Akşam Gazetesi-Çalışma Bakanı’nın beş yıllık karnesi–Hapse giren kapıcıya kıdem tazminatı ödenir–3A gazeteci demek

18 Ağustos 2007







Çalışma Bakanı’nın beş yıllık karnesi

[email protected]


 




Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu benim de görev yaptığım Sosyal Güvenlik Kurumu’nun da bağlı olduğu bakanlık olduğu için kendisi hakkında en ufak olumlu veya olumsuz yazım olmayan birisi. Yazmamam da tarafsız olamam diye düşündüğümden de etkili olmuştur. Ancak, artık bu hükümetin görev süresi bittiği için çok kısa süre sonra bu Bakanlığı boşaltacak olan Murat Başesgioğlu hakkında artık yazı yazabilirim diye düşündüm ve beş yıla yakın görev aldığı bakanlık hakkında görüşümü belirtebilirim artık.

12 Eylül 1980 darbesinden sonra yapılan ilk genel seçim olan 1983 yılından beri fasılasız ve nizasız milletvekili olarak TBMM’de bulunan, beraber yola çıktığı birçok arkadaşı yolsuzluk veya diğer nedenlerle siyasetten tasfiye olduğu halde, yıllardır başı dik bir şekilde ortada dolaşabilen birisi Murat Başesgioğlu.

28 Şubat 1997 post modern darbesinden sonra kazığa oturtulması düşünülen İçişleri Bakanlığı boşaldıktan sonra birçok kesimin ittifak etmesiyle bu bakanlığa getirilen ve başarılı bir şekilde bu görevi yürütebilen birisi Başesgioğlu, (Sanırım hâlâ gönlünde de bu bakanlık var.)

Görevden aldığı belediye başkanı, bakan yaptı

İçişleri Bakanlığı süresince üstelik bizzat görevden aldığı belediye başkanı (Recep Tayyip Erdoğan) tarafından kurulan partiye davet edilen ve milletvekili yapılıp, ardından kurulan hükümette İçişleri Bakanlığı beklerken hiç beklemediği Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na getirilen ve beklemediği bu görevi bile beş yıla yakın bir süredir başarıyla yürüten birisi Başesgioğlu.

Dedim ya İçişleri Bakanlığı beklendiği için bütün danışman kadrosunu da buna uygun hazırladığı halde Çalışma Bakanlığı döneminde bu kadrosunu dağıtmayıp, ekibine de verdiği sözü tutabilen birisi.

Meclis Başkanlığı kıl payı kaçmıştı

Anasol-D hükümeti zamanında boş olan TBMM Başkanlığı için parti genel başkanının muhalefetine rağmen aday olabilecek kadar kişilikli birisi. Üstelik, Meclis Başkanı olarak sayın Ömer İzgi’nin seçildiği bu seçimde, Mail Büyükerman’ın verdiği sözü tutmaması nedeniyle bir oyla TBMM Başkanlığı’nı kaybederek, iktidar-muhalefet bütün herkesin üzerinde ittifak edebildiği bir isim Başesgioğlu.

Ben şahidim, bu beş yıllık süreçte gerek görevden aldıkları, gerek göreve getirdikleri gerekse beraber çalıştığı herhangi birisinin kalbini kırmamak için tüm çabasını gösteren birisi. Hatta, bu nedenle de sigara tiryakiliğini bırakmakta zorluk çeken birisi.

Önceki Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan tarafından kanunsuz bırakılan, SSK, Bağ-Kur ve İŞKUR’un kanunlarını TBMM’den geçirtmesini, ülkeye yeni bir İş Kanunu kazandırmasını ise bahis konusu bile yapmıyorum.

İşçi, işveren, devlet ve bakanlık arasında bir nevi hakem rolü oynayan bu bakanlıktaki görevini beş yıllık süreçte olaysız, arkasından laf ettirmeden geçiren bakana gerçekten teşekkürler, ülkemin sizin gibilerine ihtiyacı var.

Ancak kendisinin ülkesine, uzun yıllar avukatlık, 24 yıl vekillik, 10 yıldır bakanlık yaparak hizmet vermekten mutlu olduğunu düşünüyorum. Hatta siyasette bu kadar kalıp da cumhurbaşkanlığı için bile dile getirilen üç adaydan biri olmak bile başlı başına mutluluk kaynağı olsa gerek.

Bu arada sadece özel kalem müdürü konusunda olumsuz düşüncelerim var ama

onlar da bana kalsın.







Hapse giren kapıcıya kıdem tazminatı ödenir

ALİ Bey, 1994 yılında bir apartmanda kapıcı olarak işe başladım ve Mayıs 2007’de aldığım bir arabanın ruhsatının sahte olması nedeniyle, çalıntı araba suçundan cezaevine girdim. İşverenim olan apartman yönetimi bu süre boyunca eşimden hizmet almış ama bir kuruş para vermemiş. Üstelik şimdi de sanki cezaevinde olduğumu bilmiyorlar gibi kapıcı dairesine noterden bir ihtarname gönderip, üç aydır hizmet vermediğinizden iş aktiniz sona erdirilmiştir, 15 gün içinde kapıcı dairesini boşaltın diyorlar. Ben şimdi ne yapabilirim? İsmi Mahfuz

Sayın okurum, işlediğiniz suç işyerinde işlenmiş olsaydı işverenin sizi derhal herhangi bir tazminat ödemeksizin çıkarma hakkı vardı ama 4857 sayılı İş Kanunu gereğince işyeri dışında işlenmiş bir suç nedeniyle gözaltına alınmış, tutuklanmış olanları işlerinden çıkarılamazlar ancak, yine 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25’inci maddesinin IV’üncü bendi gereğince, “İşçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığın 17’nci maddedeki bildirim süresini aşması.” Halinde işverenin işten çıkarma hakkı ortaya çıkar. Sizin 13 yıllık hizmet sürenize göre de bildirim süreniz 8 hafta olup bu nedenle sizi işten çıkarma hakları ortaya çıkmış. Ancak bu halde işten çıkarıldığında 1475 sayılı İş Kanunu’nun yürürlükteki tek maddesi olan 14’üncü ve geçici 1’inci maddesi gereğince kıdem tazminatı ödenmesi gerekir.

Ayrıca bu halde işten çıkarılanlara çalışma yılları süresince verilmeyen-kullandırılmayan yıllık ücretli izin sürelerine ait paraların da ödenmesi gerekir. Bu durumda size 13 yıllık çalışma süresine göre 13 brüt ücret kıdem tazminatı ile kullandırılmayan yıllık izin ücretlerinin de faiziyle birlikte ödenmesi gerekir. Şimdi yapmanız daha doğrusu eşinizin yapması gereken, gelen ihtarnameye noterden bu yazıda yazıldığı şekilde cevap vermek ve paralarınızı istemektir.







3A gazeteci demek

ALİ Bey, bir süreden beri 3A olarak yatan sigorta primlerim önce 3E ardından da 3I olarak yatmış bunun anlamını öğrenebilir miyim? Cüneyt Seza

506 Sayılı Kanun gereğince, rakamlardan sonra gelen “A” asıl, “E” ek, “I” iptal demektir. Yani, “A” normal zamanında SSK (SGK)’ya bildirilmiş gün sayısı ve kazanç, “E” normal zamanında verilene eklenen gün sayısı ve kazanç, “I” ise bunların iptal edilmesidir. Bu harflerden önce gelen “1” ise normal işçiyi, “3” ise basın ve matbaa işleri gibi ilave süre kazanılan 506 sayılı Kanun’un ek 5’inci maddesinde yazan işlerden çalıştığınızı gösterir.