HABERTÜRK-Aile Hekimliğine, doktor ve sağlık personeli açısında bakış 1

6 Aralık 2010

Aile Hekimliğine, doktor ve sağlık personeli açısında bakış 1


Bugüne kadar çeşitli gazetelerde Aile Hekimliği konusunda yazı dizileri ve bilgilendirme yazıları yayınlandı ama halen devlet memuru olan doktorların ve sağlık personelinin Aile Hekimliğine geçenleri açısında bir bakış açısı geliştirilmedi. 13 Aralık günü son kalan illerde Aile Hekimliği sistemine geçecek ve sağlık personelleri istim üzerinden hakları ne olacak bilmiyorlar. Biz de hem vatandaşlar hem de doktor-sağlık personeli için bu diziyi hazırladık.


 


Sevk Zinciri Hastaneler Özelleştirilinceye kadar gelmez


Aile Hekimliği sisteminin özü vatandaşlar önce kendi aile hekimine gidecekler, hekim tedavi edemezse de en yakın hastaneye sevk edecek. Ancak Aile Hekimi kendisine gelen hastalardan en fazla yüzde 15’ini hastanelere sevk edebilir. Şu an için ise herkes Aile hekimine gitmeden dilediği hastaneye gidebilmektedir. Sevk zinciri sistemi geldiğinde Aile Hekiminden sevk almadan hastaneye gidenler masraflarını cebinden karşılayacaklar. 2012 yılında özelleştirilmesi planlanan kamu hastanelerinin karlı olabilmesi için ise sevk zincirinin 2012’ye kadar gelmemesi gerekmektedir…


 


-Aile Hekimliği 13 Aralıkta tüm ülkeye yayılmış olacak


İlk olarak 2005 yılında Düzce ilinde başlayan Aile Hekimliği Pilot uygulaması 2011 yılında tüm ülkeye yaygın hale gelecek son kalan iller 13 Aralık 2010 günü Aile Hekimliği sistemine geçmiş olacak.


Ancak, 2005 yılından beri Pilot olarak uygulanmaya başlanılan sistemin iyi mi kötü mü sonuçlar verdiği konusunda elde henüz yeterli veri olmadığı halde tüm ülke Aile Hekimliği sistemine geçecek.


-Aile Hekimliği gerçekten ücretsiz mi?


13 Aralık 2010 günü tüm ülkeye yaygınlaşacak olan Aile Hekimliğinde, aile hekimine gelmenin hiçbir bedeli yok. Temel sağlık hizmeti olduğu için tahliller dahil tamamı ücretsiz.


Ancak, biliyoruz ki Danıştay engellemeseydi Aile Hekimliği muayenesinin bedeli SGK’lılar için 2 liraydı. Sonrasında SES (Sağlık Emekçileri Sendikası) dava etti ve 2 liralık aile hekimliği muayenesi bedava oldu.


Aynı hastayı muayene etti diye Sağlık Bakanlığı’nın hekimine verdiği para ise bazı hekimler için 1 lira bazı hekimler için ise 40 kuruş bazılar için ise 20 kuruştur.


Yani, vatandaştan 2 lira alan devlet hekimine daha azını vererek kâr etmeyi planlıyordu.


Yasaya göre; aile hekimliği hizmetleri ücretsizdir; acil haller hariç, haftada kırk saatten az olmamak kaydı ile ilgili aile hekiminin talebi ve o yerin sağlık idaresince onaylanan çalışma saatleri içinde yerine getirilir. Aile hekimliği uygulamasına geçilen yerlerde acil haller ve mücbir sebepler dışında, kişi hangi sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olursa olsun, aile hekiminin sevki olmaksızın sağlık kurum ve kuruluşlarına müracaat edenlerden katkı payı alınır. Alınacak katkı payı tutarı Sağlık, Maliye ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlıklarınca müştereken belirlenir. Aile hekimliği uygulamasına geçilen yerlerde, diğer kanunların aile hekimliği hizmetleri kapsamındaki hizmetlerin sunumu ile sevk ve müracaata ilişkin hükümleri uygulanmaz.


