HABERTÜRK-İş Müfettişleri taşaronları kadroya geçirmeye başladı
24 Haziran 2010
İş Müfettişleri taşaronları kadroya geçirmeye başladı
Son yıllarda, kamuda iş ve işler özel sektöre verilmeye boşalan memur kadrolarını doldurmak yerine işi taşaronlara ve ihale ile müteahhitlerine verir olmuştur. Bu ise yasal değildir. İş o raddeye gelmiştir ki, kamu hastanelerinde hemşireler, laborantlar bile taşaron şirket üzerinden çalıştırılmaya başlanmıştır…İş Müfettişleri ise yasadışı bu uygulamalara raporları ile son vermeye başladılar…
2002 yılından sonra kamuda bir çok iş taşaronlara yaptırılmaktadır, hatta iş o boyutlara varmıştır ki devlet hastanelerinde bile taşaron şirketler üzerine kayıtlı asgari ücretle hemşire çalıştırılmaktadır. Bazı işler bölünerek özel sektöre ihale edilmektedir. Mesela, mutfak, temizlik, güvenlik, ulaştırma işleri ihale ile özel sektöre verilmektedir. Hatta iş o raddeye vardırılmıştır ki askeri birliklerde artık mutfaklar kaldırılmış bunun yerine yemek şirketlerinden yemek alma işine geçilmiştir.
***Geçen hafta Adana eylem vardı
DİSK’e bağlı DEV SAĞLIK-İŞ Adana Çukurova Üniversitesi Balcalı hastanesinde eylem yaparak, yapılmak istenen bir ihaleyi iptal ettirmişti. 14 Haziran 2010 günü Adana Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi’nde doksan hemşire, altmış hastabakıcı toplam yüzeli sağlık işçisi hizmet alım ihalesinde 15 Dev Sağlık-İş üyesi sağlık işçisinin ihale salonlarının kapılarını tutarak taşeron firmaları içeri almadı ve ihalenin iptal edilmesini sağlamışlardı.
***Eylemin dayanağı Müfettiş raporlarıydı.
Eylem yapan işçiler, “Çalışma Bakanlığı kararı ile hastanemizde yapılan ihalelerin hukuksuz olduğu ve bizlerin işbaşı yaptığımız tarihten itibaren üniversitenin işçileri olduğumuz belgelendi. Buna rağmen halen hastanemizde ihale yapılmak isteniyor; bu ihale iptal edilmeden burayı terk etmeyeceğiz” demişlerdi.
***Çalışma Bakanlığı Müfettişleri kadrolu olmaları gerekir dediler
Gerek, Adana Balcalı Hastanesi, gerek İstanbul Belediyesinin bazı şirket ve bölümleri ve gerekse de İstanbul’da bir çok hastanede denetim yapan Çalışma Bakanlığı İş Müfettişleri, aslı işin bölünerek alt işverenlere (taşaronlara) verilmesinin yasa dışı olduğu kararını verdiler. Bu konuda yüzlerce denetim ve rapor yazan müfettişler, taşaron şirket üzerinden işe alınan hemşire, laborant, şoför, memur, bilgi işlem elemanlarının asıl işin parçası olduğunu ve kadrolu olmaları kararlarını verdiler.
***Kamuda alt işverenlik (taşaronluk) sorunu
Son yıllarda artan sayılarda kamu kurum ve kuruluşlarında taşarın şirketlere işlerin ihale edilmesi uygulaması yasanın yasaklamasına rağmen had safhada arttı.
Ancak, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2 inci maddesine göre;
“Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.”
Görüldüğü üzere, bir işyerinde alt işveren yani taşarona iş verilebilmesi için, işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren iş” alınması gerekmektedir.
Yine aynı maddeye göre,
“Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez.”
hükmü de Kanun’da zikredilmesine karşın asıl iş bölünerek taşaronlara verilmektedir.
***Asıl iş bölünerek alt işverenlere verilmektedir.
İş o derece yasa dışı hale gelmiştir ki, devlet veya üniversite hastanelerinde asıl iş olan sağlık hizmetlerinde hemşireler, laborantlar, teknisyenler bile kadrolu olarak değil taşaron şirketler üzerinden işe alınmaya başlanmıştır.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 3 üncü maddesinde 2008 yılında yapılan değişiklik sonrasında Çalışma Bakanlığı İş Müfettişleri, işverenden iş alan alt işverenlerinde gerçekten yasal alt işveren olup olmadığına karar verme yetkisi ile donatılmışlardır. Müfettişler tarafından yapılan inceleme sonucunda muvazaalı işlemin tespiti halinde, bu tespite ilişkin gerekçeli müfettiş raporu işverenlere tebliğ edilir. Bu rapora karşı tebliğ tarihinden itibaren altı işgünü içinde işverenlerce yetkili iş mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir. Rapora altı iş günü içinde itiraz edilmemiş veya mahkeme muvazaalı işlemin tespitini onamış ise tescil işlemi iptal edilir ve alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçileri sayılır, denilmektedir.
İş Müfettişleri de son günlerde yaptıkları denetimler ile taşaronda çalışan kamu işçilerini raporları ile asıl işveren işçisi kabul etmeye başlamışlardır.
***İstanbul Üniversitesi raporu da ilginç
İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nün hizmet alım ihalelerini inceleyen İş Müfettişleri,
“İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Kardiyoloji Enstitüsü, Onkoloji Enstitüsü, Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü ve Basım ve Yayınevi Müdürlüğü ve Diğer birimlerde uygulanan personel hizmet alımı projesi kapsamında çalışan işçiler ile, personel hizmeti ihalesini alan şirketler arasında işçi-işveren ilişkisinin mevcut olmadığı, yapılan uygulamanın muvazaalı bir işleme dayandığı, bu işçilerin başlangıçtan itibaren asıl işverenin (İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü) işçileri sayılarak işlem görmeleri gerektiği, personel hizmet alım ihalesinde yapılacak işin alt işverenlere verilmesinin veya hizmet alımı yoluyla karşılanmasının 4857 Sayılı İş Kanunu’na ilgili maddelerine aykırı olduğu, sonucuna varıldığı belirtilmelidir. ..”
***Bütün hizmetleri İÜ’de sayarak izin hesapladılar
Yine, İş Müfettişleri tarafından yapılan denetim sonrasında düzenlenen rapor ile, “İstanbul Üniversitesine bağlı İstanbul Tıp Fakültesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Kardiyoloji Enstitüsü, Onkoloji Enstitüsü, Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü ve Basım ve Yayınevi Müdürlüğü ve diğer tüm birimlerde çalışan işçilere Üniversite ve bağlı birimlerdeki ilk işe başlangıç tarihlerinden itibaren çalışma süreleri hesaplanarak ve geriye dönük şekilde 4857 Sayılı İş Kanununun 53. maddesine göre
– Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara ondört günden,
– Beş yıldan fazla onbeş yıldan az olanlara yirmi günden,
-Onbeş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmialtı günden az olmamak kaydıyla yıllık ücretli izin haklarının yıllık ücretli izin alacağı olanların hesaplanarak yıllık ücretli izinlerini en kısa sürede kullandırılması,” na da karar verildiği gibi hak edenlere şua izninin da verilmesi raporlaştırılmıştır.