Akşam Gazetesi–Sosyal Güvenlik Reformu engelli memurlara yine çözüm getirmiyor –Benden de size teşekkürler—

24 Şubat 2008







Sosyal Güvenlik Reformu engelli memurlara yine çözüm getirmiyor

[email protected]


 




Ali Bey, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun yeniden görüşüleceği şu günlerde, gözden kaçan, daha önce adil olmadığı dile getirilen ve çözümü için Sayın Milletvekilimiz Lokman Ayva Bey’in girişimlerine rağmen çözülmeyen bir hususu affınıza sığınarak değerlendirmelerinize arz ediyorum, yardımcı olursanız sevinirim.

5434 Sayılı Kanun’un 39’uncu maddesinin (j) bendinin, 5335 sayılı Kanunla 2005 yılında değiştirilen hali gereğince,”Göreve girişlerinde, Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe uygun olarak alınmış ve raporda sakatlık oranı en az yüzde 40 olanlardan fiili hizmeti 15 yıl olanların istekleri üzerine” emekli edilmektedirler.

Ayrıca Emekli Sandığı, 03.02.2006 tarihinde aldığı 19 sayılı kararı ile; Sakat kontenjanından işe girmemiş engellilerden,

1- 24/09/1983 tarihinde önce işe girmiş olanlar, engelli olduklarını işe girmeden önce veya işe girdikten sonra aldıkları raporla belgelemeleri halinde, 15 yıl hizmet sonunda emekli olabilmektedir.

2- 24/09/1983 tarihinden sonra işe girenler ise engelli olduklarını işe giriş tarihinden önce aldıkları raporla belgelemiş ise 15 yıl sonunda emekli olabilmektedir.

Görüldüğü gibi Emekli Sandığı 39/J maddesiyle; 24/09/1983 tarihinden sonra, normal statüde işe giren engelli memurların da sakat kontenjanından işe girenler gibi erken emekli olabilmeleri için, işe girmeden önce engelli olduklarını belgelendirmelerini istemektedir.

Kısaca normal statüde işe giren memur, engelli olduğuna dair işe girmeden önce alınmış raporunu, emeklilik aşmasında, yani 15 hizmet yılı sonunda bile ibraz ettiğinde erken emekli olabilmektedir.

Ancak, yine normal statüde işe giren memur, işe girdiği tarihten sonra “doğuştan engelli” olduğuna dair rapor alırsa, hatta bu rapora istinaden vergi indiriminden yararlanıyor olsa bile bu raporu işe girmeden önce almadığı gerekçesiyle erken emekli olamamaktadır.

Oysa her iki durumda da normal statüde işe girilmektedir.

Kısaca, Emekli Sandığı 39/j maddesiyle, normal statüde işe girmiş memurun erken emekli olabilmesi için, işe girmeden önce engelli olduğunu belgelendirilmesi isteniyor.

Gerçekten çok ilginç hatta tam bir komedi işe girdikten sonra “doğuştan engelli” raporu alan biri işe girmeden önce engelli olduğunu ispat etmiş olmuyor mu? Doğuştan engel sonradan olacak bir engel değil ki.

Bu durumun düzeltilmesi için;

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 19 Nisan 2006 tarihinde Meclisimizde görüşülmesi sırasında, normal yoldan işe girmiş engelli memurların da erken emekli olabilmelerini sağlamak için Sayın Milletvekilimiz Lokman Ayva Bey Geçici 1. maddeyle ilgili değişiklik önergesi vermişti.

Sayın Bakanımızın da bu yöndeki düzenlenmenin zaten kanun içerisinde var olduğunu bildirmesi üzerinde önerge geri çekilmişti. (Sayın Bakanımızın var dediği 28. maddeydi)

Ancak daha sonra 28 maddenin başlangıcında yer alan “İlk defa bu Kanuna göre sigortalı sayılanlara” ibaresi nedeniyle, bu maddenin şu an çalışmakta olanları kapsamadığı, bu kanun yürürlüğe girdikten sonra işe girenleri kapsadığı yönünde ciddi yorumlar yapıldı. Daha sonra da bildiğiniz üzere kanunun bazı maddeleri Anayasa Mahkemesi’nce iptal edildi.

Şimdi ise yeniden düzenlenen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun tasarısına göre, şu an çalışan normal statüde işe girmiş engelli memurlarla ilgili bir düzenleme olmadığını öğrenmiş bulunuyorum.

Daha önce beyan edildiği gibi, gerçekten bu uygulama adil bulunmuyor ve engellilerin hakları konusunda gerçekten duyarlılık gösteriliyorsa, konunun aciliyeti ve bu son şansın kaçmaması için talebimi yeniden dile getirmeyi zaruri görüyorum.

