Forum Gazetesi-PRİM AFFINDA AYRINTILARA DİKKAT (Devamı)-SSK İDARİ PARA CEZALARINDA MAHKEME DEĞİŞTİ

31 Ocak 2006

PRİM AFFINDA AYRINTILARA DİKKAT (Devamı)


 


 


BAĞ-KUR’A OLAN BORÇLAR BAKIMINDA KAPSAM


 


-1479 Sayılı Kanuna göre zorunlu sigortalı olanlar,


-İsteğe bağlı sigortalı olanlar


-Tarım Bağ-Kur sigortalıları


-Emeklileri (sosyal güvenlik destek primleri)


adına 31.03.2005 gününe kadar tahakkuk ettiği halde ödenmemiş borçlar.


 


-Prim asıllarına ödeme süresinin bitiminden itibaren 31/12/1998 tarihine kadar uygulanan oranlara göre gecikme zammı hesaplanmak; 1/1/1999 tarihinden 31/12/2004 tarihine kadar Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan toptan eşya fiyat endeksi (TEFE) aylık değişim oranı; 1/1/2005 tarihinden  yeniden yapılandırma  başvurusunun yapıldığı tarihten önceki ayın sonuna kadar ise Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan üretici fiyat endeksi (ÜFE) aylık değişim oranı uygulanmak suretiyle yeniden hesaplanacaktır.


 


SAĞLIK SİGORTASINDAN YARARLANMA


1479 ve 2926 sayılı Kanunlar kapsamında bulunan ve borçları bu Kanuna göre yeniden yapılandırılan sigortalılar veya bunların hak sahipleri; toplam borçlarının % 25’ini peşin veya dört taksidini cari ay primleri ile birlikte ödemeleri durumunda sağlık sigortasından yararlandırılacaklardır.


 


TAKSİT SAYISINA GÖRE TECİL FAİZİ


Yeniden yapılandırılan borcun tamamının veya bir kısmının taksitle ödenmek istenilmesi halinde,  taksitlendirilen toplam borca; on iki aylık sürede ödenirse yıllık % 5, on iki ayı aşan ancak yirmi dört ayı aşmayan sürede ödenirse yıllık % 6 ve yirmi dört ayı aşan sürede ödenirse yıllık % 7 oranında taksitlendirme farkı hesaplanarak ilave edilir ve taksit süresine bölünmek suretiyle aylık taksit tutarı bulunacaktır.


 


KARAR DEĞİŞTİRENLER


Başlangıçta taksitle ödeme yolu seçilip daha sonra taksitlendirilen borcun kalan kısmının peşin ödenmek istenilmesi halinde, uygulanan taksitlendirme farkının kalan aylara isabet eden kısmı indirilerek bakiye borç miktarı tahsil olunur. Bu Kanuna göre yeniden yapılandırılmış olan borcun tamamının, yeniden yapılandırma için bu Kanunda öngörülen başvuru süresinin sona erdiği tarihi takip eden ayın sonuna kadar ödenmesi halinde, borç peşin ödenmiş sayılır.


 


ÜÇ DEFA ÖDEMEYENLER


Başvurusu kabul edilip borçları yeniden yapılandırılanlar; borç türü bazında  taksitlendirilmiş borçlarıyla ilgili ödeme yükümlülüklerini bir takvim yılında üç defadan fazla ve/veya taksitlendirme süresi içinde tahakkuk edecek aynı mahiyetteki cari ay borçlarıyla ilgili ödeme yükümlülüklerini bir takvim yılında üç defadan fazla yerine getirmemeleri halinde, yeniden yapılandırma hakkını kaybederler ve ödedikleri tutarlar Sosyal Sigortalar Kurumu ve Bağ-Kurun ilgili mevzuatı uyarınca borçlarına mahsup edilir.


Taksit veya cari aya ilişkin ödeme yükümlülüklerinin eksik yerine getirilmiş olması halinde, ödeme yükümlülüğü ihlal edilmiş sayılır.


 


ÖDEMEYENLERE BİR HAK DAHA VAR


Bir takvim yılında ödenmeyen ya da eksik ödenen taksit tutarlarının taksitlendirme süresi aşılmamak kaydıyla en geç izleyen takvim yılının sonuna kadar; ödenmeyen ya da eksik ödenen kısmın son takside ait olması halinde ise, bu tutarın son taksidi izleyen ayın sonuna kadar ödenmeyen kısım ile birlikte, gecikilen her ay için Hazine Müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki aya ait YTL cinsinden iskontolu ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin aylık ortalama faiz oranına 1 puan eklenmek suretiyle bulunacak faiz oranının bileşik bazda uygulanması sonucunda hesaplanacak faiz miktarının ödenmesi halinde bu Kanunun yeniden yapılandırma hükümlerinden yararlanılır.


 


 


VERGİYLE BAĞLANTILI ÖDEME


Borçları 100 Bin YTL. den fazla olup da bazı rasyolara göre indirimden yararlananlar, taksitlendirme süresinde beyanları üzerine tahakkuk eden;


-yıllık gelir ya da kurumlar vergisinin süresinde veya vade tarihlerinin rastladığı yılı takip eden yılın sonuna kadar tamamen ödenmemesi,


-katma değer  vergisinde bir takvim yılında üç defadan fazla kanuni ödeme süresinde veya vade tarihlerinin rastladığı yılı takip eden yılın sonuna kadar ödeme yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi,


-Bu vergi türleri için ikmalen, re’sen veya idarece yapılan tarhiyatlardan, taksitlendirme süresince  kesinleşenlerin ise kanuni süresinde veya kesinleşme tarihlerinin bulunduğu yılı takip eden yılın sonuna kadar ödenmemiş olması ya da bu borçların 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre taksitlendirilmemesi hallerinde,


-Bu hususlar işverenin bağlı olduğu vergi dairelerince Sosyal Sigortalar Kurumuna bildirilir.  Bu durumda, borçlular bu Kanunun yeniden yapılandırma hükümlerinden yararlanma hakkını kaybederler ve ödedikleri tutarlar  Sosyal Sigortalar Kurumunun ilgili mevzuatı uyarınca borçlarına mahsup edilir.


