HABERTÜRK-Anayasa Mahkemesi ve Danıştay her zaman muhalefetindir–Malülen emekli edilir
6 Mayıs 2010
Anayasa Mahkemesi ve Danıştay her zaman muhalefetindir
Anayasa Mahkemesi iktidarların (Yasama organında ağırlığı olanların) TBMM’den çıkardığı kanunların Anayasa’ya uygunluğunu özellikle muhalefetin başvuru üzerine ele alan yasama denetimi yapan mahkeme iken Danıştay yürütmenin (hükümetin) yasalarda sonra meydana getirdiği ikincil mevzuat ile yürütmenin kararlarını-uygulamalarının yasallığını denetleyen yargı organıdır. Demokratik hukuk devletinin olmazsa olmazlarıdır ve bu sebeple ikisi de muhalefetindir. Eğer bunlar İktidarın olursa o zaman o idareye demokratik hukuk devleti denemez…
***Başbakanımız, CHP’nin Anayasa değişikliğine gitmesi konusunu eleştirirken, Anayasa Mahkemesi muhalefet mahkemesi oldu dedi. Eğer bu doğru ise ülkede demokrasi ve hukuk devleti var demektir. Şayet, Anayasa Mahkemesi muhalefet mahkemesi değil de iktidar mahkemesi olursa o zaman da krallık ve padişahlık var demektir.
Yasama-Yürütme-Yargı
Anayasa’mıza göre kuvvetler ayrılığı vardır ve 3 kuvvet yasama, yürütme ve yargı birbirleriyle her birinin ayrı ellerde toplanmasına demokrasi diyoruz. Zira, Montesquieu’nün adıyla özdeşleştirilen kuvvetler ayrılığı teorisine göre bu kuvvetlerden iki hele üç kuvvetin aynı elde toplanması istibdada yol açar.
Esasen bu üç kuvvetin bileşkesi olan devlet kudreti ise tek ve bölünmezdir.Ancak bu kudretin birden çok olan fonksiyonlarını ve gene birden çok olan organlarını ayırdetmek gerekir. İktidarın fonksiyonları bu iktidarın değişik tezahür şekilleri değişik kullanım biçimleridir. Mesela kanun yapmak devlet kudretinin kullanım biçimlerinden biridir ve Meclislerinden çoğunlukta bulunan iktidarın (şu an da Akparti’nin) fonksiyonlarından biridir.
Yürütme erki ise Cumhurbaşkanı’nın devletin temsili başkanlığında başbakan ve bakanlar Kurulu olarak karşımıza çıkmaktadır.
Şu an da iki kuvvet yasama ve yürütme iktidarın elindeki ve elinde olmayan tek şey yargı erkidir. Yapılan Anayasa değişikliği ile de bu erk de iktidarın eline geçirilmek istenmektedir.
***Anayasa Mahkemesi Yasama organı için vardır
Kuvvetler ayrılığı gereği, yargı erki için de Anayasa Mahkemesi, yasama organının ortaya koyduklarını daha doğrusu çıkardığı kanunların anayasaya uygunluğunu denetlemek görevini üstlenmiştir.
Öte yandan Anayasa değişiklikleri konusunda ise şekli inceleme yapma yetkisi olmakla birlikte muvazaa diye de adlandırabileceğimiz bazı Anayasa değişikliklerinde ise esasa girdiği de olmuştur.
Anayasa Mahkemesine Mecliste çoğunluğu olup da yasa çıkaran iktidarları gittiği görülmemiş olduğu gibi bu eşyanın tabiatına da aykırıdır. Bu sebeple Anayasa Mahkemeleri iktidarın hatalarını düzeltmesi için muhalefetin başvuru ile harekete geçerler. Yani Anayasa Mahkemeleri muhalefetin mahkemeleridir.
Eğer, Anayasa Mahkemeleri muhalefetin değil de iktidarın mahkemesi halinde getirilirse demokratik hukuk devletinin varlığından söz edilemez. Yasa yapan iktidar, yasama denetimi de eline alırsa orada artık demokrasiden bahsedilemez.
