Akşam Gazetesi-SSK’yı dava edin kazanırsınız–18 yaşından büyük kızlara sağlık yardımı–İşinizi 6 gün içinde bırakabilirsiniz
29 Nisan 2008
Ali Bey, 01.02.1983 günü SSK’lı oldum ve 31.01.2008 günü 25 yılı tamamlayıp SSK’ya emeklilik dilekçesi verdim. Ancak SSK, emeklilik dilekçemi zamanından önce müracaat etmişsiniz diye reddetti. Gelen cevaplarını size aynen gönderiyorum, “506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 60 maddesine göre tarafınıza aylık bağlanmasıyla ilgili olarak Müdürlüğümüze verdiğiniz yukarıda kayıtlı dilekçenize istinaden dosyanızın tetkikinde,ilk defa sigortalı olduğunuz 01.02.1983 tarihinden dilekçe tarihine kadar 24 yıl 11 ay 30 gün sigortalık süreniz olduğu, bu sürede kısmi yurt dışı borçlanmanız dahil 7800 gün prim ödediğiniz tesbit edilmiş olup 25 yıllık sigortalılık süre şartını yerine getirmeden dilekçe verdiğinizden hakkınızda yapılacak bir işlemin olmadığının, ancak; yeni talep vermeniz halinde tarafınıza yaşlılık aylığı bağlanabilecektir.” Ali Bey 24 yıl 11 ay 30 gün, 25 yıl değil midir? Yargı yolu ile hakkımı arayabilir miyim? Bu konu hakkında kazanılmış davalar var mı? Ne gibi bir yol izlemeliyim? Sedat Işık-İzmir Sayın okurum, aynen dediğiniz gibi 24 yıl, 11 ay, 30 gün kime sorarsanız sorun, 25 yıl demektir ama SSK için değildir. Öte siz bana göre zamanında emeklilik dilekçesi vermişsiniz ama emekliliğinizden 3-5 veya 10-15 gün önce verenler de aynı akıbete uğramaktadır. Yani bu konuda süresinden önce emeklilik dilekçesi veren ne ilk sizsiniz ne de son siz olacaksınız. Sizin yapmanız gereken, önce SSK’ya yeniden emeklilik (tahsis talep) dilekçesi vermek ve hemen ardından da reddedilen 31.01.2008 günlü emeklilik dilekçeniz konusunda da en yakın İş Mahkemesi’nde dava açmaktır. Sizden önce bu durumda olanlar da olaylarını mahkemelere intikal ettirenler ile ilgili Yargıtay, sizler lehine karar verdi o kararlardan birini sizin için yayınlıyorum. Örnek yargı kararı Yargıtay 21. Hukuk Dairesi Esas: 261, Kara: 310, Tarih: 29.01.1996 Karara konu olayda, sigortalı, 26.04.1995 günü emeklilik müracaatı yapması gerekirken, iki gün önce 24.04.1995 günü başvuru yapmış ve başvurusu erken başvuru nedeniyle reddedilmiş ve mahkemeye gitmiştir. Konuyla ilgili ilgili daire, “…sigortalının başvuru tarihi olan 24.4.1995 tarihinde 60/A-C maddesinin öngördüğü 25 yıldan beri sigortalı olma koşulu hariç diğer koşullara sahip olduğu 25 yıldan beri sigortalı olma koşulu da iki gün sonra 26.04.1995 tarihinde gerçekleştiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Başka bir anlatımla, sigortalının 26.04.1995 tarihinde yukarıda sözü geçen maddenin aradığı tüm koşullara sahip olduğu açık seçiktir. Hal böyle olunca, sigortalıya yeniden tahsis dilekçesi vermeksizin, giderek önceki dilekçesi göz önünde tutularak koşulların oluştuğu tarihi takip eden 01.05.1995 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanması gerektiği söz götürmez. Tersinin kabulü, dayalı Kurumun Anayasa’dan kaynaklanan sosyal güvenlik ödevinin zorunlu sonucu olan, koşulların oluşması tarihini takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığı bağlaması yerine bağlamamasından kaynaklanan kusurundan yararlanmak olur ki, bu durumun hak ve nesafet kuralları ile bağdaşmadığı ortadadır” diyerek sigortalının istemini kabul etmiştir. 