HABERTÜRK-İşkazası geçiren işçiye gelir bağlanır ve bu kişi çalışıp emekli de olabilir–Memurlar da ve işçiler de çocuk sayısı kaldırıldı

27 Mart 2010

İşkazası geçiren işçiye gelir bağlanır ve bu kişi çalışıp emekli de olabilir


 


Yanlış bilinen bir husus olan sürekli işgöremezlik geliri hep malülen emeklilik ile karıştırılır. Malülen emekli olanlar çalışamaz ama işkazası sonrası sürekli işgöremezlik geliri alanlar çalışıp ayrıca emekli de olabilirler…


İşyerimizde çalışan işçi 17/05/2003 tarihinde iş kazası geçiriyor. İş kazasında işçimiz solak olduğu halde dikkatsizlik sonucu makinede sağ el parmaklarının yaralanmasına sebep olmuştur. Tedavi ve istirahat sonrası 02/08/2003 tarihinde de işyerimize  işbaşı yaparak


çalıştı. 29/05/2006 tarihinde de kendi isteği ile işyerimizden ayrılarak başka bir işyerine işbaşı yaptı ve halen de çalışmaktadır.


 


Sorunumuz:


İşçi işyerimizden ayrılarak işyerimizi, 17/05/2003 tarihinde vuku bulan iş kazası nedeni ile uzuv kaybının tespiti nedeni ile 2007 yılında mahkemeye başvurdu. Mahkeme tarafından tespitler neticesi 05/03/2008 tarihinde  %26,2 oranında iş kazası neticesi uzuv kusuru tespiti yapılmıştır. Mahkeme kararı ile de işveren kusuru %75 işçi kusuru %25 olarak karar verilmiştir. Dolayısıyla SGK tarafından maluliyete dair hesaplanan prim ve gecikme faizlerine muhatap olduk.  Mahkeme kararı ile SGK işçiye 02/08/2003 tarihi itibariyle malulen emekli maaşı bağlamıştır. İşçimiz o tarihte ve çıkıncaya kadarda 29/05/2006 tarihine kadar fiilen işyerimizde çalışmıştır. Mahkeme kararına temyize gittik Yargıtay’dan henüz karar çıkmamıştır.


 


İşçi halen başka işyerinde SGK’lı işçi olarak çalışırken ayni zamanda malul emekli maaşı almaktadır. Malul maaşı alabilir mi? Ayrıca ben baktım, 5510 sayılı  Kanunun  27 ve 47 inci maddelerinde malul aylığının  çalıştığı sürelerde kesileceği, belirtilmektedir. Kanunun yorumuna göre durum böyle ise firmamızın mahkeme kararı ile SGK’ya ödediği prim ve gecikme faizlerini geri alabilir miyiz?


 


Zira işçi 02/08/2003-29/05/2006 tarihinde de işyerimizde SGK’lı olarak çalıştı. Primleri yattı. Halende başka işyerinde çalışmaktadır. Son olarak, mahkeme %26,2 oranında uzuv kaybı raporu ile SGK tarafından 21.04.2008 tarihli aldığı karar ile işçiye malulen emekli aylığı  işkazası raporunun bittiği tarih 02/08/2003 itibariyle bağlandı. Yeşim Demirkaya


 


 


Hanımefendi, işkazası geçiren işçinize yüzde 26,2 işgöremezlik oranıyla malüliyet aylığı verilmez, kendisi de malülen emekli değildir. Olay işkazası neticesi olduğu için 5510 sayılı Kanun’un 19 uncu maddesine göre;


 


Madde 19 -İş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az % 10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalı, sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanır…”


 


Hükmüyle kendisine kaybettiği uzvunun ve gücünün karşılığı olarak bir ömür boyunca sürekli işgöremezlik geliri verilmiş.


 Aylık/gelir bağlama kararı veya tahsis numarasına bakarsanız numarasının “8” ile başladığını da görürsünüz.


 


***Ödenen/ödenecek gelirler de işverenden istenir


Öte yandan, işkazasının meydana gelmesinde kimin kusuru varsa da SGK ödediği ve ödeyeceği paraların bir kısmını bunlardan rücu yoluyla alır. Kanun’un 21 inci maddesine göre;


Madde 21 – İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.


