Akşam Gazetesi-Sosyal güvenlik reformuna ne oldu?-2

6 Nisan 2007

Sosyal güvenlik reformuna ne oldu?-2

Çalışanların hukuki durumlarına göre bağlı oldukları kurumlar farklı olduğu gibi kanunlar da farklıydı ve reformla tüm çalışanlara eşit şekilde uygulama getirilmesi düşünülmüş ve buna uygun hazırlık yapılmıştı. Yürürlük tarihi 2008 yılına ötelendiği ifade edilen 5510 Sayılı SS ve GSS Kanunu’yla,


  • Bağımlı çalışan


  • Serbest çalışan


  • Kamu görevlisi eşitlenmiş olacaktı ama maalesef olmadı

    Ertelenen reform kime ne getirecekti?

    Yeni yasal düzenleme ile birlikte herkese eşit davranılacak bir uygulama geliyordu ama herkesin eşit olduğunu ifade ettiği Anayasa gereğince memurların işçi ve esnafa göre daha eşit olduğuna karar verilince reform yarım kaldı. Tıpkı bütün sosyal güvenlik kurumlarının tek çatı (SGK) altında toplanması gibi işçiye ayrı, memura ayrı, esnafa ayrı uygulanan sistemlerde norm ve standart gelebilseydi ve her üç kurumdan sosyal güvenlik sağlayanlar aynı olanaklardan yararlanabilir olsaydı ne olacaktı?

    HALEN;

    Hizmet akdi ile çalışan işçiler SSK’lı, kamu görevlileri ile devlet memurları T.C. Emekli Sandığı iştirakçisi, kendi nam ve hesabı adına çalışanlar ile şirket ortakları ise Bağ-Kur’ludurlar.

    NE OLACAKTI?

    Reform kanunu olan 5510 Sayılı SS ve GSS Kanunuyla birlikte,


  • SSK’lı denilen işçilerin sıfatı 4/a’lı,


  • Bağ-Kur’luların sıfatı 4/b’li,


  • Memurların sıfatı 4/c’li, olacaktı.







    Emzirme yardımı artırılamadı

    HALEN,


    Sadece SSK’lılara doğum nedeniyle süt parası olarak 50 YTL verilmekte olup Bağ-Kur’luların ve Emekli Sandığı mensuplarının bu hakkı yoktur.

    NE OLACAKTI?

    Bundan sonra SSK’lı, Bağ-Kur’lu ve memur ayrımı yapılmaksızın her doğum için sigortalı kadına veya sigortalı olmayan karısının doğum yapması nedeniyle sigortalı erkeğe altı ay süreyle emzirme yardımı ödenecekti.

    Ödeme miktarı, çocuğun yaşaması şartıyla doğumdan sonraki altı ay süresince her ay, doğum tarihinde geçerli olan brüt asgari ücretin onda biri (56.50 YTL.) olacak toplam 339 YTL. verilecekti.

    Süt parasının şartları da basitleştirilmişti.

    Bu para hem çalışanlara verilecekti hem de sigortalılığı sona erenlerin, işten ayrılma tarihinden başlamak üzere üçyüz gün içinde çocukları doğarsa ödenecekti. Sigortalı kadın veya karısı analık sigortası haklarından yararlanacak sigortalı erkek, doğumun gerçekleştiği tarihinden önceki onbeş ay içinde en az üç ay prim ödenmiş olması şartıyla emzirme ödeneğinden yararlanabilecekti.







    Cenaze yardımı aynı kaldı

    HALEN,


    SSK’lı vefat ederse ailesine veya cenazeyi kaldıran kimselere 234.90 YTL, Bağ-Kur’lu vefat ederse 185.56 YTL. ve memur vefat ederse 892.72 YTL. cenaze yardımı verilmektedir.

    NE OLACAKTI?

    Cenaze yardımlarında da kişilerin çalıştıkları sınıfa göre yapılan ayrımcılık sona erecekti ve reformla birlikte, SSK’lı, Bağ-Kur’lu, memur ayrımı olmaksızın bütün sigortalılara ve emeklilerine brüt asgari ücretin üç katı tutarında cenaze yardımı ödenecekti. (2007 yılı asgari ücretine göre bu rakam 1687.50 YTL.)







    Topluluk sigortası sona eriyordu

    HALEN;


    Yurtdışında sosyal güvenlik sözleşmesiz ülkelerde çalıştırılmak üzere götürülen işçilerle, noterler ve avukatlar topluluk sigortası kapsamında SSK’ya prim ödemektedirler. Yurtdışına götürülen işçilerin topluluk sigortasında, iş kazası meslek hastalığı ve hastalık sigortası olmadığından bu işçilerimiz gittikleri ülkelerde işkazası veya meslek hastalığı geçirdiklerinde kendilerine sosyal sigorta yardımları yapılamadı gibi vefatları halinde geride kalan eş ve çocuklarına gelir de bağlanamıyordu. Hastalık sigortası olmadığından ne kendilerinin ne de geride bıraktığı eş-çocukları ile ana-babalarına sağlık yardımı yapılamıyordu.

    NE OLACAKTI?

    Topluluk Sigortası yeni kanunda yer almadı. Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce çalıştırılmak üzere bu ülkelere götürülen Türk işçileri bundan sonra geçici görevle yurtdışına gönderilmiş sayılacaktı ve hepsi bütün sigorta kolları bakımından sigortalı sayılacaktı. İşkazası-meslek hastalığı geçirdiklerinde aylık-gelir bağlanacağı gibi tüm hastanelerden yararlanıp, ilaçlarını alabileceklerdi. Üstelik yurtta bıraktıkları eş ve çocukları da sağlık yardımlarından yararlanmaya başlayacaklardı. Noter ve avukatlar ise 4/b’li (eski adıyla Bağ-Kur’lu) sayılacaktı.







