Gazeteciler parasını vererek yıpranacak
14 Ocak 2013
Mini Sosyal Güvenlik Düzenlemesi ile Neler Değişti? -1-
Gazeteciler parasını vererek yıpranacak
1.10.2008 günü gazetecilerin uzun yıllardır kullandıkları yıpranma hakkı ortadan kaldırıldı. 5510 sayılı Kanun ile geçmişte hiç memuriyeti veya vekilliği olmayanlara ve gazetecilere yıpranma hakkı yok oldu. Şimdi TBMM’den geçen düzenleme ile gazeteciler, 1.10.2008 ile 1 Şubat 2013 arasındaki süreleri kendileri para vererek yıpranma hakkı elde edecekler…
Gazetecilerin daha doğrusu halk arasındaki adıyla 212, resmi ismiyle 5953 sayılı Basın İş Kanunu gereğince çalışanların 1.10.2008 gününe kadar her (360 gün) yıl için 90 gün yıpranma hakkı vardı. Bu hak gün sayısına ilave edilmez, sadece sigortalılık süresine ilave edilir ve ayrıca ilave edilen süre kadar da emeklilik yaşından düşülürdü. Ayrıca, da bu hakkı elde etmek için en az 10 yıl (3600 gün) basında çalışma şartı da vardı. 1.10.2008 günü basının yıpranma hakkı tüm gazeteciler için kaldırıldı ve bir daha yıpranamayacakları için de 3600 günü tamamlama şartı da yok sayıldı. Yeni düzenleme ile gazeteciler de hastalanmadıkları veya yıllık izinde olmadıkları sürelere göre yılda 90 gün yıpranmış sayılacak.
***Eski vekiller yıpranıyor yenileri yıpranamıyordu
Yine 5510 sayılı Kanun’un sadece memurları (5434 sayılı Kanuna tabi olanlarını) ilgilendiren maddelerinin Anayasa Mahkemesince iptalinden sonra, son seçimlerde seçilip TBMM’ye giren vekiller arasında da ayrım vardı. Geçmişte en az bir ay (yedeksubaylık dahil) memuriyet yapmış olanları 5434 sayılı Kanun gereğince yıpranıyor ama eski Hak-İş Başkanı Salım USLU gibi geçmişte hiç memuriyet yapmadan seçilen vekiller ise yıpranma hakkından yararlanamıyordu. Yeni düzenleme ile yeni vekiller de yılda 90 gün yıpranmış sayılacak.
***Matbaa çalışanlarına yıpranma hakkı geri gelmedi
Yine gazetelerin matbaaları ile sair matbaa çalışanları da 1.10.2008 gününe kadar yıpratan işlerden sayıldığı halde bu tarihten sonra yıpranmaları ortadan kaldırılmıştı yeni düzenlemede bunlardan söz edilmediğinden matbaa çalışanlarının yıpranması geri gelmedi.
–Yıpranma süreleri vekillere farklı gazetecilere farklı
5510/40. maddeye eklenen yeni yıprananlar listesi;
16) Basın ve gazetecilik mesleğinde Basın Kartı Yönetmeliğine göre basın kartı sahibi olmak suretiyle fiilen çalışanlara her yıl (360 gün) için 90 gün.
17) Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Basın Kartı Yönetmeliğine göre basın kartı sahibi olmak suretiyle; Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunda haber hizmetinde fiilen çalışanlara her yıl (360 gün) için 90 gün.
18)Türkiye Büyük Millet Meclisi Yasama organı üyeleri ile dışarıdan atanan bakanlara her yıl (360 gün) için 90 gün.
Yukarıdaki yeni ilave edilen yıprananlar listesinde görüleceği üzere gazetecilere FİİLEN çalıştıkları sürelerde (yani yıllık izinde oldukları sürelerle hastalandıkları süreler hariç) yıpranacaklar ama vekiller ne olursa olsun çalışmasalar da hasta da olsalar yıpranacaklardır.
***GAZETECİLER PARA VEREREK YIPRANACAK
5510 Sayılı Kanuna eklenen geçici 48. maddeye göre; “2008 yılı Ekim ayı başı ile bu maddenin yürürlük tarihini takip eden aybaşına (Muhtemelen 1.2.2013 gününe) kadar geçen süre içinde bu Kanunun bu maddeyi ihdas eden Kanunla değişik 40 ncı maddesi gereğince fiili hizmet süresi zammı süresine tabi işyerleri ve işlerde çalışanlar için 5510 sayılı Kanunun 86 ncı maddesine göre verilmesi gereken ek prim belgelerinin bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başından itibaren üç ay içinde verilmesi halinde idari para cezası uygulanmaz.