Anayasa Mahkemesinin görevlerinden başlıcaları;
1. Kanunların, kanun hükmünde kararnamelerin, Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğünün veya bunların belirli Madde ve hükümlerinin şekil ve esas bakımından Anayasaya aykırılıkları iddiasıyla açılan iptal davalarına bakmak;
2. Mahkemelerce kendisine Anayasanın 152 nci Maddesine göre intikal ettirilen işleri ve Yüce Divan sıfatıyla çalışırken veya siyasî partilerin kapatılmasına ilişkin davalarda aynı Madde gereğince ön mesele olarak bakması gereken işleri karara bağlamak;
3. Cumhurbaşkanını, Bakanlar Kurulu üyelerini, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi başkan ve üyelerini, başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Sayıştay başkan ve üyelerini görevleri ile ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılamak;
4. Siyasî partilerin kapatılması hakkında davalara bakmak;
5. Siyasi partilerin mal edinimleri ile gelir ve giderlerinin kanuna uygunluğunun denetimini yapmak;
6. Milletvekillerinin yaşama dokunulmazlıklarının kaldırılmasına veya milletvekilliğinin düşmesine veya milletvekili olmayan bakanların dokunulmazlığının kaldırılmasına Türkiye Büyük Millet Meclisince karar verilmesi hallerinde, ilgililerin Anayasa veya İçtüzük hükümlerine aykırılık iddiasına dayanan iptal istemlerini karara bağlamak;
***Danıştay yürütme organı için vardır
Danıştay ise yürütme erki olan hükümetin ve hükümetin idaresindeki birimleri aldığı kararları, çıkardığı yönetmelik ve tüzükleri denetlemek görevi yanında idarenin her türlü eylem ve işlemi için vardır. Yani, yine iktidarlar tarafından ortaya konulan uygulamaların yasalara uygunluğunu, hukuka uygunluğunu denetler. Yine muhalefetin yani iktidara karşı olanları yeridir. Burası da yürütme erkinin yani hükümetin mahkemesi olursa orada da demokrasiden ve hukuk devletinden söz edilemez.
Danıştay’ın başlıca görevleri
Danıştay, hem yüksek idare mahkemesi ve hem de Devletin en yüksek danışma ve inceleme merciidir.
1) Bakanlar Kurulu Kararlarına,
2) Başbakanlık, bakanlıklar ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının müsteşarlarıyla ilgili müşterek kararnamelere,
3) Bakanlıkların düzenleyici işlemleri ile kamu kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlere,
karşı açılacak iptal ve tam yargı davaları ile tahkim yolu öngörülmeyen kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan idari davaları karara bağlar.
***Mahkemeler muhalefet için vardır
Hülasa, gerek Anayasa Mahkemesi ve gerekse Danıştay muhalefet odakları olması eşyanın tabiatı gereğidir. Şimdi, Anayasa Mahkemesinin 11 olan üye sayısının 17’ye çıkarılması sonrasında alacağı kararlar tartışmalı hale geleceği gibi bundan sonra gelen iktidarların üye sayısını 25’e, 30’a çıkararak yandan yargı yaratmasının da önü açılmış olacaktır.
En önemlisi ise yargı erkinin de (hangi parti olursa olsun) idare edenlerin elinde geçmesi halinde, devletin üç temel kuvveti tek elde toplanmış olacaktır. O zaman yönetim şeklini de padişahlık, krallık diye nitelendirmek yanlış olmayacaktır.
Yürütme, yargı ve yasama ile birlikte, güçlerin ayrılığı ilkesine dayanan demokrasi rejimlerindeki üç erkten (güç) biridir.Yürütme, yargıya ve yasalara bağlı olarak ülkenin ve hükümetin icraatını gerçekleştiren erktir ama bu düzenlemeler sonrasında bağımsız şekilde hareket eden bir güç haline gelecektir.
Malülen emekli edilir
Hocam, kardeşim 1963 doğumlu. SSK’lı olarak özel bir şirkette çalışırken beyin damarlarında tıkanma ve dolaysıyla felç oluştu. Altı aydır raporlu ama bundan sonrası için de çalışabilir durumda değil. 2230 gün SSK pirimi var. İşe ilk giriş tarihi 1977 yılı. Malulen emekliye ayrılma durumu olabilir mi? İsmi Saklı
5510 Sayılı Kanunun ilgili 25. ve 26.maddeleri gereğince; çalışanların malulen emekliliğe hak kazanması için; çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60’ını kaybettiği SGK’nın Sağlık Kurulunca tespit edilmesi ve 10 yıllık sigortalılık süresi içinde en az 1800 gün prim ödemiş olması gerekir. Ancak, sigortalı hastalığı sebebiyle başkasının bakımına muhtaç derecede maluliyeti varsa bu süre şartı aranmaksızın sadece 1800 gün ile de malülen emekli edilir. Kardeşinizin gerekli olan sigortalılık süresi ve prim gün sayısı bakımından sıkıntısı yoktur.Kurum Sağlık Kurulu kardeşinizin çalışma gücünün en az %60’ını kaybettiğini tespit ederse, malulen emekli olabilir..