HABERTÜRK-İşsizlik sigortası primlerinin bir kısmı işveren ve çalışana iade edilmeli–Ödemiş Belediye Başkanı dilediği kadar zam yapabilir
23 Mart 2011
İşsizlik sigortası primlerinin bir kısmı işveren ve çalışana iade edilmeli
İşvereniniz sizin için hem kendi cebinden hem de sizin ücretinizden keserek uzun yıllar işsizlik sigortası primi ödedi. Ancak, ne o sizi işten çıkardı ne de siz işsizlik ödeneğine hak kazanacak şekilde işten çıktınız. O halde hem işvereniniz hem de siz ödüllendirilmelisiniz. Hiç kullanmadığınız işsizlik sigortası primlerinin belli bir oranı size ve işvereninize geri verilmelidir…
Uluslar arası 9 sosyal sigorta risklerinden biri olan işsizlik sigortası ülkemizde ilk defa 2000 yılında uygulanmaya
İŞSİZLİK SİGORTASINA KİMLER NE KADAR PRİM ÖDEMEKTEDİR?
4447 Sayılı Kanun gereğince;
İşsizlik sigortası zorunlu olup, eski 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunun 77 nci ve 78 inci maddeleri ile yeni 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 80 inci maddesinde belirtilen prime esas aylık brüt kazançlar üzerinden; Sigortalı % 2, Devlet %2, İşveren % 3 oranında prim ödeneceği şeklinde iken, Bütçe Kanunlarıyla bu oranlar düşürülmüş olup halen aylık Sigorta Primine Esas Kazanç Tutarından (796,50 TL’den )az olmamak üzere brüt kazançlar üzerinden;
Sigortalı % 1,
İşveren % 2,
Devlet %1
oranında prim ödemektedir.
İşverenler, çalışanları için süresi içinde ödemiş olduğu işsizlik sigortası primlerini SGK işveren sigorta primi hissesinde olduğu gibi kazançlarının tespitinde gider olarak kabul edilmektedir.
Ayrıca, işçinin ücretinden kesilecek olan işsizlik sigortası primi de, SGK işçi sigorta primi hissesinde olduğu gibi, gerçek ücretin hesaplanmasında gelir vergisi matrahından indirilecek ve kalan tutar üzerinden gelir vergisi kesilecektir.
KİMLER İŞSİZLİK ÖDENEĞİNE HAK KAZANIR?
Son 120 günü sürekli olmak üzere, son üç yıl içinde en az 600 gün süre ile prim ödemiş olup da kendi istek ve kusurları dışında işsiz kalanlar alabilir.
4447 Sayılı Kanuna göre;
İşsizlik ödeneği alabilmek için dört temel koşul öngörülmüştür.
1- Hizmet akdinin sona erdiği tarihten önceki son 3 yıl içinde en az 600 gün sigortalı olarak prim ödenmiş olması,
2- İş akdinin feshedildiği tarihten geriye doğru sürekli 120 gün prim ödenmiş olması,
3- Hizmet akdinin, İşsizlik Sigortası Kanununun 51’inci maddesinde sayılan hallerden birisine dayalı olarak sona ermiş olması, (yukarıda açıklanan sebepler)
4- Sigortalı işsizin, İşten Ayrılma Bildirgesini işten ayrıldığı tarihten itibaren 30 gün içinde İŞKUR’un ilgili ünitesine doğrudan veya internet üzerinden başvurması gerekir.
Yukarıda sıralanan şartların hepsini taşıyanlardan;
Son üç yıl içinde 600 gün prim ödemiş olanlara 180 gün, (Altı ay)
Son üç yıl içinde 900 gün prim ödemiş olanlara 240 gün, (Sekiz ay)
Son üç yıl içinde 1080 gün ve daha fazla prim ödemiş olanlara 300 gün, (On ay)
süre ile işsizlik ödeneği ödenecektir.
Son 120 Günün Hesabına Dikkat
Hizmet akdinin sona erdiği tarihten önceki son 120 gün içinde, hizmet akdi devam etmekle birlikte, hastalık, ücretsiz izin, disiplin cezası, gözaltına alınma, hükümlülükle sonuçlanmayan tutukluluk hali, kısmi istihdam ile grev, lokavt, genel hayatı etkileyen olaylar, ekonomik kriz, doğal afetler nedeniyle işyerinde faaliyetin durdurulması veya işe ara verilmesi halinde, prim yatırılmayan süreler için Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) kayıtları esas alınacak ve 120 günün hesabında prim yatırılmayan bu süreler kesinti sayılmayacaktır.