    Malûllük aylığına hak kazanma şartları eşitleniyordu

    HALEN;


    SSK’dan malulen emekli olabilmek için, 2/3 oranlı sağlık kurulu raporu ile birlikte toplam 1800 gün veya en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinin her yılı için ortalama olarak 180 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olması şarttır.

    Bağ-Kur’luların ise yine 2/3 oranlı sağlık kurulu raporu ile birlikte, en az beş tam yıl sigorta primi ödemiş olması gerekmektedir.

    T.C. Emekli Sandığı’ndan ise en az 10 tam yıl kesenek ödemiş olmak ve görevini yapamaz ibarelerini içeren rapor almak şartıyla malüllük aylığı bağlanmaktadır.

    NE OLACAKTI?

    Reformla, malullük aylığına hak kazanmak için SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı’nın uyguladığı farklı kriterler eşitlenecekti.

    En az on yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 1800 gün veya bu şartı taşımıyorsa başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul ise, en az beş yıldan beri sigortalı bulunup toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olanlar malüllük aylığı alabilecekti.

    Ayrıca, sağlık kurulu rapor oranı da (2/3’ten) yüzde 67’den, 60’a indirilecekti.







    Basın çalışanlarına da ilave prim günü verilemedi

    HALEN,


    SSK’lı olarak 212 sayılı Kanun’la değişik, 5953 sayılı Basın-İş Yasasına göre çalışan basın çalışanlarına her 360 gün için 90 gün ilave sigortalılık süresi verilmektedir ama prim ödeme gün sayısı arttırılmamaktadır.

    T.C. Emekli Sandığı iştirakçisi olarak basın müşaviri olarak çalışanlara verilen fiili hizmet zammı ise hem prim ödeme gününden hem de sigortalılık süresinden sayılmaktadır.

    SSK’lılarda ise prim ödeme gününden sayılmıyor; sadece sigortalılık süresine ilave ediliyordu. Gazete sahibi gibi Bağ-Kur’lulara ise ne ilave süre de ne de ilave prim günü verilmemektedir.

    NE OLACAKTI?

    Reformla SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı ayrımı kalmadığı için tüm basın çalışanlarına çalıştıkları her yıl için 3 ay fiili hizmet zammı süresi verilecekti verilen süre hem prim ödeme gününe hem de sigortalılık süresine ilave edilecek ve emeklilik yaşından da düşülebilecekti.







    İkinci yazı dizisine hazırlanmayı unutmayın

    Sevgİlİ AKŞAM Gazetesi okurları dün başladığımız ve halen devam eden, “Sosyal Güvenlik Reformuna Ne Oldu?” yazı dizimizden sonraki yazı dizimiz SSK’da, Bağ-Kur’da, T.C. Emekli Sandığı’nda emekli aylığı hesaplama sistemleridir. İkinci yazı dizisine hazırlık yapmak üzere yan tarafta kullanmanız gereken tabloları yayınlamaya başladık. Lütfen bu tabloları kesip saklayın ister bir ay sonra olsun ister bundan 20-25 yıl sonra da olsa emekli olurken bu tabloları kullanarak emekli aylıklarınız belli edilecek.

    Bundan sonraki yazı dizimiz,

    A-Emeklilik hakkını elde etmiş ama uzatmalara oynayanlar varsa,

    1-Reform 2008 yılında yürürlüğe girmeden emekli olayım mı, yoksa çalışmaya devam etsem mi?

    2-Bugün emekli olsam ne kadar emekli aylığı alırım?

    3-Biraz daha çalışıp emekli olmak avantajlı mı?

    B-Emeklilik süresi daha gelmemiş olanlarınız ise

    1-Kaç para alıyorum ve bu paraya göre ne kadar emekli aylığı alırım?

    2-Primlerimi artırsam daha yüksek emekli aylığı alır mıyım?

    3-Daha çok prim ödeme günüm olsa emekli aylığım artar mı?

    Sorularınıza cevap olacaktır.







    Eşlere de çocuklara da çeyiz yardımı

    HALEN,


    T.C. Emekli Sandığı evlendikleri takdirde aylık alan dul eş ve yetim kız çocukları ile (memurun) anasının aylığını kesip, bir defaya mahsus olmak üzere, aldıkları aylığın 12 katı tutarında ‘Evlenme İkramiyesi’ vermektedir. Yani memurun anasına bile çeyiz yardımı yapılmaktadır.

    SSK da ise sadece yetim kız çocuklarına evlenmeleri halinde aldıkları aylık ve/veya gelirin iki yıllık (24 aylık) tutarı kadar evlilik yardımı yapılmakta olup, dul eş ve erkek çocuklara ödeme yapılmamaktadır.

    Bağ-Kur’un ise ne yetimlerine ne de dullarına bu tür bir ödeme yapılmamaktadır.

    NE OLACAKTI?

    Reform yürürlüğe girseydi, ‘Evlilik ve Çeyiz Yardımı’ uygulamasındaki ayrımcılık sona erecekti. Kadın erkek ayrımı olmaksızın dul eşler ile kız çocukları ‘Evlilik ve Çeyiz Yardımı’ alabilecekti. İşçi, memur, Bağ-Kur’lu ayrımı olmaksızın, SGK’dan gelir veya aylık almakta iken evlenen eşler ve kız çocuklarına 12 aylık aylıkları tutarında evlilik ve çeyiz yardımı verilecekti. Bu haktan tarihlerinde ilk defa olmak üzere Bağ-Kur’lular da yararlanabilecekti.







    YARIN: Dul-yetim (Ölüm) aylığı şartları eşitlenemedi

    Ali TEZEL