Akşam Gazetesi–İŞSİZLİK SİGORTASI YAZI DİZİSİ-1-

14 Haziran 2007

İŞSİZLİK SİGORTASI YAZI DİZİSİ


            Uluslar arası 9 sosyal sigorta risklerinden biri olan işsizlik sigortası ülkemizde ilk defa 2000 yılında uygulanmaya başlanmasıyla birlikte ülkemizde 8 sigorta riski sosyal güvenlik kapsamına alınmış oldu. Uygulanmayan sadece aile yükleri (çocuk ve kira yardımı) kaldı.


 


 


            Avrupa Sosyal Şartı ve 1952 yılında imzaya açılmış olan “Sosyal Güvenliğin Asgari Normları” hakkındaki 102 Sayılı Uluslararası Çalışma Sözleşmesi’ne imza koyan üye ülkeler aşağıda yazılı olan risklere karşı çalışanlarını güvence altına almakla yükümlüdür.


            1-Hastalık (Sağlık Yardımı)


            2-Hastalık (Gelir Kaybını Karşılayan Ödenekler)


            3-Yaşlılık (Emeklilik)


            4-İş kazası ve meslek hastalığı


            5-Analık (Doğum)


            6-Sakatlık (Malüllük)


            7-Ölüm 


            8-Aile yükleri (çocuk ve kira yardımı)


            9-İşsizlik


            Bahse konu Uluslararası Sözleşmeye Ülkemizde imza koymuş olmakla birlikte,


 


            İlk yedi sosyal riske karşı ülkemizde var olan Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK), kendisine bağlı olanlara güvence sağlamaktadır.


           


            Son ikisi olan Aile Yükleri ile İşsizlik riskine karşı ise 1999 yılına gelinceye kadar herhangi bir güvence ortada yok iken 4447 Sayılı Kanun ile bağımlı çalışan işçiler için İşsizlik Riski güvence altına alınmıştır. Ancak aynı kanun gereğince ilk prim kesintisi Haziran 2000’de başlamış ve ilk  işsizlik sigortası ödemeleri de 2002 yılının Şubat ayında başlamıştır.


 


            Bu yazı dizimizde henüz emekleme aşamasında olan, İşsizlik Sigortasının ülkemizde nasıl uygulandığını, kimlerin hangi şartlar ile yararlandığını anlatmaya çalışacağız.


            Dileğim ise henüz ülkemizde uygulamaya konulmayan son sosyal risk olan Aile Yükleri’ne karşı da çalışanların güvence altına alınmasıdır.


            Ne var ki; Devletin Aile Yüklerini sosyal güvenceye alması gerekirken 4958 Sayılı Kanun ile işverenlerin kendi çabaları ile çalışanlarına verdiği ve sigorta priminden muaf olan Aile Yardımı, Çocuk Yardımı ile Yemek Paralarından prim alınması kararlaştırılmıştır. Temennim ise Devlet, Aile Yüklerine karşı güvence veremiyor ise en azından işçilerine güvence sağlamaya çalışan işverenlere engel olmaması ve bu yardımlardan prim alınması uygulamasına başlamamasıdır.


 


İŞSİZLİK SİGORTASI NEDİR?


            4447 Sayılı Kanun’un 47. maddesine göre;


İşsizlik sigortası; bir işyerinde çalışırken, çalışma istek, yetenek, sağlık ve yeterliliğinde olmasına rağmen, kendi istek ve kusuru dışında işini kaybedenlere, uğradıkları gelir kayıplarını kısmen de olsa karşılayarak kendilerinin ve aile fertlerinin zor duruma düşmelerini önleyen, sigortacılık tekniği ile faaliyet gösteren, Devlet tarafından kurulan zorunlu bir sigortadır.


 


İŞSİZLİK SİGORTASININ FAYDALARI NELERDİR?


            Gerek Avrupa Sosyal Şartı ve gerekse 102 Sayılı Sözleşmeye göre;


Hükümetler, işsizliğin sonuçlarını giderici, geçici gelir kayıplarını telafi edici politikalar uygulamak zorundadırlar. Bu politikaların uygulanması için işsizlik sigortası en iyi araçlardan biridir.


Bir araç olarak İşsizlik Sigortası aşağıdaki faydaları sağlamaktadır.


1-     İşsiz kalınan süre içinde; sigortalı işsizlerin gelir kaybı işsizlik ödeneği ile karşılandığından, sigortalı işsizler niteliklerine daha uygun işler aramak için zaman kazanacaklardır.


Ayrıca, ailenin işsizlik nedeniyle zarar görmesi de bir ölçüde azaltılacak ve toplumun temel direği olan aile birliği korunmuş olacaktır.


2-     İşsizlik sigortası belli bir süre gelir güvencesi sağlayacağından, işsizlerin alım güçlerini belli ölçüde korunmuş olacak ve toplam talep üzerinde olumlu etki yapacaktır.  


            3-     İşsizlik ödeneğine hak kazanabilmek için sigortalını kendisinin işten ayrılmaması ve kötü niyetli olması nedeniyle işveren tarafından çıkarılmış olmaması gerektiğinden, çalışanlar ahlak ve iyi niyet kurallarına daha fazla sadakat göstermek zorunda olduklarında verimlilikleri artacak ve işgücü devri azalacaktır.


4-          İşsiz kalana uygun iş olmadığı takdirde veya işsiz başka meslek istediğinde sigorta kapsamında verilmesi gereken eğitimler ile çalışanların nitelikleri artacak ve ülke nitelikli işgücüne kavuşacaktır.


5-          İşsizlik sigortası kapsamında belli bir süre sigortalı olmak ve İşsizlik Sigortası Fonuna prim ödemek gerektiğinden, gerek işçiler ve gerekse işverenler kayıtdışı istihdamdan uzaklaşacaklardır. Kayıtdışılık azalacaktır.


