Eşimin doktora çalışması için 1 yıllığına Almanya’ya geldik. Bu sırada hamile kaldım fakat 14. haftada rutin kontrolle gittiğimde doktor, bebeğimin öldüğünü tespit edince, bir gün sonra cerrahi müdahale ile bebeği aldılar. Burada yaptırdığımız özel sigorta, hastane giderlerimi ödemedi. (Çünkü öğrenci kapsamında sigortası yaptırmış fakat dil kursuna sadece 4 ay devam edebilmiştim) Ben Almanya’da bulunduğum sırada işyerimle internet üzerinden çalışmaya devam ettim ve primlerim de düzenli olarak ödendi. Acaba burada yaptığımız tedavi giderlerini alabilmem mümkün olur mu? Semra Kabakcı
Semra Hanım, 506 sayılı Kanun’un 33’üncü maddesi gereğince, “Çocuk düşürme, bu kanunun uygulanmasında, hastalık hali sayılır.” Sizin de Almanya’da başınıza gelen olay “Analık Sigortası” kapsamında değil “Hastalık Sigortası” kapsamındadır. Halen uygulanmakta olan “Sosyal Sigortalar Kurumu Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği”nin 64’üncü maddesine göre; “İşveren tarafından görevle geçici bir süre için yabancı ülkeye gönderilen sigortalıların yabancı ülkelerde bulundukları sırada meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde muayene ve tedavileri için, sigortalı tarafından yapılan ve kanuna uygun olan harcamalar, Mahalli konsolosluktan tasdikli rapor ve sair belgelere dayanılarak, ödeme tarihindeki T.C. Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden hesaplanmak suretiyle Türk Lirası olarak sigortalıya kurumca ödenir.
Ancak, sigortalının yabancı ülkede klinikte yatarak tedavi görmesi veya buna cerrahi müdahale yapılması için, tedavisinin yurda dönüşüne kadar gecikmesinde sıhhi sakınca bulunduğunun, tedaviyi yapan tesislerce verilmiş ve mahalli konsoloslukça tasdik edilmiş raporlara istinaden tespit edilmiş olması şarttır.”
Sizin işvereniniz de sizi ücretinizi kesmeden, ücretsiz izine çevirmeden hem ücretinizi ödeyip hem de sigortanızı ödediğinize göre siz orada geçici görevli olarak eşinizin yanındasınız demektir. Öte yandan işlerinizi de internet üzerinden yerine getirmiş ve üretmeye de devam etmişsiniz.
Ayrıca, SGK size sadece tedavi masraflarınızı değil istirahat almışsanız geçici işgöremezlik ödeneklerini de ödeyecek. Çünkü, aynı yönetmeliğin 65’inci maddesine göre; Durumu bu yönetmeliğin 64’üncü maddesine uygun olan sigortalının tedavi gördüğü sağlık tesislerinden alacağı raporlarda belirtilen tedavi ve istirahat sürelerine ait, kanuna göre hak kazandığı geçici iş görmezlik ödenekleri, raporun kurumca tasdik şartı aranmaksızın Türk Lirası olarak ödenir…”
Yapmanız gereken, hastaneden aldığınız faturayı (ve acil olay raporunu)Almanya’daki Türk Konsolosluğu’ndan onaylatmak ve SGK’ya vermektir. Bu arada işvereniniz de internet e-bildirge sistemi üzerinden raporlu olduğunuz sürede çalışmadığınızı SGK’ya bildirmelidir. Unutmayın, çalışmadığınız zamanlarda bile işverenler işçilerini SGK’ya bildirebilirler çalışmamak ayrı şey ücret almamak ayrı şeylerdir.
Teşekkürler Mustafa Kuruca
SSK, Bağ-Kur ve T.C. Emekli Sandığı SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) adı altında birleştiler ve SGK il müdürleri de her ilde görevlerine başlamışlardı. İstanbul SGK ile müdürü olarak ise kıymetli meslektaşım SGK Başmüfettişi Mustafa KURUCA olmuştu. Kuruca, İstanbul Anadolu yakasında Bağ-Kur’lulara hizmet götüren Kadıköy’de sıkışık bir binada, izbe bir sokakta bulunan Bağ-Kur Kadıköy Şubesi’ni geçen hafta Bostancı’da bulunan T.C. Emekli Sandığı’nın binasına taşıdı. Bağ-Kur sigortalılarını çileden kurtardığı için kendisine teşekkürler. Bağ-Kur’lular unutmayın bundan böyle Kadıköy Bağ-Kur, Bostancı Emekli Sandığı binasına taşındı.
Reform Kitabı Yaklaşım’dan çıktı
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, daha çok bilinen adıyla “Sosyal Güvenlik Reformu” 1 Ekim 2008 günü yürürlüğe girecek. 1964 yılından beridir uygulanan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu, 1949 yılından beridir uygulanan 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu, 1971 yılından beridir var olan 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunları ile 2925 ve 2926 sayılı Tarım Sosyal Güvenlik Kanunları ortadan kalkacak hepsinin yerine 5510 sayılı Kanun alacak. İşte, ben ve Resul KURT’un birlikte kaleme aldığımız, “Yorumlu-Açıklamalı Sosyal Güvenlik Reformu” isimli kitap Yaklaşım Yayınları (0312-439 43 43) tarafından piyasaya çıkarılmıştır. Sosyal Güvenlik Reformu ile ilgilenenlere duyurulur.
