Akşam Gazetesi–Yapı Kredi’de çalışıyor da olsanız Bağ-Kur’lusunuz–Sanatçı borçlanmasıyla emeklilik

8 Eylül 2007







Yapı Kredi’de çalışıyor da olsanız Bağ-Kur’lusunuz

[email protected]


 




Ben uzman doktorum. 4 yıl Yapı Kredi Bankası’nda doktor olarak çalıştım. Bankaya girerken Bağ-Kur’lu idim. Bağ-Kur’a tüm primlerimi o zamana kadar ödemiştim. Bankaya sözlü olarak sorduğumuzda bir problem olmayacağını, kendilerinin halledeceğini söylemişlerdi. 4 yıl sonra bankadan istifa ettiğimde emeklilikte kolaylık olsun diye hizmetlerimin birleştirilmesi talep ettiğimde daha önce emekli sandığı hizmeti birleştirilirken, Bağ-Kur’dan halen üyesi olduğum yazısı geldi. 4 yıl boyunca hem Yapı Kredi, hem de Bağ-Kur’a prim kesilmişti. Bu yüzden de Bağ-Kur’a borçlu çıkmıştım. Şu anda özel hastanede çalıştığım için SSK’lıyım. Yapı Kredi Bankası prim toplamını emekliliğe kadar vermiyor. Bağ-Kur ise 4 yıl hiç arayıp sormamasına rağmen (üstelik Bağ-Kur’dan hiç yararlanmadım ve Bağ-Kur’lu olduğum şirkette hiç çalışmadım) prim borcunu istiyor. Yardım ederseniz, yol gösterirseniz sevinirim. Dr.Müjdem Kuğu