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun Geçici 4. maddesinin, şu an çalışan engelli memurlarla ilgili düzenlenmiş bölümünde;

“çalışmaya başlamadan önce ilgili mevzuatına göre alınmış ve en az % 40 oranında özürlü olduklarını gösterir sağlık kurulu raporu bulunanlardan…..” hükmü yer almaktadır.

Bu metindeki “çalışmaya başlamadan önce” ibaresinin çıkarılmasını, eğer Anayasa Mahke

mesi’nin iptal kararı nedeniyle bu kanunda şu an çalışan memurlarla ilgili bir düzenleme yapılamıyorsa o zaman, Emekli Sandığı Kanunu’nun 39’uncu maddesinin J. bendinin başlangıcında yer alan “göreve girişlerinde” ibaresinin çıkarılarak, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun Geçici 4. maddesinin de bu doğrultuda yeniden düzenlenmesi, yıllardır sonuçlanmayan bu eşitsizliği ve mağduriyeti ortadan kaldıracaktır. Ramazan Akbulut

Ramazan Bey, yazınızın hemen hemen tamamını yayınladım. Hem derdinizi iyi anlatmışsınız hem de konuyu güzel detaylandırmışsınız. AK Parti İstanbul Milletvekili Lokman Ayva beyefendinin, yazınızda bahsettiğiniz 19 Nisan 2006 günü TBMM’ye verdiği önergeyi birlikte hazırlamıştık ve dönemin bakanını arkasındaki bürokratları yanlış bilgilendirdiğinden önergeyi işleme almamışlardı. Halen, TBMM’de görüşülmeyi bekleyen 5510 sayılı SS ve GSS Kanunu ile ilgili değişiklik öngören tasarının, “5434 sayılı Kanuna ilişkin geçiş hükümleri” başlıklı geçici 4’üncü maddesindeki ilgili fıkra, “…Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmaya başlamış olup, çalışmaya başlamadan önce ilgili mevzuatına göre alınmış ve en az % 40 oranında özürlü olduklarını gösterir sağlık kurulu raporu bulunanlardan, aylık talep tarihinde bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlara; en az 5400 gün uzun vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş ya da emekli keseneği ödenmiş olması kaydıyla, istekleri halinde bu madde hükümleri esas alınarak yaşlılık aylığı bağlanır” demektedir. Yani, sakatlıkları-engelleri doğuştan dahi olsa memur olmadan önce ellerinde sağlık kurulundan alınmış en az yüzde 40 oranlı raporları yoksa erken emekli olamayacaksınız. İstediğiniz türden bir değişiklik önergesinin milletvekillerince ya Plan ve Bütçe Komisyonu’nda veya Genel Kurul’da verilmesi gerekmektedir, sanırım bu görev yine Sayın Lokman Ayva’ya düşecektir.







Benden de size teşekkürler


  • Efendİm, SSK emeklilerinin emekli maaşlarını kestirip, yeniden maaşlarını artırmalarını bizim çalışanlarımız iyi algılayamadı. Sadece birkaç kişi müracaat etti. Müracaat edenlerden biri 30.09.1999’da, diğeri 31.12.1999 emekli olmuşlar. 2000 den önce emekli olanların bu haktan yararlanmaları için kesin bir şey de söylenemiyordu. Buna rağmen bu iki arkadaşımız maaşlarını kestirip, yeniden emekli müracaatı yaptılar ve EMEKLİ MAAŞLARI 250 YTL ARTTI. Çok mutlular ve size çok dua ediyorlar. “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olanıdır HŞ.” Bu nedenle hayırlı bir insansınız ve hayırlı işlere vesile oluyorsunuz. Tebrik eder, başarılarınızın devamını dilerken size teşekkür ederiz.. L.Köksal


  • Sİzİn gazetede yaptığınız haberden sonra zaten emekli olarak çalıştığım işyerinde normal çalışan gibi oldum birkaç gün sonra da yeniden emeklilik dilekçesi verdim. Beni epey uğraştırdılar ama sonunda emekli aylığım 320 YTL arttı. Size gerçekten müteşekkirim. A. Yıldırım

    Sevgili dostlar yaptığım bu haberden başıma epey kötü olay geldi ve halen de devam ediyor. Halka neden bilgi veriyorsun bağlamında hakkımda yürütülen soruşturmalar halen devam ediyor. Ancak, her şeye rağmen sizlere doğru bilgi vermekten yılmayacağımı bilmenizi isterim. Bana inanıp aylıklarınızı kestirip yeniden emekli olup emekli maaşlarınızı arttırdığınıza gerçekten sevindim. Benden de size teşekkürler…







    Kısa..Kısa..

    Ünal Semercioğlu-Dediğiniz gibi SSK’da teftişe çıkarılacak defter ve belgelerin saklanma süresi 2004 yılından beridir 5 yıldır. Bu süre eski yıllar için 10 yıl gibi uygulanmaz. 2002 yılı defterlerinin saklanma süresi SSK açısından sonra ermiş olup teftişe çıkarmak zorunda değilsiniz.