Bu maddenin yayımı tarihini takip eden aybaşından itibaren sigortalılarca; üç aylık süre içinde Kurumca istenecek belgelerle başvurulması ve 6 aylık süre içerisinde hesaplanacak fiili hizmet süresi zammına ilişkin prim tutarının ödenmesi halinde gecikme zammı ve gecikme cezası alınmaz."
-İşverenler yıpranan listesini SGK’ya verecek;
Maddenin ilk fıkrası işverenleri ilgilendirmektedir. İşverenler, 1.10.2008 günü ile muhtemelen 01.02.2013 arasında gazete ve haber merkezlerinde kimlerin basın işçisi olduğu ile ilgili listeyi (ek prim ve hizmet belgesini) Nisan 2013 ayı sonuna kadar SGK’ya verirlerse idari para cezası yemeyecekler ama bu tarihten sonra verirlerse idari para cezası yiyeceklerdir.
–Listedeki gazeteciler de eksik primleri ceplerinden kendileri ödeyecek;
İşverenleri tarafından SGK’ya verilecek yıprananlar listesinde bulunan gazeteciler de fark primleri kendi ceplerinden SGK’ya ödeyeceklerdir. Basitçe ne kadar ödeyeceklerini de kendileri şu şekilde hesaplayabilirler.
SGK’dan sigortalı hizmet cetvelini alıp önlerine koysunlar, 1.10.2008 ile 01.02.2013 tarihleri arasındaki işverenleri tarafından kendi adlarına bildirilen aylık brüt ücretleri toplasınlar, çıkan rakamın yüzde 1,5 oranı da ödeyecekleri yıpranma primidir. Mesela, verilen iki tarih arasında SGK’ya adınıza bildirilen kazanç tutarı, 220 bin lira ise ödenecek yıpranma primi de 3300 lira olacaktır.
-GAZETECİLERN YIPRANMA PRİMİNİ ÖDEMELERİ AVANTAJLI MI?
Gazetecilerin, 1.2.2013 gününden sonraki yıpranma primlerini işverenleri ödeyecek ama bu iki tarih (1.10.2008 ile 31.01.2013) arasındaki sürenin yıpranma primini kendileri ödeyeceklerdir. Bu iki tarih arasındaki süre ise 4 yıl, 4 aydır. Dörtte biri de 1 yıl, 1 aydır. Yeni gelen (1.10.2008 gününden sonra getirilen) yıpranma uygulamasına göre, verilen fiili hizmet zammı süresinin tamamı değil sadece yarısı emeklilik yaşından indirilecektir. Yani, yıpranma parasını cebinizden öderseniz emeklilik yaşınızdan sadece 6 ay, 7 günü yaştan düşüleceğinden 6 ay daha erken emekli olabileceksiniz. Altı ay daha erken emekli olmakla elde edeceğiniz para ile ödeyeceğiniz primi mutlaka karşılaştırın.
Not: Herkesin elde ettiği yıpranmanın yarısı emeklilik yaşından düşülürken vekilleri kendileri için tamamının emeklilik yaşından indirilmesine karar vermişlerdir.
***ESKİ YENİ UYGULAMADA YIPRANMA FARKI VAR
1.10.2008 gününden önceki 506 sayılı Kanuna göre gazetecilere verilen yıpranma hakkında elde edilen fiili hizmet zammı süresinin hiçbir üst sınır olmaksızın tamamı gazetecinin hem işe giriş tarihini öne çekiyor hem de tamamı emeklilik yaşından düşülüyordu. Elde edilen FHZ süresi prim ödeme gün sayısına ilave edilmiyordu. Şimdi yeni getirilen yıpranma hakkında ise 1.10.2008 gününden sonra elde edilen yıpranma gün sayısına da ilave ediliyor (bu güzel) ama FHZ’nin sadece yarısı o da toplamda 3 yılı geçmemek şartıyla yaştan düşülebiliyor, sigortalılık süresine ise eklenmiyor. Yani, gazetecilerin emeklilik günü hesabı bir çokları için epey karmaşıktı şimdi daha da karmaşık hale geldi. Önce 1.10.2008 gününe kadar olan yıpranmalar ayrı usul ve esaslara göre 1.10.2008 sonrası ise ayrı usul ve esaslara göre emeklilik hesabında ve yaşında dikkate alınacak.
