurt içinde veya yurt dışında geçirdikleri normal doktora veya uzmanlık öğrenim süreleri,


e) Sigortalı olmaksızın avukatlık stajını yapanların normal staj süreleri,


f) Sigortalı iken herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınanlardan bu suçtan dolayı beraat edenlerin tutuklulukta veya gözaltında geçen süreleri,


g) Grev ve lokavtta geçen süreleri ,


h) Hekimlerin fahri asistanlıkta geçen süreleri,


ı) Seçim kanunları gereğince görevlerinden istifa edenlerin, istifa ettikleri tarih ile seçimin yapıldığı tarihi takip eden ay başına kadar açıkta geçirdikleri süreleri,..”


borçlanılabiliniyor.


 


Borçlanmak için yazılı talep etmek ve yazılı talep belgesinde,


-Kaç gün borçlanılacağı, tarih belirtilecekse hangi tarih aralıklarının borçlanılmak istendiği,


-Kaç paradan ödeme yapmak istediğini, yani asgari ücret (693 lira) ile 6,5 katı (4504,50 lira) arasındaki kalmak kaydıyla her ay için dilediği bir rakamı belli edecektir.


-Borçlanılacak gün sayısı ile belli edilen kazancın yüzde 32’si de ödemek rakamıdır.


-Ödenecek rakam ise borcun tebliği ile birlikte bir ay içinde ödenmek zorundadır.


 


***Başlangıç geriye gidebilir


Borçlanılacak süre şayet, kişinin ilk sigortalılık başlangıç tarihinden önce ise bu durumda, sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlandırılan gün sayısı kadar geriye götürülür. Sigortalılık borçlanması ile aylık bağlanmasına hak kazanılması durumunda, ilgililere borcun ödendiği tarihi takip eden ay başından itibaren aylık bağlanır.


 


***Başvuru tarihindeki statünüz çok önemli


Borçlanılan süreler, emeklilik hesabınızı da çok etkileyebilir. Çünkü, borçlanma yaptığınız tarihte hangi statüye göre (SSK, Bağ-Kur veya Emekli Sandığı) prim ödüyor durumda iseniz o statüye sayılıyor. Borçlanma dilekçesi verdiğiniz tarihte prim ödeme süreniz yoksa en son prim ödemenizin statüsüne göre sigortalılık halinize bakılır.


Mesela, şu an isteğe bağlı prim ödeyen birisi eski adıyla Bağ-Kur’a yeni adıyla 4/B’ye sayılmaktadır. İsteğe bağlı sigortalı iken doğum sürelerini borçlanan birisinin borçlandığı süreler de Bağ-Kur’a sayılacaktır.


Bu sebeple borçlanacağınız sürelerin SSK’ya sayılmasını istiyorsanız mutlaka SSK’lı işe girip borçlanma dilekçesi veriniz.


Burada açıklamakta fayda var, yukarıda sayılan borçlanma türlerinden (c) ve (ı ) sırasında olanlar ise memurlara ait borçlanmalardır ve eski adıyla Emekli Sandığına yeni adıyla 4/C statüsüne sayılmaktadır.


 


***Yurtdışı borçlanmasında da aynı durum var


Yurtdışı borçlanması 3201 sayılı Kanun’a göre yapılmakta olup 5510 sayılı Kanun ile ilgisi yoktur ama borçlanmanın hangi statüye göre sayılacağı ise yukarıda açıklanan gibidir. Buna göre, Türkiye’de herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna (statüsüne) tabi çalışması olup da yurtdışına gidenlerin veya yurtdışından geldikten sonra bir sosyal güvenlik kurumuna (statüsüne) tabi çalışanların, yurtdışı borçlanmaları en son tabi oldukları statüye sayılmaktadır.


Türkiye’de çalışması (prim ödemesi) olmadan yurtdışı borçlanması yapanların ise borçlandıkları süreler 4/B’ye sayılmaktadır. Bu nedenle erken emekli olup çok aylık almak isteyenler mutlaka bir işe girip, borçlanırlarsa SSK’lı gibi sayılıp daha çok emekli aylığı alabilirler.



Emekliye de ihbar tazminatı ödenir


Soru:01.04.2004 tarihinde emekli oldum. 26.12.2006 tarihinden beri emekli olarak çalışmaktayım adıma SGDP ödeniyor. 03.09.2009 tarihinde işten çıkarıldım. Kıdem tazminatım ödendi, ihbar tazminatım emekliyim diye ödenmedi. Muhasebecinin beyanına göre emekliye ihbar tazminatı ödenemezmiş. Doğru mu acaba? Kemal Eryiğit


 


 


Cevap: Sayın okurum, bir işyerinde, normal (tüm sigorta kollarına tabi) sigortalı olarak çalışan işçilerle, SGDP ödeyerek çalışan işçiler arasında ihbar ve kıdem tazminatı açısından, iş hukuku uygulamaları açısından herhangi bir farklılık söz konusu değildir. Diğer sigortalılarda olduğu gibi, SGDP ödeyerek çalışan (emekli) işçiler de işveren tarafından işten çıkarılmışlarsa ihbar ve kıdem tazminatına hak kazanmaktadır. Eğer, sizi işten çıkaran işveren ihbar müddeti vermemişse, ihbar ve kıdem tazminatı için gerekli koşulları sağlıyorsunuz demektir ve bu tazminatların her ikisine de  almaya hak kazanırsızınız.


 


 


Dedeniz 1 Ekim 2008 gününden önce mi öldü?


Soru: Babam SSK’dan emekli 1993 yılında vefat etti ve annem onun aylığını almaktadır. Ancak, geçen yıl annemin babası da vefat etti. Annemin babası da Bağ-Kur’dan emekli idi. Annem hem eşinin SSK’dan hem de babasının Bağ-Kur aylığını alabilir mi acaba? Sezgin Ölmez
 


Cevap: Annenizin babası 1 Ekim 2008 gününden önce vefat etmişse anneniz, hem sizin babanızdan dolayı dul maaşını, hem de kendi babasından yetim aylığını alabilir ama dedeniz 1 Ekim 2008 günü ve sonrasında vefat etmişse sadece dul aylığınız alabilir.