Bugün-Öğretmenin Ek Göstergesi-Miras Ticari Taksi

23 Haziran 2006

 


            Öğretmenin Ek Göstergesi


            MEB İstanbul Eyüp Refhan Tümer Lisesinde görev yapmakta iken 31.08.2004 tarihinde emekliye ayrıldım. Ancak 1. derece 4. kademe 3000 ek göstergeden aylık bağlanması gerekirken.1. derece 4. kademe 1100 ek göstergeden aylık bağlanmıştır. Öğretmenlikten önce SSK’ya tabii olarak 10 yıl 6 ay 10 gün (3790 gün) görevlerde bulunduktan sonra 22.02.1990 tarihinde T.C. Emekli Sandığı iştirakçisi öğretmen olarak göreve başladım. Bu nedenle SSK hizmetlerimi, T.C. Emekli Sandığı hizmetleriyle birleştirmiştim bunun karşılığında da 10 yıl 6 ay 10 günlük SSK’lı hizmetlerimin Emekli keseneğine esas aylığımda değerlendirilerek bundan doğan kesenek, karşılık ve %100 artış farkları,müktesep emekli kesenek tarifelerine göre hesaplanarak,22.07.1999 tarihinde 225.146.000 TL olarak T.C. Emekli Sandığı adına T.C. Ziraat bankası Eyüp şubesine tarafımdan yatırılmıştır. Daha sonra da terfilerim her yıl devam ettirilerek, kesenek farkları düzenli bir şekilde aylığımdan kesilmiştir.Buna göre 12.08.2003 tarihinden 31.08.2004 tarihine kadar Emekli Müktesebi 1.derece 3000 ek göstergeden işlem yapılmıştır. Bu durumda; 1.derece 4.kademe 3000 ek göstergeden aylık bağlanması gerekirken, 1.derece 4. kademe 1100 ek göstergeden aylık bağlanmıştır. Durumun düzeltilmesi için yaptığım 1. müracaatıma T.C. Emekli Sandığı Tahsisler Dairesi Başkanlığı tarafından olumsuz cevap verilmiştir. T.C. Ankara 1. İdare Mahkemesi açtığım davayı 5434 sayılı kanunun ek 18. maddesine dayanarak reddetmiştir. Şu an Danıştaya müracaat etmek üzereyim ne öneriyorsunuz?Hasan Şeker


 


            Sayın hocam, yazınızda da belirttiğiniz 5434 Sayılı Kanun’un ek 18 inci maddesinin bana göre eksik düzenlenmesinden kaynaklanan bir sorun nedeniyle ek göstergenizin 3000 olma ihtimali yok. Çünkü, bahsi geçen maddeye göre T.C. Emekli Sandığı’ndan önceki SSK (veya Bağ-Kur) günleri sizlerin göstergelerinize esas derece ve kademelerde değerlendirilmekte ama ek gösterge bakımından değerlendirilmemektedir. Bu nedenle Danıştay’a gidecekseniz bile 5434 Sayılı Kanun’un 18 inci maddesinin ek göstergeleri kapsamadığından, eşit sürelerle sosyal güvenlik sistemine tabi olanlar arasında eşitsizlik yarattığından bahisle Anayasa’ya aykırılığını iddia ediniz. Yoksa davayı bu maddeyle kazanma şansınız olmadığından Danıştay’a gitmenizi tavsiye etmem.


 


            Miras Ticari Taksi


            Bir yakınımın babası vefat etti, vefat sonucu bir adet ticari taksi oto miras yolu ile kaldı. Mirasçılar kendi aralarından ikisinin üzerinde  aracın kalması konusunda mutabık kaldılar ve işlemler bu şekli ile yapıldı. Vergi mükellefiyeti de mirasçılardan halen Almanya’da işçi olarak bulunup çalışan oğul ve eşi dolayısıyla emekli maaşı alan ve Almanya’da ikamet eden anne üzerinde tesis edildi. Söz konusu kişilerin Bağ-Kur açısından durumu hususunda tereddüt yaşandı. Bir kısım yetkililer Bağ-Kur’a kayıt mükellefiyetinden bahsederken bir kısmı ise aracın miras yolu ile geçmiş olması ve mirasçıların fiilen yurtdışında yaşıyor olması nedeniyle Bağ-Kur’a kayıtlandırılmasına gerek olmadığından bahsedilmektedir. Farklı görüş nedeniyle tereddüt yaşayan yakınım ile birlikte sizlerin görüşünü ve konuya ilişkin bilgilerini öğrenmek istiyor, çalışmalarınızda başarılar diliyoruz. Fatih günaydın


 


            Beyefendi, ticari araç ister miras yoluyla gelsin ister satın alınsın fark etmez sahipleri yani ticari taksiyi işletenler, nerede yaşıyor olursa olsun halen geçerli olan 1479 Sayılı Kanun’un 24 üncü maddesi gereğince Bağ-Kur sigortalısı olmak zorundadırlar. Ancak, yurtdışında yaşadıkları ülke Türkiye ile arasında Sosyal Güvenlik Anlaşması var olan Almanya olduğu için, sanki Türkiye’delermiş gibi çifte sosyal güvenliğin engellenmesi şarttır. Yani, ticari taksinin ortakları Almanya’da çalışıyor ve sosyal güvenlikleri Alman sosyal güvenlik sisteminde sağlanıyorsa bunu belgeleyen evrakları Bağ-Kur’a vererek Bağ-Kur’lu olmaları gerekmez. Ancak, ortakların Almanya’da sigortaları yoksa Bağ-Kur’ludurlar ve prim ödeyecekler.


 


Kısa.. kısa.. kısa..


Teoman Koray-12.08.1975 de başlayan memuriyet ve sonrasında devam eden SSK günleri ile SSK’dan en az 5000 gün sayısı ile emekli olabileceğiniz gibi 3600 günden fazlası ile 55 yaşında da emekli olursunuz. Eksik kalan 7 aylık priminizi en alt sınırdan ödemenizi tavsiye ederim.


Gökhan Karahasan-1982-2000 yılları arasındaki vergi süreleri için Bağ-Kura yaptığınız bir borçlanma ise bu parayı ödemenizi tavsiye ederim, bu süreyi ve askerliği de ödeyerek babanız hemen emekli olur. Yoksa bu tür bir şansı bir daha zor yakalarsınız. (1982-2000 arası borçlanma işi değilse zaten ödemek zorundasınız). Şayet ödemezseniz, 1995 deki birkaç günlük SSK ve 04.10.2000 den beri devam eden Bağ-Kur’dan sonra şimdi yeniden SSK’ya geçip, prim ödeme gününü 3600 güne çıkarırsanız babanız, 58 yaşında SSK’dan emekli olur.


Ahmet Özdemir1973-1982 arasındaki Almanya çalışmalarınızın primlerini Almanya’dan iade olarak almamışsanız, 1992 den beri SSK’ya ödenen 5190 gün ile SSK’dan hemen emekli olursunuz. Şayet Almanya’dan prim iadesi aldıysanız 9 yıllık yurtdışı çalışmalarınızın hepsini borçlanırsanız başlangıcınız 9 yıl geriye gider ve 1983 olur ki bu durumda 2008 de SSK’dan emekli olursunuz.


Ayşe Şimşek-65 yaşından büyük ve herhangi bir geliri olmayan, kendisine bakmakla mükellef çocuğu-eşi-kardeşi olmayan birisi Kaymakamlığa başvurup, 65 yaş (2022) aylığı alabilir.