HABERTÜRK–Evde basit iş yapan kadınlar az prim öderler–Eczacıların eylemi yanlış dememişmiydim…–Hadi sonucu para olmayan tartışmalar yapalım…
29 Aralık 2009
Evde basit iş yapan kadınlar az prim öderler
İsteğe bağlı prim ödeyenlerden evinde, gelir vergisinden muaf olacak basit işler yaparak geçimlerini temin eden kadınlardan bu sene 16 günlük (119 lira) prim alınır ama 30 gün (222 lira) prim ödemiş gibi kabul edilirler…
Bir Televizyon programında evde çalışan kadınlarla ilgili prim muafiyetinden bahsetmiştiniz (137.00TL) bu konuda detaylı bilgiye nasıl ulaşabilirim? Yrd. Doç. Dr. Ahmet ONDUK
***İsteğe bağlı sosyal güvenlik
“Sosyal Güvenlik Reformu” ile isteğe bağlı sigortada epey değişiklik yapıldı. Mesela artık isteğe bağlı SSK yok bunun yerine isteğe bağlı Bağ-Kur geldi ama isteğe bağlı Emekli Sandığı aynen yerinde duruyor.
Öte yandan,
1-Prim rakamı arttı, sağlık primi de zorunlu oldu
SSK’ya her ay asgari ücretin yüzde 25’i oranında (173,25 lira) isteğe bağlı SSK primi ödenecek iken 1 Ekim 2008 gününden itibaren yüzde 20 emeklilik primi ve yüzde 12 oranında da GSS yani genel sağlık sigortası primi de ödüyorsunuz. Yani, asgari ücret (693 lira) alt sınır ve bu rakamın 6,5 katı olan (4504,50 lira) üst sınır olmak üzere her ay dilediğiniz rakamın yüzde 32’si oranında prim ödemeniz gerekecek. Ayrıca, SSK’da isteğe bağlı sigorta primleri takip eden ayın sonuna kadar ödenirken, isteğe bağlı Bağ-Kur’da aynı ay içinde ödenmesi gerektiğini de unutmamak gerekir.
2-Oya yapan kadınlara prim indirimi geldi
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin “İsteğe bağlı sigortalılar” başlıklı geçici 3’üncü maddesinin 4’üncü fıkrasında; “(4) 1/10/2008 tarihinden önce, 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 9’uncu maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde belirtilen işleri, hizmet akdiyle herhangi bir işverene tabi olmaksızın sürekli ve kazanç getirici nitelikte yapmakta olanlardan, 1/10/2008 tarihinden sonra aynı şartlarla bu işleri yaptıkları tespit edilen kadınların; isteğe bağlı sigortalı olarak 2008 yılı için Kanunun 82’nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının onbeş katı üzerinden başlanılarak, takip eden her yıl için bir puan arttırılmak suretiyle otuz katını geçmemek üzere malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası primi öderler. Bu durumdaki sigortalıların tespiti, Maliye Bakanlığı’nın görüşü alınarak Kurumca belirlenecek usul ve esaslara göre yapılır.” hükmü mevcuttur.
Bu düzenlemeyle, normal isteğe bağlı sigortalılar ayda en az 222 YTL prim öderken, oya yapan, düğün şekerlemesi hazırlayan, gazete kağıdından kese kağıdı yapan veya buna benzer işleri evlerinde yaparak (VERGİDEN MUAF) kazanç elde edenler 2009 yılında ayda sadece 119 YTL ödeyerek 30 gün ödemiş sayılacaklar. 2010 yılında ise ayda 17 gün prim ödeyip, 30 gün prim ödemiş gibi değerlendirilecekler.
***Kimler bu haktan yararlanabilir
1 Ekim 2008 gününden önceden beridir evinde gelir vergisinden muaf tutulan basit üretimler yapıp-satarak geçimini temin eden ev kadınları düşük prim ödeme hakkından yararlanacaktır. SGK’nın ilk komik genelgesine göre vergi dairelerinden bu işi daha önceden beri yaptıkları ve gelir vergisinden muaf oldukları yönünde yazı getirenlere bu hakkı veririz diyordu (bkz. 2009/5 sayılı SGK genelgesi). Ancak, hiçbir vergi dairesinde vergiden muaf olanların kayıtlarının olmayacağı gerçeğini SGK öğrendikten sonra vergi dairesinden yazı getiremeyenler için evlere SGK Kontrol Memuru gönderip durumu tespit ettikten sonra kadınlara bu hakkı vermektedir. Bu sebeple evinize gelerek gelir vergisinden muaf bir işi yaptığınızın tespitini yapacak SGK Kontrol Memuruna bu işi 1 ekim 2008 gününden önce de yaptığınızı mutlaka not ettiriniz.
