Bugün-OKUR’DAN ANAYASA MAHKEMESİ’NE ELEŞTİRİ

19 Ocak 2006

OKUR’DAN ANAYASA MAHKEMESİ’NE ELEŞTİRİ
02/01/2005 günü bu köşeden “Yaş Büyütme Davaları” başlıklı bir yazıdan sonra Marmara Üniversitesi öğretim üyesi ve sosyal güvenliğin duayenlerinden sevgili hocam Ali Rıza OKUR arayarak bu durumu ve yer darlığı nedeniyle değinmediğim Anayasa Mahkemesi kararını eleştirdi.
Konuyu hatırlamakta yarar var, emeklilik için yaş şartının getirilmesinden sonra nüfusta kayıtlı doğum tarihlerinin büyütülerek erken emekli olma davalarında epey artış olmuştu.

Sigortalılar önce Asliye Hukuk Mahkemeleri’ne gidip yaşlarını büyüterek SSK’ya emeklilik için müracaat ediyorlar ve SSK da bunu reddedince İş Mahkemeleri’nde dava açıyorlardı. Sonunda da davaları kazanarak erken emekli oluyorlardı.

Daha sonra TBMM’nin kabul ettiği 06.07.2004 günkü Resmi Gazete’de yayınlanan 5198 Sayılı Kanun ile 506 Sayılı Kanun’un 120. maddesine aşağıdaki fıkra eklendi.

“İş kazalarıyla meslek hastalıkları, malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortasından gelir ve aylık tahsisleri ile sermaye değerinin hesabında, iş kazasının olduğu veya meslek hastalığının hekim raporuyla ilk defa tespit edildiği veya sigortalıların yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı kanunlara veya 506 sayılı Kanun ile diğer sosyal güvenlik kurumlarına tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten sonraki yaş tashihleri dikkate alınmaz.”

Bu değişiklikten sonra artık işe giriş tarihinden sonra yapılmış olan bütün yaş düzeltme kararları SSK’dan emeklilik için geçersiz hale gelmiştir.

Ancak, bu düzenlemeyi Anayasaya aykırı bularak Kartal 1’inci İş Mahkemesi’ne başvuran sigortalı davacı; doğumunun hemen nüfusa bildirilmediğini, 1960 yılında doğmasına karşın nüfusa 1964 tarihinde nüfusa yazıldığını, 1972-1973 yıllarında ilkokuldan mezun olduğunu, okula başlama tarihinin 1968 olduğunu, nüfus kaydındaki doğum tarihi nazara alındığında 4 yaşında okula başlamış olması gerektiğini, bunun ise mümkün olmadığını, askerlik dönemi içinde 14.11.1980 tarihinde İstanbul 20. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararı ile doğum tarihinin 10.10.1962 olarak düzeltildiğini ,ilk işe giriş tarihinin 01.02.1977 olduğunu, bu tarihteki doğum tarihinin 10.10.1964 olduğunu, SSK’ya yapılan emeklilik başvurularında düzeltilmiş yaş kaydını nazara almadığını belirterek emeklilik talebinde düzeltilmiş yaşının nazara alınması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiş ve 506 sayılı Yasanın 120 maddesinin Anayasaya aykırı bulunması nedeni ile iptalini istemiştir.” Mahkeme hakimi de düzenlemeyi Anayasa’ya aykırı bularak davayı Anayasa Mahkemesi’ne göndermiştir.

Ancak, Anayasa Mahkemesi bu başvuruyu, düzenlemeyi Anayasaya aykırı bulmadığı için reddetmiş ve ret kararı 17.05.2005 günü Resmi Gazete’de yayınlanmıştır.

Hocam Ali Rıza Okur, Anayasa’nın 138’inci maddesi göz önüne alındığında Anayasa Mahkemesi Kararının yerinde olmadığını dile getirmektedir. Zira, Anayasa’nın 138 inci maddesine göre;

“…Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” demektedir.

Okur’a göre, Anayasa gereğince herkesi bağlaması gereken bir mahkeme kararı sosyal güvenlik kurumlarını bağlamamaktadır. Yani mahkeme kararları herkesi bağlar ama sosyal güvenlik kurumlarına bağlamaz derseniz Anayasa 138’i ne yapacaksınız. Vatandaş askere giderken, okula giderken, vergi verirken düzeltilmiş yaş kaydına göre görevlerini yapacak ama iş emekliliğe gelince mahkeme kararı yok sayılacak.

Anayasa Mahkemesinde dava açılmış ve reddedilmiş bir konuda 10 yıl bir daha dava açılamamaktadır ama önümüzdeki günlerde TBMM’de görüşülecek “Sosyal Sigortalar Kanunu” nda aynı düzenleme yeniden yer alırsa Anayasa Mahkemesine yeniden dava açılmasının yolu da açılacak ve 10 yıl daha beklemeye gerek kalmayacaktır.