18 yaşından büyük kızlara sağlık yardımı Ben emekli öğretmenim. Kızım benim sosyal güvencem olan Emekli Sandığı’ndan faydalanıyor. Üniversiteyi bitirdi. Şu an 26 yaşında, çalışmıyor. Acaba bu yeni yasayla güvencesi elinden alınır mı? Emine Sarıkaya Hanımefendi, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) Kanunu’nun Genel Sağlık Sigortası (GSS) hükümleri 1 Temmuz 2008 günü yürürlüğe girecek. Yürürlük tarihinden itibaren de Kanun’un 3’üncü maddesi gereğince; “b) 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim veya 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çıraklık ve çıraklık eğitimi ile işletmelerde meslekî eğitim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmamış ve evli olmayan çocukları ile yaşına bakılmaksızın bu Kanuna göre malûl olduğu tespit edilen evli olmayan çocuklar…” için sağlık karnesi çıkartabileceğiz. Bu madde hükmüne göre, aslında siz kızınıza GSS kapsamında sağlık karnesi veremeyecektiniz ama aynı Kanun’un geçici 12’nci maddesine göre; “İlgili kanunları gereği tedavi yardımları karşılanan kişiler, bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihte herhangi bir işleme gerek kalmaksızın, bu Kanun açısından genel sağlık sigortalısı veya genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılır. Bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihte ilgili kanunları gereği bakmakla yükümlü olunan kız çocukları bu Kanun gereğince de bakmakla yükümlü olunan kişi sayılır. Ancak durumlarında değişiklik olduğunda sağlık hizmetlerinden yararlanma koşulları bu Kanun hükümlerine göre yeniden belirlenir…” dediğinden kızınızın durumunda bir değişiklik oluncaya kadar sizin üzerinizden sağlık karnesi kullanmaya devam edecek. Yani evlenirse, işe girerse ama sonra dul kalsa ve işinden ayrılsa bile bir daha sizin üzerinizden sağlık karnesi alamayacak. İşinizi 6 gün içinde bırakabilirsiniz Maaşların zamanında ödenmemesinden dolayı işverene noterden 3 defa ihtar çektim. Tarafıma herhangi bir ödeme yapılmadı. Şirket beni işten çıkartabilir mi? Kıdem ve ihbar tazminatı alabilir miyim? Çakır Altunoğlu Sayın okurum, 4857 sayılı İş Kanunu gereğince bir önceki aya ait ücretler en geç takip eden ayın 20’sine kadar işçiye ödenmek zorundadır. İşveren bu süre içinde işçiye ücretini ödemezse işçinin yapabileceği iki yol vardır. Birincisi, 34’üncü madde gereğince çalışmadan bekleme hakkı ve işte ilgili madde; “Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Bu nedenle kişisel kararlarına dayanarak iş görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal olarak toplu bir nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemez. Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır. Bu işçilerin bu nedenle iş akitleri çalışmadıkları için feshedilemez ve yerine yeni işçi alınamaz, bu işler başkalarına yaptırılamaz.” Diğer hakkı ise 24’üncü maddenin II’nci bendinin (e)( fıkrası gereğince; “e) İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse” iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshetmek yani haklı sebeple işini bırakmaktır. Haklı sebeple işinizi bırakınca da 1475 sayılı Kanun’un 14’üncü maddesine göre kıdem tazminatı isteme hakkınız var ama ihbar tazminatı isteyemezsiniz. Son olarak şayet, 24’üncü madde gereğince işinizi bırakacaksanız. Bunu (4857 md 26) 6 iş günü içinde yerine getirmek zorundasınız. Kısa…kısa… |