BUGÜN-Holding (Grup) Şirketleri Tayin Yapabilir mi?-Bağ-Kur’a Devam Edeceksiniz-SSK’lı Olamazsınız

22 Şubat 2006

Holding (Grup) Şirketleri Tayin Yapabilir mi?


Ali bey, bir temizlik şirketinde temizlik elemanı olarak 7 yıldan beri çalışıyorum şimdi beni aynı holdingin başka bir şirketine tayin yapacaklarını söylüyorlar ve kıdem tazminatlarım ile diğer haklarımın gideceğim şirkete devredileceğini da taahhüt ediyorlar. Ben ise kıdem tazminatımı istiyorum alabilmek için ne yapmalıyım? Kadir Tuğlu



Sayın okurum, Türk Ticaret Kanunu’na göre kurulan her şirketin ister anonim ister limited olsun tüzel kişiliği vardır ve her bir şirket ayrı ayrı kişilik olarak kabul edilir. Kamuoyunda bilinen ve dile getirilen holding veya grup şirketi kavramı ise herhangi bir yasada tanımlanmamıştır. Holdingler, birkaç tüzel kişi şirketin ortaklığı (iştiraki) ile kurulmuş limited veya anonim şirketlerdir ve holdinginden kendini kuran şirketlerin de tüzel kişilikleri farklı farklıdır. Yani, ister aynı holdingin iştiraki olsun ister başka bir şirket olsun hiçbir şirket işçisini bir başka şirkete tayin-nakil edemez. İsterseniz aşağıdaki soruları işvereninize ve danışmanlarına sorun verecekleri (belki de veremeyecekleri) cevaplara hayretle dinleyin ve sonra bana bildirin olur mu?



“Ortağı olduğunuz şirketlerden birinde 5 yıldan beri çalışan işçiyi işten çıkarıp, diğer şirkete (tüm hakları ile) geçirdiniz ve işçiniz 2 yıl sonra emeklilik dilekçesi verdi. Tabi geçirirken bir şirketten çıkış, diğerinden giriş yaptınız ama tazminatlarını ödemediniz.

1) Emekliliğinde son şirket üzerinden kendisine kaç yıllık kıdem tazminatı vereceksiniz? Bütün yıllara ait kıdem tazminatını verirseniz sadece 2 yıldan beri bu şirkette çalışan işçiye 7 yıllık hesaplayarak ödediğiniz kıdem tazminatını şirketin giderlerinde nasıl göstereceksiniz? Gösteririm, gider de yazarım dediniz mali incelemelerde ne gibi cezalarla karşılacağınızı biliyor musunuz?

2) Aynı işçinizin aylığı ilk şirkette 1 milyar iken diğer şirkette yönetici oldu ve aylık ücret 5 milyara çıktı. Siz kıdem tazminatı öderken hangi ücretini dikkate alacaksınız?

3)Vereceğiniz kıdem tazminatlarının tutarını hangi şirketin defterlerine gider olarak kaydedeceksiniz. Kanunen kabul edilmeyen gider diye mi yazacaksınız?

4) Aynı işçi emekli olmasaydı da size ve ailenize hakaret etseydi veya üç gün işe gelmeseydi siz 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 25’inci maddesi gereğince derhal tazminatsız işten atsaydınız. İlk şirketteki süre için kıdem tazminatı verecek miydiniz? Verecekseniz hangi ücret düzeyi üzerinden vereceksiniz?

5) Uzun sürelerden beri çalışan ve kıdem tazminatları epey fazla tutan işçileriniz için yeni bir şirket kursanız ve sermayesini de düşük tutsanız ve bütün işçileri hak ve borçları ile bu şirkete devredebilir ve daha önce çalıştıkları diğer şirketlerinizi kıdem tazminatı yükünden kurtarabilir misiniz?

6) Yada işçileri devrettiğiniz son şirketteki hisselerinizin tamamını bir başkasına devretseniz (sizin tabiriniz ile şirketinizi satsanız) her şeyden kurtulmuş olur musunuz?



Bağ-Kur’a Devam Edeceksiniz-SSK’lı Olamazsınız


Ali bey, inşaat mühendisiyim ve inşaat malzemeleri satışı işyerimden dolayı zorunlu Bağ-Kur’lu oldum ve devam ediyorum. Ancak şimdi herhangi bir kurum, kuruluş, şirket yada özel sektörde sözleşmeli olarak çalışırsam SSK’lı mı olacağım yoksa Bağ-Kur’a mı devam edeceğim? Emrah Altınok



Emrah bey, ülkemiz sosyal güvenlik sisteminin ilkelerinden biri zorunluluk ilkesidir bir diğeri de sosyal güvenliğin tekliği ilkesidir. Bu iki ilke gereğince belli bir faaliyeti yapanlar Kanunda belirtilen Kuruma prim ödemek zorunda olup bundan kaçınamazlar. Mesela, işçiler için mecburen SSK’ya prim ödenmeli, esnaf ve tacirler gibi vergi mükellefleri de Bağ-Kur’a prim ödemelidir. Sosyal güvenliğin tekliği ilkesi gereğince ise bir sosyal güvenlik kurumuna zorunlu olarak prim ödenirken, bir başka sosyal güvenlik kurumuna prim ödenmesi gereken işi de yapmaya başlamışsanız, kural gereğince önceki sona erinceye veya kesintiye uğrayıncaya kadar sonraki başlamaz. Örnek olarak sizi ele alacak olursak, işyeriniz yani vergi mükellefiyetiniz olduğundan 1479 Sayılı Bağ-Kur Kanunu’nun 24 üncü maddesi gereğince Bağ-Kur’a prim ödemek zorundasınız ve bu işe devam ederken aynı zamanda bir fabrikada yada işyerinde işçi olarak (hizmet sözleşmesi ile) işe başlarsanız önce başlayan Bağ-Kur’da kesinti oluncaya kadar işvereniniz sizin için SSK’ya prim ödeyemez sizin brüt ücretinizden sadece gelir vergisi ile damga vergisi ödeyip kalanını size net ücret olarak ödemelidir. SSK’ya prim ödeyemez ama öderse ne olur derseniz, ödediği primler ilerde olay ortaya çıktığında iptal edilir ve işveren payı işvereninize faizli olarak, işçi payı (sizin ücretinizden kesilen SSK primleri) faizsiz olarak size SSK tarafından geri ödenir.




Kısa… Kısa… Kısa… Kısa…


Kenan Taş-Askerde iken Bağ-Kur’lu olduğunuzdan aynı tarihleri askerlik borçlanması yapamazsınız.


Ay.Ha.-48 yaşında SSK’dan emekli olursunuz. Ücretlerinizin düşük ödendiği ile ilgili olarak ücret bordrolarında imzalarınız varsa dava açsanız bile kazanmanız biraz zor ama karar size ait.


Osman Atabaş-Sigortalı olduktan sonra mahkeme kararıyla yaşınızı büyüttüğünüzden mahkeme kararıyla dahi olsa yeni doğum tarihiniz geçerli değil ve 1966 yılı geçerlidir.


Necati Hacaloğlu-Bağ-Kur’lu olup da Bağ-Kura borcu olduğundan sağlık yardımı alamayan kişi SSK’lı eşi üzerinden sağlık yardımı alamaz. Çocukları ise alabilir.


Ahmet Kılıç-Çay üretimi nedeniyle ürünlerinizden Bağ-Kur kesintisi yapılmışsa önce Bağ-Kura müracaat edin kaydetmezlerse İş Mahkemesinde dava açın. Prim borçları konusundaki kanun tasarısı halen TBMM’de görüşülüyor sanırım haftaya çıkar.