DÜNYA KADINLAR GÜNÜ- ÜLKEMİZDE KADININ SOSYAL GÜVENLİĞİ

9 Mart 2024

Gelişmiş ülkelerde yaşı büyük kız çocuklarının ölen anne ve babalarının aylıklarını alma hakkı yok bizde var bu yönden dünyanın önündeyiz.

(Meşhur Banka Sandıklarımızdan biri son yıllarda değişikliğe gitti, kızların kesilen aylıklarını yeniden bağlamadı, yargı ne diyecek bekliyoruz. Ama siz yine de sandıklardan aylık alan kızlar bir işe girerken dikkat, çıktığınızda aylık hakkınıza o sandıkta sorun oluşturuluyor).

Kadınların genel olarak daha uzun ömürlü olmalarına rağmen emekli olma yaşları erkeklerden daha önce , kadın burada da önde,

Eşit iş ve  eşit ücret konularında kadın geride. Ancak işe alırken gebe kalmayacaksın koşulundan tutunda daha az ücrete razı olunmak zorunda bırakılıyorsunuz. Çocukta yaparım kariyer de dedirtmeyebiliyor işverenler. Bunun gerisinde sadece işveren davranışını değil evli kadınları çocuklu kadınları maruz bıraktığımız, ev işleri, çocuk bakımı gibi işlerde gerekli yardımı alamamaları oluyor. İşveren çocuğa yuva, kreş açmak istemez, sosyal yapımız gelişmişliğimiz kadına yeterinde destek olmaz. Aslında çocuk seven, çocuklu olmayı seven bir toplumuz. Ama geleneksel olan yükün anneye bırakıldığı çocuk yetiştirme şeklinde çalışan kadın için yükün sosyal yapıda paylaşıldığı modele geçemeyince kadın işinde ücretinde beklediği yere her zaman gelemiyor. Gelmesinin bedelini çocuksuzluk, evde geçimsizlik, boşanmışlık olarak ödeyebiliyor. Çalışan kadına bir bedel ödetmiş oluyoruz. Ancak bütün yük paylaşılsa dahi biyolojik olarak kadın ve anne olmanın getirdiği yükler pozitif ayrımcılıkla giderilmelidir. Ancak sosyal olarak paylaşımdan sonra yani kadın işini yapabilir hale geldikten sonra pozitif ayırımcılık olmalıdır.

Kadın diğer alanlara göre çalışsa da çalışmasa da sosyal güvenlikte erkekten önce, erkek ölür maaşı eşine, anne baba ölür maaşı kızına, kadın çalışır- emekli olur maaşı kendine, eşinden de alır bazen anne babası ile kendisinden de , bazen ikisini üçünü birden alır. Bazıları şanssızdır. Ne çalıştığı günü yeter aylık almaya ne anne babadan ne kocadan bir aylık gelir. En kötüsü boşanma aşamasıdır. Boşanma ve tasfiyesinde sosyal güvenliğin özellikle çalışmayan kadın için gün ve aylık olarak paylaşımı bir türlü yasal düzenleme ile gerçekleşmez. Halbuki gelişmiş ülkeler böyle değildir. Boşanan çalışmayan kadın kocanın aylık hakkının bir kısmını üstüne geçirir.

Kadının çok sayıda emekli aylığı alma hakkını sınırlamak lazım. Ama nasıl kendinden 3000 günü var baba öldü aylık geldi kadın kendinden emekli olamıyor. Kadın babadan ölen kocadan, anada aylık alıyor hadi evleneyim dese aylıklar uçup gidiyor. Kadın elindekinin kaybediyor. Sosyal güvenlik kadının adeta yeniden evlenmesini yasaklıyor. Sorun sadece evlenme değil ölüm aylıkları çalışmakla kesileceğinden çalışmamaya veya kayıt dışı çalışmaya  teşvik ediyor.

Pek çok beyan ettiğim gibi, artan boşanma kız çocuklarının süresiz aylık hakkı nedeni ile ölen anne ve babalarının aylıklarına yönelttiğinden sosyal güvenlik üzerinde babadan-anneden gelen ve bitmeyen bir hesap, yük oluşuyor.

Bunların yerine kadının kendi sigortalılığı teşvik edilmeli, belirli bir  güne erişince anne,baba,eş, çocuk kimden olursa olsun aylık hakkı doğuyorsa belirli bir düzeyde gün ve kazanç olarak sanki kadının kendi gün ve kazancı imiş gibi kadına eklenmeli ama kendinden gelmeyen bu hak kadının çocuklarına intikal etmemelidir.(Bu görüş daha önce yetkili merciler nezdinde de dile getirilmiştir.) Önümüzdeki 5-10-15 yıl gibi bir zaman diliminde başkalarından gelen ölüm aylığı yerinde kişinin kendinde doğan bir hak tanınmalı ve sosyal güvenliğin bu sayfayı kapatılarak yenisi yazılmalıdır.

Askerlik borçlanmalarının sigortalılığı öne almasına dair kuralı maalesef kadınların doğumlarında göremedik. görmeyi arzuluyoruz. Umarız doğum borçlanmaları da sigorta öncesi dönem için yapılabilir, sigortalılığı geri alabilir.

Kadının yerinin kendince veya dünya düzenlerince değiştirilmesinde, geleneksel olandan ayrılmada bunun bir süreç olduğunun kavranılması, hiç değilse erkek kadın ilişkilerinde kapışmanın, rakip görmenin, aşağılamanın yerini, değer vermeye, hak mücadelesine saygı ve desteğe bırakmaya, özellikle ev işi ve çocuklara destekle paylaşmaya, kadın ve erkeğin böyle de anlaşıp mutlu olabileceklerini gösterenler ilk sevinçlerini mutlu, başarılı çocukları ile görecektir.

Kadının emeği gibi  her yönü ile saldırıdan uzak tutulmalıdır. Erkek kadın hepimiz ayrı bireyleriz. Hepimizin değer göreceği bir yaşamın önündeki engeller kaldırılmalıdır. İkisi de kendi içinde tam olmakla birlikte, erkek kadının birbirini bütünlemesindeki kabul, ön yargı gibi sorunları da saygı ve sevgi ile aşabiliriz.

Kadının sosyal güvenliği için sosyal güvenlikçiler olarak buralar da oluruz. Biliyoruz ki sosyal güvenliğe işe düşen en çok kadınlardır. Sistem böyle.

Bir kez daha dünya kadınlar günü kutlu olsun.

Bir bomba ile, bir zalimle çocuğu ile yanyana ölmeyen, çocuğu kucağında ölmeyen, tüm sevdikleri yanında ölmeyen, sağlıkla birlikte yaşam sürülen bir dünya yeniden doğsun.