HABERTÜRK–Deniz abi, tarafı olduğun reform açıkları patlattı artık ilgilenmiyorsun

24 Ağustos 2009

Deniz abi, tarafı olduğun reform açıkları patlattı artık ilgilenmiyorsun



2007 yılı Aralık ayında Sosyal Güvenlik Reformu Anayasa Mahkemesinden dönmüş ve dönen maddelerle ilgili yeni düzenleme yapılmasının son aşamasına gelinmişti, ben de yeni düzenlemelerin özellikle sağlıkta harcamaları patlatacağını paraların millete değil İMF sermayesinin sahip olduğu ilaç endüstrisi ile hastanelere akacağını iddia ederek karşı çıkıyordum. İşte o günlerden özellikle de 2008 yılı mart ayında sanki bir yerden düğmeye basılmışcasına başta Deniz Gökçe olmak üzere bir çok yazar, bakanlar hatta SGK başkanı bile beni eleştirip reforma karşı çıkmamı acımasızca eleştiriyorlardı…



Şimdi sıra bende…hadi bakalım daha bir yıl olmadan reformdan şikayet etmeye başladınız açıklar füze hızında gidiyor diyorsunuz…



 



 



İsteyen açıp bakar 4 Mart 2008 günü AKŞAM Gazetesindeki köşemin başlığı, “Deniz abi, bu reformu istiyor olamazsın” idi.  Yazının girişi de şöyleydi, “Prof. Dr. Deniz Gökçe mart ayına bana taş atarak başladı. Mart ayının ilk günü, “…devlette sosyal güvenlik sisteminde yönetici veya müfettiş olarak görev almış ve şimdi medyada yazıp çizen bazı kimseler (emeklilik ödemelerin nasıl belirleneceği konusunda mevzuatı bilmek, sosyal güvenlik sistemlerinin dünyadaki yeni yaklaşım, ilke ve durumundan haberdar olmak için yeterli değildir) ortalığı iyice bulandırıyorlar” diyerek bu reforma karşı olmamı eleştirdi. 2 ve 3 Mart günlerindeki yazıları ile de sanki BES (Bireysel Emeklilik Sistemi) taraftarıymış gibi bir yaklaşım sergiledi. Hatta şu an 3-5 dolar emekli aylığını bile bazı aylar veremeyen ŞİLİ’deki (BES’li) sosyal güvenlik sisteminin gelmesini bile arzu eder tavırdaydı. İşte ben de bugün Deniz ağabeye cevap veriyormuş gibi bu reforma neden karşıyım anlatayım.”…



 



1-Sosyal Güvenlik Reformunun amacı neydi?
Sosyal güvenlik reformu için bize yetkililerin açıkladığı iki temel amaç vardı. Birincisi işçi, memur, esnaf arasındaki emeklilik, sosyal ödemeler gibi sosyal güvenlik uygulamaları arasında var olan farklılıkları gidermek yani norm ve standart birliğine ulaşmak. İkincisi ise 2007 yılı sonunda 27 milyar YTL’ye ulaştığı ifade edilen bütçeden sosyal güvenlik sistemine aktarılan payın azaltılması. Ne hikmet ki bu iki amaca da ulaşamadığımız gibi açıklar patladı, standartlar çoğaldı nasıl mı, işte kronolojisi…




2-Reformun 2007 versiyonu norm ve standart getiriyor ama sağlıkta açık patlatıyordu



Sosyal güvenlik reformu diye bize yutturulan düzenlemelerle sosyal güvenlik sistemi temelden biri sağlık diğeri emeklilik olmak üzere ikiye ayrılıyor ve emeklilik kısmında yani vatandaşın cebine para koyan bölümde müthiş azaltmalar, sağlık yani vatandaş hastalandıkça ilaç endüstrisi ile hastanelere para kazandıran sistem de ise inanılmaz artırımlar yapılıyordu. 20 Ağustos 2009 günü gazetemizden Tahsin AKÇA konuyu haber yapmış ve sağlık Global Bütçe geliyor demişti.



