Hatalı karar veren SGK ve Mahkemenin yükünü bu kadının omuzları kaldıramaz

Adı Emine Yüzerler, doğduğu günden beridir yoksul ve mağdur. Kendini bildi bileli de merdiven, pencere, ev temizleyip evinin geçimini ve beş çocuğunu büyütmüş. Kocası akıl hastası ve bakılmaya muhtaç. Tek hayali olan emeklilik için dişinden tırnağından arttırdıkları ile isteğe bağlı SSK primi ödemiş ama önce SSK’daki memur hatasından sonra da yargının hatasından emekli edilmemiş. Tek haklı kendisi ama iki kurumun hatasını şimdi bu zayıf omuzlar 5 yıldan beri taşımaya çalışıyor….

***Önce Tarım SSK’lı olmuş

Evlere temizliğe giden, çocukları simit-su satarak evlerinin nafakasını çıkarmaya çalışan Yüzerler ailesine, temizliğe gittikleri evin sahibi acımış ve 28.11.1990 günü 2925 sayılı Kanuna göre Tarım SSK’lı (30013297 sicil ile) yapmış. Emine kadın, temizlikten elde ettiği paralardan arttırıp primlerini ödemiş.

***Sonra isteğe bağlı SSK’lı

Yine temizliğe gittiği evlerin sahiplerinden birisinin önerisi ve yol göstermesi ile de 25.12.1991 günü de 506 sayılı Kanun gereğince isteğe bağlı SSK’lı olmak üzere İzmir SSK Müdürlüğü’ne müracaat etmiş. Esasen daha öncesine hiç SSK’lı çalışma günü olmayan birisinin isteğe bağlı SSK’lı olma hakkı olmadığı halde isteği kabul edilmiş.

***10 yıl SSK’ya prim ödemiş

İsteği kabul edilen Emine Hanım, 10 yıl boyunca SSK’ya isteğe bağlı sigorta primi ödemiş.  10 yıl boyunca primleri alan SSK senin isteğe bağlı başlangıcın hatalı dememiş ve ödenen primleri kabul etmiş. 3600 günü tamamlayınca da 31.08.2000 günü SSK’dan emeklilik talebinde bulunmuş. Ancak, o tarihte emeklilikte kademeli yaş uygulaması başladığından talebi kabul görmemiş. Bu arada SSK hatasını 10 yıl sonra anlayıp, ödediğin isteğe bağlı primleri geçersiz deyip primlerini iade etmek istemiş.

***2006 yılına tekrar emeklilik istemiş

SSK’nın geri ödemek istediği primleri geri almayan Emine Yüzerler, bu kere 25.01.2006 günü tekrar emeklilik talebinde bulunmuş. Bu talebi reddedilince de evine temizliğe gittiği avukatı aracılığıyla İş Mahkemesinde dava açmış. Davası, kötü bir bilirkişi raporu sonrasında reddedilmiş. Mahkeme işlerini bilemediğinden yasal süresi içinde yargıtaya temyize de gidememiş. Karar kesinleşmiş.

***SSK Genel Yazısını bilen yok mu?

Aslında, Emine Yüzerler’in SSK’nın 08.11.2005 tarihli Genel Yazısı gereğince davasız SSK’dan emekli edilmesi gerekmekteydi ama genel yazıdan habersiz bir memur emeklilik talebini reddetmiş, yine uygulamadan ve genel yazıdan habersiz bir bilirkişi raporu ile de mahkemeyi kaybetmiş. Bahsi geçen genel yazıya göre;

“GENEL YAZI

Bilindiği üzere. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun 85 inci maddesinin 4842 sayılı Kanunla değiştirilmeden önceki hükmü gereğince isteğe bağlı sigortaya müracaat edebilmek için aranan şartlardan birisi de sigortalı olarak tescil edilmiş olmaktır.

Diğer taraftan, 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamında tarım sigortalılığı tescilinden önce 506 sayılı Kanuna tabi tescili yapılmayanlar isteğe bağlı sigortaya kabul edilmemektedir.

Ancak,  2925 sayılı Kanuna tabi tescili olduğu halde, isteğe bağlı sigortaya devam ettirilen sigortalılarla, 506 sayılı Kanun gereği Kuruma verilen Sigortalı İşe Giriş Bildirgesinin gerçek dışı bildirim olup olmadığı hususunda zamanında araştırma yapılmadan tescil edilip isteğe bağlı sigortaya kabulleri yapılan ve primleri uzun bir süre tahsil edilen sigortalıların bulunduğu tespit edilmiştir.
Kurumca zamanında yeterli araştırma yapılmadan primleri uzunca bir süre tahsil edilen sigortalıların tahsis aşamasında mağduriyetlerine yol açılmaması için;

–İsteğe bağlı sigortaya devam edenlerin sigortalılık tesciline ilişkin çalışmalarının fiili olup olmadığı konusunda herhangi bir tahkikat istenmeyip, tescilleri ve bu tescile istinaden devam ettikleri isteğe bağlı sigortalılıkları iptal edilmeyecektir.

