Bugün-Biz Türk Vatandaşı Değil miyiz?–Sizin Dert Ağacınız Var mı?–Günsüz İşe Giriş ve Emeklilik

1 Mayıs 2006

            Okurlara Not: Çalışma Hayatı köşemiz bugünden itibaren hafta içinde beş gün olarak yayınlanacaktır.


 


            Biz Türk Vatandaşı Değil miyiz?


            Ali bey, sizi Eurotürk Televizyonundan ve gazeteden aydınlatıcı bilgiler vermenizle tanıyorum. Ben halen yurtdışında yaşıyorum. Yeni sosyal güvenlik yasası bizi iyice üvey evlat yerine koymaktadır. Sizin de köşenizde belirttiğiniz gibi, yurtdışı borçlanmamızda halen günlüğü 3,5 dolar uygulamasından vazgeçip, Türkiye’deki birisinin askerlik borçlanması gibi eşit statüye getirdiler ve bizden de artık %32,5 oranıyla prim alacaklar. Ancak, yurtdışı borçlanması ile emekli edildiğimizde bize Türk Vatandaşlarına tanınan sosyal güvenlik destek primiyle çalışma hakkını ise vermiyorlar. Borçlanmaya gelince eşitlikten bahsederken, emekli olarak çalışmaya gelince bizlere Türkiye’deki insanlar gibi eşit muamele yapmıyor. Şöyle ki Türkiye’deki bir vatandaş emekli olduktan sonra %32,5 prim ödeyerek tekrar çalışabiliyor ama biz emekli olduktan sonra çalışmaya başladığımız anda bizim emekli aylığımızı kesiyor daha doğrusu kesecek. Bizlere bu hak neden bu çok görülüyor, bunun Türkiye’ye ne zararı var anlamış değilim. Sefer Coşkuner-Berlin


 


            Sefer bey, konuyu gerçekten iyi biliyorsunuz. Henüz Cumhurbaşkanımız tarafından onaylanıp Resmi Gazetede yayınlanmayan 5489 Sayılı “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu”nu ile 3201 Sayılı Yurtdışı Hizmet Borçlanması Kanunu’nun 6 ıncı maddesinin (B) fıkrası değiştirilmiştir. Yeni fıkra gereğince;


            “… Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tâbi çalışanlar, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alanlar ile Türkiye’de sigortalı çalışmaya başlayanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesilir. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal güvenlik destek primi hakkındaki hükümleri, bu Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlar için uygulanmaz.


            Yurt içinde veya yurt dışında çalışması sona erenlerin veya ikamete dayalı bir ödenek alanlardan ödenekleri sona erenlerin, aylıklarının tekrar ödenmesi için yazılı talepte bulunmaları halinde, talep tarihini izleyen ay başından itibaren aylıkları tekrar ödenmeye başlanır.” şeklinde değiştirilmiştir.


            Bana göre de yurtdışı hizmet borçlanması ile emekli olanlar da emekli iken çalışmaya başladıklarında şayet yurtdışında çalışmaya başlarlarsa Türkiye’den aylık aldıkları/alacakları emekli aylıklarının %32,5’unu, eğer Türkiye’de çalışmaya başlarlarsa işverenden aldıkları ücretlerden aynı oranda sosyal güvenlik destek primi kesilmesi uygun olacaktır.


 


            Sizin Dert Ağacınız Var mı?


            Hakim Himmet Bacaksız göndermiş güzel bir hikaye olduğundan sizinle paylaşmak istedim.


            Eski çiftlik evini restore etmek için tuttuğum marangoz, işteki ilk gününü zorlukla tamamlamıştı. Arabasının patlayan lastiği onun işe bir saat geç gelmesine neden olmuş, elektrikli testeresi iflas etmiş ve şimdi de eski püskü pikabı çalışmayı reddetmişti. Onu evine götürürken yanımda adeta bir taş gibi oturuyordu. Evine ulaştığımızda beni, ailesiyle tanışmam için davet etti.


