Akşam Gazetesi–İşçinin işten çıkarıldığı tarihte 30 işçi yoksa işgüvencesi ortadan kalkar–Dul kalan öğretmen de aylık alabilir–Uzman erbaşın emekliliği

25 Eylül 2007







İşçinin işten çıkarıldığı tarihte 30 işçi yoksa işgüvencesi ortadan kalkar

[email protected]


 




Alanya’da 4 yıldızlı bir otelde 1 yıl otel müdürlüğü yaptıktan sonra iş aktim işveren tarafından kıdem ve ihbar tazminatlarım verilerek feshedildi. Gerekçe olarak hiçbir sebep gösterilmedi. Avukatımla görüşerek işe iade davası açtım. Beş duruşma sonunda hakim işin içinden çıkamayınca konuyu Ankara Nöbetçi Mahkemesi Bilirkişi Heyeti’ne gönderdi. İşin karışık tarafı ise; işimin feshedildiği dönemde işyerinde 27 kişi çalışıyormuş. Fakat yılın en az 6 ayı 100 kişiden fazla çalışanı olan bir şirket. Sadece o dönemde sezon sonu olması nedeniyle işyerlerinde 27 kişi olduğu belirtiliyor. Bilirkişi bu konuda sizce hangi kararı alabilir? Sizin yorumunuz nedir? Selçuk Kara

Sayın okurum, 4473 sayılı Kanun’la önce 10 işçinin çalıştığı işyerlerinde 15.03.2003 günü yürürlüğe giren işgüvencesi daha sonra 10.06.2003 günü yürürlüğe giren 4857 sayılı İş Kanunu ile 30 işçinin çalıştığı işyerlerine uygulanmaya devam edilmiştir. Halen de 4857 sayılı Kanun’un 18’inci maddesine göre, “Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır…”. Madde metninden de görüleceği üzere işçinin işten çıkarıldığı yani iş sözleşmesinin feshedildiği tarihte en az 30 işçi o işyerinde çalışıyor olmalıdır. Sizin işten çıkarıldığınız anda ise 27 kişi olduğundan siz iş güvencesi kapsamında değilsiniz ve işe iade davası açamazsınız. Aksini düşünürsek bir ara 30 işçiye çıkan ama daha sonra 30 işçiden aşağıya düşen işyerleri yıllarca- bir ömür boyu kapsamda kalır anlamı çıkar ki bu Kanun’a aykırı olur. Yargıtay’ın ilgili dairesi olan 9’uncu Hukuk Dairesi yılın belirli zamanlarında 30 işçiden çok işçisi olan bir işyeri için benzer bir olayda, 08.04.2004 günü verdiği 2004/7166 Esas, 2004/7634 Karar sayılı kararında, “Davalı şirket tarafından 4857 sayılı İş Yasası’nın ilgili maddeleri uyarınca yazılı ve gerekçeli bir fesih olmadığından feshin geçerli sebebe dayanmadığı anlaşılmakta ise de; yine dosya içinde mevcut şirkete ait bordrolarda davacının iş sözleşmesinin feshini iddia ettiği, otuz işçinin çalışmadığı, bordrolarda yirmi işçinin çalıştığının görüldüğü bu nedenle de davacının anılan yasanın 19, 20 ve 21. maddelerinden yararlanma olanağı bulunmaması sebebiyle davanın reddi gerekir” demiştir. Bu nedenle deçalıştığınız otelde, işten çıkarıldığınız anda 30 işçiden az çalışan olduğundan, işe iade davasını kaybedersiniz.

Fakat, çalıştığınız otelin sahibi olan şirkete veya gerçek kişiye ait Türkiye çapında başka bir otel veya otelleri varsa durum değişir. 18’inci maddenin dördüncü bendinin son cümlesine göre; “…İşverenin aynı işkolunda birden fazla işyerinin bulunması halinde, işyerinde çalışan işçi sayısı, bu işyerlerinde çalışan toplam işçi sayısına göre belirlenir” denildiğinden 30 işçinin hesabında sadece sizin çalıştığınız değil şirketin sahibi olunan tüm otellerde çalışan işçi sayısı dikkate alınır ki bu durumda da davaya devam edilir ve büyük bir ihtimalle de işten çıkarma gerekçesi yazılı olmadığından davayı kazanırsınız.

