HABERTÜRK-İstanbul Valisi’ne çağrı–Emekli engelliler çalışabilir ve özürlü kontenjanında sayılır
23 Haziran 2010
İstanbul Valisi’ne çağrı
Tıpkı, Zonguldak’da toprak altında kalan 2 işçi gibi İstanbul’da 8 Haziran 2010 günü meydana gelen aşırı yağışlar sırasında Kurbağalıdere’ye düşen ve bugüne kadar kendisinden haber alınamayan Belediye taşaron şirket işçisi için İstanbul valisi bir an önce gaip kararı vermezse geride kalan eşi ve çocukları en az 6 yıl parasız kalacaklar…
Bağımlı okurum, Vedat İlki yine bir yaraya parmak basmamızı istemiş, istemesinde de haklı.
Basında da günlerce haber konusu yapılan olayın özeti şu;
Ataşehir Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü’nde taşeron firmaya bağlı olarak çalışan çalışan Mevlüt Macit (46) isimli işçinin sel sularında sürüklendi ve bir daha kendisinden haber alınamadı.
“08.06.2010 günü yağan aşırı yağışlardan dolayı vatandaşları köprü üzerinden geçerken uyaran korkuluklara tutunmak isterken korkuluk demirlerinin kırılması ile dere yatağına düşen ve hızla akan suda kaybolan Belediye işçisinden bugüne kadar haber alınamadı. Akıbeti de meçhul ama ölümü kesin gibi.”
İşçinin kızı Burcu, Pazar günü babalar gününde gelip, Kadıköy’deki Kurbağalıdere’ye gözyaşları içinde çiçek bırakıp, ”Babalar günü’nde babasız kalmanın acısını yaşıyoruz. Ben ona çiçek getirdim. Babam yaşasaydı ona sarılıp öpmek isterdim.” demiş.
***Aile zor durumda
İşveren iken kriz sebebiyle işini kaybeden ve bu sebeple aylık 750 lira maaşlar taşaron şirkette zorla da olsa iş bulan Macit’in ölümü sonrasında uzun süredir ödenmediği için evlerinin elektrikleri kesilmişti. Macit’in kaybolmasından sonra ise 446 liralık elektrik borcu taşaron şirket tarafından ödenip, elektrikleri de açılmış.
Eşi Güllü Macit’in beyanına göre; “Eşim 750 lira maaşla beş kişilik ailemizi geçindirmeye çalışıyordu. Onun için dua ediyorum. Ataşehir Belediyesi ve taşeron firma Altaş’tan dün gelip elektrik bağladılar. Avize ve ampul bile getirmişler. Eve üç çekyat ve bir de fırın getirdiler” demiş.
***Vali’nin gaip kararı vermesi gerekiyor
Medeni Kanun gereğince ilin en büyük mülki amirinin de imzasıyla kişiler gaip ilan edilebilir.
Medeni Kanun’un 31 inci maddesine göre; “Bir kimse ölümüne kesin gözle bakılmayı gerektirecek durumlar içinde kaybolursa, cesedi bulunamamış olsa bile gerçekten ölmüş sayılır.” hükmü yer almaktadır. Buna “ölüm karinesi” adı verilir. MK m. 44’te ise “Bir kimse, ölümüne kesin gözle bakılmayı gerektiren durumlar içinde ortadan kaybolursa cesedi bulunamamış olsa bile, o yerin en büyük mülkî amirinin emriyle kütüğe öldü kaydı düşülür” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, sel sularına kapılıp dereden denize doğru giden işçinin bugüne kadar bulunamaması da vefatına karinedir. Bu sebeple İstanbul valisinin alacağı bir karar ile “gaip” ilan edilebilir ve geride kalanları da en azından miras ve sosyal güvenlik haklarına kavuşarak bir nebze de olsa acılarını hafifletebilirler.
***Aileye iki aylık/gelir verilecek
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu gereğince, İstanbul Valisi gaip kararı verirse, olay iş kazası olduğu için geride kalanlara, hem işkazasından gelir hem de ölüm sebebiyle ölüm aylığı da verilecek.
***Vali Gaip kararı vermezse
Şayet İstanbul valisi yasal yetkisini kullanmaz ve gaip kararı vermezse, öncelikle 5 yıl beklenecek, 5 yıl sonra aile mahkemeye gidip gaip kararı isteyecek, mahkeme 6 ay ilan edecek. Sonrasında da gaip kararı vereceğince, geride kalan maddi imkansızlık içindeki aileyi çok zor geçecek bir altı yıl bekliyor.
Emekli engelliler çalışabilir ve özürlü kontenjanında sayılır
Ali Bey, size danışacağım bir konu var. Ben özel bir şirkette ( % 50 ) derece ile özürlü kadrosunda çalışmaktayım bu ay sonu 17 yıl 3790 gün pirimim ile emekliliğe hak kazanmış bulunuyorum. Eğer emekli olursam özürlü olarak (özürlü kadrosunda) aynı iş yerinde çalışmaya devam edebilir miyim bunu engelleyecek yasal bir prosedür var mı? Çalışırsam sorun olur mu? Nurettin CANATAN
Sayın okurum, birçoklarının kavram kargaşası yaşadığı bir soruyu bana yöneltmişsiniz. Kavram kargaşası, malulen emeklilik ile engelli-özürlü olması nedeniyle erken emeklilik olayının birbirine karıştırılmasından kaynaklanıyor. Normal şartlarda malülen emekli olanlar, malüllük aylıklarını alıp da yeniden çalışamazlar. Çalışırlarsa malullük aylıkları kesilir. Ancak, kanuni tabiriyle sakatlıktan emekliliğin malulen emeklilikle hiçbir ilgisi yoktur. Engelli olarak emekli olanlar, malulen emekli değil de normal emekli sayıldığından hem emekli aylığınızı alıp hem de bir işyerinde çalışabilirsiniz. Tabii çalıştığınız işyerinden alacağınız ücretten SGK`ya SGDP (Sosyal güvenlik destek primi) kesilmesi şartı var.
4857 sayılı İş Kanunu’nun “Özürlü ve eski hükümlü çalıştırma zorunluluğu” başlıklı 30 uncu maddesine göre;
“İşverenler, elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör işyerlerinde yüzde üç özürlü, kamu işyerlerinde ise yüzde dört özürlü ve yüzde iki eski hükümlü işçiyi meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler. Aynı il sınırları içinde birden fazla işyeri bulunan işverenin bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü olduğu işçi sayısı, toplam işçi sayısına göre hesaplanır…”.
Görüldüğü üzere aynı işverenin aynı ile sınırları içinde 50 ve daha fazla sayıda işçi çalıştırması halinde bu sayıya ilave olarak yüzde 3 oranında da özürlü işçi işe almak zorundadır.
İşverenlerin belli sayıda istihdam etmek zorunda oldukları engellilerin-özürlülerin, emekli olup olmadıkları işverenleri ilgilendiren bir husus da değildir. Bu nedenle emekli de olsa özürlüler çalışabilir ve işverenin engelli kadrosunu tamamlayabilir.
***Emekli engellilerden teşvik alınmıyor
Bilindiği üzere, engelli işçi çalıştıran özel sektör işverenlerine teşvik verilmektedir. Teşviğe göre zorunlu sayıdaki özürlünün asgari ücret üzerinden işveren primlerinin tamamı (146’şar lira) , zorunlu orandan fazla sayıdaki özürlünün de işveren primlerinin yarısı (73’şer lira) hazine tarafından karşılanmaktadır. Ancak, SGDP ile çalışan engelliler-özürlüler için bu teşvik ödenmemektedir.