Sayın okurum, sosyal güvenlik sistemimizin en önemli ilkelerinden biri zorunluluk diğeri de tekliktir. Yani herhangi bir kanunda belirtilen aktiviteyi yerine getiren kişi mecburi olarak sosyal güvenlik sistemine dahil olmak zorundadır, mesele vergi mükellefi veya şirket kurucu ortağı olan kişi istese de istemese de Bağ-Kur sigortalıdır.Ancak, ülkemizde beş ayrı sosyal güvenlik kanunu ve uygulaması var olduğundan bazen işçi bazen memur veyahutta şirket ortaklığı, esnaflık yapma sürelerimiz aynı tarihlere rastlayabilmektedir. Sizin durumunuzda da zorunluluk ilkesi gereğince hem Bağ-Kur hem de SSK’lı (Yapı Kredi Emeklilik Sandıklı) olmasını gerektirecek mecburiyetle karşılaşıldığında da sosyal güvenliğin tekliği ilkesi ortaya çıkmaktadır. İşte, burada hangisi geçerli? Yapı Kredi Sandığı mı Bağ-Kur mu sorusunun cevabını da Yargıtay kararları doğrultusunda Çalışma Bakanlığı, önce başlayan kesintiye uğrayıncaya kadar sonra başlayan arka planda bekler demiştir. Bu nedenle Bağ-Kur’lu iken Yapı Kredi Bankası’na girdiğiniz için kendi emeklilik sandığı olan bu bankanın sizin sosyal güvenliğiniz Bağ-Kur tarafından sağlandığı için ücretlerinizde sosyal güvenlik prim kesintisi yapmaması sadece gelir vergisi kesintisi yapması gerekiyordu. Siz de her ay gidip Bağ-Kur’a prim ödemeye devam etmeliydiniz. Çözümü ise 04.03.2006 günü Resmi Gazete’de yayınlanan 5458 sayılı Kanun’un 16’ncı maddesi getirmiştir, “08.06.1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ile 506, 1479, 2925 ve 2926 sayılı kanunlardan birine tabi sigortalı iken, aynı sürede bir diğer sosyal güvenlik kurumuna, adına prim ödendiği anlaşılan sigortalılardan yersiz tahsil edilen prim asılları, sigortalı ya da hak sahiplerinin talebi, T. C. Emekli Sandığı bakımından ayrıca kurumların da talebi halinde işsizlik sigortası primi hariç olmak üzere hizmetlerin çakıştığı sürede prim borcu aslına mahsup edilmek üzere en geç 6 ay içinde tabi olması gereken sosyal güvenlik kurumuna devredilir. Çakışan hizmet süresine ilişkin devredilen miktarın prim borcu aslını karşılamaması halinde, bakiye prim borcu ilgili kanun hükümlerine göre sigortalıdan veya 5434 sayılı Kanuna tabi kurumdan tahsil edilir. Sosyal sigorta kanunlarındaki sigortalılığın tespiti ile hizmetlerin birleştirilmesine ait hükümler saklıdır…” Sizin bağlı olarak çalıştığınız Yapı Kredi Emeklilik Sandığı da 506 sayılı Kanun’un geçici 20’nci maddesi kapsamında olduğundan şimdi yapmanız gereken, Yapı Kredi Emeklilik Sandığı’na müracaat edip bu Kanun ve SGK (Sosyal Güvenlik Kurumu) Başkanlığınca yayınlanan 01.02.2007 gün ve 2007-9 sayılı genelgesi gereğince işçi ve işveren payları dahil olmak üzere, adınıza ait primlerin hepsini Bağ-Kur gönderilmesini istemektir. Gönderi yapıldığında hiç borcunuz kalmaz hatta alacağınız bile olur. Yapı Kredi bunu yapmazsa banka sandığını dava etmelisiniz. Hayır ben bu çözümü istemiyorum illa Yapı Kredi Bankası sigortalısı olarak kalmayı arzu ediyorum diyorsanız bu durumda iş mahkemesinde Bağ-Kur’u dava edeceksiniz zira kanundan kaynaklanan çifte sigortalılık yasağı ve önce başlayan ve devam eden sigortalılığın esas alınması usulü yargıya intikal eden anlaşmazlıklarda Yargıtay tarafından da benimsenen birer metot olmakla birlikte Yargıtay bunlara bir de “baskın sigortalılık” kavramını dahil etmiştir. Yani o dönemde hangi Kuruma bağlı çalışmadan daha fazla gelir elde edilmiş buna bakılarak karar verilmektedir. Ancak önemle belirtmek gerekir ki çifte sigortalılık hallerinde “baskın sigortalılık” kavramı kişilerce yahut kurumlarca tespit edilememekte mutlaka mahkemelerce çözüme kavuşturulmaktadır. Son olarak şimdi de SSK’lıyım diyorsunuz ya, bu da kesin değil, şayet Bağ-Kur’lu olmanızı gerektirecek şirket ortaklığınız halen devam ediyorsa siz yine Bağ-Kur’lusunuz, SSK’lı değilsiniz.







Sanatçı borçlanmasıyla emeklilik

Ben 10/10/1968 doğumlu bir bayanım. SSK’ya açtığım dava sonucunda mahkeme kararı ile sanatçı borçlanması hakkını kazandım ve ilk sigorta başlangıcımı Yargıtay 10.10.1986 olarak (18 yaşımı baz aldı) 3050 gün bana kazanç tayin etti.SSK’lı çalışan olarak 400 gün isteğe bağlı olarak da ödediğim gün sayısı ise 1800 gün. Sizden iki soruma yanıtlarınızla yardımcı olmanızı rica edeceğim. Ben ne zaman emekli olabilirim? Emekli olacağım yaşa değin prim ödemelerime devem etmem, alacağım emekli maaşımda fazla bir fark yaratır mı? Filiz Mirioglu

Hanımefendi, 10.10.1986 başlangıcıyla SSK’dan 43 yaşında yani 10.10.2011 günü en az 5150 gün sayısı ile emekli olacaksınız. Belirttiklerinize göre şu an 5250 gün sayınız var ve emeklilik için yeterli. Bundan sonra prim ödemelerinizin emekli aylığına etkisi konusuna gelince, 3050 günlük sanatçı borçlanması en düşük rakamlardan hesaplanmıştır. Öte yandan 400 günlük isteğe bağlı ile 1800 günlük normal çalışmalarınız da düşük rakamlardan ödenmiş ise bundan sonraki ödemeleriniz emekli aylığınızı etkilemez, artırmaz.