            Eve doğru yürürken küçük bir ağacın önünde kısa bir süre durdu, dalların uçlarına her iki eliyle dokundu. Kapı açıldığında ; adam şaşırtıcı bir şekilde değişti. Yanık yüzü tebessümle kaplandı, iki küçük çocuğunu kucakladı ve eşine kocaman bir öpücük verdi. Daha sonra beni arabaya yolcu etmeye geldiğinde; ağacın yanından geçerken merakım daha da arttı ve ona eve giderken gördüğüm olayı sordum.”O, benim dert ağacım,” dedi. “Elimde olmadan işimde bazı sorunlar çıkıyor, ama şundan eminim ki o sorunlar, evime, eşime ve çocuklarıma ait değil. Bunun için bu sorunları her akşam eve girerken o ağaca asıyorum. Sabahları tekrar onları oradan alıyorum. Ama komik olan ne biliyor musunuz? Ertesi sabah onları almaya gittiğimde, astığım kadar çok olmadıklarını görüyorum.


            Unutmayın ,” Öfkeyle geçen her dakikanız, mutluluğunuzdan çalınmış 60 saniyedir.”


           


Günsüz İşe Giriş ve Emeklilik


01.05.1962 Bozdağ doğumluyum halen ve SSK’lı olarak çalışmaktayım. Toplam prim ödeme günüm 7000’i aştı. İlk SSK’lı olduğum tarih 01.02.1979 olmasına karşın, işe giriş bildirgem verilmiş ama SSK’ya işveren tarafından dönem bordrosu gönderilmemiş ve hizmet cetvelinde ilk işe girişi 01.04.1980 görünüyor. Bu nedenle de işe başlama tarihimi 01.12.1979 saymıyorlar ve dönem bordrosunda göründüğüm tarih olan 01.04.1980 gününü başlangıç sayıyorlar. Sosyal güvenlik başlangıcımın gerçek işe başlama tarihim olan 01.12.1979 olarak kabul edilmesi için ne yapmam gerekiyor? Ali Derici-Ödemiş


 


            Sayın okurum, SSK’ya verilmiş işe giriş bildirgesindeki işe başlama tarihi olan 01.02.1979 tarihine göre normalde 44 yaşını tamamlayınca yani 01.05.2006 günü emeklilik dilekçenizi verin. Bu tarihi başlangıç saymayarak emeklilik talebiniz reddedildiği takdirde iş mahkemesinde dava açın, yargı kararlarına göre işe giriş bildirgesinin verilmesi sosyal güvenlik için başlangıç sayıldığı gibi en az bir gün çalışıldığına da karinedir. Bu arada SSK’nın size cevabı veya açacağınız davanın sonucu gecikirse, 01.04.1980 başlangıcınız (SSK’nın kabul ettiği) ile 45 yaşında yani 01.05.2007 günü ayrıca bir emeklilik dilekçesi daha verin. Bu durumda açtığınız dava  kazanılınca eski birikmişlerinizi toptan alabilirsiniz.


 


Kısa… Kısa…Kısa…Kısa…


Mehmet Eyliksever-1978 yılında sigortasız çalıştığınız işvereni hizmet tesbit davası açmak için çok geç kalmışsınız, zira dava açma süresi beş yıldır.


Fatma Meriç-Babanızın 1973 yılındaki 30 günlük çalışmasını geç öğrenmeniz nedeniyle yedi yıl emeklilik müracaatı yapmamanız nedeniyle alamadığınız sürelerin emekli aylıklarını alamazsınız. Zira emeklilik talebe bağlı bir olay.


Metin Aslan-Babanızın, 1977-1993 arasında vergi mükellefiyeti var ama 04.10.2000 tarihine kadar hiç Bağ-Kur’a kaydı olmadığından şimdiki aftan yararlanma imkanı yok.


Zeynep Yılmaz-1981 yılından sonra sigortalı olduğunuz için 18 yaş öncesi süreleriniz sigortalılık süresinden sayılmaz.


Adnan Çapraz-Sigortalının malülen emekli olabilmesi için ilk işe başladığında %60’dan fazla rapora sahip olmaması gerekir, işe girdikten sonra başlayan bir hastalık nedeniyle %60 rapor oranı aşılırsa ve 1800 günü tamamlanırsa veyahutta başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl olan sigortalılar için  en az beş yıldan beri sigortalı bulunup toplam 900 gün normal sigorta primi ödemiş olması gerekir. Siz, 1994 başlangıçlı olduğunuzdan 1800 güne tabisiniz.


Yasin Ozmo- Zamanında ödemediğiniz isteğe bağlı primleri şimdi ödeyemezsiniz.


M.Haluk Aksoy-01.09.1992 olan başlangıcınız 18 aylık askerlik sürenizi borçlanmakla 01.03.1991 olacak ve bu başlangıç ile 52 yaşında 5525 gün sayısı ile emekli olursunuz.