Akşam Gazetesi–Gazeteciler 3600 günü işçi madenciler 1800 günü tamamlamadan ilave hak alamaz–Ümraniye Nüfus Müdürlüğü ve Vali Kemelek–Vergi borcu ve Bağ-Kur SGDP’si–Emekli aylığı alamazdınız borcunuz birikmiştir

14 Ağustos 2007







Gazeteciler 3600 günü işçi madenciler 1800 günü tamamlamadan ilave hak alamaz

[email protected]


 




Ben TKİ’de 6 Şubat 1986’da, sözleşmeli olarak Yeraltı Maden Mühendisi kadrosu ile işbaşı yapmıştım. Türkiye’de çalışan SSK kayıtlı sözleşmeli personeller sanırım 1991’de çıkan bir yazıyla Emekli Sandığı’na aktarıldılar, dolayısı ile halen Emekli Sandığına bağlı olarak çalışmaktayım. Çayırhan TKİ Yeraltı Kömür Ocakları,

1 Temmuz 2000 tarihinde özelleşince bizi, (Teknik personelleri) EÜAŞ Genel Müdürlüğü’ne aktardılar ve halen bu kurumda Emekli Sandığı’na bağlı olarak sözleşmeli personel statüsü ile başmühendis olarak çalışmaktayım. Hizmetimi öğrenmem anlamında SSK’ya yaptığım başvuruda, 1097 gün hizmetim olduğunun belgesini verdiler. Yani tam olarak Yeraltı Kömür Ocağında 1097 gün vardiyalarda çalışmışım. Buraya kadar her şey normal. Fakat, bu kadar süre içindeki “FİİLİ HİZMET TAZMİNATLARIMIZ” SIFIR kabul edilmiş. Yani hiç vardiyalara gitmemiş, gece gündüz çalışmamış ve de hiç yeraltına girmemiş ve hak etmemişiz gibi fiili hizmet tazminatlarımız “SIFIR’ Çıktı. Dediklerine göre, 1800 gün yevmiyeden az olanların fiili hizmet tazminatları olmaz, 1800 günden fazla yevmiye olsaydı o zaman sayılırdı dediler. Tiyatrocuların bile senede 6 ay fiili hizmetlerinin olduğu bir ülkede benim, 1097 günlük yeraltı fiili hizmetlerimizin karşılığının SIFIR gün çıkması sizce de normal mi? Benim gibi EÜAŞ’de ve TKİ’de çalışan en az 100 arkadaşım bu mesele yüzünden mağdur durumda. Bu bağlamda, bizlerin bu mağduriyetinin giderilebilmesi mümkün müdür? Şafak Taşkın

Şafak Bey, “normal midir?” demişsiniz normal değil ama maalesef yasal. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 60’ıncı maddesinin (E) bendi gereğince, “Sosyal Güvenlik ve Çalışma Bakanlıklarınca tespit edilen maden işyerlerinin yeraltı veya yeraltı münavebeli işlerinde en az 1800 gün çalışmış bulunan sigortalıların, bu işlerdeki prim ödeme gün sayıları toplamına dörtte biri eklenir ve toplamı, bunların Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları primi ödeme gün sayısı olarak kabul edilir.”. Yani, 1800 günden az yeraltında çalışanlara ise herhangi bir prim ödeme gün sayısı eklenmemektedir. Öte yandan sizinkine benzer şekilde, aynı Kanun’un ek 5 inci maddesi gereğince her yıla 90 gün ilave sigortalılık süresi (prim ödeme gün sayısı değil) verilen gazetecilerin de bu haktan yararlanabilmeleri için ek 6 ıncı maddesi gereğince, “Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortalarına tabi çalışmalarının en az 3600 gününü ek madde 5’de belirtilen işlerde geçiren sigortalılar, ek madde 5’te yer alan itibari hizmet süresine ilişkin hükümlerden yararlanırlar.”. Görüleceği üzere, siz madenciler 1800 günden az yeraltında çalıştığınızda ilave prim ödeme gün sayısı, gazeteciler ise 3600 günden az basında-gazeteci olarak çalıştıkları herhangi bir ilave sigortalılık süresi kazanamamaktadırlar. Bu olay şimdilik yasal ama bana göre herhangi biri mahkemeye gitse hakimi ikna ederek Anayasa Mahkemesi’ne götürse eşitlik ilkesi gereğince maddeler iptal edilirdi. Zira, sizin gibi madenci olup da yeraltına inen mühendis memur ise 1800 gün şartı yok, gazeteci de kamuda memur olarak basın müşaviri olsa 3600 gün şartı yok. Sonuç olarak memura var işçi ve gazeteciye yok. Yan yana çalışıyorlar ama biri memur mühendis olduğu için hakkını alabiliyor, diğeri işçi mühendis olduğu için hakkını alamıyor.