 


MAHKEMEDEN FERAGAT


Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuran borçluların, kapsama giren borçları dolayısıyla Sosyal Sigortalar Kurumu ve Bağ-Kura yaptıkları itirazlardan ve yargı nezdinde sürdürdükleri davalardan feragat etmeleri ve ihtilaf yaratmamaları şarttır.


 


 


 


Kutu… Kutu…Kutu…Kutu…Kutu…Kutu…Kutu…Kutu…


 


 


SSK İDARİ PARA CEZALARINDA MAHKEME DEĞİŞTİ


506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 140 ıncı maddesi gereğince bazı yükümlülükleri yerine getirmeyen işverene SSK idari para cezası uygulamaktadır. Bu madde gereğince verilen cezalar konusundaki düzenlemeye göre,


“İdari para cezaları ilgiliye tebliğ edilmekle tahakkuk eder ve tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ödenir veya aynı süre içinde Kurumun ilgili ünitesine itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içinde idare mahkemesine başvurabilirler. Mahkemeye başvurulması cezanın takip ve tahsilini durdurmaz…” demektedir. Bu madde gereğince işverenler idari para cezaları konusunda İdare Mahkemelerine başvuruyorlardı.


Ne var ki, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 1.6.2005 tarihinden itibaren idari para cezalarına karşı açılan davaların Kabahatler Kanunu kapsamında olup olmadığı yönünde İdare Mahkemeleri ile Hukuk Mahkemeleri arasında görevsizlik kararları verilmeye başlandı.


Kabahatlar Kanunu’nda idari mercilerce verilen idari para cezaları konusunda sulh ceza mahkemelerinin görevli olduğu yazılı olduğundan bahisle bir çok idare mahkemesi, davaların görüm ve çözümünün adli yargı merciine ait bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir.


Sonunda olay Uyuşmazlık Mahkemesine kadar gitmiş ve Uyuşmazlık Mahkemesinin, 28.12.2005/26037 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan, Esas 2005/84 ve Karar 2005/105 sayılı ve 21.11.2005 tarihli kararı gereğince SSK’nın verdiği idari para cezalarına karşı bundan böyle SULH CEZA Mahkemelerinde dava açılacaktır. Ayrıca, dava açma süresi de 60 gün değil 15 gündür.


 


 


 


 


Kutu… Kutu…Kutu…Kutu…Kutu…Kutu…Kutu…Kutu…


 


İŞ GÜVENLİĞİ UZMANI ÇALIŞTIRMA ZORUNLULUĞU BAŞLADI


4857 Sayılı İş Kanunu gereğince, işyerlerinde iş kazası ve meslek hastalıklarının önlenmesine ve iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygun olarak işyerlerinde gerekli çalışmaların yapılmasını sağlamaya yönelik olarak, sanayiden sayılan, devamlı olarak en az elli işçi çalıştıran ve altı aydan fazla sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde iş güvenliği ile görevli mühendis veya teknik elemanların çalıştırılması zorunluluğu getirilmişti. Ancak işyerlerinin gerekli hazırlıkları yapması amacıyla uygulaması 20 Ocak 2006 gününe kadar ertelenmişti ve bu zorunluluk geçen hafta başladı yani 20.01.2006 tarihinde başladı.


Bundan böyle, sanayiden sayılan, devamlı olarak en az elli işçi çalıştıran ve altı aydan fazla sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde üniversitelerin kimya, makine, maden, jeoloji, metalurji, endüstri, elektrik, elektronik, inşaat, fizik, jeofizik, bilgisayar, tekstil, petrol, uçak, gemi, çevre, gıda mühendisliği ve mimarlık bölümleri ile ziraat fakültelerinin tarım makineleri bölümünden mezun iş güvenliği uzmanı çalıştırılması gerekmektedir. Sertifikaya sahip iş güvenliği uzmanlarından;


– A Sınıfı sertifikaya sahip olanlar bütün işyerlerinde,


– B Sınıfı sertifikaya sahip olanlar I’inci, II’nci, III’üncü ve IV’üncü risk gruplarında yer alan işyerlerinde,


– C Sınıfı sertifikaya sahip olanlar I’inci, II’nci ve III’üncü risk gruplarında yer alan işyerlerinde,


görev yapabileceklerdir.


İşyerinde birden fazla iş güvenliği uzmanının görevlendirilmesi halinde, en az bir iş güvenliği uzmanında yukarıda belirtilen şartlar aranır. İş güvenliği uzmanları, yönetmelikte belirtilen görevleri eksiksiz yerine getirmek için:


I’inci Risk Grubu’nda yer alan işyerlerinde; ayda en az l iş günü,


II’nci Risk Grubu’nda yer alan işyerlerinde; ayda en az 2 iş günü,


III’üncü Risk Grubu’nda yer alan işyerlerinde; ayda en az 3 iş günü,


IV’üncü Risk Grubu’nda yer alan işyerlerinde; ayda en az 4 iş günü,


V’inci Risk Grubu’nda yer alan işyerlerinde; ayda en az 5 iş günü,


gitmek zorunda olacaklar.


Bir iş güvenliği uzmanı en fazla on işyeri ile sözleşme yapabilecektir.


 


Not: İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin Risk Grupları Listesi Tebliği 13.04.2004 tarih ve 25432 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.