Akşam Gazetesi-Ülke büyümüş emeklinin neyine–

13 Ekim 2007







Ülke büyümüş emeklinin neyine

[email protected]


 




Başbakanımız açıklıyor, son beş yılda ülkemiz 2,5 kat büyümüş, milli gelirimiz 180 milyar dolardan 400 milyar dolara çıkmış. Kişi başına düşen milli gelir 2 bin dolardan 5 bin dolara çıkmış. Bazıları itiraz etse de “dolar kuru düşük büyümenin esas sebebi bu” dese de bu ülkenin 5 yılda geliştiği ortada ama bu büyümeden emekliler pay alabilmiş mi? SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin başına düşen bu yıllık 3000 dolar pay nerde? Emeklinin cebine girmesi gereken bu pay kimin cebinde? Kimin cebine girmeye devam ediyor? Ülke büyümüş ama emeklinin herhangi bir yeri büyümemiş ve bundan sonra da artık büyümeyecek öyleyse ülkenin büyümesi emeklinin neyine?

Konuyu biliyorsunuz belki ama tekrar etmekte fayda var. Zira hemen hemen tüm basında hatalı haberler çıktı. Memurlardan mesleklerine göre eşit derece ve kademeden emekli olanlar ne zaman emekli olurlarsa olsunlar her zaman aynı emekli aylığını alırlar. Mesela, bütün genel müdürler, bütün şefler, bütün müfettişler, bütün doktorlar ister eski emekli ister yeni emekli olsunlar aynı emekli aylığını alırlar. Bu eşit emekli aylığı hesaplaması 2000 yılına kadar SSK emeklileri için de aynıydı ama 17 Ağustos 1999 depremini fırsat bilip, 21 Ağustos 1999 günü TBMM’yi toplayıp emekli aylığı hesabını değiştirten Yaşar Okuyan bu sistemi SSK ve Bağ-Kur emeklileri için değiştirdi ama memurlar ve siyasilerin emekli aylığı hesaplama sistemini değiştirtmedi.

Hakkını arayanlar paylarını alıyorlardı

Konu çok çetrefil normal bir emeklinin bilebilmesi pek hayatın olağan akışına uygun değil ama SSK içinde akrabaları, dostları, arkadaşları olanlar bu farklarını her yıl veya birkaç yılda bir nisan ayında gelişme hızı açıklandıktan sonra bir gün işe girip, ertesi gün işten çıkıp, emekli aylığını yeniden hesaplattırarak, yani SSK’nın kendilerine vermediği haklarını kanunun değişik boşluklarını kullanarak alıyorlardı. Bilmeyenler ise konunun ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı.

Ülke büyümüş ücretlinin neyine

Emeklİnİn çocukları da var eşi de var, dostları da var onlar da fabrikalarda, atölyelerde, tarlalarda çalışıyorlar. Aldıkları ücret genelde asgari ücret düzeyinde ama biraz üstünde alanlar da var. İşte o çalışanların yaşadığı ülke de büyümüş kişi başına düşen milli gelir 2 katından fazla çoğalmış. Peki bu büyümeden ücretli payını alabilmiş mi? Ücretlinin çocukları, eşi paylarını alabilmiş mi? Ülke beş yılda büyümüş de bu ücretlinin neyine?