—– 2925 sayılı Kanuna göre tescil edildikleri halde, isteğe bağlı sigortaya müracaatları kabul edilerek primleri Kurumca tahsil edilen sigortalıların, iradelerini isteğe bağlı sigortalı olma yönünde kullandıkları dikkate alınarak isteğe bağlı sigortalılıkları geçerli sayılacaktır.

Tescil uygulamalarına ilişkin; 23/01/1990 tarih, 56405 sayılı Genel Yazının “11-2” bölümünün son paragrafı ile 21/06/1999 tarih, 12-94 Ek Genelgenin l’inci maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.”

***İdare hatasından her zaman geri dönebilir

Görüldüğü üzere, SSK’nın 2005 yılında çıkardığı genel yazı ile Emine Yüzerler’in hatalı başlayan SSK isteğe bağlı sigortası geçerli hale gelmiştir ve 2006 yılında yaptığı emeklilik müracaatı kabul edilmelidir. İdare Hukukunda genel kural olan, idare yaptığı hatalı-yanlış işlemden her zaman geri adım atabilir kuralı gereğince, şimdi SGK’ya düşen Emine Yüzerler’in 2006 yılından itibaren emekli sayıp, 5 yıldan beridir ödemediği emekli aylıkları ödemesi gerekir. Konuyla ilgili Çalışma Bakanı Ömer Dinçer, SGK Başkanı Emin Zararsız ve SGK İzmir İl Müdürü Mustafa Keskin’in gereğini yapacağından hiç kuşkum yok.

4/B’lilerin iş kazası parası

Sağlık Bakanlığı’nda 657’ye tabi 4/b’li sözleşmeli sağlık personel Acil Tıp Teknisyeni olarak çalıştığı ambulansta iş kazası geçirerek el bileğim kırıldı ve bir ay alçıda kaldı. Tutanaklarda iş kazası olarak kayıtlı. Bu durumda biz SGK’dan iş kazası tazminatı alabilir miyiz? Bu işe bakan personel işleri siz devlet memuru olduğunuz için alamazsınız demiş. Hüseyin Emin

Sayın (eski) meslektaşım, 657 sayılı Kanun’un 4/B’sine göre çalıştığınız için eski adıyla SSK’ya yeni adıyla SGK’ya 5510 sayılı Kanun’un 4/A’sına göre sigortalı olarak bildiriliyor olmanız gerekir. Normal şartlarda 4/A’lı yani SSK’lı olanlar iş kazası geçirir ve 2 günden fazla istirahatli kalırlarsa SGK onlara geçici işgöremezlik ödeneği (rapor parası) öder. Ancak, Tekel işçilerinin eylemlerinden 4/B’lilerin 30 güne kadar olan istirahatlerinde paralarının kesilmemesi kuralı getirildiğinden istirahatli olsanız da maaşınız ödendiği için, her hangi bir gelir kaybı yaşanmadığı için SGK sizlere istirahat parası ödemez.

Ayda 3 günlük SSK’da olsa Bağ-Kur primi ödemeniz gerekmez

Ben İnşaat Mühendisi olarak son 22 yıldır özel sektörde çalışmış ve işten ayrıldığım 16 haziran 2010 tarihine kadar düzenli olarak SSK ya primleri çalıştığım ilgili şirketler tarafından ödenmiş bir bireyim. 2008 yılından beri de yapı denetçisi ünvanı ile part time olarak çalıştığım diğer bir şirketin yaptığım çalışmalara karşılık her ay 3 gün olmak üzere SSK prim ödemelerimi düzenli olarak kasım 2010 ayına kadar yatırmış olduğunu SSK hizmet dökümü güncellerinden görebilmekteyim. İlaveten, 2009 yılı ağustos ayından beri limited olarak kurulmuş fakat benim aktif olarak görev almadığım bir başka şirketinde kurucu ortağıyım. Ancak işten ayrıldığım 16 haziran 2010’dan beri şirket kurucu ortaklığımdan dolayı BAĞ-KUR’a herhangi bir aylık prim ödemem söz konusu olmamıştır. Üç günlük ödemelerden dolayı ben hala SSK kayıtlarında  primi ödenen bir birey olarak gözükmekteyim. Dolayısıyla, 3 günlük SSK primlerimin  ödenmesi  beni  BAĞ-KUR’a karşı olan prim ödeme sorumluluğumdan kurtaracak mı ? Yoksa, 3 günlük SSK primlerimin  ödenmesi devam ederken arada oluşan gün farkları kaç gün olarak ve hangi kuruma prim ödemesi şeklinde gerçekleştirilmeli midir ? Abdullah PEKİNCE

Limited şirket ortakları esasen Bağ-Kur’ludur ve Bağ-Kur’a prim ödemesi gerekir ama ortak olduğu tarihte devam eden bir SSK sigortası varsa Bağ-Kur primi ödemesi gerekmez. SSK prim ödemesinin ayda 1 veya 2-3 gün olmasının önemi yoktur önemli olan hizmet akdinin devam etmiş, işten çıkarılmamış olmasıdır. Ayda 3 günde olsa SSK’lısınız ve Bağ-Kur prim borcunuz yok. Ancak, işten çıkarılırsanız ertesi günden itibaren Bağ-Kur prim ödeme mükellefiyetiniz başlar.