Son olarak otel müdürüyüm demişsiniz şayet, işçi işe alma ve işten çıkarma yetkiniz var idiyse, 18’inci maddenin son fıkrası gereğince,(“İşletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları ile işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleri hakkında bu madde, 19 ve 21’inci maddeler ile 25’inci maddenin son fıkrası uygulanmaz”) yine iş güvencesinden yararlanma yani işe iade davası açma hakkınız olmaz ama 17’nci maddeye göre kötüniyet tazminatı davası açma hakkınız olur.







Dul kalan öğretmen de aylık alabilir

Öğretmen bir yakınımızın eşi vefat etti ve çocukları yok. Eşinin 10.12.1979 tarihinden itibaren Haziran 1987 dönemine kadar 1172 günlük SSK çalışma süresi var. Daha sonra kendi işini kurmuş ve Bağ-Kur’a geçiş yapmış. Burada da 3 yıl prim yatırdıktan sonra vefat etmiş, eşi bugüne kadar herhangi bir tazminat alamamış. Hak ettiği bir tazminat olabilir mi? Tamer Saylem

Beyefendi, sorunuzu tazminat alabilir mi diye sormuşsunuz bunun cevabı hayır. Kıdem tazminatını en son işçi olarak çalışırken vefat eden kişinin son çalıştığı işverenin yanında en az bir yıl çalışmış olması kaydıyla verirler. Memurlar için ikramiyeyi de en son memur iken vefat etmişse verirler. Geride kalan öğretmen eşin (kadın veya erkek olması fark etmez) kıdem tazminatı ve ikramiye hakkı yok ama Bağ-Kur’dan dul aylığı alma hakkı var. Çünkü, SSK ve Bağ-Kur toplamı 1800 günden yani beş yıldan fazla olduğundan dul aylığı alabilir.







Uzman erbaşın emekliliği

1968 doğumluyum, 1986 yılı girişli toplam 330 gün SSK primim var, 1988-90 arası 18 aylık askerlik borçlanmamı yatırdım. 1992 yılından itibaren TSK’da uzman çavuş rütbesinde göreve başladım ve halen görevdeyim. Kaç yaşında emekli olup maaşa geçebilirim? Ayrıca emekli ikramiyesini alabilmem için de yaş haddini beklemem mi gerekiyor? Müjdat Avşaroğlu

Müjdat Bey,1968 doğum tarihinize göre en çok 45 yaşına yani 2012 yılına kadar uzman erbaşlık yapabilirsiniz. Bu durumda da 20 yıl uzmanlık yapmış olursunuz ki bu sürenin dörtte biri kadar da yani beş yıllık fiili hizmet zammınız da olur. 4759 sayılı Kanunla değişik 5434 sayılı Kanuna göre normal şartlarda 50 yaşından sonra olmak kaydıyla 25 tam yılı (9000 günü) tamamlayınca emekli olurdunuz. Fakat aldığınız ve alacağınız fiili hizmet zamları (beş yıl) bu yaştan düşeceğinden 45 yaşına kadar çalıştığınızda herhangi bir bekleme süresi olmaksızın 45 yaşında emekli olacaksınız.







Kısa…kısa..


  • Şeref K.-Şirketinizin işçi ihtiyacını gidermek üzere anlaştığınız ve internet üzerinden sonraki gün için SSK işe girişini yaptığınız kişi hiç işyerine gelip işe başlamadıysa, e-bildirge sisteminde 0 gün ve 0 matrah ile çıkış gösterebilirsiniz.


  • Rahim Uğur-10.02.1964 doğum tarihiniz, 21.04.1987 günü başladığınız memuriyet öncesindeki 3 yıl, 10 ay, 25 günlük SSK çalışmalarınızla başlangıcınız, 26.05.1983 olmuş. Öte yandan askerlik sürenizi yazmamışsınız ama borçlandığınız askerliğiniz memuriyetten önce ifa ettiyseniz ve 18 ay ise bu kere 26.11.1981 olmuş demektir. Bu başlangıca göre 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu gereğince 46 yaşını tamamlayınca yani 10.02.2010 günü emekli olacaksınız.


  • Mehmet Korkmaz-Bağ-Kur emekli aylıklarının nasıl hesaplandığı konusunda geçen aylarda bu gazete 20 gün kadar süren yazı dizimiz vardı. Bu diziyi internet üzerinden görebilirsiniz. Öte yandan emekli aylığınızda hatalı hesaplamayı görmedim. Eşitler arasında fark olduğu da bir gerçek ama bu sistemden kaynaklanıyor. Bağ-Kur emekli aylığı hesaplama sistemi eskiye göre çok adaletsiz.