**Sevk zinciri gelir mi?


Aile Hekimliğini getirenler sevk zinciri geleceğini ve aile hekimine uğramadan hastaneye gidenlerin sağlık giderlerini ceplerinden karşılayacağını belirttiler ama sevk zincirini bir türlü hayata geçirmediler. Geçirme şanları şu an için yok.


Sevk zinciri gelirse, Aile Hekimi kendisine gelen hastaların en fazla yüzde 15’ini hastaneye sevk edebilir. Fazlasını sevk ederse parasını keserler üstüne ceza da verirler.


Bu durumda hastaneye gidenlerin sayısı şimdiki sayının yüzde 15’i kadar olacak demektir. Bu durumda özel hastaneler veya özelleştirilecek kamu hastaneleri kâr edebilir mi?


KÂR EDEMEYECEKSE SEVK ZİNCİRİ GELİR Mİ?


**SGK Başkanı Emin ZARARSIZ’ın basın toplantısından…


SGK Başkanı Emin ZARARSIZ basın mensupları ile yaptığı toplantı da, “Gerçekten sağlığa erişim kolaylaşınca gidiş sıklığı artacaktır, bu normaldir. 30 milyondan fazla kişiyi 150 hastaneye mahkûm ettiğiniz dönemde insanlar gitmiyordu. Artış bekleniyordu ve arttı. Türkiye’de 2002’de ortalama hekime müracaat sayısı 2.2 iken, 2009’da 6.7 defaya yükseldi. Bir yandan nüfusumuz da artıyor. Artık Türkiye’de sağlık hizmetlerine erişim konusunda herhangi bir sıkıntı kalmadı. Bir eksikliğimiz kaldı o da aile hekimliği. Bu sistemin 81 ilde uygulanması 2010 sonuna kadar tamamlanacak. Bu da tamamlanınca, erişim konusunda bir gerekçe ortada kalmayacak. Koruyucu hekimliğe yönelik çalışmalar da yapıldı ve önem verilmeye başlandı. Hemen akla sevk zinciri uygulaması geliyor. Katkı ve katılım payları, bir ara uygulanan sevk zinciri bir diğer eksiğimizdir. Sevk zincirinin mutlaka uygulamaya konulması gerekiyor, ama bunun için aile hekimliğinin başlaması gerekir ki gelecek yıldan itibaren sevk zinciri tartışmaya başlanır. “


***2011’de Kamu Hastane Birlikleri Kanunu geliyor


§Halen TBMM’ye sunulmuş halde bulunan Kamu Hastane Birlikleri Kanunu 2011 yılında yasalaştırılmayı bekliyor. Yasa’dan sonra, mülki idare amirlerinin başkanlığında yani vali ve mahalli yöneticilerin idaresinde işletme haline getirilecek. Hastanelerin işletmesi ve yönetimi yerelleştirilecek. Hastanelerde çalıştırılanlar da Sağlık Bakanlığı’nın değil, illerine personeli haline gelecekler. BU uygulamada en büyük sorun olacak olan kamu üniversite hastaneleri de var olan borçları gerekçe gösterilerek şimdi Sağlık Bakanlığına devrediliyor sonra da yerelleştirilecek.


***2012’de de özelleştirilecek


2011 yılında Kamu Hastane Birliklerinden sonra hastaneler kârlı birer işletme halinde getirilecek ve ardından da özelleştirilecek yani isteyenlere satılacak. Bu sebeple Aile Hekimliği sevk zinciri gelme ihtimali 2012 yılına kadar yok. Zira, hastanelerin karlı olabilmesi için şimdi olduğu gibi dileyen dilediği anda sevk zincirine uyulmadan hastaneye gidebilecektir.


 


YARIN:Aile Hekimleri ve Aile Hekimliği Sağlık Personelinin Hukuki Statüsü