Akşam Gazetesi–Yurtdışı borçlanmasında çok şey değişti–Home-Office açıyoruz

10 Temmuz 2007







Yurtdışı borçlanmasında çok şey değişti

[email protected]


 




6 Temmuz 2007 günü Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelik değişikliği ile “Yurtdışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurtdışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik”te bir çok değişiklik yapıldı. Değişiklikleri aşağıdaki alt başlıklarda anlatmak gerekirse;

A- Para iadesi başlıyor

Bugüne kadar yurtdışı borçlanması yapıp borcun tamamını veya bir kısmını ödeyenler vazgeçtikleri takdirde paralarını geri alamıyorlardı ama yeni durumda, “Borçlanarak, borcun bir kısmını veya tamamını ödeyen sigortalılardan veya ölümleri halinde hak sahiplerinden, aylık bağlanması için talepte bulunmayanlar ile aylık bağlanması talebinde bulunup da aylığa hak kazanamayanlar, bu borçlanmadan vazgeçtikleri takdirde, ödedikleri meblağın ödeme tarihlerindeki Yeni Türk Lirası tutarları talepleri üzerine kendilerine, hak sahiplerine veya mirasçılarına iade edilir ve borçlanmaları iptal edilir.” hükmü getirildi.

B-Yurda kesin dönüşün içeriği değişti

Bugüne kadar pasaportuna kesin dönüş damgası vurduran ve bunu beyan eden kişilerin yurtdışında ikamete dayalı yardım almaması yeterli görülmekteyken değiştirilen 11’inci madde ile bundan böyle, “…Kanuna göre değerlendirilen sürelerin tahsiste (emekli aylığı bağlanmasında) dikkate alınabilmesi için;

a) Yurda kesin dönülmüş olması,

b) Tahakkuk ettirilen döviz borcunun tamamının ödenmiş olması,

c) Borcun ödenmesinden sonra yazılı talepte bulunulması, şarttır.

Yurda kesin dönüşten; aylık tahsis talebinde bulunanların yurtdışındaki çalışmasının sona ermesi, çalışmaya bağlı sosyal sigorta ödenekleri olan işsizlik ve hastalık ödeneği ile ikamete bağlı sosyal yardım almaması anlaşılır…”

C-Getirilecek belgeler değişti

Daha önce sadece beyan etmek yeterli iken bundan böyle, hem beyan ve taahhüt belgesi ile hem de çalıştığı işyerinden ayrıldığını ve işsizlik ve hastalık sosyal sigorta ödeneklerini almadığını gösterir güncel tarihli hizmet belgesi istenecektir. Ev hanımları içinde özel bir belgeyi SGK hazırlayacaktır. Öte yandan yurtdışı borçlanmasıyla emekli olanlar için 6 ayda bir inceleme yapılmaya başlanacaktır. Yönetmeliğe göre, “…borçlandıkları hizmetleri dikkate alınarak kendilerine aylık tahsisi yapılan kişiler ile ev kadınlarından her takvim yılı içerisinde 6 aydan daha uzun süre yurtdışında bulunmuş olanlar, yurtdışında çalışmadıklarını ve işsizlik ile hastalık sosyal sigorta ödenekleri almadıklarını gösterir güncel tarihli hizmet belgelerini Sosyal Güvenlik Kuruluşlarına vermek zorundadır.”

D-Kısmi aylıklar tam aylık olabilmeye devam edecek

YönetmelİĞİn 14’üncü maddesinde yapılan değişiklikle, “Sosyal güvenlik sözleşmeleri uygulanmak suretiyle kendilerine sosyal güvenlik kanunlarına göre kısmi aylık bağlanmış olanlar ile bağlanacak olanlar, diledikleri takdirde yurtdışında geçen ve tam aylık almak için yeterli gün sayısını veya hizmet cetvelindeki gün sayılarının tamamını borçlanabilir…”







Home-Office açıyoruz

Çalıştığım şirkette, farklı bir ilde görev yapan bir çalışanımızı, bulunduğu ofisi kapatarak Home – Office (evden çalışma) şeklinde çalıştırmak istiyoruz. İş Hukuku’nda ve SSK mevzuatımızda bu konu yer almakta mıdır? Mevzuat açısından bu durumda yeni işyeri için yeni bir işyeri numarası almalı ve yeni işyerini bildirmeli miyiz? Yeni çalışma şekli dolayısıyla personelimizle yeni duruma uygun bir iş akti imzalamalı mıyız? Bu durumda faydalanılabilecek herhangi bir istisna, muafiyet söz konusu mudur? Vakit ayırabilirseniz sorumu yanıtlayarak, konuyu değerlendirebilirseniz çok sevinirim. Emre OĞUZ