-YIPRANMA HAKKINDA 3600 GÜN ŞARTI GERİ GELDİ-VEKİL VE GAZETECİ FARKI OLUŞTU
Yeni düzenlemeye göre; “…Yukarıdaki fıkrada belirtilen yaş haddi indiriminden yararlanabilmek için ölüm ve maluliyet halleri (18) numaralı sırada bulunanlar hariç tablonun (10) numaralı sırasında yer alan sigortalıların en az 1800 gün, diğer sıralarda yer alan sigortalıların ise en az 3600 gün belirtilen işyeri ve işlerde çalışmış olmaları şarttır.” denilmiştir. Yani, gazeteciler ile diğer yıpranmalı işlerde çalışanların ölümü veya malül kalması halinde yeraltında çalışanların en az 1800 gün gazeteciler dahil diğerlerinin ise en az 3600 gün çalışmış olma şartı geldi. Bu sebeple de yıpranmalı işlerde en az 3600 gün çalışmayanların Fiili Hizmet Zamlarının emeklilik yaş sürelerinden indirebilmeleri için basında en az 10 yıl (3600 gün) çalışmış olması gerekecek. Bu arada eski 506 sayılı Kanun ile yeni 5510 sayılı Kanundan gelen yıpranma haklarının ikisinin birden birleştirilerek mi yoksa her iki dönemin farklı olarak mı 3600 gün sayısında değerlendirileceğini yakında SGK’nın yayınlayacağı genelgelerde göreceğiz. SGK’ya buradan uyarım var, gazeteci ve diğerlerinin yıpranma hakkı 1.10.2008 günü kaldırıldığı için 3600 günden az yıpranması olan gazeteciler için olumlu düzenleme yapılmış ve 3600 günü artık tamamlayamayacağından, 3600 günü olmasa da yıpranma hakları değerlendirilerek emeklilik hakkı verilmişti. Şimdi bu uygulamadan geriye gidilirse çok sayıda dava ile karşılaşırlar.
Mini Sosyal Güvenlik Düzenlemesi ile Neler Değişti? -2-
***İŞVERENLERE PRİM KIYAĞI-MÜFETTİŞLERİN İŞ YÜKÜ DÜŞÜRÜLDÜ
Yeni Kanun ile 5510 sayılı Kanun’un 83 ve 84. maddeleri ortadan kaldırıldı. Yani artık işverenler işyerinde yapılan işin tehlike sınıf ve derecesine göre (yüzde 1 ile yüzde 6,5 arasında) SGK’ya kısa vadeli prim ödemeyecekler bütün işverenler aynı oranda (yüzde 2) kısa vadeli (işkazası-meslek hastalığı) primi ödeyecekler. Yani, tehlikeli iş yapan işverenler artık daha az prim ödeyecekler. İşkolu kodu ve tehlike sınıfı itiraz ve incelemeleri konusunda da SGK Müfettişleri-Denetim Elemanlarının elinde 20 binde fazla iş vardı. Bu düzenleme ile bu iş yükü de düşmüş oldu. Ayrıca, çok sayıda da İş Mahkemelerinde görüşülmekte olan dava vardı.
***VEKİLLERİN EMEKLİLİĞİNDE 2 YILLIK SÜRE DE KALDIRILDI
Şimdiye kadar vekiller en az 2 yıl milletvekiliği yapmadan milletvekili emeklisi olamıyordu şimdi yapılan yeni düzenleme ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 38 inci maddesinin üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir. Eklenen fıkra ile vekiller 2 yıl dahi vekillik yapmadan vekillik emekli aylığı da alacaklar.
"Bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarih itibariyle Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği görevi devam edenlerden, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) veya (b) bentleri kapsamında aylık almakta iken aylıklarını kestirip 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalılık talebinde bulunanların, bu Kanunun 43 üncü maddesine göre aylığa hak kazanabilmesinde, 2 yıl süreyle bu görevlerde bulunmuş olma ve sigorta primi veya emekli keseneği ile kurum karşılığı ödenmesine ilişkin şartlar aranmaz. Bunların müracaatları halinde bu fıkranın yürürlüğe girdiği tarihi takip eden aybaşından itibaren kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) veya (b) bentleri kapsamında olan ve kesilen aylıkları bu Kanunun 43 üncü maddesindeki aylık seviyesine yükseltilmek suretiyle yeniden bağlanır."