Başbakan İETT emeklisi olarak kalsaydı

1974 yılında ilk defa SSK’lı olan Başbakanımız Recep Tayip Erdoğan, 5587 gün sayısı ile 3 Mart 2000’de SSK’ya emeklilik için başvurmuş ve başvuruyu takip eden ay başı olan 1 Nisan 2000’de SSK tarafından emekli aylığı bağlanmıştı. Şayet Başbakanımız, 2003 yılının kasım ayında yapılan genel seçim sonrasında milletvekili olarak seçilmeseydi bugün için alacağı emekli aylığı yaklaşık 600 YTL. kadar olacaktı. Ancak, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan artık SSK emeklisi değil. 5434 sayılı Kanun gereğince, iki yılını dolduran milletvekillerine tanınan haktan yararlanarak 2006 yılında Başbakanlık’tan 1’inci derecenin 4’üncü kademesi’nden emekli olmayı tercih etti. Artık ayda 600 YTL. değil her ay 3 bin 500 YTL. emekli aylığı alıyor daha doğrusu her ay banka hesabına o kadar para yatıyor, alıp almadığını bilmiyorum. Şimdi birazcık kafa yoralım, Başbakanımız SSK emeklisi olarak kalsaydı, 2000 yılında SSK’dan sonra emekli olarak en mağdur SSK emeklileri arasında olarak sizleri daha iyi anlamayacak mıydı? Sizinle birlikte kendisine ödenmesi gereken her ay 250 YTL’nin peşine düşmez miydi.







Emeklilerin refah payları güme gider miydi?

Salı günü TBMM Sağlık ve Sosyal İşler Komisyonuna eski bir işçi sendikası başkanı tarafından tek maddelik bir kanun teklifi verildi ve çarşamba günü komisyonda görüşülüp aynen kabul edildi. Artık emekliler bu ülkenin büyümesinden hiçbir zaman pay alamayacaklar. 2000 yılından bugüne kadar 10.500 emeklinin hakkını alabildiği, işe girip çıkarak gelişme paylarını alabildiği sisteme son veriliyor. Bundan böyle hiçbir emekli refah payını alamayacak. Ülke büyüyecek ama emekliler güdük kalmaya devam edecek. Bütün bunlara rağmen herkese hayırlı bayramlar…







Üstüne bir de muhalefet partisi lideri olsaydı

Hadi biraz daha düşünmekte zorlayalım kendimizi, olmaz ya iktidarda şimdi CHP olsaydı ve AK Parti de muhalefette olsaydı bu konuda en çok konuşan kişi kim olurdu? Bu konunun en hızlı savunucusu kim olurdu? Emeklinin hakkını kimseye yedirmem, bu ülkenin büyümesinden onlar da paylarını alacaklar derler miydi?







Emekli aylıkları düşüyor

İşte bu nedenle de 2000 yılından beri SSK’da eşitler arasında adaletsizlik var ve yıllar geçtikçe bu adaletsizlik-fark gittikçe büyüyor. Düşünün, bir şirkette genel müdürsünüz, amirsiniz, şefsiniz, işçisiniz, amelesiniz ve 2000 yılında en yüksek emekli aylığı göstergesi olan 15175 gösterge ile emekli olmuşsunuz ama elinize şu an 600-700 YTL. aylık geçiyor. Öte yandan aynı sizin durumunuzda birisi bugün emekli olduğunda ise eline 1250 YTL. emekli aylığı geçiyor. Sebep eski emekli olduğunuz için size ülkenin kalkınmasından pay vermiyorlar, büyüyen ülkede siz küçük kalıyorsunuz.

Sebep refah payı

SSK’daki eşitler arasındaki emekli aylığı farklılığının en büyük sebebi ülkenin gelişme hızında alınmayan paylardır. Zira, 2000 yılında emekli olan birisinin emekli aylığı her ay veya son yıllarda olduğu gibi her altı ayda bir enflasyon oranı kadar arttırılıyor ama ülkenin büyüme hızından düşen rakamlardan paylarına düşen ise verilmiyor. Öte yandan sonraki yıllarda emekli olanların emekli aylığı hesaplanırken refah payı da dahil ediliyor. Yani SSK’daki eşitler arasındaki farklılığının esas nedeni ilk defa aylık bağlanırken emekli olduğu yıla kadarki “gelişme hızı” (GH) uygulanması ama emekli aylığı bağlandıktan sonra “gelişme hızı”nın emekli aylığına yansıtılmamasıdır. Aşağıdaki tablodan da görüleceği üzere bu ülkenin 2000 yılından bu yana kümülatif gelişme hızı toplamı yüzde 43,1’dir.