Kamunun sağlığa harcadığı para;





  • Yılı                 Sağlık Gideri             Özel Hastane payı


  • 2003 yılında   13,87                          0,578


  • 2004 yılında   16,82                          0,991


  • 2005 yılında   17,61                          1.276


  • 2006 yılında   23                               2.053


  • 2007 yılında   26,65                          2.727


  • 2008 yılında   32,25                          4,812


  • 2009 yılında beklenen 40 milyar…    5,321 milyar lira…


 



SGK’nın emeklilik giderleri



§SGK (SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı) emekli aylıklarına;



§2004 yılında                         35,



§2005 yılında                         39,



§2006 yılında             44



§2007 yılında             51,



§2008 yılında da        60  milyar yeni lira ödemiştir.



§SGK’nın emekli aylığı ödemeleri her yıl yaklaşık yüzde 10 veya yüzde 20 kadar yükselirken sağlık harcamaları her yıl yüzde 50`ye yakın oranlarda artmıştır.



 



 



 



( Not: Bu İMF’ci sistem düzenlemesi için ise İMF’den daha  İMF’ci olan  Birol AYDEMİR 2007 yılında SGK’nın başına getirilmişti. (Şimdi de Çalışma Bakanlığı müsteşarı olan AYDEMİR orada oturduğu sürece çalışanlar ve emekliler, kendileri lehine bir tek düzenleme göremezler- İMF ve İMF sermayesi ise her gün zil çalıp oynar)



Mesela Müsteşar AYDEMİR’in 2009 yılında müsteşar koltuğuna oturmasından sonraki ilk ele aldığı icraatı Özel Hastaneler için GLOBAL BÜTÇE’dir. Şimdiki (Birol AYDEMİR’in imzası olan SUT ile getirilen) sisteme göre vatandaşlar SGK ile sözleşmesi olan özel hastanelere gidince hastaneler işlem sonrası faturayı SGK’ya gönderiyor, sonra da hastadan fatura bedelinin yüzde 30’u kadar fark alıyor. AYDEMİR’in SUT’undan önce SGK, özel hastanelere 2006 yılında 2 milyar ödüyorken, SUT ile bu rakam 2008 yılında 5 milyara yaklaştı. Şimdi AYDEMİR ve çevresindekiler ilaç endüstrisi ile özel hastanelere giden bu parayı beğenmedikleri (az buldukları) için GLOBAL BÜTÇE getiriyorlar. Global Bütçe sistemine göre SGK özel hastanelere 2010 yılı için 6 milyar lira parayı baştan verecek, hastaneler bu parayı aralarında kendilerine göre paylaşacaklar ama asıl nokta bu değil asıl amaç milleti soymak. Global bütçe uygulaması ile yüzde 30 uygulaması kaldırılacak, özel hastaneler vatandaşlardan canlarının istediği kadar FARK alabilecekler. Ne güzel bir uygulama değil mi devletten 5,5 milyarı al sonra da milleti de donuna kadar soy, bu sistemin planlayıcısı kim, SGK’nın başında iken beceriksizlikleri ile SGK’yı bırakıp Amerika’ya kaçan geçen ay da Amerika’dan gelip emir ile Çalışma Bakanlığı müsteşarı ettirilen: Birol AYDEMİR.)



 



3-Emeklilik pastasının kenarlarını kesiyorlardı



§Sosyal güvenlik reformu ile emeklilik sistemini yuvarlak bir pasta olarak düşünürsek, SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı arasında pay edilen pastanın kenarlarında daha az emekli aylığı ve daha geç emeklilik şartlarıyla 10’ar cm kesiliyordu. Pastanın kesim işlerini gerçekleştirmek ve daha az emekli aylığı ve daha geç emeklilik için 19.04.2006 günü TBMM’den “5489 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu” geçti. Ancak zamanın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer bu Kanunu yeniden görüşülmek üzere 10.05.2006 günü iade etti.



