HABERTÜRK-2011 yılı geliyor sendikalar yine yetkisiz kalma tehlikesi altında

18 Kasım 2010

2011 yılı geliyor sendikalar yine yetkisiz kalma tehlikesi altında


 


Geçen yılda aynı tehlike söz konusuydu ve geçici bir madde ile 2009 yılı istatistiklerinin 2010 yılı için geçerli sayarak tehlikeyi atlatmışlardı ama artık bunu yapamazlar. Mutlaka Sendikalara ülke barajının kaldırılması şart.


 


17.01.2011 gününe kadar 2822 sayılı TİSGLK’da bir değişiklik yapılmazsa 1 Ocak 2011 gününden itibaren ülkede yetkili sendikayı mum ve büyüteçle arayacağız ama ne hikmetse yetkililerde bir hareket görülmüyor…


 


Çalışanları işten çıkış bildirgelerinin sadece SGK’ya bildirilmesini içeren kanun değişikliğinin etkileri sebebiyle, 2822 sayılı TİSGLK değişmezse, Ocak ayından itibaren ülkede yetkili sendika kalmayacak…


 


 


 


***Sendikalara yetki için iki baraj var


Sendikaların, bir işyerinde TİS (Toplu İş Sözleşmesi) yapabilmesi için iki barajı aşması gerekir.  Bunlardan biri yüzde 10 olan ülke barajı diğeri de yüzde 50+1 olan işyeri barajıdır. Buna göre bir sendika bir işyerinde TİS yapmak istiyorsa kurulu bulunduğu işkolundaki toplam işçilerin en az yüzde 10’unu üye yapmak zorunda, sonra da TİS yapmak istediği işyerinde işçi sayısının yarısının bir fazlasını üye yapmak zorunda.


 


***Yüzde 10 ülke barajı için numaradan istatistikler var


Halen ülkemizde Çalışma Bakanlığı tarafından yayınlanan en son 2009 yılı Temmuz ayı istatistikleri geçerlidir. Bu istatistik rakamları ise gerçek rakamlardan çok uzaktır.


 


Çalışma Bakanlığına 5 milyon işçi varmış ve yüzde 60’ı sendikalıymış


SGK’ya göre 15 milyon çalışan varken, Çalışma Bakanlığı istatistiklerine göre sadece 5 milyon işçi var daha doğrusu sendikalardan dilediğine yetki vermek için Bakanlık işçi sayılarını işkollarına göre düşük göstermektedir. Bunun için de işverenlerce kendisine göre işçi giriş (ek-1) ve işçi çıkış (ek-2) formlarından dilediğini kadarını rakamlara yansıtmaktaydı.


Çalışma Bakanlığı, sırf işçi sendikaları yetki alabilsin diye işçi sayılarını düşük tutmakta ve buna uygun istatistikler yayınlamaktadır. Mesela 2009 yılı ocak ayına ait Çalışma Bakanlığı’nın (Yalan) İstatistiklerine göre ülkedeki toplam işçi sayısı 5.434.433 olup bu işçilerin de yüzde 59,98 yani 3.205.662 kadarı da sendikalıymış.


 


b-Sosyal Güvenlik Kurumu’na göre çalışan sayısı 15 milyon


Şimdi Çalışma Bakanlığı’nın değil de SGK’nın istatistiklerine göre yüzde 10 barajını aşacak sendika hemen hemen yok gibidir. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 2009 yılı ocak ayı istatistiklerine göre toplam 15.613.784 prim ödeyen vardır. Bunlardan zorunlu, topluluk ve özel-banka çalışanlarının toplamı ise 13.520.949 olduğu görülecektir.  Kayıt dışı ekonomiyi yani sigortasız çalışanları yok saydığımızda bile SGK ile Çalışma Bakanlığı işçi sayıları arasında 3 kat fark vardır.


 


































I- AKTİF SİGORTALILAR


Sayıları


1-  Zorunlu


13.169.130


2 – Çırak


249.292


3- Topluluk(Av-Noter)


31.819


4 – Tarım SSK


202.000


5 – Tarım Bağ-Kur


1.130.483


6 – Muhtar


14.091


7-  İsteğe Bağlı


496.969


8- Özel Banka-Borsa


320.000


Toplam


15.613.784


 


 


***Artık SGK rakamlar geçerli olacak


İşverenler, muhasebeciler, insan kaynakları elemanları en çok bir işçi (çalışan) işe alındığında veya işten ayrıldığında 4 yere birden bildirmek zorunda kaldıklarından şikayetçi olurlardı.


Uygulamalara göre işten çıkışlarda;


1-SGK’ya internet üzerinden 10 gün içinde,


2-SGK’ya aylık prim hizmet belgesi ile takip eden ayın 23 üne kadar,


3-İŞKUR’a 15 gün içinde,


4-Çalışma Bakanlığı’na takip eden ayın 15 ine kadar,


Bildirmek-bildirge vermek gerekmekteydi artık 01.08.2009 gününden itibaren bildirim ikiye düşürüldü. 28 Şubat 2008 günü Resmi Gazetede yayınlanan 5838 sayılı Kanun’un 01.08.2009 günü yürürlüğe girecek olan 5 inci maddesi ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa aşağıdaki ek madde eklenmiştir, bu maddeye göre de artık SGK kayıtları istatistiki veri olarak kullanılacak.


 


 


***2010 yılını geçici madde ile geçiştirdiler


Aslında yasa 2010 yılı Ocak ayı ve 2010 yılı temmuz ayında SGK işçi sayılarının baz alınarak Sendikalara yetki verileceğini düzenliyordu ama gerek 2821 ve gerekse de 2822 sayılı Kanunlarda gerekli düzenlemeyi yapamayan hükümet geçici bir madde ile 2009 yılı Çalışma Bakanlığı istatistiklerinin 2010 yılı için de geçerli olduğunu geçici bir madde ile düzenledi.


Ancak, 2011 yılı için bu tür bir geçici tedbirin uygulanması hakkaniyetli olmayacağı gibi sendikalar arasında yetki tartışmaları ve davalarına sebep olacaktır. Bu sebeple en geç 17 Ocak 2011 gününe kadar 2821 ve 2822 de gerekli değişiklikleri yapılması şarttır.


 


***2011 için yasa değişikliği şart


5838 sayılı Kanun’un 01.08.2009 günü yürürlüğe girmesiyle birlikte Çalışma Bakanlığı’nın yalan-yanlış istatistikleri yerine 2011 yılı için  SGK’nın istatistikleri geçerli olacak. O zaman da hemen hemen hiçbir sendika (demiryolu, havayolu vs) hariç işkolu bazında yüzde 10’luk işçi sayısı barajını aşamayacakları için ülke yetkisiz sendikalarla dolacaktır. İşverenler için dikensiz gül bahçesi demek olan  bu düzenlemeye karşın mutlaka ve mutlaka 2010 yılı sonuna ayına kadar 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ile 2822 Sayılı Toplu İŞ Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu’nda bir düzenleme yapılmalı, en hafif ifadeyle yüzde 10 barajı yüzde 2 veya 3’e düşürülmelidir.