İzmir SSK hata etmiş, 48 değil 46 yaşında emekli olursunuz
ALİ Bey, 14.10.1966 doğumluyum ve 10.11.1980 günü çıraklık sigortam başladı ardından 03.05.1982 günü yani 16 yaşında ilk emeklilik (ihtiyarlık) primlerim yattı. SSK sicil numaram, 9944236 olup SSK İzmir Sigorta Müdürlüğü’ne 10 Ocak 2008 günü dilekçe yazıp ne zaman emekli olurum diye sordum. Bana gelen 08.02.2008 tarih ve 50874 sayılı cevapta, “03.05.1982 işe girişinizde 18 yaşından küçük olduğunuzdan 14.10.1984 tarihine kadar olan hizmetleriniz dikkate alınmamaktadır. 15.10.1984 tarihi hizmet başlangıç kabul edilir” denilerek ancak 48 yaşında emekli olabileceğim cevabı gönderildi. Siz ise 18 yaşında altındaki günlerin de kabul edileceğini ve 46 yaşında emekli olabileceğimi ifade ettiniz. Ben şimdi ne yapacağım; 48 mi yoksa 46 yaşında mı emekli olacağım? Adnan Ateş
Sayın okurum, hemen baştan söyleyeyim 46 yaşında emekli olacaksınız. İzmir SSK Müdürlüğü’nde size cevap yazanlar hata etmişler. Size cevap yazıldıktan sonra SGK İzmir İl Müdürü olarak göreve başlayan Celal KAPAN gereğini yerine getirecek ve sizi rahatlatacaktır ama ben yine de mevzuatı anlatayım.
08.09.1999 günü Resmi Gazete’de yayımlanan 4447 sayılı Kanun’a kadar erkekler 25 yıllık sigortalılık süresi ve 5000 günle emekli olurlardı ama o gün bir de üçüncü bir şart olarak yaş şartı getirildi. Kimin hangi yaşlarda emekli olacağı ise 4447 ve Anayasa Mahkemesi’nin kısmi iptalinden sonra 23.05.2002 günü yayımlanan 4759 sayılı kanunlarla belirlenmiştir. Bu kanunlar da 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun Geçici 81’inci maddesi olarak bulunabilir.
Gerek 4447, gerek 4759 sayılı kanunlar ve bu kanunların SSK’daki genelgesi olan 12-99 Ek sayılı Genelge’de ayrıntılı olarak açıklandığı üzere kimin hangi kademeye-yaşa tabi olduğuna bakılırken, işe giriş tarihinin 18 yaşından önce veya sonra olduğuna bakılmayacaktır. İşte bu nedenle de siz 03.05.1982 işe giriş tarihinizle 46 yaşında (14.10.2012 günü) SSK’dan emekli olacaksınız.
SSK’nın konuyla ilgili 12-99 Ek Sayılı genelgesinin ilgili bölümüne göre; “…6. 506 sayılı Kanunun 60’ıncı maddesinin (G) bendi ve Geçici 54 üncü maddesi gereğince, 01/04/1981 tarihinden sonra ve 18 yaşını doldurmadan önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanların, sigortalılık süreleri 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış sayılmaktadır.
Bu uygulama, 506 sayılı Kanunun 60’ncı maddesinde yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süreleri ile sınırlı olup, yeni Kanunda bu hususta herhangi bir hüküm bulunmadığından, 506 sayılı Kanuna eklenen Geçici 81’inci maddenin (B) bendi ve (C/b) alt bendinde belirtilen sigortalılık sürelerinin hesabında 18 yaş sınırlaması uygulanmayacaktır…”
Kısa…kısa…
Uğur Ürkmez-1963 doğum yılınız, 16.01.1985 Bağ-Kur başlangıcınız ve süresiniz belirtmediğiniz askerlik borçlanmanızla birlikte en az 25 tam yıl (9000 gün) prim ödemek şartıyla 47 yaşında yani 2010 yılında Bağ-Kur’dan emekli olursunuz.
Murat Yavuz-30.04.1966 doğumlu anneniz, 03.03.1983 sigorta başlangıcı ve var olan 121 günü ne zaman 5000 güne tamamlarsa tamamladığı gün emekli olabileceği gibi 3600 gün sayısı ile de 58 yaşında yani 30.04.2024 gününden sonra emekli olur. Yapmanız gereken annenizin sigortalı bir işe girmesidir. Bu arada isterse ev hanımı olarak çalışmadan Bağ-Kur’a isteğe bağlı prim ödeyerek de 5400 gün sayısı ile 56 yaşında da emekli olabilir.
|
10.06.2008 |
|