ÇUVALDIZ–Başbakan ve Bakan konuşmasaydı daha iyiydi

18 Mart 2010

ÇUVALDIZ

 

Başbakan ve Bakan konuşmasaydı daha iyiydi

 

Yasama, Yürütme ve Yargı üçlüsünde yürütme erkini esas idare eden Başbakan ve Bakanlar konuşurlarken çok dikkat etmek zorundalar. Zira, yasamanın çıkardığı kanunları uygulamakla görevli olanlar bunlar. Meclis yasa çıkaracak, bakanlar kurulu da çıkan yasaları uygulayacak, yargı da uygulamanın yasaya uygunluğunu denetleyecek.

Başbakan diyor ki, ülkemizde 100 bin Ermenistan vatandaşı çalışıyor bunu biliyoruz, çok üstümüze gelirlerse hepsini sınırdışı ederiz. Yabancı uyrukluların ülkemizde izinsiz çalışması yasak ama aralarında Ermenistan vatandaşlarının olduğu 1 milyona yakın yabancı kaçak işçi var. 80 bin kadar Ermeni kadın evlerde, temizlik, yaşlı bakımı, hizmetçilik, çocuk bakıcılığı ve mürebbiyelik yapıyor ve genelde de güvenilir, temiz, yabancı dil bilen oldukları için de tercih ediliyorlar. 20 bin kadar erkek Ermeni de çok kötü koşullarda, dökümhanelerde, kaporta düzeltme yerlerinde, ağır metal işlerinde çalışıyorlar ve 150 ile 500 dolar arasında da aylık alıyorlar.

Yasaları uygulamakla görevli olan Başbakan, biz bunların çalışmalarına göz yumarak aslında suç işliyoruz diye de basına bilgi veriyor. Yani görevi ihmal suçunu kendisi ikrar ediyor. O zaman halkının da bazı yasaları dilediği gibi uymasına göz yummak zorunda, peki bu durumda biz artık “HUKUK DEVLETİ” de değiliz demezler mi?

 

Öte yandan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı dün sabah Habertürk’de konuktu ve Ankara…. Sıra emekli aylıklarından emeklilerin hiç haberi olmadan kesilen 18 lira para konusu gündeme geldiğinde, isteyen emekli dilekçe versin biz parasını iade edelim ama zaten bu paralar bir lira minvalinde sözler sarfetti.

Hem emeklilerin haberi olmadan onlara sormadan emekli aylıklarından 18 lira kes, sonra itiraz eden olursa geri öderiz de.  Var mı HUKUK DEVLETİ’nde böyle uygulama. Ayrıca, 1 lira olsun, 1000 bin lira olsun devlet eliyle de olsa hırsızlığın-soygunun değeri mi sorulur. O zaman yasa uygulayıcıları 18 lira çalanları suçsuz kabul etsinler. Hırsızlık hırsızlıktır, bir lirası bin lirası olmaz. Üstelik uygulama Bakanın anlattığı gibi de değil SGK’ya dilekçe veriyorsunuz geri ödeyeceği yerde sizi Emekli Derneğine gönderip, gidin paranızı ordan alın diyorlar. Parayı, emekliye sormadan derneğe aktaranlar, geri isteyen emeklileri süründürüyorlar.

İşin bir de din boyutu var. Hadi “Hukuk Devleti” kuralını bir kenara koyalım, yaptığınız İslama, Müslümanlığa sığıyor mu? Üç kuruşun peşinde olanlar üzerinden siyaset yapmak, onları soydurmanın dininiz de yeri var mı?