3- İsteğe bağlı Tarım SSK’lılar da 113 lira ödeyecek
2925 sayılı Tarım SSK Kanunu ile artık tarımda amele-ırgat olarak çalışanların Tarım SSK’ya isteğe bağlı olarak girebilmelerinin yolu kapatıldı ama eski Tarım SSK’lılar yine eski 2925 sayılı Kanun gereğince ödeme yapmaya devam edebilecek.
a-Eski Tarım SSK’lılar sakın çıkmayın
Halen devam ettiğiniz Tarım SSK’dan çıkarsanız bir daha Tarım SSK’lı olabilme şansınız hiç yok bu nedenle primlerinizi düzenli ödemeye çalışın. Sizlerin durumu SSİY’nin, “2925 sayılı Kanuna ilişkin geçiş hükümleri” başlıklı Geçici 9’uncu maddesinde belli edilmiştir. Buna göre;
Tarım SSK’lılar her ay asgari ücretin yarısı (346,5 YTL) dikkate alınarak, yüzde 20 emeklilik ve yüzde yüzde 12,5 genel sağlık sigortası primi olmak üzere %32,5 oranında prim ödeyecekler. Bu durumda her ay ödenecek prim tutarı, 113 liradır.
Tarım SSK’lılar her ayın primini en geç ertesi ayın sonuna kadar bankalara ödeyecekler ama aylık primleri ödeyemezlerse, gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte ait olduğu yılı izleyen yılın Şubat ayı sonuna kadar ödenen primler de süresi içinde ödenmiş kabul edilecektir.
Eczacıların eylemi yanlış dememişmiydim…
4 Aralık (Kepenk Kapatma) gününden birkaç gün önce CNBC-E TV’de canlı yayında TEB Başkanı ile eczanelerin kepenk kapatma eylemini konuşmuştuk ve kendisine, bu eylemin doğru olmadığını, yapmamaları gerektiğini gerçekleşirse buna “Eczanelerin İntiharı” derim demiştim. Öte yandan bu sayfada kepenk kapatıldıktan sonra yanlış tarafa eziyet ettiklerini ayrıntıları ile dile getirmiştim. Koskoca eczacı grubunu bir genel kurula feda ederek, seçim kazanmak uğruna yok edeceklerini de çeşitli TV programlarında ifade etmiştim. Demiştim demeyi çok sevmem ama bir çok eczacıdan hakarete, aşağılamaya varan mesajlar almıştım. Bana her mesaj gönderene de şu soruyu sormuştum, “4 Aralık günü vatandaşa ilaç vermeyerek vatandaştan ne istiyorsunuz?”. Maalesef bu soruya cevap veren olmamıştı. Devam eden hakaret ve aşağılamalara da bu köşeden “Eczacılara…” diye bazı sorular sormuş ve kendilerinin emek değil ticaret ile para kazandıklarını, herhangi bir tacirin de ben daha fazla kâr etmek istiyorum diye eylem yapamayacağını anlatmaya çabalamıştım. Sonrasında da 4 Aralık eylemine SGK, TEB ile yaptığı toplu protokolü iptal ederek cevap verdi. SGK’nın bu cevabına karşı, TEB 20 bin eczacıdan (zorla-mahalle baskısıyla) imza toplayıp SGK ile TEB olmadan sözleşme imzalamıyoruz diye rest çekmişti. Şimdi sıra hükümete geldi madem siz SGK ile sözleşme imzalamıyorsunuz, ilaç satış tekelini sizden alıyoruz dileyen kişiye ilaç satma izni veriyoruz dedi. Bakalım bundan sonrası ne olacak?
Çuvaldız…
Hadi sonucu para olmayan tartışmalar yapalım…
Yönetimlerin temel görevi, ürettirmek ve üretim sonrası oluşan geliri adil olarak dağıttırmaktır. Ancak, yönetimler geliri adil dağıtamıyor ve dağıtmıyorlarsa toplumu sonu para olmayan tartışmalara atarlar.
Mesela, futbol konuşuruz hangi takım galip hangi takımı hakemler koruyor vs vs peki bunları konuştukça geliriniz artar mı?
Mesela, olmayan demokrasiyi konuşuruz, demokratik açılım salvoları atarız nasılsa sonuçları ekonomik değildir… Mesela Tunceli’nin isminin Dersim olmasının sonrasında Tunceli’lerin cebine tek kuruş etki etmez ama olsun esastan uzaklaştık ve gelirin büyük kısmını bazılarının götürmesini perdeledik ya daha ne olsun?
Mesela, Suriye ile İsrail arasında ne güzel arabuluculuk yaptık, Davos’ta İsrail Cumhurbaşkanının ağzına lafı nasıl tıkadıkı konuşuruz, sonucu nasılsa ekonomik değil…
Ancak, milli gelirin yüzde 60’ının nüfusun yüzde 10’u almaya başlamış, nüfusun yüzde 60’ını oluşturan emekçi kesimin (işçinin-memurun) payı yüzde 17’ye kadar inmiş, suyun başında olanlar kova kova alırken, esas işi yapanlarda çay bardağı ile dağıtıyormuş ne önemi var.
Hadi koca koca beşiklerde futbol ile milleti uyutalım, demokratik paketlerle günü geçirelim…