İş kazasının, 13 üncü maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sürede işveren tarafından Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirim tarihine kadar geçen süre için sigortalıya ödenecek geçici iş göremezlik ödeneği, Kurumca işverenden tahsil edilir…”


 


Hükmü gereğince işveren olarak sizin kusur oranınız dikkate alınarak, bu işçiye ödenen ve ilerde ölünceye kadar (ki 67 yaş baz alınır) ödenecek sürekli işgöremezlik gelirlerinin peşin sermaye değeri sizlerden istenmiştir.


Öte yandan, siz iş kazasını yasal süresi içinde (13 üncü maddeye göre 3 gün içinde) bildirmemişseniz istirahatli kaldığı dönemin geçici işgöremezlik ödeneklerinin tamamı da sizden istenir.


 


***İşçi çalışmaya devam edebilir


İş kazası sonrasında uzuv kaybı veya güç kaybına uğrayan işçiye sürekli işgöremezlik geliri ödenir ama bu işçi malülen emekli olmadığı için ayrıca çalışmaya da devam edebilir. Çalışmaya devam edip ayrıca, normal emekli de olabilir. İlerde işe giriş tarihine göre emekliliği için gereken, prim ödeme süresi, sigortalılık süresi ve yaşını tamamlayınca emekli olacak ya işte o zaman hem emekli aylığı hem de sürekli işgöremezlik geliri olacak. Bu gelir/aylıktan çok olanın tamamını, az olanın ise yarısını yine ömrü boyunca almaya devam edecek. Vefat ederse de geride kalan hak sahiplerine bu gelir/aylık verilecek.


 


Kısa Kısa Kısa Kısa


Memurlar da ve işçiler de çocuk sayısı kaldırıldı


Sayın Ali Tezel, 2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’nun 28.maddesinin dördüncü fıkrası hükmüyle 657 sayılı Kanun’un 202. maddesi uyarınca çocuk için verilmekte olan aile yardımı ödeneğinde 15.01.2010 tarihinden itibaren sayı sınırlamasının dikkate alınmayacağı öngörülmüştür. İşyerimizde çocuk yardımı uygulaması devletin verdiği miktar ve esaslara göre uygulanmaktadır. Bu durumda 1 çocuk için ödenen 14.33 TL ikiden fazla çocuk için uygulanacak mıdır? Uygulansa bile sadece 2 çocuk için ödenen tutar mı vergiden muaf olacaktır ya da devletin verdiği miktardan az Çocuk parası veren özel sektör işyerlerinde devletin verdiği miktar kadar olan çocuk sayısı mı geçerli olacaktır. Örneğin 1 çocuk için 5 TL ödeniyorsa, devlet    2 çocuk için 28.66 TL ödediğine göre 5 çocuk parası verilebilecek mi?İsmi saklı


 


Sayın okurum, yukarıda verdiğiniz 2010 yılı Bütçe Kanunu gereğince devlet memurlarının sadece 2 çocuğu için verilen aylık 14.33 lira çocuk yardımı 2010 yılı için çocuk sayısı kaç tane ise her çocuk için verilecektir. Mesela 6 yaşından büyük 5 çocuğu olan devlet memuruna 71,65 lira çocuk yardımı ödeneği ödenecektir. Özel sektör işyerleri için de bu husus geçerlidir.


Gelir Vergisi Kanunu’nun 25 inci maddesinin 4 üncü fıkrasında yer alan “Hizmet erbabına verilen çocuk zamları (Devletçe verilen miktarları aştığı takdirde fazlası vergiye tabi tutulur)” hükmü gereğince işverenlerce verilen çocuk zamları vergiden istisnadır. Devlet Memurları Kanununa göre ikiden fazla çocuk için aile yardımı ödeneği verilmemekteydi.


Ancak 2010 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanununun 28 inci maddesinin 4 üncü fıkrası hükmüyle, 657 sayılı Kanunun 202 inci maddesi uyarınca çocuk için verilmekte olan aile yardımı ödeneğinde, 15.01.2010 tarihinden itibaren sayı sınırlamasının dikkate alınmayacağı öngörülmektedir.


Bu durumda, özel sektörde çalışanlara ödenen çocuk yardımları da yukarıda hesaplanan tutarları geçmemek şartıyla çocuk sayısı sınırı olmaksızın gelir vergisinden istisna edilmelidir.


2010 Yılının Birinci Yarısında Uygulanacak Azami Çocuk Yardımı












Dönemi


0 – 6 Yaş Tutarı (TL)


6 Yaşından Büyükler (TL)


01.01.2010 – 30.06.2010


28,69


14,35