Akşam Gazetesi-İkinci reform, dul ve yetimleri çok üzecek–2003 yılındakiler basamak mağdurudur–Güncelleme katsayısı hâlâ güncel değil
27 Aralık 2007
Ali Bey, iki yıldan beridir her gün ölüp ölüp diriliyoruz. Babamızı 2003 yılında 4 yıllık devlet memuru iken kaybettik. Çalışıp-ailemin geçimin temin etmenin zorluğunu daha çocuk yaşımda çekmeye başladım, halen de devam ediyorum. Çalışmak bana dokunmuyor ama çok istediğim halde üniversiteyi kazanmak için ders çalışmak, dershaneye gitmek arasında tercih etmem gerekmesi bana dokunuyor. 2006 yılında sizin köşenizden müjdeli haber almıştık ve vefat eden babam üzerinden anneme ve kız kardeşime aylık bağlanacaktı ama şu an duyuyoruz ki şartlar ağırlaştırılmış. Kanun bu haliyle çıkarsa da aylık alamayacaklarmış. Bu gerçekten doğru mu, bu haksızlık değil mi? Kadir Kavurucu Kadir kardeşim, ölüm sigortasından bağlanan dul ve yetim aylıklarında istenen şartlar bakımından büyük bir adaletsizlik var. Norm ve standart birliği yok, ana veya babanın SSK’lı, Bağ-Kur’lu veya kamu görevlisi oluşuna göre farklılık arzediyor. 1-İlk reform 900 güne indiriyordu 2007 yılı başında yürürlüğe girecek denilen, 5510 sayılı SS ve GSS Kanunu ile memur, işçi, esnaf, işadamı ayrımı olmadan kim olursa olsun, “en az beş yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş” olanların geride kalan eş ve çocuklarına dul-yetim aylığı bağlanacaktı. Hatta, reform öncesinde vefat edip de yukarıdaki şartları taşımadığı için geride bıraktığı dul eş ve çocuklara aylık bağlanamamış olanların geride kalanları, yeni yasa ile bu şartları yerine getiriyorsa aylıklarını alabilecekti. Ancak, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun bir kısım maddelerinin yürürlüğü Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. Kanunun yürürlük tarihi önce Temmuz 2007’ye sonra da Ocak 2008 şimdi de Haziran 2008’e ertelendi. 2-SSK’lılar Cantimur’a duacı SSK’lılar bu ertelenme veya ötelenmeden etkilenmediler çünkü, bir önceki dönemin AK Parti Kütahya Milletvekili Abdullah Erdem Cantimur’un teklifi ile kanunlaşan 5561 sayılı kanun 16 Aralık 2006 günü Resmî Gazete’de yayımlanmış olup bu kanun nedeniyle eski yıllarda vefat edip de 1800 günü olmadığı için dul-yetim aylığı alamayan SSK’lıların eş ve çocukları 900 günle veya 900 günü yoksa bile askerlik-yurtdışı borçlanmasıyla 900 günü tamamlayarak (46311 SSK’lı dul ve yetim) aylık almaya başladılar. Hepsi, Cantimur’a duacılar ama bana bu kanun teklifi nedeniyle Cantimur, şimdi vekil değil. Kendisi belki kabul etmez ama bana göre bu sebeple cezalandırıldı son seçimlerde aday adayı olduğu halde, başarılı çalışmaları da varken aday bile edilmedi. 3-Yetimlerin sesini duyurun Yeni reform tasarısı sizleri üzecek çünkü, anasız babasız kalmış Bağ-Kur ve T.C. Emekli Sandığı yetimin sayısının fazla olduğunu görenler bir önceki reformda 900 güne düşürülmesi gereken dul-yetim aylığı şartını 1800 güne çıkarıyor. Bu nedenle 2 yıldan beridir vefat eden babanız üzerinden beklediğiniz dul-yetim aylığına kavuşma hakkınız halen TBMM’de karar alıcı olan milletvekillerinin elindedir. Size tavsiyem, Halen TBMM Plan ve Bütçe’nin Alt Komisyonu’nda görüşülmekte olan tasarıda siz ve sizin gibilerin durumunu komisyon başkanı Ankara Milletvekili Mehmet Zekai Özcan’a ve vatandaşın derdiyle dertlenebilen özel kalemi Funda Çelik Hanım’a (0312 4205872-73) durumunuzu anlatın ve sizin gibi yetimlerin sesini duyurun. 4-Dul aylığı azalıyor Reform sonrası dul aylıkları da azalıyor. Şimdiki geçerli olan Kanunlara göre SSK, Bağ-Kur veya T.C. Emekli Sandığı farkı olmaksızın vefat eden eşinden dolayı dul aylığına hak kazanılıyorsa, eş tek başına vefat eden eşinin aylığının yüzde 75’i oranında dul aylığı alıyor. Kendisinin çalışıyor veya emekli olmasının bir önemi yok. Zira, ailede karı veya kocadan biri vefat etmişse ailenin gelirinin çok azalmaması kuralı var. Eş, çocuklarıyla birlikte alıyorsa bu oran yüzde 50’ye düşüyor. Yeni tasarı ise, “a) Dul eşine % 50’si; aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine ise… bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 75’i,” haline getiriyor. Yani, çalışan veya emekli olan eşe çalışma veya emekli olma cezası verilerek geliri azaltılacak ama sağ kalan eş çalışmıyorsa ödüllendirilecek. 2003 yılındakiler basamak mağdurudur Alİ Bey, 2003 yılında Bağ-Kur’dan basamak satın alan emeklilere uygulanacak olan maaş artışı 1996-1997 yıllarında basamak satın alanlara da uygulanacak mı? Züleyha UZUN Hanımefendi, 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu gereğince 2000 yılı ve öncesinde emekli olanlara en son basamaklarında bir tam yıl prim ödemek şartıyla son basamağına göre emekli aylığı hesaplandığından 1996-1997 yıllarında basamak satın alanların mağduriyetleri yok. 2000 yılında Bağ-Kur emekli aylığı hesabı değiştirildi ve son basamağa göre değil basamakların ortalamasına göre emekli aylığı hesabı getirildiği için 2003 yılında basamak satın alanların mağduriyetleri var. Güncelleme katsayısı hâlâ güncel değil 5510 sayılı SS ve GSS Kanunu’ndaki “Güncelleme Katsayısı”, gerek emekli aylıklarının hesaplanmasında ve gerekse bağlanmış emekli aylıklarında gerekli güncellemeyi yani artışı yapamadığı gerekçeleriyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişti. Şimdiki yeni tasarıdaki “Güncelleme Katsayısı” da aynı gerekçelerle iptal edilme riskiyle karşı karşıya. Çünkü, hem emekli aylıklarının hesaplanması için güncellenme yapmaktan hem de emekli aylıklarının artırılmasında güncellemeden uzak. Bugünkü uygulamalara göre, geçmiş yıllardaki SSK’ya ödenmiş primlerimiz her yılın enflasyonu (TÜFE) ve gelişme hızı (GH) kadar artırılarak emekli olacağımız yıla getirilirken yeni tasarıdaki “Güncelleme Katsayısı” gelişme hızının sadece yüzde 25’ini dikkate alarak kazançlarda kayba yol açmaktadır. Tabii aynı kayıp emekli aylıklarına yapılacak zamlar için de geçerlidir. |