HABERTÜRK-Öğretmenler için açılım kapanmalı

24 Kasım 2009

Öğretmenler için açılım kapanmalı


 


**Bugün öğretmenler günü ve bölünmüş-parçalanmış açılıma uğramış öğretmenler için artık bir şeyler yapılmalı…


 


**Kimisi kadrolu, kimisi sözleşmeli kimisi de ders karşılığı sözleşmeli olarak parça parça edilmiş öğretmenlerin artık kadrolu olmasının zamanı gelmedi mi…


 


**Doğunun en ücra köylerine gönderilen batılı ailelerinin öğretmen çocukları sözleşmeli sıfatı ile tayin-nakil hakkı olmadan çalıştırılıyor…


 


**Kürt açılımı sonrasında artık Kürt çocukları Kürtçe öğrenecekse, batılı ailelerin çocuklarını doğuya göndermenin mantığı kaldı mı?


 


 


***Öğretmenler, gününüz kutlu olsun


Tüm öğretmenlerimizin günleri kutlu, umutları da bol olsun. Hayatta olanlara uzun ve sağlıklı ömür, ölenlere Allah’tan (CC) rahmet diliyorum. Bu senede öğrenciler, öğretmenlerini hatırlayacak onlara çiçekler ve şiirler armağan edecekler. Başta Başbakanımız ve Milli Eğitim Bakanımız onları hatırlayacak önceden hazırlanmış metinler okunacak.


 


Ancak; tüm emeği ile geçinenler gibi eğitim emekçilerinin de ekonomik ve sosyal sorunları giderek büyümekte, eğitime bütçeden ayrılan pay her geçen gün azalmaktadır. Eğitim ordumuzun değerli neferleri öğretmenlerimiz ekonomik krizin ağırlı altında ezilmektedirler. Öte yandan öğretmenler kadrolu, devamlı sözleşmeli, geçici sözleşmeli gibi diye bölünüp, parçalanıp “açılıma” tabi tutulmuşlardır.


 


Bir çok öğretmen bu sıkıntıyı aşma uğruna ek iş yapmakta geçinemiyorum feryatları yükselmektedir.


 


Milli Eğitimin yüz karası ise sözleşmeli öğretmen sistemi ile öğretmenler adeta devlet eliyle taşeronlaşmaya doğru götürülmektedir.


 


 


***Öğretmek hep kutsal sayıldı


Bildiklerini paylaşabilen ve bıkmadan, usanmadan aktarmayı görev bilenler, tarih boyunca dünyanın neresinde olursa olsun bilginin, çağdaşlığın, sevginin, barışın ve aydınlanmanın öncüleri olan öğretmenlerdir ve Onlar, toplumun bütün kesimlerine yol gösteren önder ve örnek insanlar olmuşlardır. Bu nedenle her yerde olduğu gibi ülkemizde de öğretmenler, ulusumuzun ve toplumumuzun en değerli varlıklarıdır.


 


 


***Sözleşmeli öğretmenliğe bana göre gerek kalmadı


Sözleşmeli öğretmenler çok iyi bilirler, kendilerinden bir çok yazara mesaj gittiği gibi bana da gelirdi ve 2 yıl önceki düşüncem, doğunun en ücra yerindeki çocuklara da iyi eğitim verilmeli, batılı kuzeyli ailelerin çocukları oralara gitmeli ki Türkçe öğretebilsinler, bilgilerini paylaşabilsinler diye sözleşmeli öğretmenliği desteklerdim. Şimdi Kürt açılımı sonrasında buna gerek kaldığını düşünmüyorum.


 


 


***Sözleşmelilerin tayin olması çok zor


Sözleşmeli öğretmenlerle kadrolu öğretmenler arasında epey fark var ama en önemlisi tayin-nakil olmak konusunda. Çünkü, sözleşmeli öğretmenlerin eş durumundan tayin-nakil olma hakkı bile yasal olarak var olmasına rağmen MEB’in uygulamaları sebebiyle uygulanamıyor.


Mesela, en son yapılan sözleşmeli öğretmenlerin özür grubu atama ve yer değiştirme sonuçlarına göre, Milli Eğitim Bakanlığı eşlerinden ayrı olan sözleşmeli öğretmenlere bir çok  ilde 0 (sıfır) kontenjan hakkı vererek yok etmişti. Normal şartlarda kadrolu öğretmenlere eş durumu, özür durumu tayin ve nakilleri için sayı sınırı konmazken, sözleşmeliler için MEB sayı sınırı getirip, engellemektedir.