***İŞKUR’DA “İŞ VE MESLEK DANIŞMANLARI KAZANDI
Yapılan düzenleme İŞKUR’da iş ve meslek danışmanlığı sınavını kazanıp da atanamayanlar yüzlerce dava açmıştı. Şimdi ise davaya gerek kalmadan, bu görevlerine başlayacaklar. Bunun için ise; 27/6/2012 tarihi itibarıyla İş ve Meslek Danışmanı Mesleki Yeterlilik Belgesine sahip olanlardan İş ve Meslek Danışmanı pozisyonunda istihdam edilebilmek için ilgili mevzuatında öngörülen koşullar ile Kamu Personeli Seçme Sınavı KPSS (B) grubu KPSSP3 puan türünde 10/7/2010 ve 11/7/2010 tarihlerinde yapılan sınavlara girmiş ve bu sınavlardan en az 70 puan almış olma koşulunu taşıyanlardan bu maddenin yayımı tarihinden itibaren yirmi gün içinde yazılı olarak müracaat edenler, Kurum tarafından belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde boş bulunan İş ve Meslek Danışmanı pozisyonlarına atanacaklar.
***KAMUDA ÇALIŞAN EMEKLİLERE İKİ ÇEŞİT MİNİ AF
İlk düzenleme;
1.1.2005 gününden beridir (gerek 2005 Bütçe Kanunu gerekse de 5535/30 gereğince) nereden emekli olursa olsun kamuda veya kamuya ait işyerlerinde işe giren emeklilerin emekli aylıklarının kesilmesi gerekiyordu. Ancak, SGK uyudu ve bunlara emekli aylıklarını yıllarca ödedi. Şimdi de binlerce liralık borç ve faizler çıkarıyordu. Üstelik ilk işe girdikleri andan itibaren de aylıklarını kesip borç çıkarıp yeniden aylık bağlama için de yazılı istek arıyor ve yazılı istekten sonraki dönemin aylıklarını ödüyor geçmişi ödemiyordu. Mesela sadece 2005 ocak ayında bir ay kamuda çalışıp ayrılmış emekliye eziyet edip, sadece bir ay kamuda çalıştığı halde bu güne kadar olan tüm emekli aylıklarını geri istiyordu. Yapılan yeni düzenleme ile;
5335 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 30 uncu maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir. “İkinci fıkraya göre emeklilik veya yaşlılık aylığı kesilenlerin sigortalılıklarının sona erdiği tarih yazılı istek tarihi kabul edilerek ilgili sosyal güvenlik kanunlarına göre aylıkları yeniden bağlanır. Ayrıca bunlardan yazılı istek şartı aranmaz.”
İkinci düzenleme ile de;
-KAMUDA ÇALIŞAN EMEKLİLERİN ESKİ BORÇLARINA DA TAKSİT GELDİ
MADDE 12- 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi kapsamında çalışmaya başlayanlara yapılan yersiz ödemelerin yapılandırılması
GEÇİCİ MADDE 47- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce, 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca emeklilik veya yaşlılık aylıklarının kesilmesini gerektiren bir işte çalışmış olanların, bu aylıklarının hangi tarihte tekrar bağlanacağının tespitinde 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin beşinci fıkrası dikkate alınır. Sosyal güvenlik kanunlarına göre emeklilik veya yaşlılık aylığı almakta iken 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerlerinde çalışmaları nedeniyle aylıkları kesilmesi gerekenlere, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ödeme dönemine kadar yersiz olarak ödendiği tespit edilen aylıklara ilişkin asli ve ferî borçlar, ilgililerin bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başından itibaren dört ay içinde başvuruda bulunmaları halinde 6111 sayılı Kanunun ilgili maddelerine göre yapılandırılır.”
***ÜNİVERSİTEYE HAZIRLANAN LİSE MEZUNLARA GSS 4 AY OLMAYACAK
Şimdiki uygulamada, liseyi bitiren erkek öğrenciler takip eden aybaşından itibaren Genel Sağlık Sigortası (GSS) prim borçlusu sayılıyor istese de istemese de SGK’ya GSS primi ödemek zorunda kalıyordu. Yeni uygulama ile liseden mezun olduktan sonra 4 ay daha bedava (ana-babasından) GSS yardımı alacaklar. Üniversiteyi kazanırlarsa öğrencilik sıfatlarıyla 25 yaşında kadar GSS’yi ana-baba üzerinden alacaklar. Üniversiteye giremez veya kayıt olmazlarsa da GSS primini 4 ay sonra ödemeye başlayacaklar.
***GAZİLERE ÖZELDE BEDAVA TEDAVİ
Bugüne kadar, aşağıda sayılan kişiler önce kamuya ait hastanelere gidip oralardan sevk almak şartıyla özel hastanelerden faydalanabiliyordu. Artık sevk gereği olmadan özel hastaneye gidebilecekler. Özel hastaneler de bunlardan ilave ücret isteyemeyecek.
