Bugün Gazetesi-Yanlış Sağlık Karnesi Kullanımı ve Ödeme Emri-İş-Kur İşsizliği Körüklüyor

22 Ocak 2007

Yanlış Sağlık Karnesi Kullanımı ve Ödeme Emri


Babam, Bağ-Kur Emeklisi annem ise 1995 yılında işveren olarak zorunlu olarak Bağ-Kur sigortalısı oldu. Annem önceden babamın üzerinden eşi olarak sağlık karnesi kullanmakta iken kendisi de Bağ-Kur’lu olunca da bilmeyerek aynı karneyi kullanmaya 2006 yılında kadar devam etmiş. Karnesi her yıl Bağ-Kur tarafından defalarca yenilendi, vize edildi. 2006 yılında kurum karnesini değiştirdi, doğrudan kendisinin karnesi verildi. Şimdi Bağ-Kur, 1995 yılından beri yapılan sağlık ödemelerinin iadesini talep ediyor. Oysa her ne kadar annem babamdan hak sahibi olarak karne kullanmaya devam etmekteyse de kendisi de sigortalı ve sağlık primi ödemekte. Yani kurumun zararı yok. Annem de babam da Bağ-Kur’lu, ha annemin ha babamın karnesinden ilaç vermişler ne fark eder. Yersiz ödemenin iadesine itiraz edebilir miyiz? Ödemek zorunda mıyız? Hande Sinop


 


Hanımefendi, anneniz normalde kendi Bağ-Kur’u üzerinden sağlık karnesi kullanması gerekirken, babanız üzerinden eşi sıfatıyla kullanmış. Bu durumda eşi sıfatıyla sağlık karnesi kullanırken kendi Bağ-Kur sigortalılığı nedeniyle de sağlık yardımı alma hakkı var idiyse Bağ-Kur sizden para talep etmemelidir.  Bağ-Kur sigortalıları en az 8 ay sağlık primi ödemek ve Bağ-Kur’a borcu olmamak kaydıyla Bağ-Kur’dan sağlık yardımları alabilirler. Şayet babanız üzerinden sağlık karnesi kullanıldığı dönem ve günlerde annenizin Bağ-Kur’dan sağlık yardımı alma hakkı (borcu olması-8 ayı tamamlamaması gibi sebeplerle) yok ise o kullanımlar için Bağ-Kur sizden para isteyebilir. Bu arada 29.12.2006 günkü Resmi Gazetede yayınlanan, 2007 yılı Bütçe Kanunu’na eklenen aşağıdaki madde gereğince de borcunuz silinebilir. “8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı, 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı sosyal güvenlik kanunlarından herhangi biri kapsamında sağlık yardımı alması gerekirken, aynı dönemde diğer bir sosyal güvenlik kanunu kapsamında hak etmediği halde sağlık yardımı almış kişilerden, yersiz olarak sağlık ödemeleri yapan sosyal güvenlik kurumu tarafından tahakkuk ettirilmiş veya ettirilecek borçlar, varsa bu nedenle ilgililerin açtıkları davadan vazgeçmeleri halinde, tahsil edilmez. Bu borçlara ilişkin açılmış olan dava ve icra takiplerinden sosyal güvenlik kurumlarınca da vazgeçilir.”


 


İş-Kur İşsizliği Körüklüyor


Ali bey, Arnavutluk’ta kurulu bir Arnavut şirketi beni ve 2000 kişiyi Arnavutluk’ta iş başı yaptırmak üzere işe aldı ve işçi pasaportunuzu getirin sizi işe başlatayım diyor ama İstanbul’daki İş-Kur İl Müdürlüğü’ne gidip işçi pasaportu almak istediğimizde bize bu şirketin imzalaması için “Hizmet Akdi-İş Akdi” verdiler. İş akdinde Arnavutluk’ta Türk işçi çalıştıracak Arnavut Şirketinin bizleri 4857 Sayılı İş Kanunu’na göre çalıştırması zorunlu tutulduğu gibi bir de bizi SSK’lı yapması isteniyor. Bu akıl dışı uygulamayı duyan Arnavut şirketi bizi götürmekten vazgeçti haberiniz olsun. Kerim Uslu


 


Sayın okurlarım ve başlığa bakıp olur mu öyle şey demeyin hakikaten ben de araştırdım doğruymuş. Asıl görevi olan iş bulmak olan İş-Kur akıl dışı-mantık dışı uygulamalarla iş bulmuş kişilerin iş başı yapmalarına hem de yasadışı bir şekilde engel oluyor. İş hukukunu bilmeyen birisine bile sorsanız işe alacak şirket yabancı, çalışılacak ülke yabancı bu durumda hangi iş kanunu , hangi sosyal güvenlik kanunu uygulanır deseniz. Tabi ki çalışılan ülke tabi ki işe alan şirketin tabi olduğu ülke kanunlar diyecektir. Bu durumda yabancı ülkeler neden bizim işçilerimizi değil de başka ülkelerin işçilerini işe alıyor anlayabiliyorsunuz di mi? İş-Kur’da bu sözleşmeleri hazırlayan kişilere ve altına imza atanlara sormak istiyorum, Almanya’ya, Amerika’ya, Hollanda’ya, Suudi Arabistan’a Türk işçisi götürmek isteyen yabancı ülke şirketlerine bu sözleşmeyi imzalatıp işçilerimize 4857 Sayılı Türk İş Kanunu’nu uygulayacaksınız dediğinizde sizin yüzünüze karşı değilse bile arkanızdan nasıl güldüklerini tahmin edebiliyor musunuz?


 


Kısa Kısa Kısa


Naci Öngör-07.06.1954 doğum ablanız, 01.09.1967 işe giriş tarihi ve var olan 1800 gün SSK, 1527 gün Bağ-Kur prim ödemesi ile bundan sonra SSK’ya 1260 gün (3,5 yıl) prim öderse hemen emekli olur. Şayet var olan 3327 günü Bağ-Kura prim ödeyerek 5400 güne tamamlarsa o takdirde Bağ-Kur’dan emekli olur. SSK’ya 3,5 yıl daha prim ödemeden SSK’dan emekli olamaz.


 


Sekip Bülent Ergin-1979-1981 yıllarında memur olarak çalıştığınız sürelerle ilgili ne T.C. Emekli Sandığı’ndan ne de  çalıştığınız Tarım Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü’nde bir belge-bilgi yoksa 30.09.2006 günü emeklilik için başvurduğunuz SSK İstanbul İhtiyarlık Sigorta Müdürlüğü’nden emekliliğiniz zor demektir. Bu durumda İdari yargı mahkemelerinden memur olarak geçirdiğiniz sürelerle ilgili bir dava açmanızı tavsiye ederim. Çünkü, Emekli Sandığı bir müddet daha cevap göndermezse SSK dosyanızı reddetmez işlem dışı yaparak arşive kaldırır.


 


Burak Diniz- Yürürlüğe girmesi 2007 yılı temmuz ayına ertelenen Sosyal Güvenlik Reformu nedeniyle emekli olup olmama kararınızı belirlemenizi tavsiye etmem. Zira, bu reform kanunu yürürlüğe girse de sizin için değişen bir şey olmaz. Gerek ikramiyeniz gerek aylığınızın hesabında bir şey değişmiyor.