 


**Para biriktirip uçak bileti alıyorlar


Sözleşmeli öğretmenler para buldukça birbirlerine kavuşmak için uçak bileti alıyorlar. Bir dostum var Ödemiş’te Sabahattin bey, oğlu ise İzmir Kiraz’da öğretmen, gelini ise doğuda bir ilçede öğretmen. İkisi de sözleşmeli. Geçen hafta oğlan ve gelinin nasıllar diye sordum, “para biriktiriyorlar, bir uçak bileti olunca da birbirlerine kavuşuyorlar ama bu gelirleri ile ancak iki ayda bir uçak bileti parası oluyor” deyip acı acı gülümsemişti. Soruyorum şimdi yetkililere “Sizce hiç eşler birbirinden ayrı olur mu?” böyle aile kurulur mu, sürdürülebilir mi?


***Sözleşmelilerin diğer sorunları


Sözleşmeli öğretmenler daha önce 657 sayılı Kanun’a göre “4 B” ve “4 C” olmak üzere iki statüde görevlendiriliyorlardı ve “4 C” statüsüne göre görev alan öğretmenler 10 ay çalıştırılıyor ve 10 ayın sonunda sözleşmeleri sona eriyordu. Sendika ve değişik yerlerden gelen tepkiler sonucu Milli Eğitim Bakanlığı bu uygulamaya son verip, tüm “4 C”lileri “4 B” statüsüne aktardı.


Öte yandan, sözleşmeli “4 B” statüsündeki öğretmenler “kamu görevlisi” sayılmasına rağmen, hukuki durumlarının tartışmalı olduğu biliniyor. Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay kararları arasındaki çelişkiler de sözleşmeli öğretmenleri arada bir yerde bırakıyor. Yani bunlar memur mu yoksa işçi, yoksa başka bir şey mi belli değil.


Ayrıca, sözleşmeli öğretmenlerle, kadrolu öğretmenler aynı haklara sahip değillerdir. Aynı işi yapanlara farklı muamele yapılmaktadır. Hükümet, bir yandan kamuda aynı işi yapana aynı ücret ve muameleden bahsediyor, öte yandan aynı işi yapan öğretmenleri sözleşmeli-kadrolu diye ayırıyor ki burada samimiyeti tartışılır hale geliyor.


Mesela, kadrolu bir öğretmen zorunlu ders saatini doldurmak zorunda değil, ama sözleşmeli öğretmen, ihtiyaca binaen atandığı için, ücreti karşılığındaki saati doldurmak zorunda. Hatta, sözleşmeli öğretmenlerin müfettiş olma, müdür olma, yurt dışı görevlerine çıkabilme hakları da yok.


 


Dul-Yetim aylığı için acele edin


Soru: Sayın Ali Bey eşim 2002’de vefat etti. Kızımla birlikte yaşıyorum. Hiçbir sosyal güvencem yok. Eşimin SSK sicil no:15478725’dir ve 760 gün prim gün sayısı mevcuttur. Eşimden maaş bağlanabilir mi? Naz Kıraç


 


Cevap: Sayın okurum,5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 32 inci maddesine göre; 1 Ekim 2008 tarihinden önce vefat etmiş olan sigortalılar için bağlanacak ölüm aylıklarına hak kazanmak için, askerlik, yurtdışı  v.b gibi borçlanma süreleri dahil 900 prim gün sayısı ve 5 yıllık sigortalılık süresi de gerekmektedir. Eşinizin 5 yıllık sigortalılık süresi mevcut olduğundan, askerlik süresini borçlanıp var olan 760 prim gün sayısını 900 güne tamamlayarak kendinize dul maaşı, kızınıza da (18 yaşından büyük, çalışmıyor ve evli değilse) yetim maaşı bağlatabilirsiniz. Ancak, askerlik borçlanma parasını ödediğiniz ayı takip eden aydan itibaren aylıklarınız başlayacak olduğundan acele ediniz.


Sağlık için aktivasyona gidiniz


Soru: Ben 31.01.2009 tarihinde işten çıkartıldım ve 10 ay boyunca işsizlik parası aldım. Kasım sonunda son kez işsizlik parası alacağım yalnız şu an hamileyim ve kasım sonunda kendi sağlık karnem dolacak ve doğumum da o tarihe denk geldiği için eşimin sağlık karnesinden yararlanmak istiyorum. Bunu nasıl yapabilirim. Çünkü hem kendi sağlık karnemin tarihi doluyor. Hem de doğumum geliyor. Yani tekrar eşimin sağlık güvencesinden faydalanabilir miyim? Ece Karaca Altuntaş


 


Cevap: Sayın okurum Kasımın sonunda tarafınıza ödenen işsizlik ödeneği kesildikten sonra da eşinizin üzerinden sağlık yardımı alamaya başlayacaksınız. Bunun için en yakın SGK’ya giderek sağlık karnesi bölümünden aktivasyon işlemi yaptırmanız gerekmektedir. Bu işlem yapıldıktan sonra eşinizin sağlık güvencesinden faydalanırsınız.