– 24/2/1968 tarihli ve 1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre şeref aylığı alan kişiler,
-) 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler,
-) Harp malullüğü aylığı alanlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamında aylık alanlar,
***BAĞ-KUR BASAMAK İNTİBAKI İHTİLAFLARI BİTTİ
Geçmişte SSK veya Emekli Sandıklarına prim ödeyip sonra Bağ-Kur’lu olanların geçmiş diğer hizmetlerine göre basamak intibakı yapılması gerekiyordu. Ancak, bazen sigortalının bildirmemesi bazen de Bağ-Kur’un gereğini yapmaması sebebiyle intibakları uzun yıllar yapılmıyordu. Sonra da emeklilik zamanı yapılıyor ve yüklüce basamak intibak fark primleri ortaya çıkıyordu. Yeni düzenleme ile basamak intibak olayı bitti.
5510 sayılı Kanuna eklenen ek 8. maddeye göre;
“1479 sayılı Kanun ve mülga 2926 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalıların basamak tespiti
EK MADDE 8- 1479 sayılı Kanun ve mülga 2926 sayılı Kanun kapsamında 1/10/2008 tarihinden önce Kuruma kayıt ve tescili yapılan sigortalılardan, sigortalılık başlangıç veya bitiş tarihi değişenlerin daha önceden tespit edilmiş gelir basamakları ve bu basamakların yükselme tarihleri değiştirilmez. Bu sigortalılardan, tescil tarihi daha eski bir tarihe alınanların eski tescil tarihi ile yeni tescil tarihi arasındaki sigortalılık sürelerine ilişkin gelir basamağı, ilk defa tescil edildiği tarih itibarıyla seçtiği veya intibak ettirildiği basamak olarak kabul edilir. Bu sigortalıların diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında geçen hizmet süreleri basamak tespitinde dikkate alınmaz.”
***BORCU OLAN BAĞ-KUR’LUNUN ALDIĞI SAĞLIK HİZMET BORÇLARI SİLİNDİ
Aslında Bağ-Kur’lu olup da 60 günden fazla prim borcu olanları SGK’dan sağlık yardımı alma hakkı yoktur ama SGK’nın bilgisayar hatasından dolayı, Bağ-Kur’lu olup Bağ-Kur’a borcu olduğu halde başkaları (ana-babası-eşi-çocuğu) üzerinden sağlık yardımı almışlardı. SGK’da bunu tespit edince borç çıkarıyordu.
“Yersiz yapılan sağlık giderlerinin terkini
GEÇİCİ MADDE 45- Bu Kanuna göre genel sağlık sigortalısı ya da bakmakla yükümlü olunan kişi kapsamına girmekle birlikte, asli olarak hak etmediği bir kapsamda sağlık hizmeti alanlara 31/1/2012 tarihine kadar verilen sağlık hizmetlerine ilişkin Kurumca tahakkuk ettirilmiş veya ettirilecek borçlar, varsa ilgililerin bu nedenle açtıkları davadan vazgeçmeleri halinde tahsil edilmez. Bu borçlara ilişkin açılmış olan dava ve icra takiplerinden Kurumca vazgeçilir.”
***SGDP BORÇLARINA TAKSİTLENDİRME
2003 yılından beridir 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu’nun ek 20. maddesine göre; nerden emekli olursa olsun vergi mükellefi, şirket ortağı gibi Bağ-Kur’a tabi olanların 1.10.2008 gününe kadar her ay Bağ-Kur’a gidip SGDP (Sosyal Güvenlik Destek Primi) ödemesi gerekiyordu. 1.10.2008 gününden sonra da kademeli olarak emekli aylığından yüzde 15 kesilmesi gerekiyordu. İşte gerek kendisinin ödemesi gereken, gerekse de emekli aylığından kesilmesi gerekenlerden SGK’ya SGDP borcu olanların borçlarına taksit geldi.
MADDE 11- 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“Sosyal güvenlik destek prim borçlarının yapılandırılması
GEÇİCİ MADDE 46- Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi veya sigortalı olup, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılmasını gerektirir nitelikte çalışması nedeniyle ilgili mevzuatına göre sosyal güvenlik destek primi ödemesi gerekenlerin, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ayın sonu itibarıyla tahakkuk ettiği halde ödenmemiş olan sosyal güvenlik destek primi borçları ve ferîleri, ilgililerin bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başından itibaren dört ay içinde başvuruda bulunmaları halinde 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun ilgili maddelerine göre yapılandırılır.”