HABERTÜRK-Günsüz işe giriş ve çıraklık-staj sigortası

9 Kasım 2010

Günsüz işe giriş ve çıraklık-staj sigortası


 


İşvereniniz sizin için işe giriş bildirgesi vermiş ve bir şekilde prim belgelerini eski adıyla SSK’ya zamanında göndermemiş veya göndermiş ama sicilsiz tahakkuk olarak göndermiş. Siz de emeklilik zamanım geldi diye SSK’ya başvurduğunuzda sizin ilk işe girişinizi kabul etmeyen SSK’ya karşı açılan tüm davaları, sigortalılar kazanıyor…


Ancak, çalışan işçi olarak değil de çırak veya stajyer olarak çalışmışsa bu kişiler için ödenen primler içinde emeklilik primi olmadığı için dava edilse dahi kazanılması biraz zordur.


 


1962 doğumluyum, ECA’da 1974 yılında işe girdim. Bu girişe göre normalde 5000 gün sayısı ile herhangi bir yaşa bağlı olmadan emekli olabileceğim bilgisini SSK’dan aldım ve ekim 2006 ayında emeklilik dilekçesini verdim. Fakat, SSK bu talebimi, 1974 yılı için işe giriş bildirgeniz var ama emeklilik primi ödenmemiş diye reddetti Bundan sonraki işe girişimin de 1989 yılı olduğunu ve ancak 51 yaşında emekli olabileceğim bilgisini verdi. Bu konuda dava edilerek emeklilik hakkımı 2006 yılından itibaren kazanabilir miyim? Ayrıca, işveren o dönem içim adıma sadece çıraklık primi ödemişse yine dava ederek veya işverenin kendisi hata etmişiz emeklilik primini şimdi ödeyebiliriz dese yine emekli olabilir miyim? İsmi Saklı


 


 


Sayın okurum, bu konuda yalnız değilsiniz bir çok kişi de sizinle aynı derde sahip buna “günsüz işe giriş” adı veriliyor. Bilindiği üzere o yıllarda (1999 yılına kadar) işçiler işe alınır ve bir ay çalıştıktan sonra SSK’ya filanca benim yanımda bir aydır çalışıyor diye işe giriş bildirgesi verilirdi.


Öte yandan işe giriş bildirgesini veren işveren (veya muhasebecisi) her ay da o tarihlerde adı “Aylık Sigorta Prim Bildirgesi” olan belge kaç kişiyi, kaç gün çalıştırdığını ve kaç para verdiğini de SSK’ya bildirdiği gibi her dört ayda bir de “hangi işçisinin hangi ayda kaç gün çalıştığını da “Dört Aylık Dönem Bordrosu” ile SSK’ya bildirirdi.


İşte bu belgeleri vermek yükümü işverende isteme yükümü de SSK’da iken, işveren bu belgeleri vermemiş (veya eksik bilgilerle vermiş)  ve görevini yapmamış, SSK’da işe girişi verdiği halde bu belgeleri göndermeyen işverenden bu belgeleri istemesi gerekirken istememiş yani görevini yapmamışken, tek görevi olan çalışma görevini yapmış olan işçiye eziyeti düşmektedir.


 


 ***Olan işçiye ve SGK’nın paralarına oluyor


Görüldüğü üzere, işçi üzerine düşeni yapmış işe girmiş çalışmış ama hem işveren hem de SSK görevlerini yerine getirmediğinden sigortalığının prim ödeme günü hizmetine eklenmemiş olmasının günahını, suçsuz-günahsız işçiye-sigortalıya çektirilmektedir.


Öte yandan işçi işe giriş bildirgesindeki günsüz tarihin sigortalılık başlangıcı sayılması için iş mahkemelerinde dava açmaktadır ve dediğiniz gibi hemen hemen hepsi de açtıkları davaları kazanmaktadırlar. ,


 


**Milyonlar çöpe gidiyor


Dava kaybeden SSK olunca da her yıl trilyonlarda dava ve avukatlık masrafı ödemek prim ödeyen bizlere düşmektedir. İşin bir de avukatlık tarafı da var bu davaların her birine kaybedeceğini bile bile SSK avukat göndermektedir ve açılan binlerce davaya avukat yetişmeyince de Kuruma sözleşmeli veya kadrolu avukat almakta kadrolarını şişirmektedir. 2007 yılında sadece İstanbul’da bu nedenle yani günsüz işe giriş bildirgesi için açılmış 2 binden fazla dava vardı ve hepsini SSK kaybetti, işçiler kazandılar. Bunun karşılığında da SSK’ya küserek kaybedilmiş işçilerin yanında bir 1 buçuk milyon liradan fazla para da SSK’nın kasasında çıktı.


 


***O tarihte çırak ve stajyer iseniz davayı kazanamazsınız


Sosyal Güvenlik Sisteminde iki tür prim ödeme şekli ve bildirimi vardır. Bunlardan ilki işkazası-meslek hastalığı sigortası da denilen kısa vadeli sigorta çeşididir ve diğeri de yaşlılık-malüllük-ölüm sigortası denilen uzun vadeli sigorta çeşididir. Emeklilik olarak bilinen primler de uzun vadeli sigorta primlerini içerir. Kısa vadeli sigorta sadece çalışılan-staj yapılan sürede çalışanın-stajyerin başına gelebilecek meslek hastalığı ve iş kazası içindir.