İşsiz kalınmazsa ne olur?
Uzun yıllardır bir işveren yanında çalışıyorsunuz. Ne sizden işten çıktınız ne de işveren sizi işten çıkardı. Yani, adınıza her ay işsizlik ödeneği ödendi ama bunu ömrünüz boyunca hiç kullanmadınız. Hem sizin hem de işvereninizin ödüllendirilmesi gerekmez mi? Emekli olurken tıpkı kıdem tazminatı gibi ikramiye gibi İŞKUR bana uzun yıllar işsizlik sigortası primi ödediniz ama hiç kullanmadınız adınıza ödenen işsizlik sigortası priminin yarısını size ve işvereninize iade ettim diyemez mi? Bu uygulama başlarsa, işverenler işçilerini işten çıkarmak konusunda bir kere daha düşünecekleri gibi işçiler de işten çıkmak konusunda aynı şekilde bir kere daha düşüneceklerdir. İşsizlik rakamlarını azaltacağı gibi işçi devri rakamını da aşağılara çekecektir.
Ödemiş Belediye Başkanı dilediği kadar zam yapabilir
Sayın Ali TEZEL sesimize kulak verirseniz sizinle bir derdimizi paylaşmak istiyoruz. Ben Ödemiş Belediyesinde çalışan ve Belediye İşçileri adına size yazan anlatmaya çalışacak olan bir belediye çalışanıyım.
28.02.2009 tarihinde yürürlüğe girmesi düşünülen ve bir maddesi haricinde (60.maddenin b ve c bentleri) bütün maddeler üzerinde anlaşmaya varılan toplu iş sözleşmesinin dönemin Belediye Başkanı A.Mahmut Badem tarafından imzalanması gerekiyordu. Ancak A. Mahmut Badem tarafından seçimlerden sonraya bırakılan sözleşme o dönemde imzalanamamıştır. 2009 Mart ayında göreve gelen yeni Belediye Başkanı Bekir Keskin görevinin ilk zamanlarında bu sorunla karşı karşıya kalmıştır. Yetkili, Hizmet İş Sendikası ile sözleşme imzalanacağını ancak bunun geçerlilik süresinin 1 Yıl süreli olmasını sendikadan talep etmiştir. Hizmet İş sendikası ise sözleşme sürelerinin iki yıl olduğunu bunun yasal bir durum olduğunu söyleyerek bu teklifi kabul etmemiştir. Neticesinde taraflar arasında Sözleşmenin süresi bakımından uyuşmazlık yaşanmıştır ve anlaşma sağlanamamıştır. (Nisan 2009)
Bunun ardından 30.06.2009 tarihinde yetkili Hizmet İş sendikası anlaşmazlıktan dolayı 2822 sayılı kanunun 27. maddesi uyarınca Grev kararı almış ve 01.07.2009 tarihinde ilan etmiştir. Ardından yapılan grev oylamasında ise 132 işçinin 117 si grev oylamasına katılmış ve 112 oy greve hayır 5 oy greve evet diyerek göstermişlerdir.
Şimdi ise her grev oylaması hem yetki olayları için mahkemeler 3 yıldır devam ediyor. Toplu sözleşme yapamıyor ve eski ücretlerimizle çalışmaya devam ediyoruz. Belediye Başkanımız da çözüm istiyor ama eli kolu bağlı bize bir yol gösterir misiniz? ÖDEMİŞ BELEDİYESİ İŞÇİLERİ
Sayın okurum, çeşitli sendikaların didişmesinden siz işçileri zarar görmüşsünüz ama bunun çözümü de yok değil. Halen adınıza ortada toplu iş sözleşmesi yok ve olacak gibi de görünmüyor. Bu sebeple şimdi hepiniz tek Belediye Başkanlığına hitaben, durumu anlatan bir dilekçe yazın. Dilekçenizde, Belediye Başkanlığı ile tek tek Bireysel Hizmet Sözleşmesi imzalamak istediğinizi belirtin ve talep ettiğiniz ücreti de yazın. Belediye Başkanlığı makamının sizlerle tek tek bireysel hizmet sözleşmesi imzalama yetkisi var ve sözleşmede verilecek ücreti belirleme yetkisi de var.