HABERTÜRK-Prim ve vergi affı yakında gelir demiştik ve geliyor işte

6 Eylül 2010

Prim ve vergi affı yakında gelir demiştik ve geliyor işte


 


19 Nisan 2010 günü bu köşeden “Prim ve vergi affı yakında gelir” demiştik. O tarihten beridir SGK Başkanı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı prim affı yok demeye devam ettiler. Ancak unutulmayan nokta, SGK’nın finansman açıklarını sağlayan Hazineden sorumlu olanlar yani parayı bulmak zorunda olanlar Onlar değildi. Sonunda önce Başbakan sonra da Devlet Bakanı BABACAN, prim affı hazırlıklarında son aşamaya gelindiğini açıkladılar.


 


 


Vergi mükelleflerinin birikmiş 47 milyar lira vergi borcu olduğu gibi Sosyal Güvenlik Kurumu’nun da 23 milyarı işverenlerden 21 milyarı da Bağ-Kur’lu esnaftan olmak üzere 44 milyar lira alacağı birikmiş durumda. Öte yandan SGK’nın 2010 yılında Bütçe’den alacağı 60 milyarı bulacaktır…


 


 


Son günlerin moda konusu, gerek vergi ve gerekse de Sosyal Güvenlik Kurumu borçlularına karşı bir ödeme kolaylığı, yeniden yapılandırma gibi bir prim affı gelir mi sorusudur. Biz de sizler için konuyu etraflıca araştırıp 19 Nisan 2010 günü bu köşeden verileri vermiştik. Söz konusu verilere göre, 3 yıl kadar devam eden Global Ekonomik Krizden çıktığımızı bazı verilere bakarak görebildik. Her krizde olduğu gibi kaybedenleri ve kazananları vardır. Bu krizi kaybedenleri ise vergi ve sigorta primlerini ödeyemediler. TOBB’un verilerine göre 2008 yılı içinde mevcut işyerlerinin yaklaşık dörtte birini kaybettik ama 2009 yılının 4 üncü çeyreğinde yeni işyerleri açılmaya başladı. Yani 2009 yılının son çeyreğinden itibaren krizden çıkmaya başlamışız.


 



 


***En zorda kalanlar esnaflar


Krizden en çok esnaflarımız etkilendi öte yandan şehirlerin göbeğinde açılan dev alış veriş merkezleri sonrasında esnaf sayımızı gittikçe azaltıyoruz. Rakamlara göre 2003 yılında 2,3 milyon olan esnaf sayımız, 2008 yılında 1,9 milyon düşmüş, yetmemiş 2009 yılında yine kan kaybeden esnafların sayısı 1,8 milyona düşmüş.


 



 


***En borçlu yine esnaf


Ülke sermayesi içinde çok az yeri tutabilen küçük esnafların ve çiftçilerin SGK’ya birikmiş 21 milyar borçları var. Öte yandan, birikmiş 47 milyar liralık vergi borçluları arasında en yüksek sayısı esnaflar oluşturuyor. Sadece esnaflar değil krizin kaybedeni olan sigortalı işçi çalıştıran işverenlerin de SGK’ya 23 milyar liradan fazla borçları birikmiş durumda.


Bu arada, bankaların aylık kredi faizi yüzde 1 kadar iken, SGK’nın ödenmeyen prim borçlarına ilişkin gecikme zam ve faizi bu rakamın 3 katından fazla. Mesela, zamanında ödenmeyen prim borcuna ilk üç ay aylık yüzde 3 gecikme zammı ile birlikte bu üç ay dahil her ay için bir de Devlet İç Borçlanma Senetlerinin faizi kadar da gecikme faizi işletilmektedir ki yıllık olarak yüzde 20’den fazladır.  Buna rağmen, işverenler ve esnaf SGK’ya borçlarını ödemiyorlarsa gerçekten zor durumdalar demektir.



 


***Borçlanma mı prim affı mı?


Bu kadar alacağı olan SGK’nın açıkları yani genel bütçeden aldığı rakamlar da öyle küçümsenecek kadar küçük değiller. 2008 yılında 35 milyar olan Bütçeden SGK’ya aktarılan para, 2009 yılında 52,5 milyara çıkmış, 2010 yılının ilk iki ayında ise 10 milyara yakın para SGK’ya aktarılmış olduğundan yıl sonunda 60 milyara çıkacağını söylemek için kahin olmaya gerek yok.


Bütçeden SGK’ya aktarılan paralarda öyle Hazine’nin birikmişlerinden karşılanmıyor. Devlet hani Hazine SGK’ya para aktarabilmek için her ay iç veya dış piyasalardan borçlanıyor. Bu durumda hem borçlanma rakamları büyüyor hem de borçlanmanın maliyeti yükseliyor. O halde bir devlet adamına borçlanma mı yoksa prim affı deseniz, prim affı demesi doğrusu olur.
















Dönemi


SGK Bütçe açığı


2008


35.016.403


2009


52.599.691


2010 (Ocak-Şubat)


9.577.383


 


***Prim aflarını memur olan SGK Başkanı getirmez


19 Nisan 2010 gününden sonra pek çok defa SGK’nın bana göre en başarısız başkanı olan M. Emin Zararsız gazetecilere verdiği demeç ve toplantılar da prim affının gündemlerinde olmadığını ifade etti ama kendisinin siyasi değil de memur olduğunu unuttu. Prim aflarını memurlar getirmez. Affın konuşulacağı, hazırlanacağı yer TBMM ve kararı verecek olanlar da milletvekilleridir. Bürokratlar ve memurlar siyasilerin hazırlayıp, kabul ettiklerini uygularlar.  Ancak, bu defa Çalışma Bakanı’nın “Prim affı veya yeniden yapılandırma yok” demesinin ertesi gününde Bakan BABACAN doğruyu ifade etti ve son aşamaya geldiklerini açıkladı.


 


Ayrıca, SGK yetkililerinin hatırlatıp durdukları 36 aylık taksitlendirme ise yeni şey değildir, 6183 sayılı Kanun gereğince kamuya olan borçların aylık yüzde 2 tecil faizi ile taksitlendirilmesi işlemidir. Mesela, 100 bin lira borcunuz var ve taksitlendirdiğiniz de her ay ödeyeceğiniz paranın 2 bin lirası tecil faizine gider. Yani, yüksek olan borç faizlerinden indirim falan yapılmadığı gibi üstüne bir de yüzde 2 gibi daha yük getirir.


 


***Zamanında prim ödeyen aptal yerine de konmaz


Bazıları diyor ki, prim afları veya yeniden yapılandırmalar zamanında prim ödeyenleri aptal yerine koyuyor. Bu hiç de doğru değil zira işverenlerin işçilerine ödedikleri ücretler üzerinden yüzde 20 prim ödemeleri gerekir ama zamanında ödeyenlere bu 5 puan düşürülerek yani yüzde 15 oranıyla ödettirilir. Yani, zamanında prim ödeyenler yüzde 25 daha az prim öderler. 100 lira prim borcu yerine 75 lira öderler. Zamanında ödemeyenler ise 100 lira ana paranın üstüne yıllık yüzde 30’a varan bir zam ile öderler. Bir yılda ödenmeyen prim 130 liraya çıkar. Şimdi, getirilecek af ile 130 yerine 115 lira ödeyecekler. Görüleceği üzere zamanında ödeyen 100 lira yerine 74 lira öderken, zamanında ödemeyen 115 lira ödemiş olacak.