§Ardından 5510 geldi.



TBMM’ye geri gönderilen Kanun bu kere, 20 gün sonra TBMM’de yeniden görüşüldü ve 31.05.2006 günü numarası hariç tek bir cümlesi bile değiştirilmeden aynen kabul edildi. Bu kere kanun numarası 5510 olmuş ve 16.06.2006 günü Resmi Gazetede yayınlanmıştı.



 



*5510’u da Anayasa Mahkemesi bozdu



5510 sayılı “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu” Cumhurbaşkanınca onaylandı ama aynı zamanda, hem Cumhurbaşkanı hem de 117 CHP milletvekilince Anayasa Mahkemesine taşındı.



Anayasa Mahkemesi 2007 ocak ayında yürürlüğe girecek olan yasayı, 2006 yılı Aralık ayında 22 maddesini iptal ve 6 maddesinin de yürürlüğünü durdurdu. Gerekçesi ise çok ilginçti…



§Gerekçe herkes eşittir ama kamu görevlileri daha eşittir…



İşte bu gerekçe ile emeklilik pastasının SSK ve Bağ-Kur’lular kısmında dilediğin gibi kesinti yapabilirsin ama bizim de içinde olduğumuz T.C. Emekli Sandığı bölümünün kılına bile dokunamazsın, deyince artık reformun NORM ve STANDART tarafı bitmişti…



 



Yarın: Reformun 2008 versiyonu halkın hastalanması üzerine kurulmuştur…


 


Kısa Kısa Kısa


Tamer Altınkaynak-Keşan-13.06.1974 doğumunuz, 01.10.1994 işe giriş tarihiniz ve var olan yüzde 76 oranlı vergi indirim belgenizle SGK’dan (var olan 5350 günle) 16 yıl, 4 aylık sigortalılık sürenizi tamamlayacağınız 1.02.2011 günü emekli olacaksınız. Var olan özrünüz işe girdikten sonra meydana geldiyse isterseniz hemen malülen emekli olma hakkınız da var.


 


Yusuf Kılıç-Kocaeli-08.01.1943 doğum tarihinizle öğretmenliğe başlayıp, sonra dava ile doğum tarihinizi 08.01.1945 yaptırmışsınız. 1979 yılına kadar 14,5 yıl öğretmenliğe devam ettikten sonra da Hollanda’ya gidip ordan emekli olmuşsunuz. Şimdi yurtdışı borçlanması ile hizmetinizi 15 yıla çıkarıp 61 yaşında emekli olmak istemişsiniz ama SGK yaş düzeltmesini dikkate alıp 3 defa reddetmiş. Bu durumda dava gerekir, davanızı eskiden olsaydı İdari yargı yerlerinde açmanız gerekirdi ama 5510 ile İş Mahkemesinde dava açabilirsiniz. Size benzer bir olayda Danıştay 10 uncu Dairesi 1991/4476 esas sayılı 17.02.1993 günü verdiği kararda “5434 sayılı Kanunun 105. maddesi uyarınca 18 yaşını doldurduktan sonra yapılan yaş düzeltmelerinin her ne sebeple olursa olsun dikkate alınmasına olanak bulunmamaktadır.” demiştir. Bu duruda dava yoluyla emekli olur birikmişlerinizi de SGK’dan alırsınız.


 


Turgay Tomrukçu-Terme-15.12.1961 doğumunuz, 02.03.1988 Bağ-Kur başlangıcınız ve askerlik borçlanmanız ile 49 yaşından sonra olmak kaydıyla 9000 günü tamamlayınca emekli olacaksınız. Ayda 500 lira prim ödüyorsanız bu sizin aylık geliriniz 1470 lira kadar kabul edilir. İsterseniz bundan sonra da kazançlarınızı arttırabilirsiniz kalan dönem için işe yarar. Ancak, artık son basamaktan emekli aylığı bağlanır kuralı yok, bütün prim ödeme süresinin ortalama kazancına göre aylık hesaplanıyor.