Sayın okurum, iş hukukunda evde çalışmaya (home-office) ilişkin özel bir düzenleme bulunmamaktadır. İşyeri bağımlılığı olmamakla beraber, evde çalışanlar, emeklerini başka birisinin organizasyonu içinde ve ürünü o organizasyona vermek üzere çalışmakta yani işi organize edene, işverene bağımlı bir biçimde çalışmaktadırlar. Buna rağmen, sözleşme hürriyeti içinde değerlendirecek olursak, iş sözleşmeleri için işin işyerinde görülmesi koşulu bulunmamaktadır. İşin birisi adına yapılması önemlidir. Başka bir ifadeyle “bağımlılık” unsuru önemlidir. Ücret karşılığında evde çalışan tarafından yapılan iş, işveren tarafından verilen talimata göre yapıldığından, işveren ile evde çalışan arasında bağımlılık ilişkisi bulunmaktadır. Bu nedenle de evde çalışma iş sözleşmesine göre gerçekleşen bir çalışma biçimidir. Günümüzde ulaşım ve iletişim teknolojisinin aldığı boyut içinde işverenin gözetimi altında olmamakla beraber işveren için ve onun verdiği talimatlar doğrultusunda işyeri dışında genellikle evde yapılan çalışmalar artmaya başlamıştır. Zaten, iş hukuku da hep realiteyi takip edip düzenleme yapmıştır. Bu nedenle önümüzdeki yıllarda bu konuda hukuki düzenlemeler yapılacaktır. Yapılacak hukuki düzenlemelerde en büyük zorluk mesken masuniyeti ile işyeri denetimi yapılması arasındaki denge olacaktır. Bu nedenleler evde çalışacak olan işçiniz için ev adresli bir işyeri açıp, SSK ve Bölge Çalışma işyeri numarası alamazsınız şirket merkezinizdeki işyeri dosyalarından bu kişiyi bildirmeli ve geçici görevli olarak göstermelisiniz. Kendisi ile ayrı bir iş sözleşmesi imzalamanızı tavsiye ederim.







KISA…kısa…


  • Eyüp Konca-Arkadaşınızın vefat eden bekar abisinin var olan 4700 gününe göre, sosyal güvencesi olmayan ana-babasına SSK (SGK) ana-baba aylığı bağlar. Dilekçelerini gecikmeksizin versinler…


  • Hatice Orhan-10.01.1959 doğum tarihiniz, 1987 sigorta başlangıç yılınız ve var olan 3190 günü şayet 23.05.1987 günü ve öncesinde sigortalı olduysanız 5150 günü daha sonra ise 5225 günü tamamlayınca SSK’dan emekli olursunuz. 3600 günü tamamlayıp beklerseniz bu kere 56 yaşında yani 2015 yılında emekli olursunuz.


  • S.Koçak- 16.05.1964 doğum tarihiniz, 1982 yılı sigorta başlangıcınızla 158 gün prim ödeyip 18 ay askerlikten sonra 26.11.1992 günü başladığınız memuriyete devam ederseniz normal şartlarda 51 yaşında en az 9000 günle emekli olursunuz ama polis olduğunuzdan aldığınız fiili hizmet zamlarının tamamını bu yaştan düşebilirsiniz. Bugüne kadar yaklaşık 3 yıl 8 ay fiili hizmet zammını olduğunu kabul edersek bundan sonra polis olarak çalışmasanız dahi 47 yaş 4 aylıkken emekli olabilirsiniz. Bundan sonra çalışacağınız her yıl için bu yaş 3 ay öne gelir. Bu arada ilk sigorta giriş tarihinden memuriyete giriş tarihi olan boş geçen süreleri borçlanmak imkanı olmaz.


  • Oya Köprü- Avustralya ile aramızda sosyal güvenlik anlaşması olmadığından eşinizin 1981 yılındaki Avustralya işe girişi burada işe giriş olarak kabul görmez. Buna göre de Nisan 1987 sigorta başlangıcı ile Nisan 2012 de emekli olur ama askerliği ve 4 aylık Avustralya çalışmalarını borçlanırsa borçlandığı süre kadar emeklilik günü öne gelir. Siz ise 10 temmuz 1986 başlangıcıyla 43 yaşında (13.05.2010 günü) en az 5150 günle emekli olursunuz. Avustralya’da olmanız durumunuzu etkilemez.


  • Eşref Sağlam-SSK’lı olarak çalışan 657/4-b’li kamu çalışanlarının istirahat sürelerinden ilk 2 günü hariç diğer istirahat sürelerinin paralarını, SSK (SGK) geçici işgöremezlik adı altında öder. İşveren

    istirahatli kişiler için ücret ödemiyorsa SSK’ya istirahat süresi kadar eksik bildirim yapmak zorundadır. Yani hem maaşından hem de prim ödeme gününden düşülmesi yasaldır.


  • Özkan Umutlu-1986 yılı sigorta başlangıcı ve 1069 günü var olan akrabanız

    erkekse 49 yaşında en az 5300 günle bayanda 43 yaşında en az 5150 günle emekli olur. Var olan yüzde 34 oranlı raporlar erken emekli olma şansı yok.