Siz yazınızda, sigorta sicil numaranızı belirtmemişsiniz ama meslek lisesinde okurken ilk kez sigorta sicil numarası aldığınızı yazmışsınız. Bu durumda başlangıcınız sadece staj yani kısa vadeli sigorta primlerini içermiş olmalı.


 


***İşverenler bazen uzun vadeli de ödeyebiliyor


3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu 19.06.1986 günü uygulanmaya başlanmıştır. Bu tarihten itibaren meslek lisesi öğrencilerinin sigortasını okudukları okullar yapmaya başlamıştır. Önceki yıllarda ise sigortaları işletmelere aitti ve bazı işletmeler kendilerine staja gelen öğrencileri kısa vadeli stajyerlik-çıraklık sigortası yerine uzun vadeli sigorta yapabilmekteydiler. Bu sebeple de 1986 yılından önce staj yapan çırak olanlar için işe girişler emeklilik için de başlangıç sayılabilmektedir. 1986 yılı ve öncesinde staj yapanların adlarına emeklilik primi ödenip ödenmediğini sigorta hizmet cetvelinde prim ödeme gün sayısı ve kazanç bildirilip bildirilmediği ile bakılabilir.


 


***Stajyerlerin işe girişi yazılır ama günleri yoktur


Kendisi hakkında stajyer sigortası yapılan birisi için SGK web sayfasında işe giriş tarihi yazar ama işe giriş yazan yıllar için prim ödeme gün sayısı ve kazanç görünmez. Stajdan sonra ilk normal işe giriş (uzun vadeli prim ödenme) tarihinden itibaren de gün sayısı ve kazanç görünür. Sizin sigorta hizmet cetvelindeki yıllara bakın hangi yılda (tarihte) prim ödeme gün sayısı ve kazanç varsa emeklilik için sigorta başlangıcınız o tarihtir. Bu durumda dava etseniz bile kazanma şansınız düşük olmakla birlikte denemekte fayda vardır. Ancak, işverenin geçmişte çırak veya stajyer olarak bildirdiği kişi için şimdi hata etmişim düzeltiyorum deme şansı yok.


 


 


 


YARGITAY


HUKUK GENEL KURUL KARARI


Esas: 2006/10-629, Karar: 2006/669, Tarih: 18.10.2006


 


* SİGORTALI HİZMET TESPİT DAVASI


* HAKDÜŞÜRÜ SÜRE


* İŞE GİRİŞ BİLDİRGESİ


* ÇIRAKLIK HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASI


* ÇIRAĞIN İŞYERİNDE ÜRETİMLE İLGİLİ ÇALIŞMALARA KATILMASI


 


ÖZET:Somut dava, 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesine dayalı sigortalı hizmetin tespiti istemine ilişkindir. 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesine göre yönetmelikle tespit edilen belgeler kapsamında olan işe giriş bildirgesinin verilmesi durumunda, bildirgede ön görülen işe başlama gününden sonrası için 5 senelik hak düşürücü süreden bahsedilemez.


 


Davacının 18 yaşını ikmalinden önceki dönem için çırak olduğu ileri sürülmüş olduğundan taraflar arasında çıraklık sözleşmesi bulunup bulunmadığı ve sigorta primlerinin kim tarafından ödendiği araştırılarak, işyeri çalışma düzeni, çalıştırılan kişinin yaşı, aldığı ücret ve mesleği öğrenme gibi unsurlar dikkate alınarak karar verilmelidir. Çıraklar, çıraklık devresi sayılan süre içinde malullük, yaşlılık, ölüm sigortaları hükümlerine tabi olmaz ve belirtilen süreler sigortalılık başlangıcı olarak kabul edilemez. Çırak, işyerinde üretimle ilgili çalışmalara katılıyor, meslek ve sanat eğitimi arka planda tutuluyorsa, bu halde çıraklık ilişkisinden söz edilemez. Bu durumda 18 yaş ikmali tarihinden önceki süreler prim ödeme tarih sayısına dahil edilecektir. (506 s. SSK. m. 3, 60/G, 79/10, 108, geçici madde 54)


 


 


 


YARGITAY


HUKUK GENEL KURUL KARARI


Esas: 2006/21-43, Karar: 2006/98, Tarih: 22.03.2006


 


* İPTAL VE TESPİT DAVASI


* HİZMET TESPİT DAVALARI


* SİGORTALILIK BAŞLANGIÇ TARİHİ


* SİGORTALILIK KOŞULLARI


* İŞE GİRİŞ BİLDİRGESİ


* EYLEMLİ VE GERÇEK BİÇİMDE ÇALIŞMANIN VARLIĞININ SAPTANMASI


 


ÖZET: Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda eylemli olarak çalışması da koşuldur. Hizmet tespit davalarının da kanıtlanması bakımından özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında; resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması, salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması, inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma bildirilen dönem bordroları, tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken işverenler tarafından Kuruma bildirilen komşu işyerleri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi sair kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür.