ÇOK ULUSLU FİRMALARDA ÇALIŞANLARA KIDEM TAZMİNATI ÖDENMELİ MİDİR?

1 Ekim 2013

 

 

 

 

Kıdem tazminatı , 1475 Sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesinde gösterilen fesih hallerinde en az bir yıllık çalışması olan işçiye veya işçinin vefatı halinde hak sahiplerine işveren tarafından işçinin son brüt ücretine ve kıdemine göre ödenen meblağdır.

 

          4857 Sayılı İş Kanunu, 22/05/2003 ‘de kabul edilip , 10/06/2003 – 25134 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. 1475 Sayılı İş Kanunu’nun 14. maddesi ise 4857 Sayılı İş Kanunu’na paralel olarak yürürlüktedir.

            Bu Kanunun amacı işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemektir.

            4857 Sayılı İş Kanunu , 4 üncü maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.

          İşyerleri, işverenler, işveren vekilleri ve işçiler, 3 üncü maddedeki bildirim gününe bakılmaksızın bu Kanun hükümleri ile bağlı olurlar    .

 

            İşçi: İş sözleşmesine dayalı olarak yani ücret karşılığında ve işverene bağımlı olarak (işverenin emir ve talimatlarına uygun olarak) çalışan kişiye işçi denir (İş K./m.2).

           

            İş sözleşmesi: İşçi ve işveren arasındaki iş ilişkisi, “iş sözleşmesi” ne dayalıdır. İş sözleşmesi, “işçinin, bağımlı olarak iş görmesi”ni ve “işverenin ücret ödemesi”ni içerir.

            İşveren: İşçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye denir.

            Aşağıda belirtilen işlerde ve iş ilişkilerinde bu Kanun hükümleri uygulanmaz;

            a) Deniz ve hava taşıma işlerinde,

            b) 50’den az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde,

            c) Aile ekonomisi sınırları içinde kalan tarımla ilgili her çeşit yapı işleri,

            d) Bir ailenin üyeleri ve 3 üncü dereceye kadar (3 üncü derece dahil) hısımları arasında dışarıdan başka biri katılmayarak evlerde ve el sanatlarının yapıldığı işlerde,

            e) Ev hizmetlerinde,

            f) İş sağlığı ve güvenliği hükümleri saklı kalmak üzere çıraklar hakkında,

            g) Sporcular hakkında,

            h) Rehabilite edilenler hakkında,

            ı) 507 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Kanununun 2 nci maddesinin tarifine uygun üç kişinin çalıştığı işyerlerinde.

            Şu kadar ki;

            a) Kıyılarda veya liman ve iskelelerde gemilerden karaya ve karadan gemilere yapılan yükleme ve boşaltma işleri,

            b) Havacılığın bütün yer tesislerinde yürütülen işler,

            c) Tarım sanatları ile tarım aletleri, makine ve parçalarının yapıldığı atölye ve fabrikalarda görülen işler,

            d) Tarım işletmelerinde yapılan yapı işleri,

            e) Halkın faydalanmasına açık veya işyerinin eklentisi durumunda olan park ve bahçe işleri,

            f) Deniz İş Kanunu kapsamına girmeyen ve tarım işlerinden sayılmayan, denizlerde çalışan su ürünleri üreticileri ile ilgili işler,

Bu Kanun hükümlerine tabidir.

           

            İşçinin kıdem tazminatına hak kazanabilmesi, iki ana koşula

bağlıdır:

            1) İş sözleşmesinin kanunda belirtilen haller nedeniyle feshedilmiş veya sona ermiş olması

           

            2) En az bir yıl çalışmış olmak

           

           

            • İşveren tarafından iş sözleşmesinin İş K. m.17/2’de belirtilen sebepler (ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri) dışında feshi,

                       

            • İşçilerin kıdemleri, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden hak edilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları süreler göz önüne alınarak hesaplanır.

           

            • İşçi tarafınndan İş K. m. 24 (haklı nedenle fesih) uyarınca feshi,

           

            • Muvazzaf askerlik hizmeti nedeniyle feshi,

           

            • Bağlı bulundukları kanunla kurulu kurum veya sandıklardan yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı yahut toptan ödeme almak amacıyla feshi,

           

            • İşçinin aylık veya toptan ödemeye hak kazanmış bulunduğunu ve kendisine aylık bağlanması veya toptan ödeme yapılması için yaşlılık sigortası bakımından bağlı bulunduğu kuruma veya sandığa müracaat etmiş olduğunu belgelemesi şarttır. İşçinin ölümü halinde bu şart aranmaz

            • Kadın işçinin evlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde kendi isteği ile sözleşmeyi sona erdirmesi,

           

            • İş sözleşmesinin işçinin ölümü sebebiyle son bulması hallerinde kıdem tazminatı ödenir.

 

             Her devlet, egemenliğinin bir sonucu olarak,kendi ülkesinin sınırları içindeki faaliyetleri düzenlemek ve devletin kendi ülkesi üzerindeki egemenliğinin bir sonucu olarak gerektiğinde bu faaliyetleri yaptırım hakkı ve yetkisi ile donatılmıştır. Ülkesellik prensibi, devletin kendi ülkesi içindeki bütün davranışları düzenleme yetkisine sahip olduğunu ve buna ek olarak ülke sınırı esas alınması nedeniyle, hukuka aykırı davranışta bulunan vatandaşlığına bakılmaksızın o ülkede işlenen eylem ve davranışlara o devletin kanununun uygulanacağını ifade eden bir terimdir.Dolayısı ile Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde bir işverene tabi olarak çalışan işçinin çalışmaları neticesinde doğan yasal haklarının Türkiye’de geçerli olan  İş Kanununa göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Birinci bölüm , genel hükümler kanunun düzenlenmesi ile ilgili amaç ve kapsamlar kısmında birinci maddede belirtilen  "Bu Kanun, 4 üncü Maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır " hükmünden de  yola çıkılarak , gerek Ulusal gerek Çok Uluslu veya Uluslararası çalışan ve birçok ülkede işyeri açan bir kuruluşun, açtığı işyerinde  çalışanlarını Türk Sosyal Güvenlik Sistemine dahil edip , işyerini Türkiye’deki mevzuata uygun olarak tescil ettirip , işçinin kıdem tazminatı hakkını doğuran unsurlar oluştuğunda ise başka ülke mevzuatının veya sözleşme koşullarının uygulanması, ancak  işçi lehine oluşacak bir durum oluşması halinde mümkün olacağından , tüm bu yasal düzenlemeler ışığında oluşacak kıdem tazminatı hakkı işçiye ödenmelidir.