Ümraniye Nüfus Müdürlüğü ve Vali Kemelek

SayIn Tezel, Ümraniye Nüfus Müdürlüğü’nün telefon numaralarını bulabilmek için google’de sorgu yaparken ilgili kurumla ilgili yazınız da gözüme çarptı. Okuduğumda ise şaşkınlığa uğradım. Çok olumsuz saptamalarınıza karşın benim olumlu izlenimlerim vardı. Sabah 08.30’da saniye geçmeden kapı açıldı ve sadece 10 dakikada bütün işlemlerim tamamlandı. Müdüre Hanıma şahsen teşekkür ederek ayrıldım. Benim izlenimim böyle, sizin eleştiri yazınız 2004 yılına ait olduğundan belki eski yöneticilerle ilgili bir tesbitti belki de aynı yöneticiler eleştirileri dikkate alıp kendilerini olumlu yönde geliştirmişlerdi. Benim vurgulamak istediğim konu internette hemen göze çarpan eleştirinizin bugünkü haliyle Ümraniye Nüfus Müdürlüğü’ne haksızlık olduğudur. Eleştiriler her zaman olumsuz olmamalı, olumlu yönlerinde yazılarımıza konu edilmesi gerektiğidir. Kısacası Ümraniye Nüfus Müdürlüğü benim gördüğüm kadarıyla bir övgüyü hak ediyorlar. İlgiyle okuduğumuz yazılarınızın nice yıllar devam etmesi dileğiyle. Erdal Ketenci

Sayın Ketenci, bulduğunuz ve okuduğunu yazı doğrudur ve ama bir yazı daha var ki o da sizin okuduğunuz yazıdan bir ay kadar sonradır. Orada da eski hali ile yeni hali karşılaştırılmış ve yazımdan sonra gerekli müdahaleleri yapan İstanbul İl Nüfus Müdürlüğü ve zamanın Ümraniye Kaymakamı şimdinin Osmaniye Valisi Zübeyir Kemelek’e teşekkür edilmiştir. Zira, bizzat yaşadığım sadece nüfus cüzdanı değiştirmek için bugün git yarın gel denilen müdürlüğün bugünkü halini alması için gerekeni yapmaktan geri durmayan Kemelek’i burada bir kez daha hatırlamakta yarar var. Gerçekten başarılı bir kriz yönetimi gösteren Kemelek, Ümraniye’ye insana yaraşır bir nüfus müdürlüğüne kavuşturmuş ve Osmaniye’ye vali olup gitmiştir.







Vergi borcu ve Bağ-Kur SGDP’si

1992 yılından beri Bag-Kur emeklisiyim. İşyerimi kapatmamam nedeniyle yüzde 10 kesinti uygulanmaktadır. Esasen işyerimi kapatmadım degil kapatamadım. Vergi borcum vardır ve ödeme şansım yoktur, kesintiden kurtulmak için ne yapmalıyım? Vergi borcu nedeniyle bugüne kadar herhangi bir haciz uygulanmadı şimdi bankalardan direkt takip şekliyle maaşıma haciz gelebilir mi? Bunları bilmek istiyorum ve neler yapabilirim?

Selim Erkan

Sayın okurum, işyerini kapatmış olmanız sebebiyle hem vergi kaydınızı hem de Bağ-Kur kaydınızı kapatmanız mümkün, bunun vergi borcu olması ile ilgisi olmaz. Şimdi gidin vergi borcunuz da olsa işyeriniz için kapanış dilekçesini vergi dairesine verin ve daha sonra da Bağ-Kur’a İB (İş bırakma) belgesini de verin ve Bağ-Kur’a SGDP ödemeye de son verin. Bağ-Kur’dan aldığınız emekli aylığınızdan siz izin veya muvafakat vermediğiniz sürece vergi borcunuz nedeniyle haciz koyamazlar.







Emekli aylığı alamazdınız borcunuz birikmiştir

Alİ Bey, SSK isteğe bağlı emeklisiyim ve serbest meslek erbabı olarak çalışmaktayım. Bu güne kadar mevzuat gereği 70 YTL civarında destekleme primi ödedim ve halen ödüyorum. Yeni kanunda bu rakam 178 YTL’ye çıkarken, bir yandan da serbest meslek kazancının yüzde 33’ü ya da emekli maaşından feragat getiriliyor. 178 YTL ödenmesi yetmiyor mu? Yoksa duruma göre, maaşı bırakmak veya serbest kazancın yüzde 33’ünü ödemem mi lazım. Süha Barlas

Beyefendi, çalıştığınızı yazdığınız yer bir kamu kurumu bu nedenle 5335 sayılı Kanun’un 30 uncu maddesi gereğince, nereden emekli olursa olsun emeklilerin emekli aylıklarını kestirmeden kamu kurumlarında çalışmaları yasaktır. Yani emekliler, kamu kurumlarında SGDP (Sosyal Güvenlik Destek Primi) ile çalışamazlar. Sizin bahsettiğiniz konuya gelince, sosyal güvenlik reformu olan 5510 sayılı Kanun’un 2008 yılında yürürlüğe girebileceğini zannetmiyorum.







Kısa…kısa..


  • Ayşegül Korkmaz-Bir işyerinde 1A diğer işyerinde de 2A olarak ödenen sürelerden 2A olan 360 gününü dikkate alın. 1974 doğum yılınız ve 25.11.1989 sigorta başlangıcınızla 46 yaşında en az 5375 günle emekli olursunuz. 2A ve 3A olanların toplamı 3600 günü aşarsa bu durumda bu sürelerin dörtte biri bu 46 yaştan indirilecektir. Mesela 3600 gün 2A ve 3A’nız olduğunda 43,5 yaşında emekli olursunuz.


  • Hayriye İnci- Sizin emekliliğinizde katkım olmasına sevindim. Eşiniz İbrahim Bey, halen devam ettiği Bağ-Kur’u kapatıp SSK’ya geçsin ve geçtikten sonra SSK’ya en az 1260 gün prim ödemek ve askerlik borçlanması da yaparak Bağ-Kur süresiyle birlikte 3600 günü tamamlamak şartıyla SSK’dan (1260 günün) 3,5 yılında sonunda emekli olur. Zeki Işık ise yedeksubaylık dönemi dahil SSK’da 3600 günü tamamlamak şartıyla 58 yaşında emekli olur.