Bugüne kadar sağlıklı bir bilgiye sahip olunmayan, işsiz sayısı konusunda doğru bilgilere ulama imkanı sağlayacaktır.


 


HANGİ İŞÇİLER İŞSİZLİK SİGORTASI KAPSAMINDADIR?


            İşsizlik sigortası genel olarak SSK’ya prim ödeyenleri kapsamaktadır ama 4447 Sayılı Kanuna göre;


 


      506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 2 nci maddesine göre bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılan sigortalılar,


      506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamında olan özel banka ve borsalarda işçi statüsü ile çalışanlar (memur ve sözleşmeli statüde olmayanlar),


      Karşılıklılık esasına dayalı olarak yapılan anlaşmalara göre Türkiye’de sigortalı olarak çalışan yabancılar, (Yabancının ülkesinde Türk Vatandaşlarına İşsizlik Sigortası uygulanıyor ise bizde de o ülke vatandaşına uygulanacaktır.


      4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkındaki Kanun’a göre çalıştırılan koruma bekçileri,


      Ücretli ve sürekli olarak ev hizmetlerinde çalışanlar,


      Kamu sektörüne ait tarım ve orman işlerinde ücretle çalışanlar,


      Özel sektöre ait tarım ve orman işlerinde ücretle ve sürekli olarak çalışanlar,


      Tarım sanatlarına ait işlerde çalışanlar,


      Tarım işyerlerinde yapılan ve tarım işlerinden sayılmayan işlerde çalışanlar,


      Tarım işyeri sayılmayan işyerlerinin park, bahçe, fidanlık vb. işlerinde çalışanlar,


 


            HANGİ İŞVERENLER İŞSİZLİK SİGORTASI KAPSAMINDADIR?


            4447 Sayılı Kanun’a göre, yukarıda sayılanlardan en az birini çalıştıran işverenler, işçileri için İşsizlik Sigortası Kapsamında prim ödemekle yükümlüdürler.


            İşsizlik Sigortası zorunlu olduğundan gerek işçilerin ve gerekse işverenlerin isteklerine bağlı değildir.


            Mesela, bir (kapıcı) işçi çalıştıran Apartmanlar bile kapıcıları için İşsizlik Sigortasına prim ödeyeceklerdir.


 


            İŞSİZLİK SİGORTASINA KİMLER NE KADAR PRİM ÖDEYECEKTİR?
        4447 Sayılı Kanun gereğince;


İşsizlik sigortası zorunlu olup, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun 77 nci ve 78 inci maddelerinde belirtilen prime esas aylık brüt kazançlar üzerinden; Sigortalı   % 2, Devlet %2, İşveren % 3 oranında prim ödeneceği şeklinde iken, Bütçe Kanunlarıyla bu oranlar düşürülmüş olup halen aylık Sigorta Primine Esas Kazanç Tutarından (562,50 YTL’den )az olmamak üzere brüt kazançlar üzerinden;


      Sigortalı   % 1,


      İşveren      % 2,


      Devlet       %1


oranında prim ödemektedir.


            İşverenler, çalışanları için süresi içinde ödemiş olduğu işsizlik sigortası primlerini SSK işveren sigorta primi hissesinde olduğu gibi kazançlarının tespitinde gider olarak kabul edilecektir.


            Ayrıca, işçinin ücretinden kesilecek olan işsizlik sigortası primi de, SSK işçi sigorta primi hissesinde olduğu gibi, gerçek ücretin hesaplanmasında gelir vergisi matrahından indirilecek ve kalan tutar üzerinden gelir vergisi kesilecektir.


 


            İŞSİZLİK SİGORTASI PRİMLERİ NEREYE ÖDENİR?


            İşverenler, çalışan işçileri için her ay SSK’ya verdikleri, Aylık Sigorta Prim Bildirgelerinde açılan bir sütunda işsizlik sigortası primlerini de hesaplayacaklar ve işçilerinden kestikleri tutar ile kendilerinin ödemeleri gereken tutarları daha sonra SSK’ya ödeyeceklerdir.


   


 


            İŞSİZ KALANLARA HANGİ HİZMETLER SUNULACAKTIR?


            İşsizlik ödeneğine hak kazanan sigortalı işsizlere aşağıda belirtilen hizmetler sunulacaktır;


        İşsizlik ödeneği ödenecektir. Sigortalı işsizler prim ödeme sürelerine göre; en az 180, en fazla 300 gün süre ile işsizlik ödeneği alabileceklerdir. 


        İşsizlerin ödenek aldıkları süre içinde; hastalık ve analık sigortası primleri, Sosyal Sigortalar   Kurumu’na yatırılacaktır. Dolayısıyla; sigortalı işsizler ve geçindirmekle yükümlü oldukları aile fertlerinin hastalanmaları halinde SSK tarafından sağlık hizmetleri verilecektir.


        İşsizlik ödeneği alan sigortalı işsizlere, doktor raporu ile istirahatli kaldıkları süre içinde geçici işgöremezlik ödeneği SSK tarafından ödenecektir.


        İşsizlik ödeneği alan sigortalı işsizlere, işgücü piyasası ve mesleki eğitim alanında İş-Kur tarafından danışmanlık hizmeti verilecektir.


        İş-Kur tarafından, meslek geliştirme, edindirme ve yetiştirme eğitimi verilecektir.


        İşsizlik ödeneği alan sigortalı işsizlere, yeni bir iş bulmalarında İş-Kur yardımcı olacaktır.


 


YARIN: KİMLER İŞSİZLİK ÖDENEĞİNE HAK KAZANIR?